loading
close
SON DAKİKALAR

Kadının Adı Var

Şebnem Nur
Tarih: 09.10.2022
Köşe: Psikolog'dan denemeler
Kaynak: www.istanbulgercegi.com

Şebnem Nur; Coğrafya, örf, gelenek, anane yahut da din meselesidir kadının toplumda nerede durduğu. Avrupa orta çağında “cadı” idi, yalnız ve hayat karşısında savunmasız pek çok kadın.

Kadının Adı Var

Adı: Namus
Soyadı: Kan
Adı: Mal
Soyadı:Sermaye
Adı: Karı
Soyadı: İhanet

Tabirler hoşunuza gitmedi değil mi? Ben de “hoşluk” olsun diye yazmadım zaten. Hep kadının toplumda yeri olmadığı, haklarının gasp edildiği, hakkını araması için sesini yükseltmesi, rengini belli etmesi gerektiği söylenir.DOĞRUDUR.

Kadının “adının“ da olmadığı söylenir. Duygusuna, bedenine, ruhuna önem verilmediği anlatılmaya çalışılır. Evet, bu bakımdan denilenler doğrudur. Ama, kadının; -hiç de hoşnut olmadığımız- adları da vardır işte ne yazık ki. Hatta çoğunlukla “ortaya çıkması“ yani, adının duyulması da yukarıda belirttiğim şekillerde olur. “adı çıkması“ tabirini hatırlayın. Adı çıkan %90 kadındır.

Coğrafya, örf, gelenek, anane yahut da din meselesidir kadının toplumda nerede durduğu. Avrupa orta çağında “cadı” idi, yalnız ve hayat karşısında savunmasız pek çok kadın.

Günümüzde de pek çok coğrafyada hâlâ işleri çok ama çok zordur. Kendi hayatı çoğunlukla erkeğin tasarrufundadır. Baba, ağabey, amca, dayı, hatta kuzen ve nihayet koca.

Okuyup okuyamayacağı, kaça kadar okuyacağı, ne iş yapacağı, nasıl giyineceği, kiminle evlendirileceği, hepsi kendi seçimi dışındadır.

Çocuk doğuramazsa suç ondadır, erkek çocuk doğuramazsa da. Kendi bedeninde, kendi tasarrufu dışında meydana gelen şeylerde dahi suçlu kendisidir.

Damgalanmaya en yatkın insan cinsidir.

25 yaşını geçip evlenmediyse adı geçer, evlenip çocuk yapmadıysa adı geçer, evlenip çalışma hayatı varsa adı geçer, evlenip boşanmışsa adı geçer….

Soru sorulmasına, sorgulanmasına, yargılanmasına yeri gelince susar, yeri gelince cevap verir.

Annesinden, çevresinden bunları gördüğü için kanıksar hatta. Savunucusu dahi olur. Hele bir de eğitim almadıysa!

Zulmü kanıksayan, zulmü; dünyaya geldiği cinsin doğal kaderi sayan, tahrikkar olduğunu, erkeği teşvik ettiğini, suçlu olduğunu, günahkar olduğunu, birilerinin elinin kiri olduğunu, mal olduğunu, gizlenmesi, saklanması yahut sakınması gereken bir varlık olduğunu zanneden kadın; bilerek yahut bilmeyerek “adını duyurmak” istediğinde ise; ne yazıktır ki çoğunlukla adı; hiç de anmak istemediğimiz şekillerde karşımıza gelmektedir.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları