loading
close
SON DAKİKALAR

CHP Sözcüsü Faik Öztrak: Ekonomi bitmiş, dış politika çökmüş, 4 ay içinde rejim kendi kendini bitirmiştir, bir an önce değişmelidir

CHP Sözcüsü Faik Öztrak: Ekonomi bitmiş, dış politika çökmüş, 4 ay içinde rejim kendi kendini bitirmiştir, bir an önce değişmelidir
Tarih: 15.10.2018 - 14:59
Kategori: Gündem

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

Öztrak’ın açıklamaları şöyle:

“-(Brunson davası) Türkiye Cumhuriyeti, tarihi boyunca böyle bir küçük düşürülmeye tanık olmamıştı. Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, Beyaz Saray'da alay konusu olmuştur. Buna sebep olan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin genel başkanıdır.

Rahip Brunson için ‘Karanlık ilişkileri olan bir rahip’, ‘Bu fakir bu görevde olduğu sürece onu alamazsın’, 'Ver papazı al papazı', dedi. Sonuç ne oldu? Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Erdoğan Trump'ın talep etmesinden 2,5 ay sonra Rahip Brunson'ı serbest bıraktı. Kimse yargı bağımsız demesin. Geçtiğimiz hafta Türk ve Amerika devletlerinin bayrağı elinde diye İsmet İnönü'ye demediklerini bırakmadı.  Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti’nin onurunu hedef alan ABD senaryosuna göz yumarak tarihteki yerini ilan etmiş oldu. Türkiye Cumhuriyeti’nin itibarını hiçe saydığınız için tarih sizi affetmeyecek. Reste cevap vereceğinizi zannedip kaybettiniz. Ülke kaybetti. Siz papaz kaçtı oyunun kaybetmiş bir genel başkan olarak anılacaksınız.

1 Mart tezkeresinin kazandırdığı itibardan geriye hiçbir şey kalmadı. Türkiye Cumhuriyeti’nin ucube tek adam sistemine geçmesinin üzerinden 4 ay geçmeden Orta Doğu’nun başarısız devletlerinden biri konumuna düşmüştür. Türkiye’nin  bu rejimle yürümesinin mümkün olmadığı 4 ayda ortaya çıktı. Ekonomideki ve dış politikadaki gelişmede bunun göstergesidir.

Önce Almanya ardından ABD Türkiye'ye ekonomik yaptırımlar uygulayarak istediğini almıştır.

-IMF ve Dünya Bankası'nın yıllık toplantıları vardır. (Yapılan toplantıdaki açıklamalarda) IMF’ye göre Türkiye'nin dış borcu 225 milyar dolar. IMF ‘bize benzer ekonomilerin bizim gibi ülkelere net sermaye girişi duracak’ diyor. IMF de tulumba da su bitti, diyor.

AKP yönetimlerinin politikalarıyla savunmasız bırakılan ekonomimiz her geçen gün kötüye gidiyor. Aklı fikri belediye seçimlerinde olan ve kaybedeceğinin farkına varan Adalet ve Kalkınma Partisi yönetimi  gerçekleri Mart 2019'a kadar saklayabilir miyiz, diye bakıyor. Bu yapısal sorunları pansumanla tedavi mümkün değil.

-ABD'ye tepki vermek üzere kırılan İPhone'lar var. Vekiller den birisi Brunson iade edilince telefonun yenisini istmeye başlamış. İnanan herkes saraya gitsin telefonlarının yenilenmesini talep etsinler.

-Adımız en kırılgan ekonomiler listesinden düşmüyor.

2019 çok sıkıntılı geçecek. OVP’de yüzde 2,3 tahmin edilen büyüme, IMF’de yüzde 0,4 tahmin ediliyor. Bunlar ekonomide 2019'da ciddi bir durgunluğun yaşanabileceğini gösteriyor.

Türkiye IMF tahminlerine göre dünyanın en büyük 20 ekonomisinde düşme sınırına geriliyor. Ligden düşmemize bir tık kalıyor. Böyle bir ortamda ekonomiyi yönetmeyi bilmeyen iktidar ardı ardına programlar açıklıyor. Hiçbiri pyasaları kesmiyor. En son zabıta kontrolünde yüzde10 iskonto programı açıkladılar. Bundan sonra dünya Türkiye'ye güldü.

-TÜİK başkan yardımcısını görevden aldılar. Bakan damat TÜİK'e atadığı ismin madenciliği bilmesinden hareketle veri madenciliğini bildiğini sanıyor herhalde. Kredibilitesi olmayan istatistik kurumunun zararlarını Arjantin'de gördük.

(Berat Albayrak’ın açıklamaları) Paydaşlar edebiyatı aldı başını gitti. Paydaşlar emeklilerdir, memurlardır, işçilerdir, esnaftır. Hiçbiri yok yandaş var.

Bir türlü Ekonomik ve Sosyal Konsey’i toplantıya çağırmıyorlar. TÜİK’in başına yapılan atamayla ekim ayında düşük enflasyon oranı açıklatıp emeklinin, memurun, çiftçinin maaşının enflasyona ezdirilmesi senaryosuna başvurulursa  bilin ki iki elimiz bunların yakasında olacaktır.
Sorunları McKinsey’in aklıyla çözmeye çalışanların Türkiye’nin meselelerini  çözmesi konusunda tereddütlerimiz var.

Kriz yönetilirken neler yapılmamalı diye sorsalar size 2,5 ayda sarayın yaptıklarını söylerim.

-İşsizlik rakamları açıklandı. Kredi garanti fonuyla ilgili düzenleme yapıldı. Bankaları da rahatlatan bir makyajlama. Emekliye, işçiye, memura bir şey yok.

-İçişleri Bakanlığı genelge göndermiş 81 ile. Stokçuluk yapanlarla mücadele edeceklermiş. Kimler stokçu? Zabıta tedbirleriyle enflasyonun önlendiği dünyada görülmemiş.

-İktidar hala parça işlerle gerçeklerden kaçacağını sanıyorlar. Yarın sonuçlarından kaçamayacaklar.

Ekonomi Masası olarak işçi işveren sendikalarını ziyaret ediyoruz. İşsizlik fonunun amaç dışı kullanılması konusunda girişimlerde bulunacağız. Memur ve emekli maaşlarında artış yapılmalı. 3600 ek gösterge sözü tutulmalı.

-Milletin ekmeğini küçülten, dış politikayı ciddi çıkmaza sokan saray suçluların telaşı içinde. Gündem değiştirmeye çalışıyorlar. Gündemde Atatürk'ün İş Bankası'ndaki hissleri var. İş Bankası Türkiye'nin en büyük özel bankası, Ziraat Bankası’ndan sonra en büyük 2. bankasıdır. BDDK başkan yardımcılığı yapmış biri olarak söylüyorum bankaların en  önemli sermnayesi itibarlarıdır. Bunu zedelemeye yönelik işlemler bankacılık kanunu ile yasaklanmıştır. AKP Başkanı hukuk, kanun tanımıyor. Finansman imkanları sıkışırken, ekonomide ani çakılmanın tüm işaretleri ortadayken en büyük 2. banka üzerinden tartışma yürütülmektedir. Bilerek bankacılık krizi tetiklenerek istenmektedir.
Almanya seyahatinden sonra AK Parti Genel Başkanını İş Bankası’ndaki hisseler konusunda bu kadar iştahlı hale getiren nedir?
Kişiler edindikleri malları vefatlarından sonra kime bırakacakalrını sözleşmeyle karar verirler. Devletin görevi bunu korumaktır. İş Bankası’ndaki Atatürk hisselerinin temsiliyeti yasalar çerçevesinde belirlenmiştir. Erdoğan’ın, CHP bünyesindeki İş Bankası hisselerini Hazine’ye devretmeye çalışması Atatürk’ün vasiyetine saygısızlıktır.

Türkiye Cumhuriyeti ismini tabelalardan indirebilen, Atatürk Havalimanı’nı yıkıp, ismini vermeyen zihniyet atamızın şahsi mirasına göz dikmiştir. Atamızın ‘TTK ve TDK için kullanın’ dediği paraları saraya alıp uçan saraylara harcama girişimidir. Yaşananlar Atatürk’ün hisseleri CHP’ye emanet etmekle ne kadar haklı olduğunu ortaya koymuştur. Anayasaya aykırıdır. Saray Atatürk’ün mirasına, tapusuna göz dikmiştir. Yurttaşların mallarına tapularına neler yapabileceğini yurttaşlarımızın takdirine bırakıyorum. Mesele Türkiye meselesidir. Yapılmaya çalışılan gasptır. Buna karşı her türlü saldırı karşısında her türlü adımı atarız.

-Aykut Erdoğdu’nun 3. havalimanı ile ilgili açıklamalarına yayın yasağı getirilmiştir. Bunlar Sayıştay raporlarına dayalıydı, suç niteliğindedir. Savcıların harekete geçmesini beklerken sarayın sesine kulak veren savcılar harekete geçti. Anamuhalefetin açıklamaları yasaklanıyorsa demokasiden söz etmek zordur.

-Çorlu'daki tren kazasına ilişkin bilirkişi raporu yayınlanmış. Demiryollarında gerekli bilgi, eleman, kontrol yok. Menfezde güvenlik alınmamış, yaya kontrolü yapılmamış, yol bekçilerinden söz edilmemiş. Bakım onarım ihalesinde menfez olduğu raporda yok. (4 kişi) adli kontrol şartıyla salıverilmiş. Yönetimin 25 canımızı yitirdiğimiz, geliyorum diyen kazada hiç sorumluluğu yokmuş.

Adalet ve Kalkınma Partisi ve MHP, TBMM’de ne kadar direnirlerse dirensinler yitirdiğimiz canların hesabını sormaya devam edeceğiz.
(Süleyman Soylu’nun görevden alınan CHP’li belediye başkanlarına ilişkin sözleri) Soylu’nun açklaması Türkiye’de yargının da, yasamanın da, yürütmenin de sarayda olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Belediye başkanlarımızın hırsızlık yaptığı kararı Soylu’nun elinde var mı? Bu demokraside hukuk devletinde geldiğimiz noktayı açıkça ortaya koyuyor. Tek bir seçilmişin hakkı, hukuku var. O da sarayın başı. Başka hiçbir seçilmişe söz hakkı tanımak istemiyorlar. Bu ucube rejimin neden olduğu sorunlar açık seçik ortada. Enflasyon azmış, ekonomik bitmiş, dış politika çökmüş  4 ay içinde rejim kendi kendini bitirmiştir. Bir an önce rejim değişmelidir."

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları