loading
close
SON DAKİKALAR

AKP Sözcüsü Çelik'ten Kılıçdaroğlu'na 'Berat Albayrak' tepkisi: 'Politik tartışma yerine meselenin içine aileyi karıştırıyorlar'

AKP Sözcüsü Çelik'ten Kılıçdaroğlu'na 'Berat Albayrak' tepkisi: 'Politik tartışma yerine meselenin içine aileyi karıştırıyorlar'
Tarih: 24.02.2021 - 10:43
Kategori: Siyaset

AKP Sözcüsü Çelik, Merkez Bankası rezervleriyle ilgili, "Şimdiye kadar yapılmış gizli saklı bir işlem yok. Her şey kanunlara ve piyasa kurallarına uygun bir şekilde yapılmış" dedi.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, AKP MYK toplantısının ardından açıklamada bulundu.

Çelik'in açıklamaları şöyle:
"Grup toplantıları vardı. Sayın Kılıçdaroğlu'nu daha önce uyarmıştık. Esnafa, öğretmene ve diğer kesimlere karşı ayrıştırıcı dil kullanmaması konusunda. Maalesef esnafımıza hitap ederek, esnafımızın AK Parti'yle arasındaki güçlü bağı hedef alarak 'Oy verirseniz iki elim yakanızda' diye bir söz kullanmıştı. Bu şekilde ifadelerin, öğretmenleri, esnafı hedef gösteren ifadelerin bu kadar kolaylıkla kullanılması son derece şaşırtıcı. Demek ki bilinçli bir politika. Esnafımız Türkiye'deki demokrasinin, orta sınıfın bel kemiğidir. 

-Maalesef Sayın Kılıçdaroğlu grup konuşmasında, 'Suriyeliler için harcadığınız parayı şu toplum kesimlerine harcasaydınız' diyerekten bu insanları hedef gösteren bir yaklaşım içeresine giriyor. Türkiye sınırlarını açmasaydı bu insanların hepsi öldürülecekti. Bu sözleri Avrupa'nın aşırı sağından duyuyoruz. Biz hep dünyaya karşı şununla övündük, biz zulümden kaçan insanları ülkemizde misafir ettik. Bu bize atalarımızdan kalan mirastır. Devletimizin köklerinde en önemli ifadelerden bir tanesinin burasının tüm mazlumların sığınağı gibi bir ifadeyle adlandırılmasını her zaman gururla söylüyoruz.

Yunan adalarından göçmenler nasıl gayri insani yaşam koşullarına mahkum ediliyorlar. Yunan sahil güvenliği onların botlarını şişleyerek ölüme terk ediyor. Bizim tarihimizde, bugünkü politikamızda böyle bir şey yok. Bu insanlara kucak açılmasaydı, zulümle mi karşılaşsaydılar? Milletimizin tarihine, değerlerine yakışır, siyasi tutumumuza yakışır şekilde burada muhafaza edilmişlerdir. Bu bütün dünyanın vicdanını tek başına Türkiye yüklenmiştir.

-Biz diyoruz ki; 'Cumhurbaşkanımızdan, eski Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Albayrak'tan bahsederken böyle sürekli aile ilişkilerini hedef alan yaklaşım içeresine girmeniz ahlaki değil.' Diyorlar ki; 'Bu insanlar görev yaptı, biz bunları eleştirmeyecek miyiz?' Siyasi pozisyonları gereği muhalefet bunu elbette eleştirecek. Biz de gereken cevabı vereceğiz. Söyledikleri siyasi şeylere zaten cevap veriyoruz. Ama siz bunu aile ilişkileri üzerinden sürdürmeye devam ettiğiniz zaman gayri ahlaki bir iş yapıyorsunuz. Merkez Bankası rezervleriyle ilgili soracağınız soru varsa cevabımız var.

-Şimdi siyasi hayatta hiç olmayan bir şeyi yapıyorlar. Politik sorumluluk, tartışma yerine meselenin içine aileyi karıştırıyorlar. Bu son derece saygısız, ahlaki olmayan bir yaklaşım. Ne zaman sorsanız, 'Terör meselesinde yaşadığınız savrulma doğru değil. Daha düzgün, daha net bir dil kullanmalısınız' diye bir eleştiri getirilse, hemen aile değerlerine saldıran bir siyaset geliştiriyorlar. Allah'tan bir tek bunlar yapıyor. Yoksa bu kötü örnek Türk siyasi hayatına bulaşsa Türk siyasi hayatı için son derece vahim ve içinden çıkılmaz bir yol açar. Herkesin birbirinin aile değerleriyle uğraştığı bir ortamın ne kadar çirkin olacağını, ne kadar ahlak dışı olacağını herkes görsün.

-Aile değerlerine karşı saldırgan tutum, iftira siyaseti kendileriyle anılan bir mesele haline gelir. Biz de bundan sonrasında gereken cevabı üslubunca vermeye devam ederiz. Merkez Bankası rezervleri ve diğer konularda sordukları soruların sorulması bunlara arkadaşlarımızın verdiği cevaplar açık. Şimdiye kadar yapılmış gizli saklı bir işlem yok, her şey kanunlara ve piyasa kurallarına uygun şekilde yapılmış.

Pandemi döneminde ortaya çıkan tabloda, Türkiye finansal istikrarı en başarılı yönetmiş ülkelerden birisi. Bunun için yapılmış döviz işlemlerini sanki gizli saklı, kanun dışı birilerinden saklanan bir işlemmiş gibisinden sunmak en azından siyasi ciddiyete yakışmıyor. Ekonomi konularında yürütülecek tartışmanın net bir şekilde siyasi ve ekonomik bir tartışması olması gerekir. Defalarca cevap verildi. Kayıtlar orada duruyor. Saat saat, isim isim nasıl işlemler yapılmış, bunlar nasıl gerçekleşmiş, hangi koşullarda gerçekleşmiş herkesin buna ulaşması gayet mümkündür.

-Yunanistan'la başlayan istikşafi görüşmelerin sağlıklı bir şekilde ilerlemesine güçlü destek veriyoruz. İstikşafi zemini korumaya kararlıyız fakat Yunanistan'ın beyanlarındaki kışkırtıcılık devam ediyor. Biz komşuyuz, şimdiye kadar beraber yaşadık, bundan sonra da beraber yaşayacağız. Türkiye Cumhuriyeti'ni köşeye sıkıştıranın başkalarıyla kurduğunuz ittifakların hiçbir şeye yaramayacağını siz de biliyorsunuz. Biz de biliyoruz.

-Canlıların eşya olarak nitelendirilmesinin ortadan kaldırılmasından, süs olarak nitelendirilmesinin ortadan kaldırılmasına kadar geniş bir yelpazede Hayvanları Koruma Kanunu'yla ilgili hazırlıkları MYK'mız değerlendirdi. Burada insan dışındaki canlıların da korunması, onların zalimane davranışlardan uzak tutulacak kendi doğalarına uygun şekilde yaşayacakları koşulların oluşturulması, şehirde olanların da canice davranışlardan korunması için geniş kapsamlı bir düzenleme. Taslak haliyle bile AB standartlarının ötesinde ve üzerinde, paydaşlarla ciddi bir şekilde çalışılmış, iyi bir komisyon çalışması yapılmış, partimizde de iyi bir şekilde değerlendirilmiş bir çalışma olduğunu söyleyebilirim. En kısa zamanda yüce Meclis'e geldiği zaman kamuoyumuza da takdim edilmiş olacak.

-Biz Uygur Türkü kardeşlerimizin temel hak ve hürriyetlerine uygun, insan haysiyetine uygun koşulda yaşaması konusunda yüksek hassasiyete sahibiz. Biz Çin'in toprak bütünlüğünü savunuyoruz, terörle mücadele hakkını da savunuyoruz. Bütün bunlar Uygur Türklerine dönük olumsuz uygulamalar, oradan gelen görüntüleri büyük bir kaygıyla izliyoruz. Burada daha önce de konuşuldu. Çin makamlarına da söyledik, ülkemizden bir heyet gidip şeffaf bir şekilde görsün. Şimdi bu kadar ortaya çıkan olumsuz haberlerin ortadan kalkmasının tek yolu bazı uygulamalara son verilmesi. Türkiye'den gidecek heyet Çin makamlarıyla işbirliği halinde oraları ziyaret eder. Şu konuda hassasız, bazı ülkelerin Uygur Türkleri meselesini kendi çıkarları ile Çin'le arasındaki mücadelede araçsallaştırıldığını görüyoruz. Buradaki temel hassasiyetimiz Sincan özerk bölgesinde Uygur kardeşlerimizin insan hak ve özgürlükleriyle yaşamaları ve korunmalarıdır. Biz bu politikanın takipçisiyiz. İlgili birimlerimiz Çin makamlarıyla sürekli olarak bu konuları konuşuyor. Bizim ana hassasiyetimiz çeşitli devletler arasındaki güç mücadelesinin dışında Uygurlu kardeşlerimizin yaşama standartların korunması. Çin makamlarıyla işbirliği haliyle oradaki durumun ülkemiz tarafından rahat bir şekilde görülebilmesi.

-(Yunan jetlerinin eylemleri) Maalesef ne zaman AB Türkiye ilişkilerinde bir pozitif gündem oluşsa böyle bir durum ortaya çıkıyor. Yunan jetlerinin bu kadar yakın mesafeye gelmesi, burada yaptıkları eylem kuşkusuz provokatif eylemdir. Bunlardan kaçınılması gerektiğini söylüyoruz. Nihayetinde bizim unsurlarımız da gereken cevabı vermiştir. Yunan jetlerinin sınırları aşarak aşırı bir şekilde yaklaşması şeklinde ortaya çıkmıştır. Bu gerginlikten uzak durulması gerekir. Yunanistan'ın bundan vazgeçmesi gerekir. Türkiye diplomatik kanalları güçlendirsin deniyor, bu tek taraflı Türkiye'ye söylenmemeli. Bunun Yunan tarafına da telkinlerde bulunması gerekiyor. Bugünkü tablo istikşafi görüşmelerle başlayan olumlu atmosfere uygun değil. Mesele Ege'yi barış denizi yapmaktır. Bunu bulabilecek imkan varken gereksiz sertleşmelere gerek yok. Burada TSK unsurları, diğer unsurlarımız görevlerinin başında. Sonuçta da kazan kazan formülüne ulaşacak imkanımız vardır."

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları