loading
close
SON DAKİKALAR

Sol’un Sosyalistlerin Laik’likle İmtihanı

Sol’un Sosyalistlerin Laik’likle İmtihanı
Tarih: 29.09.2014 - 00:00
Kategori:

İmambakır Üküş; AKP’nin yağmacı ve baskıcı rejiminin sürmesi için ''Laik''liğe savaş açmış durumda. İster 'İŞİD', ister 'İŞİD' me. ''Laik''liğin sonu özgürlüğün ve demokrasinin de sonu olacaktır…

Sol ve Sosyalist hareketlerinde Türkiye’de “Laik” anlayışında bir “sorun” var…

12 Eylül sonrası Sol-Sosyalist hareketlere karşı yürütülen ideolojik ve politik saldırılar, Sol’u-Sosyalistleri yalnızca “fiziki” olarak ezmedi…

Esas olarak Sol’u-Sosyalistleri ideolojik ve politik yenilgiye uğrattı…

Daha da önemlisi, birçok alanda burjuvazi Sol ve Sosyalist hareketlerin “düşünce” biçimini etkiledi/belirledi…

***

Bugün AKP iktidarına giden yol bir günde döşenmedi…

Ya da AKP’nin temsil ettiği “gerici ideoloji” bir gün ansızın hortlamadı…

AKP iktidarının ideolojik, politik ve sınıfsal bir arka planı var…

Uzun yıllara dayalı bir geçmişi var…

***

AKP’nin “mağdur” edebiyatında önemli bir yer tutan “darbeler” aynı zamanda “siyasal İslam”ın örgütlenmesinin yolunu ve önünü açtı…

12 Mart ve ardından gelen 12 Eylül darbeleri başta işçi sınıfı olmak üzere tüm halkı ve bütün ilerici-demokratik güçleri ezerken, “siyasal İslam”ın yolunu ve önünü açtı…

***

12 Eylül Faşist darbesinin etkilerini daha üzerinden atamayan Sol ve Sosyalist güçler bir darbede Sovyetlerin yıkılışıyla aldılar…

Sovyetlerin yıkılışı; bütün dünyada Emperyalist burjuvazinin Sol’a karşı ideolojik ve politik saldırılarını zirveye çıkardı…

Sol ve Sosyalist güçler bu saldırılar karşısında direnemediler…

Emperyalist burjuvazinin, Sol ve Sosyalist deneyimlerin bazı yanlışları ve yetersizliklerinden kalkarak oluşturmaya çalıştığı hegemonyaya karşı duramadı…

“Özeleştiri” ve “hesaplaşma” adıyla başlatılan girişimler bütün dünyada Sol-Sosyalist/komünist partilerin “yıkılış” sürecini başlattı…

***

Türkiye’de bu “özeleştiri” ve “hesaplaşma” furyasından geri kalmadı…

Sol ve Sosyalist hareketlerin geçmişine yönelik “amansız” saldırılara, Sol ve Sosyalist bazı kesimlerde eşlik etti…

“Geçmişimizle hesaplaşıyoruz” adı altında Sol, kendi geçmişinden koparılarak “köksüz”leştirilmeye çalıştı…

***

Sol ve Sosyalist hareketlere yönelik saldırılar, Cumhuriyet devrimine ve Cumhuriyet devrimlerinin kazanımlarına kadar vardırıldı…

Modern Türkiye’nin önünü açan Cumhuriyet devrimleriyle, Sol’un arasına ideolojik ve politik barikat kuruldu…

***

Özellikle “Laik”lik üzerinden Türkiye’yi yeniden “dizayn” etmek isteyen ABD bu alanda yoğun çalışma yaptı…

“Ilımlı İslam” projesinin hayata geçirilmesi için Türkiye hedef seçildi…

CİA, Türkiye’de “Tarikat”lar üzerinde yürüyen “İslamcı” örgütlenmelerin tamamını AKP’de birleştiren bir çalışmayı başarıyla gerçekleştirdi…

AKP’nin kuruluş dönemine kadar farklı siyasal partilerdeki tüm siyasallaşmış “cemaat” ve “Tarikat” örgütlenmeleri bir “anda” aynı partide birleştiler…

***

12 Eylül çıkışında özellikle “liberal”leşsen kimi “Sol” çevreler “İslamcı siyaset”lerin önünü açmada büyük rol üstlendiler…

Murat Belge ve İletişim’in “Yeni Gündem” dergisi bu sürecin bayraktarlığını yaptı…

Şanar Yurdatapan, Abdurrahman Dilipak’la yoğun çalışmalar başlattı…

Cemaatin “Atatürkçü” kesiminden devşirdiği Toktamış Ateş, Cemaati “zararsız” gösterme girişiminin bayraktarı oldu…

***

“Türban” üzerinden yürütülen kampanyalarda Sol-Sosyalist çevrelerde çok ciddi kafa karışıklığına neden oldu…

Üniversitelerin baskıcı ve yasakçı tutumuna karşı çıkan Sol çevreler, “Türban” konusunda kararsız kaldılar…

Bir kısım Sol çevrelerse “Türbana Özgürlük” kampanyasına katıldılar…

***

“Siyasal gericilik”, sol üzerinde öyle bir hakimiyet kurdu ki birçok “Sol” çevrede neredeyse “Laiklik din karşıtlığı”dır anlayışına teslim oldu…

AKP’nin nasıl iktidar olduğu, bu kadar güçlendiğini doğru çözümlemeyen herkes “suç”u “Laik”likte buldu...

Ne kadar az “Laik”likten ve “Cumhuriyet”ten bahsedersek o kadar iyi olur anlayışı Sol’un bütün renklerine neredeyse egemen oldu…

***

Sol, “Laik”lik savunusu önemini ve değerini kavrayamadı…

Laik”liğin, özgürlüğün ve demokrasinin “olmazsa olmazı” olduğunu kavrayamadı…

Siyasal gericiliğin “Laik”lik tanımı, ne yazık ki Sol’un da “kabul”ü oldu…

Siyasal gericilik, Laikliği yalnızca “din” üzerinden tanımladı…

“Laik”liğin din karşıtlığı olduğunu “genel kabulü” karşı direnilemedi…

Bırakın direnmeyi, “Laik”lik vurgusu yapmanın “dindar insanları küstürdüğü” palavrasına inandırıldı…

“Sol, “Laik”lik tartışmasından korktu…

Alanı tamamen terk etti…

***

Dikkat ederseniz, artık hiç kimse “Tarikat” ve “Cemaat”leri eleştirmiyor…

Hatta “Tarikat” ve “Cemaat”ler “sivil toplum örgütlenme”leri olarak kabul görüyor…

Birer “ortaçağ” örgütlenmeleri olan “Tarikat” ve Cemaat” örgütlenmeleri olumlanıyor…

“Tarikat” ve “Cemaat”lerle “bağ” kurmaktan bahsediliyor…

***

Sol ve Sosyalistlerin AKP gericiliğine karşı güçlü bir “ideolojik” duruşu ve tavrı yok…

AKP’ye eleştirilerin tamamı “rant” ve “yolsuzluk” temeli üzerinden yapılıyor…

AKP’nin siyasal eleştirileri “baskı”lar üzerinden yapılıyor…

AKP’nin beslendiği ideolojik ve politik zemin doğru kavranmadığı içinde “bu kadar yolsuzluk ve hırsızlık var, AKP bu kadar oyu nasıl alıyor”u bir türlü çözemiyor…

***

AKP, “dindar” olduğu veya “İslamcı” olduğu için değil, “dindarlık” ve “İslamcılık” üzerinden kitlelerde büyük bir hegemonya kurması mümkün olduğu için “siyasal İslamcı”…

Yaptığı her şeyi “olağanlaştıran” bir ideolojik ve politik anlayışa imkan verdiği için AKP “siyasal İslamcı”….

Kendi yağma düzenini ve baskıcı yönetimini geniş kitlelerde “olağan” ve “olabilir” kıldığı için AKP “siyasal İslamcı”…

Yoksa AKP’nin ve yönetiminin “din”le, “iman”la uzak yakın bir alakası yok…

Kutsal değerler ve din onlar için Egemen Bağış’ın her gün “salladığı” gibi bir şey…

***

AKP’nin yağmacı ve baskıcı rejiminin sürmesi için “Laik”liğe savaş açmış durumda…

Eğitimdeki gericileşmenin nedeni de budur…

AKP, “sorgulamayan” bir nesil yetiştirmek istiyor…

AKP, “özgür düşünemeyen” bir nesil yetiştirmek istiyor…

AKP, kendi egemenliğini “siyasal İslam” üzerinden devam ettirmek istiyor…

Onun için hedefinde ilk günden bu yana “Laik”lik var…

İster “İŞİD”, ister İŞİD” me…

Gerçek bu…

“Laik”liğin sonu özgürlüğün ve demokrasinin de sonu olacaktır…

İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği genel yayın Yönetmeni

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları