loading
close
SON DAKİKALAR

CHP Sözcüsü Öztrak: Bu ucube rejimden kurtulmak için geniş yelpazede işbirliğini kolaylaştıracak adımları atmaktan kaçınmayacağız

CHP Sözcüsü Öztrak: Bu ucube rejimden kurtulmak için geniş yelpazede işbirliğini kolaylaştıracak adımları atmaktan kaçınmayacağız
Tarih: 06.01.2020 - 15:42
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak CHP Genel Merkezi'nde açıklamalarda bulundu.

Öztrak'ın açıklamaları şöyle:

"Milletlerin hayatında 10'ar yıllık dönemler önemlidir. Bu 10 yıllık dönem apayrı öneme sahiptir. Türkiye Cumhuriyeti'ni 100. yılını kutluyoruz. Gönül isterdik ki cumhuriyeti ekonomik olarak taçlandırmış olalım. 2002'de iş başına gelen AK Parti iktidarı dünyada güven uyandıran program devralmıştı. 10 yılın sonunda iktidar küresel gelişmeleri okuyamadı. Ekonominin içsel dayanıklılığını artıracak adımları atamadı. Tek adam rejimi kurma hırsıyla iktidar hem içeride hem dış politkada çok  ciddi yanlışlar yaptı. Son 10 yıl tarihe kayıp olarak geçti. Ucube tek parti rejiminin peşine takılan iktidar her alanda ülkemizi geriye götürdü. Afrika dışında parlamenter sistemi bırakııp ucuba başkanlık sistemine geçen tek biz varız. Sıfır sorun diyorlardı sorun olmayan komşu yok. AB hedefinden çok uzaklardayız. AB'ye giremedik ama Orta Doğu bataklığına tüm gövdemizle saplandık. 4 milyon Suriyeli ülkemize elini kolunu sallayarak girdi. 250 bin Suriyelinin gelmekte olduğunu Erdoğan söyledi. Kapalı kapılar ardında milyon olacağı söyleniyor. Bu gelenler arasında kafa kesen radikaller var mı bilmiyoruz. Milletin sırtından 40 milyar dolar harcamışlar yine harcarız diyor. Benim üniversiteli öğrencim yemek kartında para olmadığın için canına kıyıyor.

Mehmetçik güçlerimizin olduğu gözlem noktası Suriye rejim güçleri tarafından korunuyor. O gözlem kulelerinden 100 binlerce Suriyeli ülkemizin sınırına dayanıyor. Gözlem kuleleri göç dalgasını neden önleyemiyor. 2010'da Emevi Camii'nde namaz kılma hayaliyle yola çıkan iktidar bize sorun bıraktı.

2010'larda mehmetçiğimizi Suriye'ye süren Erdoğan bu defa da Libya'ya sürüyor. Dün öğrendik ki mehmetçiklerimiz Libya'ya gitmeye başlamış. Erdoğan dün havuz medyasında önemli itifarlarda bulundu. Doğu Akdeniz'de ekonomik ve siyasi olarak yalnızlaştırılması doğru değil demiştik. Libya ile imzalanan münhasır ekonomi anlaşmasını desteklemiştik. Dün Erdoğan bununla Libya'ya asker göndermeyi bir tuttu. Bölgedeki ülkeler zenginlikleri paylaşmak için işbirliği yapıyorlar, birbirlerine diplomatlarını,iş adamlarını gönderiyorlar. Türkiye'nin bunun için Libya'ya asker göndermesi gerekiyormuş.

Biz tarihi iyi biliyoruz. O yüzden asker gönderme diyoruz. Libya bizim vatan toprağımız değil. Oraya mehmetçiğimizi hesapsız kitapsız göndermenin tehlikesinin altını çiziyoruz. Askerimizin orada olacağı, farklı güçlerin sahada olacağı söylendi. Paralel desvletten sonra paralel ordu da mı kurdunuz? Ülkemizin teröre bulaşmış güçlerle işbirliği yapmasıyla suçlanacak maceraya sakın ha girmeyin.

Cumhurbaşkanı yardımcısı (Fuat Oktay) 'Sonunu düşünen kahraman olamaz' dedi. Cumhurbaşkanı yardımcısının üslubu YİMPAŞ'a yatırılan paralarını neden batırıldığını ortaya koyuyor. Ucuz repliklerle ülke yönetildikçe ülkemizin başı beldan kurtulmayacak. Kurtlar Vadisi seyretmeyi bıraksın Mustafa Kemal'in Nutuk'unu okusun.

Cumhurbaşkanı askeri danışmanı da mehdiye ortam hazırlamakla meşgul. Ülke kifayetsiz kadrolarının elinde oradan oraya savrulup duruyor.

Mavi vatanı hatırladılar. Cemaatle bir olup mavi vatan subaylarını hapse atan, kritik bilgileri cemaate peşkeş çeken siz değil misiniz?

Lozan'da aldığımız adacıklar Yunanistan tarafından işgal edilirken mavi vatan neden aklınıza gelmiyor.

AK Parti liderinin ihvancı hayalleri peşinde meczup danuşmanların aklıyla Libya'ya göndermek ne zaman mavi vatan oldu?

Libya'da işler ters giderse b, c, d planlarına sahipler mi? Orada askerlerimiz rehin kalırsa medyaya yayın yasağı getirme dışında ne yapacaklar?

ABD'nin İranlı generale suikast düzenlemesi vahimdir. ABD-iran arasıdna tansiyon yükslecek. Sıcak çatışmada bölgemizin etkilenmesi kaçınılmaz. Türkiye-İran sınırı en itikrarlı sınırlardan birisi. Bunun değişmesi en çok bizi etkileyecek. İktidar ideolojik hayallere dalmamalı, imkan bulunca tansiyonu düşürmeye çalışmalıyız. Bu coğrafyada sonunu düşünmeden hareket etmenin bedelinin ağır olacağını aklımızdan çıkarmamalıyız.

Türkiye 2010'lara yüzde 12 civarında işsizlikle girmişti şimdi yüzde 14'e dayanan işsizlikle giriyoruz.

Tüm manipülasyonlara rağmen tüketici enflasyonu yüzde 11,8 oldu. Damat bakan bayram ediyor 12'nin altında diye. Dünyada en yüksek enflasyona sahip 15 ülke arasındayız.

Çalışırken işsiz kalmak en ağır travmalardan birisi. En son üniversiteli evladımız yemek parası bulamadığı, iş bulamadığı için canına kıydı. Üniversiteli gençlerimiz yemek parası bulamıyorsa, aileleriyle birlikte canına kıyıyorsa işler iyi gidiyor gibi yapamayız. Yandaşların milyarlarca dolar borcunu affederken, kanal açma rüyaları görürken, yüzen uçan saraydalarda keyif çatarken çocukların yemeğinden tasarruf yapamazsınız.

Türkiye ucube tek adam parti devletinin elinde yönetilmiyor savruluyor.

AK Parti cumhuriyetin 100. yılına giderken hedefler açıklamıştı. Bu iktidarın 2010'ların başında açıkladığı iddiasız hedefler ulaşılamaz hale geldi.

2023'te milli gelirimiz 2 trilyon dolar olacak diyorlardı. Şimdi 1 trilyon 80 milyarı tuttururlarsa öpüp başlarına koyacak hale geldiler. 25 bin dola kişi başı gelir diyorlardı 12 bine indiler.

İhracat hedefini 500 milyar dolardan 220 milyar dolara indirdiler.

İktidar bir hedefine zam yaptı. O da işsizlik. Yüzde 5 dedi, yüzde 9,9'a çıktı.

11. kalkınma planındaki hedefler iflasın ilanıdır.

Türkiye 2010'lu yılları bunların beceriksizleri yüzüden heba etti.

Devlet bugünkü gibi tarumar edilmiş kurumsal yapıyla 2020'leri karşılayamaz. Dünya yapay zekayı, nano teknolojiyi konuşurken biz 1980'lerin sorunlarına takılıp klammalıyız. Maceracı yöneticiler ve mehdi arayanlarla bu süreci götüremeyiz.

Gerek 31 Mart gerekse 23 Haziran'da millet iktidara şamar atmıştır. İktidar ömrünün sınırlı olduğunun farkındadır. Erdoğan'ı mutlu edecek programlara yaptırıyorlar.

Bu ucube rejimden kurtulmak için geniş yelpazede işbirliğini kolaylaştıracak adımları atmaktan kaçınmayacağız. Demokratikleşme stratejisini hayata geçireceğiz.

(Erdoğan'ın Babacan ve Şimşek'le ilgili IMF açıklaması) Karar aldığınızda sorumluluğunuz vardır. Çıkıp da onlar böyleydi deyip sorumluluğunuzu inkar edemesiniz. Darbe olacak bizi kandırdılar diyeceksiniz. Şimdi de hükümetin içinde ortak sorumluluğunuz varken bakanlar bizden habersiz IMF'cilik yaptı diyeceksiniz. Bu sorumluluktan kaçmanın daniskasıdır. IMF ile en son anlaşma imzalayan Erdoğan'dır.

Adalet bakanının sözleri aklı selime işarettir. Kimsenin bu örgütle ilgili olmasını aklından bile geçirmeyeceği insanları FETÖ ile suçlarsanız bu iş cıvır.

FETÖ'nün siyasi ayağının ortaya çıkarılmasına önce darbe araştırma komisyonunun kaybolan raporunun ve CHP'nin muhalefet şerhinin açıklanmasıyla başlamak lazım. FETÖ ile ilgisi olmayan kimse kalmadı ama iktidar partisinden kimsenin ilgili yok."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları