CHP Gençlik Kollarında Anti Demokratik Uygulamalar

Bir yılı aşkın süredir yürütmekte olduğum İstanbul İl Gençlik Kolu Yönetim Kurulu üyeliğinden 25.05.2013 tarihinde yapılan“1 Haziran’da yapılacak miting ile ilgili görevlendirme ve çalışma toplantısı” akabinde yapılmış olan “sözde” yönetim kurulu toplantısı sonucu düşürülmüş bulunmaktayım. Yönetim kurulu toplantı çağrısı usulüne göre yapılmamış olup ben ve diğer birkaç arkadaşımın yönetim kurulu toplantısı yapılacağından haberi olmamaktadır. Tüzüğümüzde toplantıya çağrı açık bir şekilde düzenlenmiştir. Madde 33’e göre “yönetim kurulları en az iki haftada bir önceden belirlenmiş gün ve saatte çağrı yapılmaksızın olağan olarak toplanır. Gerekli hallerde çağrılı olarak olağanüstü toplantı da yapılabilir” ibaresi bulunmaktadır. İl Gençlik Kolu Yönetim Kurulu toplantıları il gençlik kolu göreve geldiğinden beri düzenli olarak hiçbir zaman toplanmamıştır. Belirlenen gün ve saat mevcut değildir. Bu sebeple İstanbul İl Gençlik Kolu’nun yaptığı her toplantı olağanüstü yönetim kurulu toplantısı sayılmaktadır. Ve bunun çağrısı belirlenen gün ve saatin yönetim kurulu üyelerine açıkça yapılarak, toplantının içeriğinin çalışma toplantısı mı yoksa yönetim kurulu toplantısı mı olduğu bildirilerek yapılmalıdır. Bu noktada 25.05.2013 tarihli toplantının çağrısı yukarıda çağrının metnini yazdığım gibi çalışma ve görevlendirme toplantısı olarak yapılmış olup akabinde yapılan yönetim kurulu toplantısı tüzüğe aykırılık teşkil etmektedir. Burada il gençlik kolu başkanı partide aldığı görev ve sorumluluğuyla bağdaşmayan tutum ve davranışlarda bulunmuştur.

Aynı zamanda il yönetim kurulu üyeliğinden düşürülmemin ardından il başkanı ya da kararda imzası bulunan il yönetim kurulu üyelerinden düşürülmem hakkında hiçbir bilgilendirme şahsıma yapılmamış olup yönetim kuruluyla alakası olmayan partili arkadaşlarımdan yönetim kurulu üyeliğinden düştüğümü öğrenmiş bulunmaktayım. Bu partililik bilinciyle bağdaşmamakta olup yönetim kurulunun mahremiyetini kaybettiğinin apaçık göstergesidir. Yönetim kurulu içinde alınan karar yönetim kurulu üyesinin bilgisine sunulmadan parti üyesi kişilerle paylaşılmış ve il yönetim kurulu üyeliği sıfatı ayaklar altına alınmıştır. Bu bir erk olan İl Gençlik Kolu Yönetim Kurulu üyeliğinin ve partinin bir yönetim birimi olan İl Gençlik kolu yönetiminin meşruiyetini partililere sorgulatmaktadır. Hal bu olunca 39 İlçenin gençlik Kollarının bir üst mercii olan İl Gençlik Kolu Yönetim Kurulu’na duyulan güven sarsılmış bu durum itibarsızlığa sebep olmuş ve kendi yönetim kurulunda böyle aksaklıklara sebep olan bir kişinin İstanbul’da nasıl adil bir düzeni muhafaza edeceği konusu parti üyesi genç arkadaşlarımız tarafından sorgulanmaktadır.

Ayrıca yönetim kurulu üyeliğinden düşürülmemin ardından İl Gençlik Kolu Başkanına gerekçesini sorduğumda 3 toplantı üst üste yönetim kurulu toplantılarına mazeretsiz katılmadığımı öne sürmüştür. Gerçekleşen sözde yönetim kurulu toplantısı tüzüğe aykırı gerçekleşmiştir. İl gençlik Kolu Başkanı tüzüğün sadece benim aleyhime kendi lehine olan maddelerini işletmiş hakkım olan usulüne uygun olarak yönetim kurulu çağrısını şahsıma yapmamıştır. Unutulmamalıdır ki İl Gençlik Kolu Başkanı bu göreve sadece kendi oylarıyla seçilmemiş olup yazdığı tüm yönetim kurulu üyelerinin de oylarıyla seçimi kazanmış bu göreve getirilmiştir. Bu yüzden tüzük ve programla yönetilen partimizde hiçbir görev sahibi kişinin keyfi hareket etme lüksü bulunmamaktadır. Fakat İl Gençlik Kolu başkanımız tüzüğü hiçe sayıp keyfi uygulamalar yapıp “yaptım oldu” mantığıyla görevini sürdürmektedir.

Aynı zamanda İl Gençlik Kolu Başkanı yapılan toplantıda alınan kararı şahsıma göstermemiş olup yönetim kurulu defterini benden saklamıştır. Hâlbuki defter yönetim kurulu defteridir ve her yönetim kurulu üyesinin defteri inceleme hakkı bulunmaktadır. Bu durumda İl Gençlik Kolu Başkanı yine tüzüğe aykırı davranmış bulunmakta parti kayıt ve defterini yönetim kurulu üyesinden saklamaktadır.

Aynı zamanda bir üst mercii olan Gençlik Kolu Genel Başkanlığı’na da İl Gençlik Kolu Başkanı usulsüz olarak düşürülmem hakkında bilgi vermiş ve üst mercide bu kararı onaylamıştır. Burada Gençlik Kolu Genel Başkanı ve yönetim kurulu da bu tüzük ihlaline suç ortaklığı etmiş ve bu tüzük suçunu görmezden gelerek üstünü kapatmıştır. Keyfi uygulamayı bir üst merciinde onaylaması partililik ahlakıyla bağdaşmamaktadır. Objektif bakış açısını kaybetmiş ve sadece adamcılık mantığıyla hareket eden kişiler Cumhuriyet Halk Partisine zarar vermektedirler ve bu mantıkla bu koltukları işgal eden kişiler görevlerini kötüye kullanmakta ve partinin geleceğini düşünmeden kendi geleceklerini düşünerek hareket etmektedirler. Partide görev yapan kişilerin tüzükten bihaber hareket etmeleri hafife alınamayacak bir durumdur. Kişiler oturdukları koltukları kendi çıkarları doğrultusunda kullanamazlar. Örgüt iradesiyle seçilmiş bir yönetim kurulu üyesi hiçbir başkanın ya da genel başkanın keyfiyetiyle düşürülemez. Kişiler Cumhuriyet Halk Partisinin bir siyasi parti olduğunu unutup, kendi çıkarları ve doğruları doğrultusunda hareket edemezler. Öncelikle görev sahipleri oturdukları koltukların ciddiyetine varıp görev ve sorumluluklarını ona göre yerine getirmelilerdir.

Yukarıda saydığım sebeplerle durum hakkında tahkikat yapılmasına, yapılacak tahkikat sonucunda göreve iademe ve görevini kötüye kullanıp tüzük ihlalinde bulunan kişiler hakkında disiplin soruşturması başlatılmasını arz ve talep ederim. 16.07.2013

CHP İSTANBUL İL GENÇLİK KOLLARI BAŞKAN YARDIMCISI
Bülent AKKILIÇ

ETİKETLER : türkiye, istanbul, gerçeği, haberleri, son dakika