loading
close
SON DAKİKALAR

Aşk her şeyi affeder mi?

Şebnem Nur
Tarih: 21.04.2019
Köşe: Psikolog'dan denemeler
Kaynak: www.istanbulgercegi.com

Şebnem Nur; Hepsinin toplamından çıkan sonuca bakın. Neyi affediyor olduğunuza da dikkat edin. Affettiğiniz şeyin bir daha tekrar etmemesi fazlasıyla önemlidir.

 AŞK HER ŞEYİ AFFEDER Mİ?

Dün beni buluşma yerinde ‘ekti’...

Hem de buluşma saatinde, ona “Ben geldim. “

diye mesaj çekince...

Benim aramamı bekledi...

Kendisi yarım saat önceden falan iptal etmedi!..

Birkaç gün önce de yemek biraz soğumuş diye

sinkaflı bir laf etti...

Geçenlerde de müziğin sesini biraz fazla açınca

o da sesini biraz fazla yükseltti...

Eski sevgilisiyle biryerde tesadüfen karşılaşıp

sohbet etmek için de bir kafede oturmuş...

Örnekleri çoğaltabiliriz. Ama şekilde görüldüğü gibi, bu ve benzeri durumların yaşandığı ilişkilerde sorun vardır. Değil mi?

Hem de örneklere bakacak olursak; biraz ciddi bile denebilir. Ama her ne hikmetse işte her seferinde affediyoruz. Bir şekilde ilişkimizi sürdürmek istiyoruz.

Bize böyle davranan bir adamın ne kadar ‘hâlâ’ bizimle olduğunu hesap etmeden. Yalnızca fiziksel olarak yanımızda ya da hâlâ adını öyle koyduğumuz için ‘sevgilimiz’ olarak kalmaya devam ediyor belki de.

Kırılıyoruz da ama, değil mi? “Bu ilişki nereye gidiyor?” diye kendi kendimize soruyoruz. Aslında gidip gitmediğinden de emin olmadan. Sevdiğimiz adamın bize yaptıklarını mantığa bürümeye çalışıyoruz:

İşyerinde birine kızmış olmalı...

Galiba geçenlere beni kıskandı...

Aslında beni önemsediği için yapıyor...

Evet! Seni önemsediği için buluşma yerinde ekiyor. Seni önemsediği için mesajlarına çok geç dönüyor. Seni sevdiği için sana küfür ediyor. Ve seni kıskandığı için seni DÖVÜYOR!

Kendinizi kandırmayın. Onu affetmek için türlü bahaneler bulmayın. Size yaptığı davranışlar ortadadır. Sırf yalnız kalma korkusuyla, sırf aman hayatımda biri olsun düşüncesiyle o adamla birlikte olmaya devam etmeyin.

Yani, velhasıl kelam; aşk her şeyi affetmiyor.

Ufak sürtüşmeler, zıtlaşmalar olabilir. Dozunun “kaçmıyor” oluşunu anlarsınız zaten. O tür bir bozuşma çok çok bir - iki saat sürer. Sonra bir mesaj ya da bir sarılmayla gönlünüzü alır. Böyle durumlar da çok sık tekrarlanmaz zaten. Tekrarlamamalıdır da!
       
Eşinin, üç farklı kadından çocukları olduğunu bildiği halde evliliğini sürdüren kadının sözleri:” Evet, hepsini tek tek kendisi itiraf etti. Bana da istersen git diyor. Ama ben nasıl gideceğimi bilmiyorum. Onu terk edemiyorum.”

Çok uç bir örnek. Ama ne yazık ki böyle şeyler yaşanıyor. Eşinin ihaneti sonrası ruh sağlığı bozulup ilaç kullanma derecesinde tedaviye ihtiyaç duyan kadın danışanlar tanıdım. Kimisi o adama tekrar geri de döndü!

Eğer ki yaşanılan şey “aşk” ise zaten karşılıklıdır. Siz onu incitmekten imtina ediyorsanız, zaten o da aşkınız uğruna aynı özeni gösterecektir. Birbirimizin arasında yaşanan hiçbir pürüz aşkınızın üzerinde olmamalıdır ki affedebilesiniz.

Ama aşkınız, yediğiniz dayaktan ve uğradığınız ihanetten daha büyük de OLAMAZ! Bunlar yaşanıyorsa da yaşadığınız şeyin adı aşk olamaz.
Sadakat...
Güven...
Hoşgörü...
Benimseme...
Saygı...
Sevgi...

Hepsinin toplamından çıkan sonuca bakın. Neyi affediyor olduğunuza da dikkat edin. Affettiğiniz şeyin bir daha tekrar etmemesi fazlasıyla önemlidir.

 ‘Ne yaparsam yapayım bu kadın zaten beni terk etmiyor.’ diye bir güvence vermeyin. Hiçbir şeyi pranga gibi hayatınızda sürümek zorunda değilsiniz.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları