loading
close
SON DAKİKALAR

Alevi örgütleri: Çocuklarımıza rızasız, zorunlu din dersi zulümdür; bu zulme razı gelmeyeceğiz!

Alevi örgütleri: Çocuklarımıza rızasız, zorunlu din dersi zulümdür; bu zulme razı gelmeyeceğiz!
Tarih: 17.09.2018 - 13:33
Kategori: Yaşam

Alevi örgütleri, zorunlu din dersine karşı tüm Türkiye'de eş zamanlı olarak sessiz oturma eylemi gerçekleştirdi. Yapılan açıklamada, "Zorunlu din dersleri insan haklarına, çocuk haklarına ve laiklik ilkesine aykırıdır. Ayrımcı, ötekileştirici ve asimilasyoncu amaçlara hizmet etmektedir" denildi....

Alevi Bektaşi Federasyonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Dernekler Federasyonu, Alevi Vakıflar Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri ve Alevi Kültür Dernekleri tarafından zorunlu din dersine karşı eylem yapıldı.

İzmir Konak'ta gerçekleştirilen eylemde Sümerbank önünde toplanan Alevi yurttaşlar sessiz oturma eylemi yaptı. Tüm Türkiye'de eş zamanlı olarak gerçekleştirilen oturma eyleminin ardından Alevi örgütleri tarafından ortak basın açıklaması yapıldı. Yapılan açıklamada, "Devlet Alevileri “görmeme, duymama” tavrından vazgeçmek zorundadır. Eninde sonunda Alevileri görmek, Aleviliği tanımak zorundasınız. Eşit yurttaşlık mücadelesini, kendi inanç ve değerlerimizi koruyarak vermeye devam etmekten vazgeçmeyeceğiz. Çocuklarımızın zorunlu din dersleri ile asimile edilmesini; bu yolla Aleviliğin yok edilmesine hizmet edilmesini kabullenmeyeceğiz. Demokrasi, özgürlük, adalet, hak ve eşitlik taleplerimizden vazgeçmeyeceğiz. Bizi duyana, görene kadar söylemeye devam edeceğiz ki; Aleviler vardır, Alevilik haktır" denildi.

Eylemde, "Laik, bilimsel, demokratik ve kamusal anadilinde bir eğitim sistemi istiyoruz", "Irkçı, gerici eğitime hayır" yazılı pankartlar açıldı.

Yapılan ortak açıklama şöyle:

"Çocuklarımıza rızasız, zorunlu din dersi zulümdür! Bu zulme razı gelmeyeceğiz.
Yüzyıllardır, Alevi inancı çeşitli yöntemlerle yok edilmeye, olmazsa dönüştürülmeye, asimile edilmeye çalışılmaktadır. Alevi çocuklarına zorunlu din dersi okutulması da bu amacın, yöntemin bir devamıdır.
Zorunlu din dersleri iddia edildiği gibi din, inanç, kültür ve mezheplerin tanıtıldığı, öğretildiği bir ders olarak uygulanmamaktadır. Aksine bu derse giren her çocuğa inancı ne olursa olsun, zorunlu olarak Sünni, Hanefi inancın eğitimi; bu inancın yolun tek doğru, mutlak doğru olduğu ve bu inanç ve mezhebe ait uygulamalar öğretilmektedir.
Türkiye’de örgün eğitim kurumlarında Alevilik yok sayılmakta; Alevilerin bu konuda yargıda hak arama mücadelesi sonuçsuz kalmaktadır. AİHM'in aldığı kararlar ise; uygulanmamakla birlikte, “yapıyormuş” gibi gösterilerek; Alevilik ve Bektaşilik sanki bir kültür ve folklorik bir dinsel unsur gibi müfredatta yer bulmaktadır. Bunun yanı sıra çocuklarımıza, Sünni inancın ibadetleri uygulamalı olarak öğretilmekte; bunları öğrenmesi zorunlu tutulmakta; çocuklarımız inançları nedeniyle bu derslerde aşağılanmaktadır.
Alevilik, hem itikadî olarak, hem de yorum olarak kendine özgü, “Batini” görüşleri olan müstakil bir inançtır. Alevilikte ibadet biçimi diğer inançlardan farklıdır. İbadetimiz Cem’dir. İbadethanemiz de Cemevi’dir.  Bağlama Alevilikte kutsal bir sazdır. Deyiş ve Nefesler, Hak kelamıdır. Hak için Semah döneriz ve “Rızalık” önemlidir.
Mevcut zorunlu din dersi müfredatında, Aleviliğin bu değer ve ilklerine yer verilmediği gibi; bu değer ve ilkeleri tersine çeviren; yine bu değer ve ilkleri “sapma” olarak gösteren zorunlu “Sünni, İslami” bilgi, uygulama ve değerler öğretilmektedir.
Diğer yandan Alevilik, müfredatta, devletin uygun gördüğü şekliyle yer almaktadır. Devlet eliyle üretilmiş bir Alevilik, Alevilik değildir.  Bu şekliyle bir asimilasyon belgesidir.
Zorunlu din dersleri insan haklarına, çocuk haklarına ve laiklik ilkesine aykırıdır. Ayrımcı, ötekileştirici ve asimilasyoncu amaçlara hizmet etmektedir.
Türkiye’de din dersi “Din Eğitimi” şeklinde verilmekte ve çocuklarımıza namaz uygulaması, surelerin ezberletilmesi zorunlu tutulmaktadır.
“Din öğretimi” ve “Din eğitimi” ayrı şeylerdir. Devlet öğrenim gören tüm çocukları tek bir din, tek bir mezhep eğitimi veremez.
Derslerde ve metinlerde tek doğru din ve inancın İslamiyet ve hatta onun bir mezhebi olarak öğretilmektedir. Diğer din ve inançlara, mezheplere yaklaşım ise; zaman zaman eleştiri sınırlarının dışına çıkan, diğer dinleri aşağılayan ifadelerle yer almaktadır. Hiçbir inanç, din tek doğru imiş gibi öğretilemez. Farklı din ve inançlar aşağılanamaz.
Din öğretimi, çoğulcu, nesnel ve bilimsel bilgilerle öğretilmelidir.
Devlet dinlere, inançlara karşı tarafsızlığını korumalıdır.
AİHM kararları uygulanmalıdır.
Din dersi zorunlu değil isteğe bağlı olarak uygulanmalıdır.
Mevcut müfredatlarda yer alan dinsel telkin, yönlendirme, dini aşağılama ya da tek din ve mezhebin uygulamalarından vazgeçilmelidir.
Zorunlu olmadan öğretilen din dersi ise; “Din Öğretimi” anlayışıyla ve her dini/inanç grubunun kendisiyle ilgili bölümü hazırlayacağı; Milli Eğitim Bakanlığının ise; İnsan Hakları, Çocuk hakları, ayrımcılık, eşitlik gibi değerleri göz önüne alan bir yaklaşımla denetleyeceği hali ile müfredatta yer almalıdır.
Devlet; laik, bilimsel, demokratik, kamusal ve anadilinde bir eğitim sistemini ve müfredatını uygulamalıdır.
Devlet, ayrımcı, ötekileştirici uygulamalarına son vermelidir.
Devlet Alevileri “görmeme, duymama” tavrından vazgeçmek zorundadır. Eninde sonunda Alevileri görmek, Aleviliği tanımak zorundasınız. Eşit yurttaşlık mücadelesini, kendi inanç ve değerlerimizi koruyarak vermeye devam etmekten vazgeçmeyeceğiz.
Çocuklarımızın zorunlu din dersleri ile asimile edilmesini; bu yolla Aleviliğin yok edilmesine hizmet edilmesini kabullenmeyeceğiz.
Demokrasi, özgürlük, adalet, hak ve eşitlik taleplerimizden vaz geçmeyeceğiz.
Bizi duyana, görene kadar söylemeye devam edeceğiz ki; Aleviler vardır, Alevilik haktır."

Kaynak : Vişne Haber Ajansı-www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları