CHP parti sözcüsü Haluk Koç'dan basın açıklaması

Tarih: 17.04.2013 - 17:58

Kategori: Siyaset

Koç, TBMM’de 1994- 2013 arası yolsuzlukları araştırma daimi komisyon kurulmasını isteyerek “kimlerin servetleri nerelerden gelmiş bakalım” dedi...

“PKK’nın stratejisi belli Üniter yapının gevşetilmesi ve ayrıştırılmaya dönük taleplerin adım adım talep edildiği bir konum”

“PKK kanlı mı? Kansız mı? Tahdidi ile masa da oturmaktadır.”

“Kurtuluş savaşı sadece ‘işgal güçlerine’ karşı verilmesi. Sarayından, basınına her türlü yerli işbirlikçilerine karşı da verildi.

“CHP’lilerin bugünkü Damat Ferit fotokopilerinden ne Ali Kemal benzeri muharrirlerinden alacakları ders yoktur?”

Haluk Koç “Mazi kalbimde yaradır” şarkısını hatırlatarak CHP’yi eleştiren Başbakan Erdoğan’a Nazım Hikmet ile cevap verdi: “Sevda doluyuz bu vatana, öfke doluyuz satana”

Koç, TBMM’de 1994- 2013 arası yolsuzlukları araştırma daimi komisyon kurulmasını isteyerek “kimlerin servetleri nerelerden gelmiş bakalım” dedi.

Koç, hesap soracak adamın önce kendi hesabını verebilecek cesareti olması gerektiğini savunarak, “Hesap soracak adam hesap sorulması gereken adam olmamalıdır” dedi.

CHP’yi sürece katılmaya çağıran BDP eş Başkanı Gülten Kışanak’a Haluk Koç, “önce kuryeliği bırakın siyaset yapın” dedi.

Hava-İş Sendikasının grev kararını eleştiren ve “THY’nin yanında bir varız” diyen Maliye Bakanına Haluk Koç “ Bizde hakkını arayan emekçinin yanındayız”.

Başbakan çözüm konusunda CHP’yi samimi olmamakla suçluyor. Şimdi bir kez daha Başbakana soruyoruz.

Bu “süreç” olarak tarif ettiğin konuda;

1- Senin muhatapların kimler?

Milletimizin demokratik iradesi mi? Yoksa silahlı terör örgütü PKK ve temsilcileri mi?

2- Altına girdiğin yükün;

Hukuk Devleti kurallarının dışında yürütüldüğünü hala fark edemiyor musun?

3- Hükümetine, yapılan telkinlerle asıl hedefin ne Türkiye’nin gerçekten demokratikleşmesi, ne de Kürt sorununun çözümü olmadığını sen de gayet iyi biliyorsun.

Asıl hedef;

İşgaller ve halk hareketleri ile yeniden yapılandırılmakta olan Orta-Doğu’da, Türkiye’yi de bu düzenle uyumlu bir “Devlet yapısına” göre yeniden kurgulamaktır.

4- Muhatabının tehditlerini şantajlarını, beklentilerini;

Doldurduğu mektupları neredeyse “kitap” oldu, senden hala “çıt” çıkmıyor.

Basit, boş demagojiler dışında ağzını açamıyorsun

Tek söylediğin; “Bana güvenin, gerisine karışmayın”.

Başbakanın bu süreçteki niyeti ve görüşmeleri hangi strateji ile yürüttüğü açık ve şeffaf değildir. Ama muhatabı, yol ve kader arkadaşı haline getirilen

PKK’nın stratejisi bellidir. PKK “üniter” yapının gevşetilmesi ve ayrışmaya dönük taleplerin adım adım talep edildiği bir konumdadır.

KANLI MI, KANSIZ MI?

Bunun için “Kanlı mı?”

“Kansız mı?” tehdidi ile masada oturmaktadır.

Yaptığımız uyarılar ve tespitler açık, net ve anlaşılabilirdir.

- Siyasal uzlaşma zemini oluşturulması bizzat Başbakan tarafından engellenmiştir.

- Toplumsal uzlaşma boyutu Başbakan tarafından “Dostlar alışverişte görsünler” yaklaşımı ile ayrıca hafife alınmıştır.

Yurt genelinde dolaşan “akil” olarak tanımlanan insanların açığa çıkardığı manzaralar ortada.

- TBMM’de komisyon kurulması ise AKP’nin çoğunlukta olduğu ve Başbakan ve ortağının ne isterse komisyon raporunda yer alacağı bir “şablon”.

CHP’yi değerlendirmeleri ve sorgulamaları ise;

“Barış istemiyor musun?”

“Kan akmasını mı istiyorsun?”

Saptırmalarıyla, demagojileri ile savuşturulmak isteniyor.

- Kolektif hakların masada tartışıldığı bir süreç birlikte yaşama iradesini zayıflatır.

- Bireysel demokratik haklar temelinde yürütülecek bir süreç, ancak “eşit vatandaşlık” temelinde üniter yapının zeminini korur.

BAŞBAKAN’A NAZIM’LI CEVAP

Başbakan;

CHP’yi ve Genel Başkanımızı “tarih” bilmemekle suçluyor. Göktürk Anıtlarından Çanakkale ve Kurtuluş Savaşına kadar gelerek kendisinin bu konuda da “USTA” olduğunu söylüyor. Başbakan şunu çok iyi bilsin

Kurtuluş savaşı, sadece “işgal güçlerine” karşı verilmedi. İçerideki sarayından, basınına, her türlü yerli işbirlikçilerine karşıda verildi.

Yani CHP’lilerin ve Sayın Genel Başkanının ne bugünkü Damat Ferit fotokopilerinden, ne Ali Kemal benzeri muharrirlerinden alacakları ders yoktur.

Tam tersine; yakın tarihin gerçeklerini onlara hatırlatma ve aynı yanlışlara düşmemeleri noktasında verecekleri dersler vardır.

“Mazi kalbimde yaradır” şarkısını hatırlamış, beyefendi…

Bu ülkenin, bu Cumhuriyetin 90 yıllık mücadelesi kalbinizi, ruhunuzu derinden sarstığı, olumsuz etkilediği apaçık ortadayken, size Nazım’la cevap vermek istiyorum.

- SEVDALIYIZ BİZ BU VATANA

- ÖFKE DOLUYUZ SATANA

- BU MEMLEKET BİZİM

- BİZ ADIMLARINI TARİHİN AKIŞINA UYDURAN,

- TEMELLERİ ÇÖKMÜŞ ERMPERYALİZME VURAN

- VE YARINLARI KURANLARIZ.

- O DUVAR

O DUVARINIZ

VIZ GELİR BİZE VIZ.

- BAŞBAKAN 10 YIL ÖNCESİNİN HESABINI SORACAKMIŞ.

- AÇIK BİR SİYASİ ŞANTAJ TABLOSU

- 1994’DEN BUGÜNE SORGULAYALIM

Mecliste sadece 57. Hükümeti değil. 1994-2013 arası yolsuzlukları araştırma daimi komisyonu kuralım. Bu komisyon bugüne kadar görev yapmış tüm milletvekilleri, tüm üst düzey bürokratların mal varlıklarını masaya yatırsın. Var mısın Sayın Başbakan?

İstanbul’a nasıl geldiğini ne kadar nerede çalıştığını buralarda ne kadar maaş aldığını herkes biliyor. Bakalım kimlerin servetleri nerelerden gelmiş?

- 2003’DE MECLİSTE YOLSUZLUKLARI ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURULMUŞTU.

- ÇALIŞMALAR SONUCUNDA 6 TANE SORUŞTURMA KOMİSYONU KURULDU. VE DOKUZ BAKAN HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULMUŞ VE YÜCE DİVANA SEVK EDİLMİŞLERDİ.

- ŞİMDİ BUGÜN BAŞBAKAN TEKRAR ESKİ DEFTERLERE DÖNECEĞİNİ İFADE ETMEYE BAŞLADI.

- EĞER BİR KİŞİ HESAP SORACAKSA;

- Öncelikle kendi hesabını verebilecek cesareti olmalıdır.

- O kişinin üzerinde savcılık ifadesi ile söylüyorum “kalpazanlıktan” açılan bir dava dosyası olmamalıdır.

- O kişinin resmi evrakta sahtecilik, bilet sahtekârlığı gibi bir suçlamasıyla ilgili fezlekesi olmamalıdır.

- O kişi dokunulmazlık zırhına sığınmamış olmalıdır.

- Kul hakkı yememiş, inanç sömürüsü yapmamış olmalıdır.

HESAP SORACAK ADAM;

- Kamu bankalarından emirle kredi verdirerek yakınlarını medya sahibi yapmamış olmalıdır.

- İmar planı oyunları ile yandaşlarına rant sağlamamış olmalıdır.

Sonuç olarak, hesap soracak adam asıl hesap sorulması gereken adam olmamalıdır.

Bu kadarı kendi fotoğrafını görmesi açısından başbakana yeter sanıyorum.

Vişne Haber Ajansı