AKP'li ve MHP'li meclis üyeleri Mansur Yavaş'ın yolsuzluklara ilişkin sunumunu engellemek için meclisi terk etti

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin AKP'li ve MHP'li üyeleri, Başkan Mansur Yavaş'ın önceki AKP'li belediye yönetimleri hakkında yargıya intikal ettirilen 80'e yakın suç duyurusuyla ilgili açıklama yapmasını engellemek için belediye meclisini terk etti.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, kendilerinden önceki AKP yönetimleriyle ilgili yargıya intikal ettirilen ve suç duyurusunda bulundukları 80'e yakın dosyayla ilgili bugünkü belediye meclisi toplantısında açıklamalar yapacaktı. Ancak AKP'li ve MHP'li belediye meclis üyelerinin meclis toplantısını terk etmeleri nedeniyle çoğunluk sağlanamadı.

Başkan Yavaş, AKP'li ve MHP'li meclis üyelerine tepki gösterdi. Yavaş, "25 belediye başkanımızı gece yarısına kadar dinlememize rağmen, biz sunumumuzu gerçekleştirecekken salondan ayrıldılar. Sadece Ankara halkının değil, tüm Türkiye'nin gerçekleri duymasını sağlayacağımdan kimsenin şüphesi olmasın. Yetim hakkı yedirilmeyecek" dedi.

Yavaş meclis toplantısında yaptığı konuşmada şunları kaydetti:
"Çoğunluğa dayanarak bir şeyler yapılmak istenebilir. Ama demokrasi böyle bir şey değildir. Herkes kendi yetkisini kullanır. Ben de kanunun ve belediye çalışma yönetmeliğinin bana verdiği yetkileri kullanıyorum. Sadece ortaya anlaşılmaz bir şeyler koyup, 'bu ne oldu' diye soru sorup arkasından da bunun cevabını almadan ortadan kaybolmak... Ertesi gün de gece 2'ye 3'e kadar toplantı yaptıktan sonra bizim açıklamamızı bir dahaki meclis toplantısında yapacağımızı söyleyince bu kez de basına 'Mansur Yavaş cevap veremedi' diye konuşmak siyaseten ahlaki değildir."

Mansur Yavaş, AKP ve MHP grubunun toplantıyı terk etmesinin ardından sunumuna başladı.

Başkan Yavaş, "Adalete, şeffaflığa, demokrasiye inanan herkesi sunumumuzu izlemeye davet ediyorum" dedi.

Yavaş'ın açıklamalarından bazı bölümler şöyle: 
"AKP'li üyeler lafı ortaya atıp kenara çekiliyor, faaliyet raporunda da aynısını yaptılar. Biz çoğunluğuz, biz istediğimizi yaparız, tüm belediye başkanlarını konuşturup insicamı bozmak istiyor. Mansur Yavaş'ın kendilerine verilen cevapları engellemek istiyorlar. O nedenle faaliyet raporu görüşmelerini sabah saat 5'e kadar sürdürdüler.

Şov yapmıyoruz, reklam yapmıyoruz. Biz şov yapmıyoruz. Mansur Yavaş ne yaptı derken batık bazı projeleri, Anka Parkı'nı, kapıları arıyorlar, bunları bekliyor bizden galiba. Bizde bu yok. Önce Ankara halkının sağlığı diyoruz. Eskiden bir asfalt yapılır, yanına pankart asılırdı.

Ahşap çalışmalarına 1 buçuk milyon harcadığımızı söylüyorlar. Maliyetini söylüyorum; sıfır. Belediyede çalışan, maaşından başka geliri olmayan bir arkadaşımız yaptı.

'Heykel belediyeciliği' diyorlar. Heykel belediyeciliğini kim yaptı, Mamak Belediye Başkanı olsaydı döner heykelini soracaktım. Ankara'nın tarihi ve kültürüyle alakası olmayan heykeller diktiler, bir de sanatçılarımızın yaptıkları heykellere laf ediyorlar. Genelkurmay Kavşağı'nda kol saati heykeli vardı. İnşallah bir gün onu neden oraya koyduklarını birileri sorar. Belediye sanat eseri de yapar. Ama herkesin sanattan anladığı bir şey var. Onlar sanat deyince şişme, plastik, Çin malları düşünüyor. Herkesin sanat anlayışı farklı.

Gökçek döneminde yapılan bu eserin adı 'Şişme Dinocan'. Murat Bey (Köse) bu yayını izliyorsunuz biliyorum. Bunun Ankara halkının tarihi ve kültürüyle ne alakası var?

Tüyü bitmemiş yetimin hakkının nasıl yendiğini bütün millet görüyor. Ankapark'ı açalım para boşa gitmesin diye hükümetle görüşeceğiz demiştik. 111 milyon lira zarar var Ankapark'ta şimdilik. Ankapark'ta ne teminat alınmış, ne sigorta yapılmış. Bugün yarın savcılığa vereceğiz ve rakamları açıklayacağız. Ankapark sadece Ankara'ya değil, Türkiye'ye atılmış en büyük kazıktır. Bu asrın yolsuzluğuna kim sahip çıkıyorsa o vebalin ortağıdır.

(Mamak Beledie Başkanı Murat Köse'nin "Ağaçları kaderine terk edip kurutacaksınız, o kadar özenle hazırlanmış yeşil alanları kuratacaksınız"sözlerine yanıt) Park diyemiyorlar, yeşil alan diyorlar. Ankara'ya ithal edilen ağaçlardan Ankaralının ne kadar zarar ettiğini açıklayacağım. Bakın, o firmalar mevcut refüjleri yıkıp toprağın içine öyle doldurmuşlar. Onların üzerine de ağaç dikmişler. Her kuruyan ağacın mutlaka raporunu tutturuyoruz. Yenimahalle'de ağaçları saksısı ile dikip cinayet işlemişler. İthal edilen ağaçlar 43 milyon dolar, yaklaşık 340 trilyon lira. Sarkık Himalaya bitkisinin faturası olmasına rağmen itiraz ediyor, 'Ben ithal etmedim' diye. Bir tanesini ibret için saklayacağım ama diğerlerini isteyen belediye benden alabilir.

(Köse'nin 'Pek çok çalışma yapılıyor gözüküyor, sosyal medya belediyeciliği yapıyorsun' sözlerine) Gece saatlerine kadar işi uzatıp sonra da cevap veremedin diye algı operasyonu yapan kim? Üstelik seçim öncesi yaptıkları hakaretleri, karikatürleri hatırlıyorsunuz. Yeterince takipçimiz var. Sosyal medyayı genellikle bir şeyi anmak, Ankara halkına bir şeyi duyurmak, gelecek afet ile ilgili bilgi vermek, yolların durumu ile ilgili bilgi vermek için kullanıyoruz. 'Sosyal medya algısı yapıyorsunuz' diyor. Ben sadece Murat Köse'ye değil tüm belediye başkanlarına söylüyorum. Eğer sizin kurumda irtibarınız olacaksa para ile takipçi satın alarak bunu yapamazsınız. Öncelikle, kentin hiçbir yerine kamunun paraları ile fotoğraflarınızı asmayacaksınız. Halkın parası ile reklam yapmayacaksınız. Hesap vereceksiniz, yetim hakkını kollayacaksınız. Başkasının yaptığı reklamları kıskanmak yerine insanları rencide etmeden, onları bir fon gibi kullanmadan kendisi de yardım etmeli. Şehirde kamplaşmayı değil kardeşliği esas almalı. Bu millet hizmet edeni de görüyor, nankörlük edeni de."