loading
close
SON DAKİKALAR

Tek tipin kralı!

Tek tipin kralı!
Tarih: 20.05.2015 - 00:00
Kategori:

Melih Aşık; Bugün Türkiye’yi tek tip ve ayrıca dinci eğitimin verildiği kuşak yönetiyor.

“1930’ların Türkiye’si”ni Kemal Kılıçdaroğlu’ndan sonra dün de Çankaya Köşkü’nde gençleri kabul eden Başbakan Ahmet Davutoğlu karaladı:
“30’lu yıllarda gençlerin önünü kestiler, tek bir ideolojiye zorladılar” dedi.
Tarihçi Sinan Meydan, KRT’de Çağlar Cilara’nın programında yanıt verdi:
“30’lu yılların ideolojisi tam bağımsız Türkiye’ydi, gençlik tam bağımsız Türkiye ideali ile yetiştiriliyordu. O gençliğe aşılanan temel değer aklı kullanmak, aklı kullanıp bilimle uğraşmak, sanatın değerinin farkına varmak, üreten ve en önemlisi sorgulayan bireyler olmaktı. 30’larda Atatürk’ün yazdırdığı ders kitapları var, hatta bazı kitapları kendi yazmıştı. O kitaplar bilimseldi, evrim teorisinden tutun, uygarlığın ortaya çıkışı ile ilgili bütün teoriler anlatılıyordu. O kitaplarda sanata, bilime vurgu yapılıyordu. Ayrıca, inanç ve dinler dahil olmak üzere her şey sorgulanıyordu. 50’li yıllardan itibaren İmam Hatip Okulları açarak tek tip nesil yetiştiren kendileridir. Bugün Türkiye’yi tek tip ve ayrıca dinci eğitimin verildiği kuşak yönetiyor. Cumhuriyet yönetimi, aklını kullanan, sorgulayan ve bilimle uğraşan nesil yetiştirmeye çalıştı. Sorgulayan, düşünen, aklını kullanan birey tek tip olabilir mi?”

Geri vites yok!

Renault işçileri neden mi ayakta...
Türk Metal Sendikası’nın Bosch işyerinde üç yıllığına yüzde 60 zam öngören sözleşme imzalamasına karşılık Tofaş ve Renault fabrikalarında 2012 yılında yüzde 27’lik zamma imza atması... Aradaki farkı telafi eden ek bir sözleşme imzalanmasına yanaşmaması... Sebep bu... İşçiler ne mi istiyor:
Türk Metal’in fabrikadan çıkarılmasını... Bosch’taki saat ücretinin aynen uygulanmasını... Kimsenin işten çıkarılmamasını...
İşçiler: Şu anda istediğimiz anlaşma imzalansın, çalışmadığımız günleri ücretsiz çalışarak telafi edeceğiz, diyorlar...
Arıza ve sorun sendika... Öyle bir sendika ki... Türk Metal Başkan Yardımcısı Mesut Gezer’in şu sözlerine bakın:
“Fabrikalar yatırım kararı alma döneminde... Eylemler uluslararası güçlerin eseri... Dış güçler, Türkiye’yi baltalamak için görünmez elleri harekete geçirdi... Dış güçlerin Taksim Gezi provokasyonları Bursa’da yaşanıyor...”
İşveren sendikası bile bu kadar patron yanlısı konuşmuyor...
Bir işçi, bu direniş sonuna kadar gider mi sorusuna şu yanıtı veriyor:
- Biz bu eylem sırasında yeni bir otomobil ürettik. Bu otomobilin geri vitesi yok, daima ileri!

ANIT

Anıtkabir’de dün olağan tören vardı, akşam saat 19:00’dan gece yarısına kadar konser ve etkinlik düzenlendi. İlk bakışta masum ve sempatik bir girişim...
Ne var ki yaşadığımız dönemde Atatürk’e ve Cumhuriyet’e nasıl bakıldığını biliyoruz.
Ulusal bayramların küçültüldüğünü, aşındırıldığını yaşayarak görüyoruz.
İktidardaki zihniyetin hayırlı girişimlere kapı açacağını hiç tahmin etmiyoruz.
Bu yıl Laik Cumhuriyet’e inanan kitlelerin hoşuna gidecek etkinlikler düzenlenir.
Gelecek yıllarda hiç umulmadık konser ve gösterilere sıra gelir.
Milyonlar oraya saygı sunmak, Ata’nın anısıyla baş başa kalmak için gidiyor.
Eğlenmeye, vakit geçirmeye gitmiyor.
Saygı mekânını başkalaştırmanın alemi yoktur.

İktidar “Asgari ücret yükselirse üretim düşer” diyor. Öyle olsaydı ülkemize mal satan ülkelerdeki asgari ücret bizdekinden düşük olurdu…
Akif Kökçe

İHA

Suriye sınırında jetlerimizle düşürülen cisme Genelkurmay “hava aracı” dedi.
Milli Savunma Bakanı Yılmaz “helikopter” olduğunu öne sürdü.
Başbakan “Önce hava aracı denildiğini, sonra helikopter olduğunun anlaşıldığını” bildirdi.
Bunun İnsansız Hava Aracı İHA olduğunu Suriye açıkladı.
Böylece Türkiye düşürülen aracın cinsini 36 saat sonra öğrendi.
Üstelik bu İHA sınırlarımız içinde 7 dakika dolaşmıştı.
Eğer enformasyon toplamaya gelmişse bunun için yeterli zamanı bulmuştu.
Güvenlik adına hoş bir tablo denemez...

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları