loading
close
SON DAKİKALAR

CHP, çoklu baro kanunun iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuruyor

CHP, çoklu baro kanunun iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuruyor
Tarih: 15.07.2020 - 17:16
Kategori: Siyaset

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında çoklu baro kanununu Anayasa Mahkemesine taşıyacaklarını söyledi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Meclis'te basın toplantısı gerçekleştirdi.

Altay, 15 Temmuz'un yıl dönümünde Meclis'te özel oturum yapılamamasına tepki gösterdi. Altay, "15 Temmuz özel oturumu yapılsaydı biz 15 Temmuz darbesinin siyasi ayağını ve sorumlularını, TBMM'nin gündemine taşıyacaktık. Erdoğan, Meclisteki özel oturumda soracağımız sorulardan kaçmış, sorulardan korkmuştur, Covid'in arkasına sığınmıştır" dedi.

Altay, TBB ve 80 baronun karşı çıktığı ve bugün Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren çoklu baro düzenlemesini yarın (16 Temmuz 2020) Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacaklarını kaydetti.

Engin Altay'ın açıklamaları şöyle:
"Bugün TBMM'de bir ayıba" şahitlik ediyoruz. Sayın Erdoğan'ın bilmesi, idrak etmesi gereken bir mesele var. 15 Temmuz kalkışması, salt Erdoğan'ı hedef alan bir kalkışma değildir. 15 Temmuz kalkışması, TBMM'ye ve demokrasiye yönelik bir kalkışmadır. Bunun böyle bilinmesi, algılanması ve değerlendirilmesi herkes için bir zarurettir.

Bugün 15 Temmuz'un 4. yılında daha önce olmayan bir uygulamayla Meclis'te özel oturumu gerçekleştiremedik. Biz, bunun neden yapılmadığı konusunu biliyoruz. Erdoğan, bunu her ne kadar Covid bahanesiyle yaptırmamış olsa da, bugün TBMM'de 15 Temmuz özel oturumu yapılsaydı biz 15 Temmuz darbesinin siyasi ayağını ve sorumlularını, TBMM'nin gündemine taşıyacaktık.

Meclis'te özel oturum yapılmış olsaydı 15 Temmuz şehit yakınları ve gaziler için toplanan 338 milyon liranın neden şehitlere verilmediğinin hesabını soracaktık. Bugün özel oturum yapılsaydı, FETÖ borsasını kimlerin kurduğunu, kimlerin hangi paraları alarak FETÖ'cüleri tahliye ettirdiklerinin hesabını soracaktık. TBMM'de özel oturum yapabilseydik, hangi FETÖ'cülerin rektör olarak atandığının hesabını soracaktık. FETÖ'cülerin dışarıda, FETÖ'cü olmayanların gözaltına alındığını söyleyen AK Parti'nin sayın milletvekilinden bunu bize açıklamasını isteyecektik. 'Hepimiz Pensilvanya'ya gittik, o dönemde ticarette, siyasette ve bürokraside yükselmenin yolu orasıydı' diyen milletvekilinden bu sözüne bir açıklama getirmesini isteyecektik. İstanbul Birinci Boğaz Köprüsünün girişine yapılan 15 Temmuz Şehitler Anıtında kullanılan mermerlerin, hangi FETÖ'cünün şirketinden satın alındığını, aynı şirkete 15 Temmuz'dan önce 33,5 milyon teşviğin ne amaçla verildiğini soracaktık. Bütün bunları sorma imkanımız özel oturum yaptırmamak suretiyle elimizden alındı.

15 Temmuz'la Türkiye yüzleşmemiştir. Masumlarla darbeciler birbirinden ayrılmamışır Adil Öksüz'ü kaçıranlar yargı önüne çıkarılmamıştır. Ama bu süreçte FETÖ borsası kurulabilmiştir. Sayın Erdoğan'a soruyorum; 'Bir FETÖ borsası var' diyen AK Parti'nin resmi üyesidir. Bu siyasetçi hakkında bir işlem yapmayı düşünmekte midir? Yoksa Erdoğan da FETÖ borsasının varlığını kabul etmekte ve buna göz mü yummaktadır, bunu da merak ediyoruz.

FETÖ'nün askeriye, emniyeti leğitim, sağlık, adalet ve tüm bürokrasideki ayakları ortaya çıktı. Bir kısmına dokunulmadı bir kısmı cezaevine kondu. STK'dekiler de ortaya çıktı ama siyasi ayak deyince hoplayan bir AK Parti ile karşı karşıyayız.

Bugün ve dün Meclis'te yaşanan utançlar şunlardır. Dün Meclis'e giriş yaparken bahçede tır gördüm. Onda o gece tankların altında kalmış otomobiller vardı. Onlar Meclis'in bahçesinde sergileniyor. Allah bunlara akıl fikir versin. O gece tankların altında ezilen otomobilleri unutmamışlar ama demokrasi için canını veren 251 şehidimizi, 2 bin 500 gazimizi çoktan unutmuşlar. Vatandaşlarımızın topladığı o günkü parayla 338 milyon lirayı neden sahiplerine ödemiyorsunuz? 

15 Temmuz şehit yakınları ve gazileri için toplanan paralar nerede, bu parayı ne yaptınız?  Allahım beni affetsin, milletimden özür diliyorum diyerek bu vebalden kurtulamazsın.

Cumhurbaşkanının sağlığı önemlidir, Allah sağlığını uzun etsin ama cumhurbaşkanı, Covid'in arkasına sığınarak TBMM'de oturum yaptırmamak suretiyle iki şey yapmıştır; 'Benim sağlığım 600 milletvekilinin sağlığından kıymetli' mesajı vermiştir. Meclisteki özel oturumda soracağımız sorulardan kaçmış, sorulardan korkmuştur, Covid'in arkasına sığınmıştır.

TBMM'nin 600 üyesi varken sadece 61 üyesine davetiye gönderilmesi ayıptır. Cumhur İttifakı töreni yapıldı.ovid testi yaptırmazsanız sizi alana alamayız telefonun makamlarımıza yapılmasıdır.

TBMM'de grubu bulunan 5, grubu bulunmayan 6 siyasi parti var. 6 siyasi partiden sadece birinin oraya çağrılıp 5 siyasi parti genel başkanının ya da Meclisteki temsilcilerinin çağrılmamış olmasının Türkçe karşılığı bölücülüktür, fitnedir, fesattır, nifaktır. Erdoğan, Beştepe'de ne yaparsan yap ama TBMM'ye fitne, fesat, nifak ve bölücülük tohumları ekme. 

Bunu siyasi edep dışılık olarak kayıtlara geçirmek istiyorum. 

15 Temmuz'la hesaplaşmak için kasım- aralık 2011'de Erdoğan'ın telefonlarının dinlendiği işleme bir bakmak lazım. 7 Şubat 2012 MİT krizine, 17-25 Aralık'a bakmak lazım. Buradan yola çıkarak 15 Temmuz'a bakmak lazım. 

Erdoğan'ın "FETÖ'nün terör örgütü olmasıyla ilgili milat 17-25 Aralık 2013'tür' dedi. Bülent Arınç ve Hakan Fidan'ı MİT krizinden sonra Pensilvanya'ya niye gönderdin? 17-25 Aralık'tan sonra Fehmi Koru'yu Pensilvanya'ya niye gönderdin? 1994'te MİT, MGK'ya bir rapor verdi. O raporda Fetullah Gülen'in CIA'nin bir maşası olarak çalıştığı ve kullanıldığı MGK'ya bildirildi. Sen bunu görmedin mi? 2004'te MİT, MGK'ya FETÖ'nün terör faaliyetleriyle ilgili bir rapor verdiğinde sen başbakandın. Neden bir işlem yapmadın. FETÖ ile aralarındaki kavgayı 17-25 Aralık'a bağlamak milletin aklıyla alay etmektir.

AK Parti FETÖ ilişkisi kadim bir ilişkidir. Suç ortaklığı gibidir. Ne zaman ki devleti FETÖ'ye teslim ettiler, FETÖ yüzde 51 istedi kavga başladı. Hiçkimse unutmasın ve herkes bilsin ki AK Parti için FETÖ yargıda taşeron, devlette ortak, bankada patrondur. Bütün ilişkilei böyle yürümüştür. Ne zaman ki Fethullah Gülen yüzde 50'lik hisseyi yüzde 51'e çıkarmak istediyse ortaklık bozulmuştur. Bedelini 251 şehit ödemiştir. Erdoğan gerçekten samimiyse milletimden özür diiliyorumla yetinmeyip şunları yapması lazım.

Ellerindeki ByLock listesindeki siyasetçilerin isimlerini parti ayrımı yapmaksızın paylaşması lazım. 15 Temmuz gecesi siyasi parti liderlerinin tamamını, bakanların ve üst düzey yöneticilerini ve belediye başkanlarının görüşmelerini açıklaması lazım. AK Parti eki il başkanının söylediği, 'O gece bazı bakanlara ve siyasetçilere ulaşamadık' sözünün arkasına düşüp, AK Parti il başkanının ulaşamadığı bakanların isimlerini alıp millete teşhir etmesi lazım. Yurtta Sulh Konseyinin belgelerinde adı geçen 15 Temmuz başarılı olsaydı kimlerin bakan, başbakan, üst düzey bürokrat, vali, ordu komutanı olacağına dair listeyi kamuoyuyla paylaşması lazım. Eğer 15 Temmuz ile mücadelede samimiyse bunları yapması lazım. 15 Temmuz araştırma komisyonu raporunu kimden, niye sakladıysa kamuoyula paylaşması lazım. 15 Temmuz'la ilgili CHP'ye atılan çamurlar olsa olsa AK Parti ve Erdoğan'ın eline yapışır. 

-Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanandı. Yarın Anayasa Mahkemesinden muhtemelen öğlen saatlerinde bir randevu isteyeceğiz. Bu kanunun iptali için Anayasa Mahkemesine başvurumuzu yapacağım. Başvuru sonrası başvuru gerekçemi de yüksek mahkemenin önünde siz basın mensuplarıyla paylaşacağım.

-(İlhan Kesici'nin İBB'nin Fatih'İn tablosunu satın alması)  İlhan Bey açıklamalarını daha sonra düzeltti. Tablonun, Bellini tablosu olmadığına dair dedikodular AK Parti kaynaklıdır. O ihaleye girenlere baktığınızda, tablonun gerçek olduğunu anlarsınız.

-(Erdoğan'ın Ayasofya'nın ibadet açılmasına son açıklaması) Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret içeren bir üslup ve tavır kullandı. Ama muhtemelen sonra Türkiye Cumhuriyeti'nde cumhurbaşkanı da olsan Mustafa Kemal'e hakaretin bedelinin çok ağır olacağını görmüş olmalı ki sözlerini biraz eğip bükerek yumuşatma yolunu seçti. Erdoğan Mustafa Kemal'e hakaretin toplumda kabul edilemeyeceğini ve bedelinin çok ağır olacağını bilenlerdendir.

(Erdoğan'ın siyasi partilere 'gelin, 2053 ve 2071 vizyonumuzu beraber inşa edelim' sözleri) Büyük Türkiye hedefi için Tayyip Erdoğan artık sadece ve sadece bir engeldir. Büyük Türkiye hedefi sadece Tayyip Erdoğan'a ait değildir, Mustafa Kemal Atatürk'ün bize gösterdiği istikamettir, işarettir. Bu yolda Erdoğan gölge etmesin başka ihsan istemiyoruz."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları