Allah İnancını Kullanma Pratiği

Babür Pınar'ın siyasette dini kullanma örneklediği kitabı yayınlandı.

"Esas olarak, halkın, maddi hayatın vasfını belirlediği istenç ve eğilimine kulak vererek pratiğine yön veren parti, halkın dini değerlerini ve inancını kullanır. Bu durumda, halkın inancını yaşama pratiği ile partinin pratiği uyumlu olduğu için; partinin veya bireyin, halkı Allah/din ile aldatılması söz konusu değildir. Dolayısıyla halkın eğilim ve istençlerini dikkate alarak fetiş değerleri kullanma politikası kitlesel desteği sağlar.
AKP; diğer din referanslı partiler ve tarikatlar gibi, toplumun yanılsamalı bilinciyle edindiği ön yargıları ve tevatüre dayalı inançlarını İktidarı ele geçirmenin aracı olarak kullandı.
Bir parti ve bireyin söylemi, halkın istenç ve gereksinimlerine uygun içerikte ise ama pratiği, söylemiyle çelişiyorsa; Bu parti ve örgütler halkı aldatıyorlar demektir. Dillendirdiği fikrin tezahürü olan pratiği gerçekleştirmemek aldatmaktır. Bu durum genellikle sol siyasi örgütler de, derneklerde ve sendikalarda daha yoğun gerçekleşti. Toplumsal grup ve bireylerin özgürlük, eşitlik, adalet, demokrasi gereksinimi ve istenci ile söylemi örtüşen sosyalist partilerin, küçük burjuva sol partilerin, meslek örgütlerinin, sendikaların ve sözde demokratik kitle örgütlerinin yöneticileri; bireysel erk besleyici, dayatmacı ilişkiler pratiği sergileyerek halkı aldattılar." (Kitaptan)