Avşar: Başbakan olsam dan dun girerdim

Hülya Avşar, Başbakan'ın zaman zaman yaptığı sert çıkışlarla ilgili olarak 'Başbakan'ı kendime benzetiyorum. Çünkü ben de olaylara öyle bakıyorum' dedi...

NTV'de yayımlanan ''Bana Söz Ver'e konuk olan ünlü oyuncu Hülya Avşar , Gülay Afşar'ın sorularını yanıtladı.


''Başbakan olsam dan dun girerdim''

"Ben başbakan olsam dan dun girerdim, ortada olmayı sevmiyorum" diyen Avşar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın zaman zaman yaptığı sert çıkışlarla ilgili olarak da kendisi ile örtüştüğünü ifade etti.


Erdoğan'ı kendine benzetti

Erdoğan'ın zaman zaman yaptığı bu sert çıkışları takdirle izlediğini kaydeden Avşar, hayat felsefelerinin Başbakan'la benzediğini söyledi. Başbakan'ın bazen kendini sevenleri de kızdıran açıklamalar yaptığını belirten Hülya Avşar, "Ben bu durumlarda Sayın Erdoğan'a kızmıyorum, çünkü ben de olaylara öyle bakıyorum" dedi.


''Açlık grevlerinin bu noktaya geleceğini biliyordum''

Hülya Avşar, cezaevlerinde sona erdirilen açlık grevleriyle ilgili olarak da, "Bu duruma geleceğini biliyordum. Sanıyorum Başbakan da ölüm olmadan grevlerin sona ereceğini biliyordu. Bu yüzden açlık grevlerini şov diye tanımladı" ifadelerini kullandı.


Altın portakal meselesi
 
Altın Portakal Film Festivali'nin jüri başkanı olmasıyla bazı kesimlerin tepkisini çeken Avşar, Türk sineması üzerine değerlendirmelerde bulundu.  Jüri başkanlığının kendisine öncesinde de teklif edildiğini söyleyen Avşar, Milliyet Gazetesi yazarı Ali Eyüboğlu'nun ısrarları sonucu teklifi kabul ettiğini dile getirdi.  Festival sırasında bazı filmlerden sıkıldığını söyleyen ve gişe filmlerini destekleyen Avşar, "Ben bugün Oscar'a aday adayı olsun diye Recep İvedik'i gönderebilirim. Onun tepki alması bile Türkiye 'nin dikkat çekmesi demektir" dedi.  "Sadece Fransa 'da festivallerde birkaç ödül alıp sonra unutulan filmler var" diyen Avşar, şunları söyledi:  "Tabii ki emeklerine saygım var, başarılı olabilirler. Ama benim başarı anlayışım onlarınki gibi değil. Artık Amerika gibi bir yer varken ve yeni filmlerin çekilir çekilmez Türkiye'ye geldiği çağda; kısa filmlere, seyirciye ulaşamayan filmlere tahammül edemiyorum.

Bunun Zeki Demirkubuz 'la ya da Nuri Bilge Ceylan 'la hiçbir ilgisi yok. Bu tamamen benim sinema anlayışım. Sinema popülerdir, sinema herkese ulaşabildiği zaman sinemadır. Yoksa kendi zevkini tatmin etmek için çekiyorsa ve 3-5 kişinin de fısır fısır konuşması beni mutlu ediyorsa sinema yapayım. Ama ben o gözle bakmıyorum sinemaya, sinema her yere ulaşmalı. Bence çok geç kalınmış bir Türk sineması var ki, bugüne kadar belki de Oscar'da olabilmeliydi."


''Nuri Bilge Ceylan'ın filimlerine koşa koşa gitmiyorum''

Ticari amaçla yapılan filmlerin seyirciye ulaşabildiğini ancak festivallere katılmadığını ifade eden Avşar, şözlerini şöyle sürdürdü: "Ben bu sene en çok hasılat yapan film ödülü vermek istedim ama olmadı. Bazı filmlerimiz var, komedi de olsa her sene artarak hasılat yapıyor. Gülüyoruz, eğleniyoruz; bu sanat değil mi? Sinemada bazı filmler var ki tekrar tekrar seyretmek istiyorum.


Saygısızlık olarak algılanmasın ama Nuri Bilge Ceylan'ın filmlerine koşa koşa gitmiyorum. Sadece kültürüm, bilgim olsun diye seyrediyorum. Ödül alması bir şey değiştirmiyor. Ben ödül almayıp da ödüle layık olan filmler üzerine konuşmak istiyorum, burada bir gariplik var.  Benim kafam biraz farklı çalışıyor, farklı bir bakış açım var. Kimin ne dediği umrumda değil. Ben bugün Oscar'a aday adayı olsun diye Recep İvedik'i gönderebilirim. Dünyada bir sürü film varken onların içinde nasıl yarışabilir denilebilir.  Onun tepki alması bile benim için Türkiye'nin dikkat çekmesi demektir. Benim kafam sanırım farklı çalışıyor. Dediklerimi algılayamayanlar olayı ucuza indirgiyorlar. Algılayanlar ise bana yetiyor, onlarla tartışmak istiyorum. Bu düşüncenin ucuza indirgenmesine de müsaade etmek istemiyorum."