loading
close
SON DAKİKALAR

CHP Sözcüsü Öztrak: Gitmesi gereken sadece damat değil, saray sosyetesinin kibirli başıdır

CHP Sözcüsü Öztrak: Gitmesi gereken sadece damat değil, saray sosyetesinin kibirli başıdır
Tarih: 16.11.2020 - 15:15
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

Öztrak'ın açıklamaları şöyle:
"-Ekonomi Masası ziyaretlerimizi ülkemizin her ilinde gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Döviz kurlarındaki oynaklık nedeniyle tüccar ne yapacağını şaşırmış. İhracatı dolarla mı TL ile mi fiyat verecek bilmiyor. Gübreden tohuma her şey kura bakıyor. 

-Bu sene Reyhanlı'da, Adana'da soğan üreticisi perişan edilmiş. Pandemide izin şartı getirmişler. Hasat bitince izin şartını kaldırmışlar. Kendi çiftçisine bu kadar zulmeden iktidar iş başına gelmedi. En son Bosna Hersek'ten sıfır gümrükle mercimek ithalatına izin verdiler.

-Hataylı üreticiler Suudi Arabistan'ın ambargosundan etkileniyor. Hükümet Suudi Arabistan ambargosuna gülüp geçiyormuş. Hükümet çiftçinin sesini duymuyor. 

-Dünya gıda güvenliğinin önemini anladı bir tek saray anlamadı. Tarımsal destek ödemelerini artırmayacağını söyledi saray hükümeti. Çiftçi bankalara, kredi kooperatiflerine, elektirik dağıtıcılarına borçlu. Yapılandırma için tek adım atılmadı.

-Hükümet çiftçiden alacağına şahin kesilirken neden çiftçiye borç takıyor. 211,5 milyar lira devletin çiftçiye borcu var. Her bir çiftçi ailesine verilecek ücret 98 bin liradan fazla.

-Ekonomi ve hukuk reformlarından bahsetmeye başladılar. 18 yılda bu ülkede hukuk bırakmadınız. Tek adam rejimini getirdiniz. Şimdi ne oldu da ekonomide, hukuk ve demokraside seferberlik ilan etmek aklınıza geldi? Ülkemiz için her şeyin iyi olmasını tabi ki isteriz. Ama önce lafa sonra söyleyene bakarız. Söyledikleriyle yaptıkları birbirini tutmuyor. Milletvekillerini dokunulmazlığı kaldırmadan yargılatan kim, saray hükümeti. AYM'nin kararları uygulamazken, HSK'yı toplamayan kim, saray hükümeti. Kendilerini eleştiren vatandaşlarımızın evine polis gönderen de saray hükümeti. 

-Emekçilerin kıdem tazminatına sahip çıkan propaganda kitapçıklarımızı toplatan kim, saray hükümeti. Ya kanal ya İstanbul dediği için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı için soruşturma başlatan kim, saray hükümeti.

Bugün İzmir Valiliğinin yazısı elimize ulaştı. Valilik belediye başkanları, muhtarlar depremle ilgili konumasın diye yazı yazıyor. 

-Sarayın bekçisi genel başkanımız hakkında akla gelmez iftiralar atıyor. Buna bakarak fezleke hazırlatan kim, saray hükümeti. Ülkenin ana muhalefet partisi liderini susturmak için saçma sapan fezleke hazırlatılan ülkede demokrasi olur mu? Ağızlar hukuk dedikçe ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz, diyoruz.

-2 yıldır vatandaşın cebini boşaltıp yandaşların cebini dolduran, 9 saraya sığmayan, milletin 120 milyar dolarını faiz lobilerine ucuz ucuz peşkeş çeken Erdoğan damadını halledip ekonomide seferberlik deyince işsize, çiftçiye, emeklilere yaşattığını unutmamızı mı bekliyor? Ülkeyi her badireye atmaktan çekinmeyen, ekonomisinin sorumlusu benim, diyen kim? Erdoğan. 

-Otobüsü şarampole deviren kaptan sorumluluktan kaçamaz. Gitmesi gereken sadece saray sosyetesinin damadı değil, saray sosyetesinin kibirli başı. Bu kaptan daha yakın zamanda ekonomi pik yapıyor, demedi mi? Dedi. Türkiye'nin önlenemez yükselişi başladı demedi mi? 

-9 saray, 15 uçaklık uçan saray, saray efradına 3'er 5'er maaş. Millete ise top kek ve kafalarına atılan çaylar. Acı ilaç içilecekse önce siz içeceksiniz. Fedakarlık yapılacaksa uçak filolalarınızdan, 50 bin dolarlık çantalarınızdan vazgeçeceksiniz.

-Asgari ücretli işçiden, torununa bayramda harçlık vermeyen emekliden, esnafa 1 TL vererek alay ettiğiniz esnaftan, vatandaşlarımızdan fedakarlık beklemeyeceksiniz.

-Erdoğan'a kendi sarayları az geldi Kıbrıs'ı gözüne kestirdi. Erdoğan sarayın bekçisiyle aynı uçağa da binmemiş. Bu nasıl bir israftır?

-Öyle görünüyor ki faiz baronlarının istediği faizi tıpış tıpış verecekler. Milleti dövizle faiz arasına sıkıştırdılar. 

-Korona salgını buhranı derinleştiriyor. Resmi rakamların gerçekleri yansıtmadığını herkes biliyor. Vaka ile hastayı birbirine karıştırıp milletten gerçekleri sakladılar. Sadece İstanbul'da bulaşıcı hastalık nedeniyle vefat edilenlerin Türkiye genelinde ilan edilenin 2 katı olduğunu gördük. 

Kısa süreli sert tedbirler yerine parça parça tedbirler alınması hakkında Bilim Kurulu ne diyor merak ediyoruz. Bilim Kurulu kayıplara karıştı. Söylediği dinlenmeyen bilim insanı o kurulda vitrin süsü oalrak kalmamalı.

Milletimiz salgın karşısında yine kaderine terk edilidi. Vatandaş test peşinde koşturuyor. Görünen o ki hükümet ölen ölür kalan sağlar bizimdir deyip sürü bağışıklığı stratejisine geçti. Bilim Kurulu kapanmaya ihtiyaç var mı yok mu? Bunu Bilim Kurulu'ndan duyamıyoruz bir türlü.

-(Muharrem İnce'nin parti yönetimine eleştirileri sonrası disiplin süreci başlatılacak mı?) Bizim gündemimizde ekonomik kriz, açlık, yoksulluk var, devlet krizi, büyük buhran var. Muharrem İnce yok. 

-Genel başkanımız uzun süredir 'dünya demokratları birleşin' diyor. Herkesin anadilini öğrenme hakkı vardır.

-(Azerbaycan'a asker gönderilmesi) CHP, her zaman her konuda Azeri kardeşlerimizin yanında olacaktır. Tezkereye olumlu oy vereceğiz."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları