Balbay ile Davutoğlu arasında soyadı polemiği

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'ın TBMM Genel Kurulu'nda yemin etmesinin ardından yaptığı ilk konuşma, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile soyadı polemiğine dönüştü...

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın konuşmasında Bakan Davutoğlu’nun izlediği dış politikayı eleştirirken “Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu konuşurken bazen ismindeki ‘d’ harfi düştü mü diye düşünüyorum” diyerek, ‘Avutoğlu’ imasında bulundu. Balbay’ın bu sözlerine oturduğu yerden güldüğü görülen Davutoğlu da Meclis’te gazetecilerle sohbet ederken Balbay’ın soyadına gönderme yaparak “Balbay’ın ‘b’sini düşürdüğünüzde sizin sivil olduğunuz halde albaylık yaparak bir darbe teşebbüsünde bulunduğunuz suçlamasını teyit etmiş olursunuz mu’ demem beklenirdi. Şimdi ben buna bağlı olarak onun soyadı üzerinden yorum yapsam hoşuna gider miydi?” karşılığını verdi.

Balbay’ın Meclis’te Genel Kurul kürsüsünden, Bakan Davutoğlu’nun da daha sonra Meclis’te gazetecilerin soruları üzerine verdiği ve soyadı polemiğine dönüşen sözleri şöyle:

Balbay: Sayın Milletvekilleri, Türkiye ’de şu anda sadece iç barış açığı değil dış barış açığı olduğunu da görüyorum. Şu anda son 20 yıla baktığımızda batımızdaki ülkeler bize selam vere vere Avrupa Birliği’ne, doğumuzdaki ülkeler bize selam vere vere Şangay İşbirliği Örgütü’ne girdiği biz de birbirimize girdik. Şu anda tabloda bunu nasıl tamir edebiliri sorusuna yanıt arıyoruz ve ne yazık ki çok sağılıklı aramıyoruz. Sayın milletvekilleri ben komşularımızla ilişkilere de çok önem veren bir insanım; örneğin yıllar önce GAP gezisine gittiğimde o GAP’ın Suriye kanalına giden bütün kanalları kesilmiş olduğunu üzülerek görmüş ve ‘keşke bu bereketi paylaşabilsek barış gelse’ diye düşünmüştüm. Ama maalesef orayla bile yaşadığımız bu sorun, ben, Sayın Davutoğlu’nun televizyon konuşmalarını izlerken ‘Acaba baştaki d harfi düştü mü?’ diye de zaman zaman sormadan edemedim Sayın Milletvekilleri. Yaşadığımız tablo ortada ki ne avutulacak bir dış barış konusu var ne de çevremizdeki ülkelerle ilişkilere baktığımızda iyi giden bir tablo var.

Davutoğlu: Sayın Balbay için de Meclis’te ilk gün tarihi bir fırsattı, o 10 dakikayı nasıl kullanacağı. Beklerdik ki bunu birleştirici bir üslupla kullansın. Ülkeyi birleştirici, bütünleştirici bir dil kullanmasını görmek isterdik. O bunun yerine maalesef kelime oyunlarıyla, bütün konuşmasında kelime oyunlarıyla bazı kendince, bazen de espri dozu son derece düşük düzeyde kalan bir yaklaşım sergiledi. Benim soyadım üzerinden kendince espri yapmaya çalıştı. Doğrusu orada bir an çıkıp eğer Meclis toplantı düzenini olumsuz etkilemeyeceğini düşünsem benim de şöyle demem beklenirdi: ‘Balbay’ın B’sini düşürdüğünüzde sizin sivil olduğunuz halde albaylık yaparak bir darbe teşebbüsünde bulunduğunuz suçlamasını teyit etmiş olursunuz mu’ demem beklenirdi. Yani Balbay’ın B harfini düşürdüğünüzde tabi albaylar silahlı kuvvetlerde görev yaptığı zaman şerefli bir görev yürütürler ve hepsi saygıdeğerdir. Ama sivil hayatta olup da militarize yöntemlere yönelmeye niyet ettiğinizin dolaylı ifadesi anlamına gelecek şekilde böyle bir şey söylesem hoşuna gider miydi? Çünkü suçlandığı, hakkında yürüyen mahkeme süreci onun bir darbe teşebbüsüyle ilgili bir mahkeme süreci. Şimdi ben buna bağlı olarak onun soyadı üzerinden yorum yapsam hoşuna gider miydi? Bu, bugünün Balbay için önemine de yakışmadı, Meclis kürsüsüne de yakışmadı. Ümit ederim en azından özür dileme erdemini gösterir ve bir daha da bu şekilde kişilerin isimleri üzerinden espri, son derece seviyesiz espri yapma hatasını ve seviye düşüklüğünü göstermez.”