loading
close
SON DAKİKALAR

Aylin Nazlıaka Avrupa Parlamentosu'nda konuştu

Aylin Nazlıaka Avrupa Parlamentosu'nda konuştu
Tarih: 27.02.2014 - 17:10
Kategori: Siyaset

CHP Ankara Mitvekili Aylin Nazlıaka, Belçika'nın Strazburg kentin de bulunan Avrupa Parlamentosunda, Türkiye'de yaşanan olaya ilişkin basın açıklaması yaptı...

Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu çalışmaları nedeniyle gittiğim Strazburg’da yaşananları aktarmak ve komisyonun bundan sonra nasıl işlemesi gerektiği konusunda görüşlerimizi iletmek amacıyla bu basın toplantısını düzenlemiş bulunuyoruz.
25 Şubat sabahı AKP Siirt Milletvekili ve Komisyon Başkanı Afif Demirkıran ve AKP Gaziantep Milletvekili Ali Şahin ile birlikte Avrupalı parlamenterlerle görüşmek üzere Strazburg’a gittik.
26 Şubat sabahı yaptığımız ilk görüşmede Avrupalı parlamenterin Türkiye’deki yolsuzluk operasyonu ve Başbakan’ın oğlu ile yaptığı iddia edilen telefon konuşmalarını sorması nedeniyle Türkiye heyeti olarak aramızda bazı gerginlikler yaşandı.
Ben son yasal düzenlemelerle ilgili olarak partimize ait notları da Strazburg’a götürmüştüm. Onları vermeye kalktığımda “buraya parti propogandası yapmaya gelmedik” dediler. Oysaki o notlar partimize ait broşür değildi, sadece parlamenterlerin sorularına yanıt verecek nitelikte bilgi notuydu. Görüşmeler esnasında sık sık sözüm kesildi. Bana konuşma imkanı verilmemeye çalışıldı. Bir saat süren görüşmelerin yaklaşık 45 dakikasında Afif Demirkıran, 10 dakikasında Avrupalı parlamenter konuştu. kalan 5 dakikayı ise ben ve AKP Milletvekili Ali Şahin paylaşmak zorunda kaldık.
Öğleden sonraki görüşmeler öncesinde Parlamento binasındaki Türkiye ofisine geçtik. Ben ve Ali Şahin komisyon personeli ile toplantı odasında sohbet ederken; Afif Demirkıran ofis içindeki küçük odaya geçti. Daha sonra bu odaya AKP Gaziantep Milletvekili Ali Şahin’i çağırdı, bir süre fısıldaştıktan sonra beni odaya çağırıp kapıyı kapattılar. Önce beni ne için o küçücük odaya çağırdıklarını anlamadım. Afif Bey konuşmaya başlayınca asıl amaçlarının bana gözdağı vermek olduğunu anladım. Kapıyı açıp ne söyleyecekseniz personelin önünde söyleyin diye tepki gösterdim ve yeniden toplantı odasına geçtim. Her ikisi de arkamdan odaya gelip bunları personel duysun istemiyoruz dediler. Bunun üzerine uzman yardımcısı Ayşegül Sezer ve Cemil Bey mecburen ofisi terk etti. Ben de daha fazla o ortamda kalamayacağım için orayı terk ettim ve öğleden sonraki görüşmelere katılmadım. Orada oynanan tiyatroya daha fazla alet olmak istemedim. Bu yapılan siyasi bir baskıdır!
. Bana “bu sizin Genel başkanınızın başına gelse biz böyle yapmazdık dediler.” Ben de "Genel Başkanımızın başına böyle bir şey gelmez, gelse istifa eder, zaten sizin yaşadığınız süreç benim partimde yaşansa ben istifa ederim" diye cevap verdim. Tabii kendileri fikri hür vicdanı hür vekillere alışkın olmadıkları için beni anlamakta zorlanıyorlar.
AKP Milletvekilleri cemaat ile aralarında yaşananları ajitasyon yaparak “siz en yakın arkadaşınızdan kazık yeseniz ne hissederdiniz” gibi sorularla anlatmaya çalıştılar ama duymak istedikleri yanıtları alamadılar. Çünkü devlet kurumsal bir yapıdır ve arkadaşlık ilişkisi üzerinden kurulamaz.
Avrupalı Parlamenterler her defasında Türkiye’nin giderek otoriterleşen bir ülke olduğu uyarısında bulundular. Özellikle Gezi Parkı olayları ve 17 Aralık’tan sonra yaşananlara yönelik eleştirileri oldu.
Bugün saat 11:00’de AB Bakanı ile tüm komisyon üyelerinin bir toplantısı olacaktı. Bu olayın gündeme gelmesinden çekindikleri için olsa gerek iptal ettiler. Zaten biz de bu toplantıya katılmayacaktık, çünkü bize göre artık bu hükümetin meşruiyeti kalmamıştır.

Biz Türkiye’nin Avrupa Birliğine tam üyeliği için çabalarken AKP sayesinde ülkemizin sicili her geçen gün bozuluyor. Ben Avrupalı parlamenterlere ülkemizin genç nüfusundan, kültürel ve tarihi zenginliğinden, üyeliğimizin AB’ye olacak katkılarından bahsederken konu dönüp dolaşıp yolsuzluklara geliyor. AKP milletvekilleri de bu soruları çocuk kandırır gibi yanıtlıyorlar. Oysaki teknoloji çağındayız, Avrupalı parlamenterler Türkiye’yi birçok mecradan izliyorlar. Rus NTV kanalı konuşmaları yayınladı. NY Times “son Türk dizisi” diye haber yaptı. CNN International ana haberlerde verdi.

Kirli bezle masa silinmez!
Sanayi, Bilim ve Teknoloji Bakanı Sn Fikri Işık: “İlk dinlediğimde montaj olduğunu hissettim. Teknik İncelemeyi gerektirmeyecek kadar açık “ demiş. Öyle bir Bakanımız var ki sadece dinleyerek bir kasetin montaj olup olmadığını anlayabiliyor. Ne şanslı bir ülke burası!
Sorumluluk sahibi bir Bakan hisleri ile hareket etmez. Bu nedenle iki basit talebimiz var:
1-Aile mal varlığını kamuoyuna açıklasın.
2-TİB 17 ve 18 Aralık tarihinde Erdoğan ile oğlu arasındaki görüşme trafiğini yayınlasın.
Sayın Bakan “Amirden değil abiden emir alan yaklaşımı kabul etmeyiz” diyor. Biz de kurumların bağımsız olmasını savunuyoruz elbette. Ancak HSYK’da yapılan değişiklik kurumu bağımsızlaştırmıyor. AKP'nin istediği sistem sizin abiniz değil bizim abimiz olsun sistemidir.
AKP yüzünden tüm dünyaya rezil olduk. Daha önce AKP’yi demokrat bulan parlamenterler bile, bu sefer çok sert eleştirilerde bulundular.
Ülkemiz böyle yönetilmeyi hak etmiyor. Ne dış mihraklar, ne faiz lobisi, ne porno lobisi, ne de robot lobisi. Asıl var olan hırsız lobisi…
Ahlakı sıfırladılar…
Vicdanı sıfırladılar….
Adaleti sıfırladılar…
Paraları sıfırladılar...
Ama halk da 30 Mart’da onları sıfırlayacak.

Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları