Seçim ittifakı ne anlama geliyor

Yalçın Bayer: Seçim ittifakının, MHP’nin baraj sorunu için gündeme getirildiği iddia ediliyor.

Kamuoyu araştırmalarında MHP’nin kanuni seçim barajını aşma zorluğuna karşı geliştirilmiş bir formül olduğu değerlendirilmesi yapılıyor.

2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu m.33; Genel baraj ve hesaplanması kenar başlığı ile, “... ülke genelinde geçerli oyların yüzde 10’unu geçmeyen partiler milletvekili çıkaramaz...” hükmünü düzenlemektedir. Yürürlükteki kanunun bu hükmüne rağmen, seçim ittifakı başlığı altındaki düzenleme ile, yüzde 10 barajı fiilen kaldırılmaktadır.

Bir kanun hükmünün etki alanını dolaylı olarak ortadan kaldırmak, velev ki bir kanun hükmü ile de olsa, ‘yasama tasarrufu ile kanuna karşı bir hile teşkil eder mi’ veya kanun yolu ile yapılması, ‘hile’ amacının ortaya koyduğu kanunsuzluğu izale eder mi, sorusu önemlidir.

Sonuç olarak Milletvekili Seçim Kanunu’nun baraj ile ilgili maddesi açıkça ihlal edilmektedir.

‘Kanun’ ve ‘hile’ yan yana gelmemesi gereken iki terim olup aksine tasarrufların, hukuk düzeninde yansıma yoluyla da olsa sonuçlar doğurması muhtemeldir.
Kanuna karşı hile ‘... failin kendi ciddi bir menfaatini temin için amir bir hükümden hileli bir şekilde kaçmak...’ olarak tanımlanıyor. Kanuna karşı hile ile kimin hangi menfaati elde ettiğine dair zahiri gerekçelerin dışında, asıl ihlal ve tecavüz, yürürlükte olan kanuna karşı yapılandır.

Bir kanun düzenlemesi ile yürürlükteki bir başka kanunun hükmünü boşa çıkarmak, yasama tasarrufu hakkının kötüye kullanılması yoluyla yasama etiğine de aykırı olup, kanuna karşı hilenin tipiklik unsurunu tartışmaya açar.

2839 sayılı kanunun 33. maddesi mülgadır içerikli, iki satır hukuk ahlakına uygun bir düzenleme yapmak varken, bu kadar dolambaçlı yollara sapmanın sakıncaları, cumhur ittifakı, ay yıldız birlikteliği v.d hamasi kandırmacalar ile örtülemez.

Sonuç olarak, hukuk düzenini ‘yapboz’ tahtasına çevirmek hayırlı sonuçlar doğurmaz. / S.Ö. - HUKUKÇU


VEHBİ KOÇ ÖDÜLÜNÜ BÜYÜKERŞEN ALDI

Her yıl Vehbi Koç Vakfı tarafından eğitim, sağlık ve kültür alanlarından birinde, insanların yaşam kalitesinin arttırılmasına katkıda bulunan kişi ve kurumları teşvik etmek amacıyla verilen Vehbi Koç Ödülü dün akşam eğitim alanında Prof. Dr Yılmaz Büyükerşen’e verildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödüllerine 2017 yılında; Cüneyt Kosal (Mûsikî), Safâ Önal (Sinema), Prof. Dr. Nurhan Atasoy (Sanat Tarihi), Prof. Dr. Süleyman Uludağ (Tasavvuf Tarihi) ile Baksı Müzesi’nin (Kültür ve Sanat Kurumu) layık görüldüğü açıklandı. “Güzel işlerin ödüllendirilmesi bir vefa borcudur” diyen Erdoğan; Türk tarihi, edebiyatı, dili, plastik sanatları, mimarlık, arkeoloji, müzik ve sahne sanatlarının yanı sıra halkbilimi, tiyatro, opera, bale, sanat tarihi, fotoğrafçılık, sinema ve kütüphanecilik alanlarında bugüne kadar çok sayıda isim ve kuruluşa verilen Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödüllerine 2017 yılında sahip olan isimlerden övgü ile bahsetti. “Kültür ve sanat en az ekonomi ve savunma sanayi kadar önemlidir” diye de ekledi.

ERBAKANLAR REFAH PARTİSİ İLE SİYASETE DÖNÜYORLAR

BAŞKANLIĞINI Fatih Erbakan’ın yürüttüğü Erbakan Vakfı’nın önceki akşam Topkapı Mercure Hotel’de bir tanıtım yemeği vardı. Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın 7. ölüm yıldönümü olan 3 Mart cumartesi günü, Sinan Erdem Spor Salonu’nda büyük bir anma toplantısı düzenleyecek vakıf mensupları 30 bini kişi beklediklerini söylerken, bir şeyi fısıldadılar: “Fatih Erbakan haziran ayına kadar Refah Partisi’ni kuruyor.” Erbakan Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi Mehmet Altınöz şöyle konuştu: “Bu etkinliğin adı geçen yıl ‘Aldanmayan, Aldatmayan Lider Erbakan’dı. Bu yılki sloganımız ise ‘Konuştuğunu Yapan Erbakan’ olacak. Bu slogan çok önemli bir slogan çünkü Erbakan Hocamız siyasi hayatında feraset sahibi bir lider olduğu için hiç aldanmamıştı ve hiç de aldatmamıştı. Davasından hiçbir zaman geri durmadı, İslam birliğinin kurulması için çok çalıştı.”

Verilen bilgiye göre ‘Yeni Refah, 70’e yakın ilde ve 500’e yakın ilçede örgütlenmiş, İstanbul’da 39 ilçeden 30’u hazır durumda bekliyormuş... Bu yeni oluşumun yakın isimlerinin Temel Karamollaoğlu’nun genel başkanı olduğu SP’ye yakın olmadıkları, AKP’nin ittifakına sıcak bakmadıkları, bu partilerin hiçbirinin Erbakan Hoca’nın ‘Milli Görüş’ünü anlamadıklarını düşündüğü belirtildi.

ALPULLU VE UŞAK ŞEKER FABRİKALARINA KIYMAYIN

İKTİDARIN 14 şeker fabrikasını özelleştirme kararı alması her kesimden tepki gördü. CHP Edirne milletvekilleri Okan Gaytancıoğlu, Erdin Bircan ve Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu, AKP’nin Cumhuriyet’in mirası Atatürk’ün emaneti şeker fabrikalarının özelleştirilmesini engellemek için bugün 11.00’de tüm halkı Alpullu Şeker Fabrikası’nda düzenleyecekleri toplantıya çağırdı. Gaytancıoğlu “Sizin yerli ve milliliğiniz hep yalan üzerine kurulmuş” diye konuştu. Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın şeker pancarında uygulanan kotadan dolayı çiftçi istediği kadar üretim yapamazken, ABD’nin gıda devi Cargill’in Türkiye’de artık kotasız üretim yapabileceğini, bunun iktisadi olarak zararları olduğu kadar, halkın sağlığını da tehdit ettiğini söyledi. CHP’li Veli Ağbaba başkanlığında bir heyet Şeker-İş Genel Merkezi’ni ziyaret etti.

Ekonomist H. Bartu Soral’ın şu sözleri dikkat çekti: “Avrupa şeker pancarından şeker üretmek için planlama yaparken, biz şeker üretimini de öldürüyoruz! 38 senede öğrenemediniz mi, özelleştirme çiftçiyi öldürüyor? Şeker yerine zehir yediriyorlar! İnsan rasyonel bir varlıksa, kim bu siyasete oy verebiliyor? Pes!”

ATATÜRK KURDU

Bu arada Atatürk’ün kurduğu Alpullu (Babaeski) ile Uşak şeker fabrikalarının satılmamasını ve varlıklarıyla korunmasını isteyen okurlarımız ilginç mesajlar gönderdiler.

VP Genel Başkanı Doğu Perinçek ve Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Koç bir basın toplantısı yaparak “Bu satış, sanayimize, işçi haklarına, sendikalarımıza, tarıma ve pancar üreticilerimize, hayvancılığımıza, milli ekonomiye, vatan savunmasına darbedir” diyerek Türkşeker işçilerini, Şeker İş ve pancar üreticilerinin örgütlü olduğu Pankobirlik’i mücadeleye çağırdılar. İYİ Parti de, yarın Alpullu’da bir basın açıklaması yapacak.

BİLİYOR MUSUNUZ?

GAZETECİ-yazar Banu Avar’ın ‘Dünya Düzeni’ konulu söyleşisiyle 24 Şubat Cumartesi saat16.00’da Moda Tarihçi Kitabevi’nde olacağını... 

ANTİKAPİTALİSTLER Platformu’nun organizasyonuyla ve ‘Başka Bir Dünya Mümkün’ sloganıyla yarın saat 15.00’te Cezayir Toplantı Salonu’nda bir etkinlik yapılacağını...