loading
close
SON DAKİKALAR

’Bir koyun gibi insan kaybedildi’

’Bir koyun gibi insan kaybedildi’
Tarih: 08.12.2012 - 16:02
Kategori: Sağlık, Yaşam

Cumartesi Anneleri/İnsanları, Galatasaray’daki 402. Buluşmalarında 1993 yılında Urfa’da gözaltına alınıp kaybedilen Hüseyin Taşkaya’nın akıbetini sordu...

Galatasaray Meydanı’nda 402. Kez bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları, 1993 yılında Urfa Siverek’te gözaltına alınıp kaybedilen Hüseyin Taşkaya için oturdu.


42 yaşındaki işadamı Hüseyin Taşkaya 6 Aralık 1993'te Urfa'nın Siverek ilçesi Bağlar Mahallesi'ndeki amcasının evinden gözaltına alındı. Taşkaya'yı gözaltına almak için gelen 30 araçlık konvoyu Üsteğmen Mehmet Şentürk yönetiyordu. Konvoyda Ahmet Bucak, Sedat Edip Bucak, Ahmet Ersin Bucak ile Bucak aşiretine bağlı korucular Halil Beyazkaz, İsmet Özeyranoğlu, Kemal Üzeyroğlu, Mustafa Üzeyroğlu ve emniyet mensupları da vardı. Bucak aşireti reisi ve korucubaşı Sedat Bucak ile görüşen aile; "bizim ekip almış fakat devlete teslim etmiş, bundan sonra haberimiz yoktur, devlet biliyor" yanıtını aldı. Ailenin ve insan Hakları Derneği'nin tüm başvuruları sonuçsuz kaldı. Hüseyin Taşkaya'nın gözaltına alındığı inkar edildi. iki yıl önce, Serpil Taşkaya babası hakkındaki tüm gerçeği, faillerin isimleri ile birlikte Başbakan Erdoğan'a anlattı. Kendisinden bu hukuksuzluğun son bulması için harekete geçmesini istedi. 19 yıl boyunca savcılar hukuku işletmedi. Etkin soruşturma yapılmadı.


Bu haftaki eylem Hüseyin Taşkaya’nın torunları Helin ve Eylem Alpsoy’un konuşmalarıyla başladı.


Taşkaya’nın torunları, dedelerinin kemikleri bulununcaya kadar bu meydandan gitmeyeceklerini söyleyerek, babalarının aklına dedeleri geldiğinde ağladığını ve bu durumun kendilerini çok üzdüğünü söyledi.


''Hükümetin bize yaptıkları apaçık ortada''



1995 yılında gözaltında kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız, hükümetin kendilerine yaptıkları ve yapacaklarının açık bir şekilde ortada olduğunu söyleyerek, Hükümetin Roboski’yi görmediğini, kendilerini tanımadığını, kadın cinayetlerini durdurmadığını belirtti.


Hüseyin Taşkaya’nın kızı Serpil Alpsoy Babaannesinin gönderdiği mesajı okudu. Mesajda Anne Taşkaya, oğlunun kemiklerinin bulunmasını ve bir mezarının olmasını istiyordu. Diğer oğlunun da KCK operasyonlarında tutuklandığını belirttiği mesajında, Suçunun ne olduğunu bilmiyoruz. Onu da mı götüreceksiniz? Diye soruyordu.


Serpil Alpsoy ise babasına yazdığı mektubu okudu. Alpsoy mektubunda babasına olan özlemini ve babasıyla yapmak isteyip te yapamadıklarını dile getirip ve adalet istedi.


''Bir anda kaybetmek kolay mı?''



‘’Bir koyun gibi insan kaybedildi’’ diyen Hüseyin Taşkaya’nın oğlu Şerif Taşkaya, bir baba olarak çocuk büyütmenin emeklerinden bahsederek, ‘’Bir anda kaybetmek kolay mı ?’’ diye sordu.


Baskıcı sistemin bugün de devam ettiğini vurgulayan Taşkaya, Babasının bugün de olsaydı muhalif düşüncelerinden dolayı yine kaybedileceğini söyleyerek, sistemin insana ve bireye değer vermediğini, Cumartesi Annelerinin bu devletin bir aynası olduğunu dile getirerek, ‘’Başbakan bugün değilse bile günün birinde aynadaki bizlerle yüzleşecek’’ dedi.


Bu haftaki açıklamayı Cumatesi İnsanlarından Gülseren Yoleri okudu.


''Kayıplarımızın akıbetinin yargı eliyle karanlıkta bırakılıyor''



İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin kabul ve ilan edilişinin 64. Yılına işaret eden Anneler,10 Aralık’ta devleti yönetenlerin her yıl verdikleri insan hakları odaklı mesajlarına atıfta bulunup, 402 haftadır bu meydandan insan haklarını, temel hak ve özgürlükleri, hukukun üstünlüğünü esas alan politikaların hayata geçirilmesi taleplerini dile getirdiklerini 402 haftadır hukuk devleti istediklerini, bağımsız, tarafsız ve derinlemesine soruşturmalar yapılmayarak kayıplarımızın akıbetinin yargı eliyle karanlıkta bırakıldığını dile getirdiklerini vurguladı.


Cumartesi İnsanları, devletin tetikçisi Ayhan Çarkın’ın bir yıl önce verdiği ifadelerde kayıp Ayhan Efeoğlu’nun istanbul Emniyeti'nde işkenceyle öldürüldüğünü ve gömüldüğünü söylemişti.

Bunun üzerine, Savcılar, 22 Aralık 2011 günü Çarkın'ın gösterdiği yerde tüm teknik imkânlara sahip olmalarına rağmen 40 dakikalık, göstermelik bir kazı yaptırdı ve herhangi bir bulguya rastlamadıklarını açıklayarak olayı kapattı.

TAYAD'lı aileler ise 1 Aralık 2012 günü aynı alanda, adeta elleriyle yaptıkları kazıda 4 kemik parçası, bir terlik, bir ayakkabı parçası ve bir hırka bularak savcılığa teslim etti. Çerkezköy Savcısı Mikail Demirel, Kemiklerin Adli Tıp incelemesi sonucunda insan kemiği olduğu anlaşılırsa,teknik bir-ekiple bölgede kazı çalışması yapacağını açıkladı.

Cumartesi İnsanları, yaşananlara yönelik, bölgenin bir yıldır delillerin karartılmasına açık halde durduğuna işaret ederek, bundan sonra, alanda yapılacak kazıdan kalıntı çıkmaması durumunda devlet eliyle delillerin karartıldığı düşüncesinin dayanaksız olmayacağını söyledi.


Vişne Haber Ajansı/Rojda Duygu Yeşilgöz


ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları