loading
close
SON DAKİKALAR

Gazeteciler özgür yazsın!

Yaşar Seyman
Tarih: 24.02.2018

Yaşar Seyman; Henüz PEN Ankara temsilciliği işlevim sürerken; gelen heyetler yazın dünyasını tartışsınlar. Bizler bu utançtan kurtulalım. Düşüncesinin yazdığı için tutuklu gazeteciler olmasın. Yazarlar özgürce yazsınlar.

Güneşli bir kış günü Esenboğa havaalanında Dünya ve Türkiye PEN heyetlerini PEN Ankara temsilcisi olarak karşıladım. Dünya PEN Başkanı John Raiston Saul ve Türkiye Başkanı Tarık Günersel, dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen PEN üyesi yazarlar 12 Kasım 2012 günü görüşmeler için Ankara’ya hareket ettiler.

PEN’in ilk başkanı yazar Halide Edip Adıvar olduğu için PEN Ankara Temsilciliği beni hep heyecanlandırır.

Ankara’ya gelişlerinin ilk akşamı heyetin onuruna İngiltere Elçiliği bir davet verdi. Davette Dünya PEN Başkanı John Raiston Saul şunları söyledi. “Biz dünyanın hangi ülkesine PEN olarak gidersek gidelim alanımız olan romanı, denemeyi, şiiri, öyküyü kısacası yazın türlerini konuşuruz. Yalnızca Türkiye ve birkaç ülkede düşünce özgürlüğünü konuşuyoruz. İnanın asıl işlevimizi yapmadığımız için çok üzülüyoruz. Türkiye’ye geldik yine gündem tutuklu yazar ve gazeteciler yine konumuz düşünce ve ifade özgürlüğü oluyor."

Dönemin PEN Başkanı Saul’u dinlerken; ülkem adına inanılmaz üzüldüm. Bir de başkent Ankara’da, yazarlar evi var mı sorusuna yok diye yanıt verdiğimdeki derin acımı anlatamam.

Beş yıl önce söylenen söz bugünde geçerli bir dolu gazeteci ve yazar cezaevlerinde özgürlüğünden yoksun.

Neden?

Niçin?

Tutuklu olduklarını bilmiyorlar.

Ekim ayı itibariyle Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın verilerine göre 157 gazeteci cezaevinde tutuklu bulunuyor.

“Tutuklu gazeteciler ile cezaevindeki koşulları, davaları ve iddianameleri hakkında sohbet eden TGS yöneticileri, bu zor günlerin dayanışmayla aşılacağını söylediler.”

Oysa bu topraklarda türkü bile yakıldı!

Selda’nın sesinden dillere pelesenk olan “Yaaz yaz gazeteci yaz” şarkısı halkın gazeteciden beklentisini ne de güzel dillendiriyor.

Gazeteci yaşar yazar, yazar yaşar. Ötesi yok ki?

Gerçeklerin sesi olarak kamuoyunu bilgilendirir.

Düşüncelerinden ötürü gazetecinin tutuklanması çağdışı bir uygulamadır.

Sosyal medya ile milyonlarca yurttaş gazeteci var.

Hangi birini tutuklayacaksınız?

Bizim yazarlarımız sadece annelerinden değil bir de cezaevlerinden doğardı.

Artık yazarlar, gazeteciler tutukevlerinde yazmasınlar.

Özgürce yazsınlar, çizsinler, kamuoyunu kamu işlevleri ile aydınlatsınlar.

Henüz PEN Ankara temsilciliği işlevim sürerken; gelen heyetler yazın dünyasını tartışsınlar. Bizler bu utançtan kurtulalım. Düşüncesinin yazdığı için tutuklu gazeteciler olmasın. Yazarlar özgürce yazsınlar.

Emile Zola der ki;

“Ancak yazıya geçmiş düşüncenin değeri vardır; geri kalanlar boş çırpınmalardan, rüzgârın alıp götürdüğü bir saatlik hayallerden, başka bir şey değildir.”

O gün yakın olsun…

Yaşar Seyman

yasarseyman@gmail.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları