loading
close
SON DAKİKALAR

Bakan Koca: İstanbul'da vaka artışı yüzde 85'den fazla

Bakan Koca: İstanbul'da vaka artışı yüzde 85'den fazla
Tarih: 29.10.2020 - 09:33
Kategori: Sağlık, Yaşam

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İstanbul'daki artışa dikkat çekerek, "Durumu kontrol altına alamazsak salgın baş edilebilir olmaktan çıkacaktır" dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İstanbul'daki Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, "Ortalama vaka artışı yüzde 85'den fazladır. Oran korkutucudur. Artış İstanbul'a günlük geliş gelişlerin fazla olduğu şehirlerde yüksektir. Balıkesir, Tekirdağ yüzde 96, Bilecik Düzce'de yüzde 99, Sakarya'da yüzde 76, Kırklareli'nde yüzde71, Kocaeli'de yüzde 63'tür. Tüm iller İstanbul'la temaslıdır" dedi.

Koca'nın açıklamaları şöyle:
"-İlk kez bir toplantımızı Ankara dışında yaptık. Koronavirüs Bilim Kurulunun Ankara dışında toplanması sıradan bir olay değildir. Üç gün önce, İstanbul’da vaka sayılarının, Türkiye’nin yüzde 40’ına ulaştığını açıkladım. Covid-19 testi pozitif çıkan her 10 kişiden 4’ü İstanbul’dadır. Hekim ve hemşirelerden ambulans şoförlerimize kadar, bütün sağlık çalışanları, hastane yöneticileri, Bilim Kurulu üyeleri, ilgili bütün kurumlar olarak teyakkuzdayız. 

Durum bize olduğu kadar size de büyük sorumluluk yüklüyor. Son 7 gün, geçen ayın aynı dönemine göre İstanbul’da ortalama vaka artışı yüzde 85’den fazladır. Oran korkutucudur. İstanbul’da durumu kontrol altına alamazsak salgın korkutucu bir boyuta ulaşacaktır.

Artış İstanbul’a günlük gidiş gelişlerin fazla olduğu şehirlerde de yüksek. Balıkesir, Tekirdağ yüzde 96, Bilecik Düzce’de yüzde 99, Sakarya’da yüzde 76, Kırklareli’nde yüzde71, Kocaeli’de yüzde 63’tür. Tüm iller İstanbul’la temaslıdır. Gelişme salgınla mücadelede 83 milyonu ilgilendirmektedir.

-Nisan ayında yaşanan tehlike de büyüktü. Hareket halindeki nüfusu 20 milyon civarında olan İstanbul'un salgının merkezi olmasını güç birliği yaparak, kuralları uygulayarak önledik. Şimdi de benzer bir durumla karşı karşıyayız. Bu duruma neler yol açtı? İstanbul, dünyanın en kalabalık kentleri arasında 14. sırada. Mesafe kuralına uymayı zorlaştıran bir şehir, iç içe yaşıyoruz. Virüsün yayılmasına çok elverişli hayat şartlarına sahibiz. Hareket halindeki kitle çok büyük. Kışı burada geçirmek üzere yoğun dönüşler oldu. Tehlike karşısında teyakkuza geçebiliyoruz: Ama riski savar savmaz, hayatı akışına bırakıyoruz. Karşılaştığımız ve tüm ülkeyi riske atacak durumun tarifi budur. Salgınla savaşta disipline ve uzun süreli başarıya ihtiyacımız var. Düştüğümüz yerden kalkmak her zaman mümkün olmayabilir. Kişilerin göstereceği küçük ihmallerin bedelleri büyüktür. Bedelleri, birlikte ödemek zorunda kalabiliriz.

-Toplu taşıma, pazar yerleri, alışveriş ortamları ve çeşitli kent alanlarında kurallara uyulmasının kolaylaştırılması için çalışma yapılmasını, planlamaya gidilmesini istedik. Toplu taşımaya ek seferler konması, kamu kurumlarında, organize sanayi bölgeleri dahil özel sektörde iş saatlerinin, yine sosyal hareketlilik kaynaklı teması azaltacak şekilde yeniden düzenlenmesi, ele alınan konular arasındadır. Kurumlardan uzaktan erişimle evde çalışma kolaylığı sağlamaları ayrıca istenmiştir. Çözüme en çok ihtiyaç duyduğumuz konu toplu ulaşımdır. Sosyal mesafenin korunamadığı toplu ulaşım, en büyük risk kaynaklarındandır. Yolculuk, dolayısıyla risk süresi uzundur. Bu çözümlerin üretilmesi, salgının tırmanışının sebebi olan hareketliliği ve teması çok azaltacaktır.

-Virüs, 1 kişiden ortalama 3 kişiye bulaşıyorsa, biz de hareketi ve teması 3’te birine indireceğiz. Dışarı çıktığımızda, 3 yere uğruyorsak bunu bire indireceğiz. Günde 3 kişiyle görüşüyorsak 1 kişiyle görüşeceğiz. İstediğim, hareketi ve teması 3’te 1’ine indirmenizdir. Bunu yaparsanız, salgınla gerçekten savaşmış olacaksınız. Dışarı çıkmanız halinde, tedbirden taviz vermeyin.

İşverenlere de sesleniyorum, esnek mesai sistemine geçiş için elinizden geleni yapın. Şartlarınız uygunsa vardiyalı çalışmayı tercih edin.

-Sağlık ordumuzla riske karşı organize olduk. Sizden şunu hatırlamanızı istiyorum: Her kapasitenin sonuçta bir sınırı vardır. Bu sınırı zorlamamak, tedbirleri uygulamanıza bağlıdır. Tedbirler hayattan mahrum kalmak anlamına gelmiyor. Hayatı mantıklı şekilde yönetmek anlamına geliyor. Mevcut şartlara karşı hareketliliği üçte bire indirmektir. Hareketliliği, teması azaltmaktır.

-İstanbul’da kapasite sorunu yok. Bu hiç olmayacağı anlamına gelmez. Bu vaka sayısının 2 veya 3 katına çıkması durumunda farklı tablolar karşımıza çıkabilir. O nedenle biz bu hassasiyeti özellikle anlatmaya, vatandaşımızın kurallara uyumunu özellikle bu dönemde fazlasıyla istiyoruz. Biz de bakanlık olarak özellikle salgın sadece Sağlık Bakanlığının bir sorunu değil, çözebileceği sorun da değil. Bu anlamda ilgili başta İçişleri Bakanlığımızla ilgili bakanlıklarla yakın iş birliği içindeyiz.

-(Ekrem İmamoğlu'nun toplantıya çağrılmaması) Pandemi toplantısı değildi. İlçe belediye başkanları ile görüşüp İBB Başkanı ile görüşmeme durumu olabilir mi? Pazartesi günü ilçe belediye başkanları ile görüştük. Sonrasında İBB Başkanı rahatsızlandı. Geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Bugün kendim aradım, arkadaşlarım yakın takipte. Genel durumu iyi, ateş bulgusu bugün itibariyle yok. Pandemi döneminin siyasi zemine çekilmesinin siyasilere bir şey kazandıracağını düşünmüyorum."

-(Covid19 aşısı) Bizim aşımız da muhtemelen nisan ayı itibarıyla devreye girer diye tahmin ediyoruz, her şey normal giderse.

-İstanbul için seyahat kısıtlaması düşünmüyoruz. Vatandaşımız tedbir gösterirse bunun üstesinden geliriz.

-Partiler anlamında gece 12'de sonra müzikli ortamların yasaklandığını biliyoruz. Bunun erken saatlere çekilmesi de Bilim Kurulu'nda gündeme geldi. Özellikle İçişleri Bakanlığı'nın bunu erken saate almak konusunda çalışması olacak.

-(Grip aşısı) Grip aşısı bir yıl önceden sipariş edilir. Dünyada aşı arzı yüzde 20 oranında arttı. Herkesin aşı yaptırabilirliği zaten mümkün olamaz. Bizde ise bu anlamda 1 milyon 350 bin, geçen yıldan daha fazla sipariş vermiştik. Bazı ülkelerin daha yüksek dozda aşı temin ettiği söylenir. Mesela Almanya, 26 milyon. Geçen yıl Almanya'nın temin ettiği aşı 21 milyon. Yani yüzde 30'u geçmiyor. İngiltere, 30 milyon bu yıl temin etti, ama geçen yıl İngiltere'nin temin ettiği aşı 25 milyon, oran olarak yüzde 20. Biz geçen yıllarda serbest eczanelerden ücretli grip aşısı temin etme imkanı olmasına rağmen tüketilen aşımız 1 milyonun üzerindeydi, 5-10 milyonlar değildi. Bunu yüksek oranlı temin etme şansımız zaten yok. Biz, 2,2 milyonu temin ettik. Biz şimdi 3 milyonun üzerini temin etme çabası içindeyiz. Geçen yılın 2-2,5 katı kadar olan bir artışı sağlama çabası içinde olduğumuzu söylüyoruz. TEB'le ilgili söylediğiniz, ortada olmayan bir aşının olduğu ifade edildi, bu aşıyla ilgili de ilgili firmalarla başından beri görüşüldü ama ortada bir aşı yoktu. Daha detaylı söyleyeceklerim var söylemiyorum. Ruhsatlı olan aşıyı herkes getirebilir, ruhsatı olmayan aşıyı halk sağlığı temin edebilir. Ben bunu 1 ay önce de 2 ay önce de söyledim. X firmada var denilerek bir aşıyı pazarlamasınlar. Aşıyı elde etmek, temin etmek için de ilk günden itibaren yoğun bir çabada olduğumuzu bütün vatandaşımız bilsin, emin olun parasına da bakmıyoruz.

-İstanbul'da özellikle son bir hafta içinde vaka artış oranı yüzde 62. Ben birkaç ilçeyi hemen söyleyeyim. Büyükçekmece yüzde 123. Sarıyer, yüzde 120. Bakırköy yüzde 124. Şişli yüzde 98. Kağıthane yüzde 89. Tuzla, Sancaktepe, Beykoz şeklinde gidiyor. İlçelerde yüzde 29'a kadar artışın olduğunu görüyoruz. Türkiye'deki hasta sayısının yüzde 40'a yakınının İstanbul'da olduğunu özellikle söylemek istiyorum. 2305 hasta sayısı.

-Özellikle İstanbul'da son bir haftada niye bu kadar artış oldu. İstanbul dünyanın 14. en büyük nüfus yoğunluğu olan kendi. Virüsün mutasyona uğrama durumuyla ilgili bir değişiklik olmadığını biliyoruz ama bizim halk sağlığımızın yaptığı çalışmayla ilgili söylüyorum, mutasyon daha çok bulaştırıcılığın artması şeklinde karşımıza çıkıyor. Daha önce 15-20 dakika yakın mesafede olunca bulaşan virüs, artık daha kısa sürede bulaşabilir. Bir araya gelindiğinde maskenin kısa süreli devre dışı kalması bile o bulaştığıcılığı sağlayan şey oluyor. Bulaştırıcılığı virüsün daha çok arttı. Bizim bu anlamda maskeye, mesafeye ve el hijyenine dikkat edilmesini özellikle söylüyoruz. Büyük kalabalıkların ciddi risk olduğunu biliyoruz. Onun için bu bulaştırıcılık eskiye göre daha hızlı bir bulaştırıcılığa dönmüş oldu. Biz HES uygulamasını yaygınlaştırmak istiyoruz. Olabildiğinde il kurullarımız bu kararı almaya yetkili.

-Okullarla ilgili şu an ciddi bir artışın olmadığını biliyoruz, yani toplumun genelinden farklı bir artış olmadığını söyleyebiliriz. Bu önümüzdeki günler salgının seyriyle birlikte kademeli bir geçişin olup olmayacağını salgının seyri belirleyecek. İstanbul'da önümüzdeki dönemde ilave bir kadelemenin olmadığını söyleyebilirim. Zaten bildiğiniz gibi tercihe bağlı ve 2+5 şeklinde bir uygulamayla eğitim devam ediyor. Önümüzdeki haftalar bununla ilgili Bilim Kurulu'nun kademelendirmeyi devam ettirme konusunda bir yaklaşımı yok."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları