loading
close
SON DAKİKALAR

CHP Sözcüsü Öztrak: Millet krizde inlerken uçak alma girişiminde bulunmuşlar

CHP Sözcüsü Öztrak: Millet krizde inlerken uçak alma girişiminde bulunmuşlar
Tarih: 17.09.2018 - 14:40
Kategori: Gündem

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

Faik Öztrak, MYK toplantısında yaptığı açıklamada, "Tek adam TESK genel kurulunda ‘bu kriz bizim krizimiz değil’ dedi. Bu kriz sofrasına 2 günde bir kap et koyamayan halkımızın, fazla faturayı görünce aldığı malları kasada bırakmak zorunda kalan vatandaşın, fabrikasını kurtarmaya çalışan sanayicinin krizi, gübre ve ürün fiyatları arasında ezilip kalan çiftçinin krizi. Bu kriz sizlerin değil, sırtına çöktüğünüz milletimizin krizi" dedi.

Öztrak’ın açıklamaları şöyle:

“18 milyon öğrenci için ders zili çaldı. Birçok sorun var. Ders kitapları öğrencilerimize daha ulaşmamış, öğretmeni olmayan okullarımız var. Meclis açılınca ilk işimiz Öğretmen Yasası’nı sunmak olacak. Öğretmenlerimizi sözleşme baskısından kurtarmak istiyoruz.
-Önce işsizlik verileri açıklandı. Çift haneli hale geldi: Yüzde 10.2. İşsizlik ciddiyetini koruyor. Genç işsizliğin yüzde 19’u aşmış olması, üzerinde durulması gereken önemli bir husus.

Bankaların işletmelere dağıttıkları pos cihazı sayısı 1 milyon 700 binmiş. 1 milyon 600 bine düşmüş. Bütçe açığımız yüzde 102 artmış. Faiz giderlerimiz 50 milyarı geçmiş. Ekonomide tüm göstergeler hızla kötüye gidiyor.

-Tek adam TESK genel kurulunda ‘bu kriz bizim krizimiz değil’ dedi. Bu kriz sofrasına 2 günde bir kap et koyamayan halkımızın, fazla faturayı görünce aldığı malları kasada bırakmak zorunda kalan vatandaşın, fabrikasını kurtarmaya çalışan sanayicinin krizi, gübre ve ürün fiyatları arasında ezilip kalan çiftçinin krizi. Bu kriz sizlerin değil, sırtına çöktüğünüz milletimizin krizi.

-Saraylarda oturuyorlar, smoothieleri içiyorlar. Son bir şey her şeyin tuz biberi oldu. Katar bir uçan saray hibe etmiş. AKP Genel Başkanı ‘biz bu uçakla ilgilendik’ diyor. Millet krizde inlerken uçak alma girişiminde bulunmuşlar. Bu ülkenin Katar emirinin hibesine ihtiyacı yok. Bu ülkenin uçan saraylarla sağa sola gitmelerine ihtiyaç yok. Milletten koptular, varsa yoksa yandaşları. Tasarruf tedbirleri açıkladılar, kamu yatırımları duruyor. Kamu özel işbirliği projelerine devam edeceğiz, diyorlar. Sizin Hazine’den dolarla garanti verdiğiniz, yandaş holdinglerinize sunduğunuz projeler... Nedeni yandaş holdingler kar etmeye devam etsin.

-3. havalimanı var. Önce pistlerinin çöktüğünü duyduk, taşıma ihalelerinde sorun var dendi. Şimdi emekçiler ayakta. Emekçiler tahtakurusundan şikayet ediyorlar, ölen emekçiler var. İnsanca çalışma şartları istiyorlar üstlerine biber gazıyla gidiliyor, TOMA’lar gidiyor, gözaltına alınıyorlar. Vali ‘provokasyon girişimi var’ diyor. Galiba açılışı 29 Ekim’e yetişmeyecek. İktidar gerekçe arıyor. Türkiye 24 Haziran’dan sonra tek adam rejimine geçti. Açılmazsa hesabı tek adamdan sorulmalıdır.

-Tek adam kendisini Varlık Fonu başkanlığına atadı, damadını başkanvekili yaptı. Örtülü ödeneği de ikisi birlikte kullanıyordu. Bu kamu yönetiminde daha önce görülmemişti. Bu bir çadır devleti görüntüsüdür. Orta Doğu ülkelerinde görülen bir tablodur. Türkiye’nin başarısız devletler ligine düşmesine ramak kalmıştır.

-Orta vadeli programı açıklayacaklardı. Kanuna göre 10 gün geç kaldılar. 100 günlük icraat programı açıkladılar tutmadı, yeni ekonomi modeli dediler olmadı, TL çökmeye faiz coşmaya devam etti. Enflasyon aldı başını gitti.

Dolarla yapılan kiralamaları TL’ye çevirdiler. Bu sabah Ankara Belediyesi bir açıklama yaptı. Vatandaşın doğalgaz kartındaki kontörleri TL’ye çeviriyoruz, diye. Bundan böyle doğalgaza yapılan zamlar vatandaşa anında yansıtılacak, bunun anlamı bu.

-Cuma günü bir düzenleme yapıldı. Şirketlerin hisse kaybı, batık olmalarında kur farkının dikkate alınmaması düzenlemesi yapıldı. Batık şirkete batık demeyin, kur farkı zararını yazmayın… Şirket bilançolarına devlet eliyle makyaj yapmaktır. Şirket bilançolarına güven biter.
Krizin başında 13 madde önerdik. Orta vadeli programda acil önlemler görmeliyiz. Yatırımcıya, tüketiciye ufuk vermeli. Üretimi öncelemeli, ekonomiye güveni sağlamalı, ayakları yere basmalı. Türkiye’de demokrasiye olan bağlılığın, hukuk devletini, insan haklarını, basın ve ifade özgürlüğünü güçlendirecek siyasi reformların kamuoyuna açıklanması gerekir.

-24 Haziran’dan önce Erdoğan ‘Bu kardeşinize yetki verin, bu faizle nasıl uğraşılır göreceksiniz’ dedi. Ne oldu? AKP iktidarının en yüksek faiz artışını yaptı. Vatandaşlar ‘Bu da faizci çıktı’ demesin diye MB ile kayıkçı kavgası başladı.
Yaşanan gelişmeler tek adam rejiminin 80 milyonu ezmek ve sömürmek için getirildiğini ortaya çıkardı.
Faiz sebep mi sonuç mu diye soruyorsunuz, sebep sizsiniz Sayın Erdoğan. Bu faiz esnafı, tüccarı, vatandaşı batırır. Yatırımcıları bankalara esir eder, ekonomiyi durdurur.

-Devletin 79 yılda ödediği faiz 251 milyar dolar, 16 yılda 451 milyar dolar. Faiz lobileri AKP ve genel başkanını çok seviyor. Tek adam tek sorumludur. Tek adam parti devletinde tek adamdan habersiz kuş uçar mı?

-Çorlu’da tren kazası olmuş, yurttaşlarımız hayatını kaybetmişti. Rapor hazırlamış, ihmalleri açıklamıştık. Ulaştırma Bakanı sebebi yağmur, dedi. İnsanlar öldü bu işten yağmur, deyip kaçamazsınız. Meclis’te önerge vermiştik. Önerge AKP ve MHP oylarıyla reddedilmişti. Bakanların bu kadar rahat beyanlarda bulunmasının, hesabının sorulmamasının nedeni bu iki partidir.

-‘Suriye’de parselasyon yapılıyor’ dedi Erdoğan. Size de tapu müdürlüğü yaptırıldı. Bizim hala Suriye’de bini aşkın askerimiz var. Tırnaklarına zarar gelirse sorumlusu tek adamdır.

-İş Bankası hisselerine el koymayı 12 Eylül paşaları da denemişti, mahkemeden döndü. O dönemdeki darbecilerin yapamadıklarını Erdoğan bu dönemde yapmaya çalışıyor. Sivil darbeciler deyince kızıyorlar.

-Varlık Fonu başkanlığına kendisini ataması fonun kimin iradesiyle yönetileceğini açıkça ortaya koyuluyor. Denetleme de yapılamayacak. Türkiye’ye hibe edilen her şeyin kaydı olur. Bu belgelerin saray tarafından kamuoyuna açıklanmasını bekliyoruz. Hibe mi satın alma mı olduğu ortay çıksın. Ülke bu durumdayken bu uçağı kullanmak haramdır, yazıktır.

-İdlib’le ilgili manzaraya bakınca Türkiye’nin giderek etkisizleştirilmeye çalışıldığını görüyoruz. Erdoğan’ın deyimiyle parselasyonu yapılmış olan Suriye ne Rusya, ne İran ne ABD komşusu, bizim burnumuzun dibi. Türkiye baştan itibaren ciddi hatalar yapmıştır. Suriye yönetimiyle karşılıklı konuşulmasında yarar var.

AKP ve MHP arasında bir ittifak var. Giderek ortaklık şekline bürünüyor. Ortada olan atışmalar bana kayıkçı kavgası gibi geliyor. Ortaklık bir şekilde yürüyor. Bu ortaklıkla MHP fiyat artışlarının, işsizliğin vebalinden kurtaramaz."

Kaynak : Vişne Haber Ajansı-www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları