loading
close
SON DAKİKALAR

AB Konseyi Başkanı Herman Van Kılıçdaroğlu'yla görüştü

AB Konseyi Başkanı Herman Van Kılıçdaroğlu'yla görüştü
Tarih: 23.05.2013 - 15:22
Kategori: Siyaset

AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy Türkiye’de temaslarına CHP Lideri Kılıçdaroğlu ile görüşerek başladı...

Görüşmeye katılan Loğoğlu açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı

-“Avrupa Birliği’nin Ankara’daki temsilciliği bir süre önce partimize başvurarak AB’nin en yüksek yürütme organı olan Avrupa Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy’un Genel Başkanımızla bir görüşme yapmak istediklerini duyurdular. Bizde bunu kabul ettik.”

-“Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu bu randevu nedeniyle Almanya’da katılacağı SPD’nin 150. kuruluş yıl dönümü etkinliğine gidemedi. Genel Başkan Yardımcımız Gökhan Günaydın başkanlığında bir heyet gönderdik.”

-“AB Konseyi Başkanı Rompuy Türkiye programında ilk görüşmesinin CHP ile, Genel Başkanımızla olduğunu söyledi. Bunun tabi sembolik bir anlamı var. Yani bir Avrupa Konseyi Başkanı’nın Ankara’daki görüşmelerine Ana Muhalefet Lideriyle başlaması hem önemli hem de anlamlıdır”

-“Rompuy Genel Başkanımızla görüşme fırsatını bulduğu için memnun olduğunu, Türkiye AB katılım müzakerelerine ivme kazandırmak hususunda umutlu olduğu dahil, Suriye konusuna, Kürt meselesi ve terör ile anayasa konularına değindi. Genel Başkanımız da AB Konseyi Başkanı’nın temas ettiği bütün konulara tek tek değinerek görüşlerimizi belirtti”

-“Sayın Başkan Rompuy Genel Başkanımıza teşekkür etti. Özellikle Suriye konusundaki görüşlerimizin tamamen örtüştüğünü gördüm dedi. Partinizin yanlış algılanmasını düzelttiğiniz ve bana verdiğiniz bilgiler için size teşekkür ediyorum dedi. Suriye’de askeri bir çözüm olamayacağını, siyasi bir çözüm olabileceğini tekrarladı. Demokratik, birleşik ve laik bir Suriye istediklerini ifade etti.”

-“Sonuç olarak; gerçekten ülkemiz bakımından önemli, anlamlı, verimli ve yararlı bir görüşme oldu. Görüşmeden biz memnun ayrıldık.”

-“Brüksel’de yaşananlar gündeme gelmedi. Zaten bize göre çok anlamsız bir olay cereyan etti. Onun cevabını biz hem orada verdik, ondan sonrada tabandan gelen tepkiler o olayın ve aşırı nezaketsizliğin yanı sıra daha önemlisi demokrasi eksikliğinden kaynaklanan bir zihniyetin yanıtını almaya herhalde devam edecektir.”

CHP Genel Başkan yardımcısı Loğoğlu’nun açıklamaları ve sorulara verdiği yanıtlar şöyle;

“Arkadaşlar günaydın, geldiğiniz için teşekkür ediyoruz. Biraz kısa bir sürede haber verebildik. Fakat konunun önemine binaen hemen sonuçlarını sizinle paylaşalım dedik.

Avrupa Birliğinin Ankara’daki temsilciliği bir süre önce partimize başvurarak Avrupa Birliğinin en yüksek yürütme organı olan Avrupa Konseyi diyorlar onlar. Avrupa Konseyi Başkanı Belçikalı Herman Van Rompuy’un Genel Başkanımızla bir görüşme yapmak istediklerini duyurdular. Bizde bunu kabul ettik. Bir adım geri gidiyim. Aslında dün Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu’nun Laypstik’teki Espede’nin 150. kuruluş yıl dönümüne gitmesi gerekiyordu. Bu randevu nedeniyle oraya gidemedik. Ama Laypstik’e Gökhan Günaydın başkanlığında bir heyet gönderdik. İki, üç arkadaşımız daha dünkü tören ve faaliyetlere Almanya’da katıldılar.

Herman Van Rompuy Belçika Eski Başbakanı mevcut görevinde ikinci dönemini dolduruyor. 2014 Kasım’ında sona erecek. Kendisi Belçika’da çok deneyimli bir politikacı, maliyeci, iktisatçı. Bu görüşmede bize Türkiye’ye ilk defa geldiğini ve Ankara programı, Türkiye programında ilk görüşmesinin de bizimle olduğunu söyledi. Kendileri söylediler. Bunun tabi sembolik bir anlamı var. Yani bir Avrupa Konseyi Başkanının Ankara’daki görüşmelerine Ana Muhalefet Lideriyle başlamasını biz önemli ve anlamlı bulduk. Görüşme yarım saat sürdü. Görüşmede ben ve Büyükelçi Rıza Türmen Sayın Genel Başkana refakat ettik.

Görüşmede Herman Van Rompuy Genel Başkanımızla görüşme fırsatını bulduğu için memnun olduğunu söyledi. Türkiye’ye çok olumlu düşünce ve hissiyatla geldiğini özellikle vurguladı. Türkiye AB katılım müzakereleri bakımından bu müzakerelere bir ivme kazandırmak hususunda umutlu olduğunu söyledi. Ondan sonra sırasıyla Suriye konusuna, Kürt meselesi ve terör konularını ve anayasa konularına kısaca değindi. Bu konudaki temennilerini ifade etti.

Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu, ev sahibinin temas ettiği bütün konulara tek tek değinerek anayasa konusunda, yargı bağımsızlığı konusunda terör ve Kürt meselesine çözüm arayışı konusundaki görüşlerimizi kısaca belirtti. Bunların ayrıntısına girebilirim sorulduğu takdirde. Ve Suriye konusunda daha ayrıntılı bir görüşme yapıldı. Suriye konusunda Sayın Kılıçdaroğlu partimizin görüşlerinin yanlış takdim edildiğini ve yanlış algılandığını, oysa Cumhuriyet Halk Partisinin Suriye’de demokrasiden ve barıştan, istikrardan yana olduğunu, Esad’ı savunmadığını, şimdi yapılması öngörülen Cenevre konferansının aslında 1 – 1,5 yıl önce Cumhuriyet Halk Partisi tarafından bir öneri olarak gündeme getirildiğini, bunları hatırlattı.

Bu görüşleri serdettikten sonra Sayın Genel Başkan Herman Van Rompuy Genel Başkanımıza teşekkür etti. Özellikle Suriye konusundaki görüşlerimizin tamamen örtüştüğünü gördüm dedi. Partinizin yanlış algılanmasını düzelttiğiniz ve bana verdiğiniz bilgiler için size teşekkür ediyorum dedi. Suriye’de askeri bir çözüm olamayacağını, siyasi bir çözüm olabileceğini tekrarladı. Demokratik, birleşik ve laik bir Suriye istediklerini ifade etti.

Avrupa Birliği Türkiye ilişkileri bakımından herhalde kamuoyunun da önemle izleyeceği muhtemelen konuğumuzun bugün hükümet yetkilileriyle yapacağı temaslarda da gündeme geleceği üzere vize konusunda olumlu bir gelişme olmasından ümitli olduğunu bir girişte vurguladı, birde kapanış ifadelerinde vurguladı.

Kısaca terör ve Kürt meselesinin çözümü konusunda Genel Başkanımızın ne dediğini size kısaca aktarıyım. Biz bu arayışın gerçekten başarıyla sonuçlanmasını istediğimizi, bu halkımızın genel beklentisi olduğunu, ancak bu konuda ciddi kaygılarımızın da bulunduğunu. Çünkü konu hakkında ne bizim, ne halkımızın yeterince bilgi sahibi bulunmadığını ama her halükarda bu arayış ve bu süreç başarılı olduğu takdirde bundan Türkiye’nin kazançlı çıkacağını ama aksinin de tam olarak önemli ölçüde geçerli olduğunu. Çünkü bir başarısızlığın bu girişimden sonra bir başarısızlığın Türkiye’ye maliyetinin çok yüksek olacağını da Sayın Genel Başkan vurguladı. Ama hiçbir şekilde bu sürece karşı duruyoruz, bunu engellemeye çalışıyoruz veya bunu aksatmaya çalışıyoruz şeklinde bir duruşumuzun olmadığını, bilgimiz olduğu ölçülerde buna katkı vermeye her zaman hazır olduğumuzu ifade ettiler.

Bu bağlamda geçenlerde Türkçesini, önceki günde İngilizcesini yayınladığımız tutum belgesi olarak sizlerin bildiği, ayrıca demokrasi ve özgürlük bildirgesi olarak anılan belgelerden bahsetti. Bunların kendilerine ulaştırıldığından bahsetti. Herman Van Rompuy bunları duymaktan da memnun olduğunu ifade etti.

Sonuç olarak; gerçekten ülkemiz bakımından önemli, anlamlı ve verimli ve yararlı bir görüşme oldu. Yani bir Avrupa Konseyi Başkanının böyle olumlu bir yaklaşımla ve bir demokrasi dersi verircesine bir takım Avrupalı parlamenterlerin aksine ana muhalefet lideriyle görüşmelerine başlaması Türk demokrasisi bakımından bence iyiye bir işarettir. O bakımdan görüşmeden biz memnun ayrıldık.

Şimdi sorularınız olursa onları cevaplandırayım.

Soru- Suriye konusu gündeme geldi dediniz. Suriye konusunda özellikle AB’nin görüşü nedir? Esad’sız bir formüle mi daha yakınlar? Yani bu konuda CHP’yle ortak bir noktada buluştu mu onu sormak isterim.

Birde Brüksel’de yaşananlar gündeme geldi mi? Özellikle Swoboda görüşmesi gündeme geldi mi?

Faruk LOĞOĞLU- İkincisinden başlayım. Brüksel’de yaşananlar gündeme gelmedi. Brüksel’de zaten bir şey yaşanmadı. Yani bize göre çok anlamsız bir olay cereyan etti. Onun cevabını biz hem orada verdik, ondan sonrada tabandan gelen tepkiler o olayın ve aşırı nezaketsizliğin yanı sıra daha önemlisi demokrasi eksikliğinden kaynaklanan bir zihniyetin yanıtını almaya herhalde devam edecektir. Ama bu konu uzaktan yakından hiçbir şekilde gündeme gelmedi.

Suriye konusunda tabi AB içinde tam görüş birliği olduğundan söz etmek mümkün değil. Özellikle Fransa ve İngiltere Suriye’ye müdahale konusunda, muhaliflere daha fazla askeri yardım konusunda diğer Avrupa ülkelerinden farklı bir çizgi izliyorlar. Ama bugün Avrupa Konseyi Başkanının bize ifade ettiği askeri çözüm yok, siyasi çözümden yanayız. Cenevre konferansı umut verici bir gelişmedir. Umarız Cenevre konferansı başarıya ulaşır ve Suriye için olumlu bir aşama oluşturur.

Suriye konusundaki çizgisinin özeti, ana hatları bu.

Soru- Anayasa konusunda ve yargı bağımsızlığı konusunda acaba biraz daha detay verebilir misiniz? Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ne söyledi, karşılığında Rompuy ne söyledi?

Faruk LOĞOĞLU- Anayasa konusunda Cumhuriyet Halk Partisinin demokratik, bireysel özgürlükleri ön plana çıkartan bir anayasa için elinden gelen bütün katkıyı yapmaya devam ettiğini, bu konuda aslında durumun umutsuz olmadığını, bizim böyle bir anayasa konusunda uzlaşıya varmak için ümidimizin devam ettiğini, ancak oyunu yani anayasa yazma çalışmalarını aksatan en büyük durumun AKP’nin başkanlık sistemini gündeme getirmesi olduğunu, eğer bundan vazgeçilir ise anayasa çalışmalarının daha etkin ve verimli bir şekilde devam edeceğini belirtti. Yargı bağımsızlığı konusunda Cumhuriyet Halk Partisinin özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasını önerdiğini ve daha birçok adalet ve yargı bağımsızlığıyla ilgili olarak birçok önerisinin masada olduğunu, bunların bir kısmının da özgürlük ve demokrasi bildirgesinde Cumhuriyet Halk Partisinin orada yer aldığını hatırlattı.

Soru- Sayın Rompuy’un başkanlık sistemine yönelik bir…

Faruk LOĞOĞLU- Hayır o konuda bir görüşü belirtmedi. Çünkü yani akıllı bir adam.

Soru- Anayasa değişikliği konusunda görüştüğünüz muhatabınızın görüşü nedir? Yani umutlu mudur, umutsuz mudur gerekliliği konusunda?

Faruk LOĞOĞLU- Böyle bir yani Türkiye’ye layık bir anayasanın yapılması konusunda bir temennide bulundu. Yani bunun hem Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılama bakımından, hem diğer sorunlara yapabileceği genel etki bakımından bir toplumsal uzlaşmanın ürünü olarak hayata geçmesinin yerinde ve yararlı olacağını söyledi.

Soru- Kürt sorununun çözüm süreciyle ilgili özellikle Avrupa’dan ve Amerika’dan bu sürecin içerisinde Cumhuriyet Halk Partisi de olmalı yönünde açıklamalar geliyor. Acaba bu görüşmede de bu çözüm süreci ve Kürt sorunuyla ilgili Cumhuriyet Halk Partisinin de bu sürecin içerisinde olması gerektiğine dair mesajlar geldi mi?

Faruk LOĞOĞLU- Böyle bir söylem, böyle bir görüş ifade edilmedi. Fakat sizlerin bilgisi için söyleyeyim Cumhuriyet Halk Partisi bu sürecin dışında değil. Bizde Türkiye’de yaşıyoruz. Her gün bu konuda bütün parti yetkililerimiz, Genel Başkanımız hepimiz konuşuyoruz, kağıtlar üretiyoruz, raporlar yapıyoruz. Bizim amacımız süreci engellemek değil. Sürecin doğru yolda, hukuk devleti ilkelerinde, meşruiyet sınırları içinde ve halkın benimseyebileceği kalıcı bir çözüm olması için uğraşıyoruz. Yaptığımız uyarılar süreci baltalamak değil süreçle ilgili olarak gördüğümüz aksaklıkları kamuoyumuzla paylaşmak amacını güdüyor. Yani bu noktanın çok iyi anlaşılması lazım. Türkiye’de herkes barış istiyor, herkes terör bitsin istiyor. Ama bunun gereğini yapmak içinde icracı durumda olanlar hükümetin attığı adımların sağlıklı olmasını istiyoruz, şeffaf olmasını istiyoruz. Elimizdeki bilgiler ölçüsünde de bu konuda uyarılarda bulunuyoruz.

Soru- Suriye konusunda iktidar partisinin duruşuyla ilgili bir yorumu, değerlendirmesi oldu mu acaba? Nasıl buluyor AB?

Faruk LOĞOĞLU- Konuğumuzun, hayır olmadı. Yalnız konuğumuzun Cumhuriyet Halk Partisinin çizdiği çerçeveyle tamamen mutabık olduğunu, görüşlerinin tamamen bizim görüşlerimizle uyumlu olduğunu belirtti. Oradan bazı sonuçlar çıkartabilirsiniz. Ama o sonuçları ben çıkartmayım. Çünkü o konuğumuza saygısızlık olur.

Herhalde bütün soruları yanıtladık. Çok teşekkür ediyoruz.”

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları