loading
close
SON DAKİKALAR

''Adalet, kayıp yakınlarının yaralarını derinleştiriyor''

''Adalet, kayıp yakınlarının yaralarını derinleştiriyor''
Tarih: 14.07.2012 - 17:12
Kategori: Sağlık, Yaşam

Galatasaray Meydanı’nda 381. Kez bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları 1994 yılında kaybedilen Recai Aydın’ın akıbetini sordu...

Galatasaray Meydanı’nda 381. Kez bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları TİP’li yedi gencin katillerinin serbest bırakılmasına tepki gösterdi ve 1994 yılında kaybedilen Recai Aydın’ın akıbetini sordu.

381. haftadır mücadelelerini sürdüren Cumartesi Anneleri/İnsanları, 3. Yargı paketi kapsamında Türkiye İşçi Partis(TİP) üyesi yedi gencin katillerinin tahliye edilmesine tepki gösterdi.


ICAD'tan (Uluslarası Gözaltında Kayıplara Kaşı Komite) temsilciler de katıldığı, Cumartesi Annelerinin/İnsanlarının 381. buluşmalarında 2 Temmuz 1994’te kaybedilen Dr. Recai Aydın’ın akıbeti soruldu.


28 yaşındaki Doktor Recai Aydın, Çınar Sağlık Ocağı’nda çalışıyordu. 02.07.1994 tarihinde Diyarbakır’daki evinden işe gitmek için yola çıktı. Bir daha kendisinden haber alınamadı.

Arabası, iş güzergahı olmayan Silvan yolunda kapıları açık halde bulundu. JİTEM tetikçisi Abdulkadir Aygan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazılı olarak ilettiği ifadesinde; Recai Aydın’ın JİTEM tarafından infaz edilen kişiler arasında olduğunu söyledi. 18 yıldır devlet Recai Aydın’ın gözaltına alındığını, kaybedildiğini inkar ediyor.


"Onu başbakan olarak tanımıyoruz"


İlk olarak söz alan 1994'de gözaltında kaybedilen Kenan Bilgin'in kardeşi İrfan Bilgin, Başbakan'ın insanları kandırdığını belirtti ve yargı paketlerinin kayıp yakınlarının hiçbir talebini karşılamadığının altını çizdi.


17 yıldır yağmur, güneş, çamur demeden bu meydanda oturmaya devam ettiklerini hatırlatarak, 3. Yargı Paketi ile insanlık suçu işleyenlerin serbest bırakıldığını vurgulayan Bilgin, gazetecilerin, öğrencilerin ve avukatların cezaevlerinde olduğunu ifade ederek, "Yargı paketiyle bizim için yapılan bir şey olmadı. Artık bizim için yapılacak hiçbir şey kalmadı. Tayyip Erdoğan'ın sözlerine artık kanmayacağız. Onu bu ülkenin başbakanı olarak tanımıyoruz" dedi.

 

''Vatan insansız nasıl sağolsun''


1995’te gözaltında kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız ise, TİP yedi gencin serbest bırakılmasına tepki göstererek, tutuklu gazetecilerin, avukatların, milletvekillerin kayıp yakınlarının sesleri oldukları için tutuklandığına işaret ederek, Asker ailelerine seslendi, ”Vatan sağ olsun’ diyorlar,  vatan insansız nasıl sağ olsun. İlk önce insan sonra vatan”

 

''Hükümetin yargı paketi tuzaklarla dolu''


Cumartesi Anneleri/İnsanları adına basın açıklamasını okuyan Dr. Gülsüm Kav,  Gazetecileri, milletvekilleri, belediye başkanları, öğrenciler, siyasetçiler, sendikacılar, akademisyenler cezaevlerinde tutulmaya devam ettiğini, 7 gencin öldürüldüğü Bahçelievler Katliamının failleri ve siyasi cinayetlerin tetikçilerinin serbest bırakıldığını söyleyerek 3. Yargı Paketi’ni eleştirdi.


Adaletin kayıp yakınlarının yaralarını derinleştirdiğini, kayıp faillerinin milletvekili, meclis’te komisyon başkanı, müsteşar, başbakan danışmanı yapıldığını belirten Kav, hükümetin yargı reformunun insan haklarını, hukukun üstünlüğünü, adaletin sağlanmasını amaçlamak yerine bunları devre dışı bırakan tuzaklarla dolu olduğunu söyledi.


Katliamcıları affeden zihniyetin Dr. Recai Aydın’ı gözaltında kaybeden zihniyetle aynı olduğunu, katillerin bilindiğini ancak 19 yıldır korunduğunu söyleyen Kav, Sağlık Bakanı Recep Akdağ söyleyin, bakanlığınızın personeli Dr. Recai Aydın'a ne oldu? Adalet Bakanı Sadullah Ergin söyleyin; yargı sisteminiz 18 yıldır faili bilinen Dr. Recai Aydın'ın akıbetinin açığa çıkması için ne yaptı? Başbakan Erdoğan söyleyin; ülkeyi yöneten kişi olarak kayıplarımızın akıbetini açıklamak sizin göreviniz değil mi? Yoksa katliamcıların minnet duyduğu başbakan olarak mı kalmayı tercih edeceksiniz?” diye sordu.

Vişne Haber Ajansı


ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları