loading
close
SON DAKİKALAR

Akşener: Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini Türkiye taşıyamıyor. Parlamenter sisteme geri dönülmeli

Akşener: Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini Türkiye taşıyamıyor. Parlamenter sisteme geri dönülmeli
Tarih: 04.10.2019 - 10:18
Kategori: Siyaset

İYİ Parti genel başkanı Meral Akşener, "Sayın Erdoğan’ın zorunda kalıp imzaladığı binlerce belge var. Bunun değiştirilmesi lazım. Sayın Erdoğan’ın hepimizin cumhurbaşkanı olması için bir adım atılacaksa bu sistem değiştirilmeli" dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Fox TV’de İsmail Küçükkaya’nın Çalar Saat programına konuk oldu. 

Meral Akşener, geçtiğimiz günlerde sağlık sorunu yaşamış, sorunun sulardan olabileceğini söylemişti. Bu açıklamanın ardından Mansur Yavaş'ın konuyla ilgilendiğini söyleyen Akşener, Yavaş'a teşekkür etti. Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek de, Ankara’da içme suyunun kirli olduğunu iddia ederek, mevsimsel yaşanan hastalıkları bu kirliliğe bağlamış ve konu ile ilgili sosyal medya paylaşımlarında bulunmuştu. Gökçek'in başlattığı 'kirli su' tartışmasına ilişkin konuşan İyi Parti lideri, "25 yıldır Ankara'yı yöneten belediye başkanının mal bulmuş mağribi gibi kendi yönettiği dönemi hiç sorgulamadan Yavaş'ın belediye başkanlığı üzerine saldırması da bir yavuz-hırsız modeli" diyerek tepki gösterdi.

Akşener'in açıklamaları şöyle:

(Enflasyon açıklaması) Halkın enflasyonu ateş gibi yakıyor. Güven duygusu olmadığı için hane halkının parası varsa da tutuyor. Aslında ekonomi küçülüyor ve soğuyor. İşsizlik arttı. Yatırım yok. Reel sektörde sanayide üretim yok. Ara mal ithalatına bakınca tamamen dışa bağımlı bir sistem, krediyle çevrilen bir Türkiye ekonomisi var. Eğer 9.6 enflasyon doğru ise, Sayın Damat Bakanın dediği yüzde 5 büyüme olacak ise, yatırım yok, üretiminiz yok, topraklarımız verimli kullanılmıyor, dolayısıyla bütün bunlara bakınca bu olsa olsa metoduyla üç ayda bir açıklanan ekonomik raporların, programların işe yaramadığını görüyoruz. Ekonomi daraldı, soğuyor. TÜİK'in rakamları doğruya bundandır.

İsraf acayip şekilde devam ediyor. 80 milyon TL'ye araba alınıyor Saray'a. Buna karşılık 50 milyon TL yok diye Katarlılara veriliyor. İsrafın önüne geçmek, yolsuzluğun önüne geçmek, hukuk adalet ve demokrasiyi gerçekleştirmek, üretim ekonomisine geçmek, sanayi ve tarımdaki ara malların önüne geçmek, teknoloji yatırımı yapmak çıkış yoludur. 1.5 milyar TL'ye bir yandaş iş adamının arsasını aldılar. Bu bakış açısıyla ülke düzelmez. Bu şekilde oluşturan kavramsal olarak saray kendine ait özel bir hayat tarzı, özel bir bürokrasi ve alışkanlıklar zinciri oluşturur. Seçmen veli nimet olmaktan çıktı. 31 Mart'a giderken seçmene veli nimet olmak istiyorsanız kulaklarını çekin demiştim çektiler. 6 Mayıs'ta o sivil darbe yapılmasaydı kulak çekmeye devam edilecekti. Vay efendim bizi nasıl seçmezler diyerek sivil darbe yapıldı. Ama seçmen öyle bir ders verdi ki o kulağı morarttı, koparttı.

-(IMF heyetiyle görüşmeye iktidarın tepkisi) Tam bir yavuz hırsız durumu bu. Sayın Durmuş Yılmaz herkesin bildiği bir ekonomisttir. Ben buradan kesinlikle IMF’yle bir görüşmeleri var demektir. Biz IMF’yle el sıkışmasını doğru bulmuyoruz. Türkiye ile ilgili gelen her türlü yatırımcıya Türkiye’yi koruyan fikirler verir. Tekrar söylüyorum ‘Abdullah Öcalan ile bunlar görüşüyor’ demiştim, sonra Abdullah Öcalan’ın mektubu okundu. TRT’de Osman Öcalan’ın mülakatı yayınladı. O zaman küçük ortak Öcalan’ın bu mektuba dikkat edilmesini ilan etti. Muhtemelen IMF ile bunlar el altından bir çalışma götürüyorlar. El sıkışırlarsa CHP ve İYİ Parti için onlar sebep oldu biz de görüştük derler. Bu IMF madem ki şeytan bir örgüt neden hemen çıkmıyorlar biz onlara para ödüyoruz çıksınlar.

(Hamidiye su tartışması) Kimsenin etik ve ahlak üzerinden hiçbir şeye bakmadığını, zaten bilimsel bir bakış açısının tarihe karşı bulunmadığını biliyoruz. İmamoğlu belediyeyi almış olmasaydı bu tartışma yapılıyor olmazdı. İmamoğlu'nu vatandaş seçmedi mi? Kendi kendinize gol atarak, küçük düşürerek tarihle ve Türkiye'de oluşmaya çalışan müşterekleri ortadan kaldırmaya yönelik o saygısız dili devam ettiriyorsunuz demektir.

(30 Ağustos resepsiyonunda Akşener ve Erdoğan fotoğrafı) Geçen yıl da bir resepsiyon vardı, o zaman çekilen fotoğrafta da ben baya gülüyordum, böyle yorum yapılmamıştı. Ne değişti? 31 Mart seçimleri oldu. Bu fotoğraftan pek çok anlam çıkarıldı ama özünde burada ev sahibi ve misafir arasındaki nezaket tokalaşması var. Nezaketi, zerafeti o kadar unuttuk ki bu fotoğraftan bile pek çok senaryo yazacak duruma geldik. O kadar düşmanlaştırıcı bir dil haklim olmaya başladı ki bu fotoğrafın olamayacağı gibi bir kanaat oluşmuş insanlarda. Biz 30 Ağustos zafer bayramının kutlamasına gittik. Erdoğan ev sahibi, ben de iyi Parti Genel Başkanıyım. Birbirimizle hiç el sıkışmadan gitseydik asıl ne konuşulacaktı? Mesele bu.

-Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini Türkiye taşıyamıyor. Parlamenter sisteme geri dönülmeli, sayın Erdoğan’a yazık oluyor. Binlerce imzalayacağı evrak vardır. Biz referandumda bütün arkadaşlarımla Türk milleti hayır diyor diye bir platform kurmuştuk. Gittim her yerde anlattım milletvekilinin kıymeti kalmayacak. Tamamen bir oligarşi doğacak. Bunu taşıyamıyor, Sayın Erdoğan’ın zorunda kalıp imzaladığı binlerce belge var. Bunun değiştirilmesi lazım. Sayın Erdoğan’ın hepimizin cumhurbaşkanı olması için bir adım  atılacaksa bu sistem değiştirilmeli.

-Erken seçim için özel bir beklentim yok. 2023’e getirmeye çalışacaktır. Ama başaramayacak. 24 Haziran’da ittifak dışı seçime girmek istedik. Ben Sayın Kılıçdaroğlu’ndan destek istedim sonuçta Millet İttifakı kuruldu. Bizimkisi gerçekten bir seçim işbirliği idi. Bizimkisi rasyonel bir işbirliği. Cumhur İttifakı ise inanılmaz bir kimyasal reaksiyonla birbirine bağlı, duygusal tek bir partiymiş gibi bir koalisyon ittifakı. TC’nin kaldırılması Andımız’ın okutulması gibi konularda MHP çok sert açıklamalar yapmıştı, bu ittifak sebebi ile çekimser oy kullandı bu konuda MHP.

-31 Mart’a giderken bir proje yapıldı. 24 Haziran sonuçları var. 31 Mart’a giderken benim yaptırdığım simülasyonlarda İstanbul, Adana, Bursa, Antalya ve Mersin’in Millet İttifakı’na geçebileceği ortaya çıktı. Kılıçdaroğlu’nu aradım, Koray Aydın’ı Kılıçdaroğlu’na gönderdim. Millet İttifakı bizim talebimizle kuruldu. Büyük bir başarıyı sağladık seçimlerde. Sayın İmamoğlu, Sayın Yavaş, Sayın Böcek  sözlerini verdiler. Bu 800 bin seçmenin hiçbir siyasi parti sahibi değildir. İstanbul’da yaşayan Kürt seçmenler kendi istediklerini yaptı. Bunu doğru okuyanlar geleceği doğru okuyacaklardır."

Fox TV’de İsmail Küçükkaya’nın konuğuyum. #CanlıYayın #Canlı https://t.co/LvcGTEutAi

— Meral Akşener (@meral_aksener) October 4, 2019

 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları