loading
close
SON DAKİKALAR

CHP Sözcüsü Öztrak: Ucube sistemle 2,5 yılda devletin kurumları bitti

CHP Sözcüsü Öztrak: Ucube sistemle 2,5 yılda devletin kurumları bitti
Tarih: 14.12.2020 - 16:32
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

Öztrak'ın açıklamları şöyle:
"Ekonomimz derin bir buhranın içinde. Vatandaşlarımıza yükelnen fatura her geçen gün daha da ağırlaşıyor. Etin, peynirin olmadığı bir poşet bile 100 TL'den aşağı dolmuyor. Hükümet ise enflasyon rakamlarını karatmaya çalışıyor. İstanbul'da esnaf çatıya çıkmış tabelasını parçalıyor. 

Esnaf için yapılacaklar listesini 17 madde halinde aylar önce sıraladık. Devlet esanfın kira borçlarını ödesin, dedik. Kiraları devlet üstlensin, dedik. Bunu yapacağı anlaşılıyor. Kiraları üstlensin ama bu yeter mi, hayır. Biz 16 tedbir daha önermişiz. Tamamını diğer ülkeler yapmış, esnafını borç batağından kurtarmış. Gelin siz de yapın.

Samsun'da bir vatandaşımız avucuna iş aş yazıp canına kıydı. Gebze'de dış cephe işi yapan bir vatandaşımız, Antalya'da genç bir jeofizik mühendisimiz, Kocaeli'nde bir aile babası işsizlikten, yokluktan canlarına kıydılar. Millet artık yokluktan cinnet getiriyor. Ama Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı çıkıyor 'yoksulluk sorun olmaktan çıktı' diyor. 10,5 milyon işsiz var. İş bulamayan gençlerimiz umutsuz. Yurdun dört yanından haciz haberleri geliyor. 

Tarım Bakanı 'Son iki yıldır çiftçimiz rekor gelire sahip, hepsi borcunu ödedi, çiftçinin morali son derece iyi' diyebiliyor. Çiğ süt fiyatı 2021'in ilk 4 ayı için 50 kuruş artacakmış. Bu artış maliyetin altında. Tarım Bakanlığı sene başını bile beklemeden çiğ süt prim ödemesini 40 kuruştan 30 kuruşa düşürüp çiftçinin 10 kuruşuna el koyuyor. 

Mazot ve gübre başta olmak üzere çiftçiye kanunen verilmesi gereken desteğin yarısını vermişler. Çiftçinin devletten 211 milyar alacağı var. Borçlarını yapılandırın, diyoruz yapmıyorlar. Bari Ziraat Bankası'na yatırın karşılıklı mahsuplaşın diyoruz, duyan var mı o da yok. 

Akdeniz'de turizm emekçileri 'açlıkla yüz yüze bırakıldık' diyor. O sırada Turizm Bakanı Bodrum'da bakanlığa tahsisli bir arazi üzerine yapılmış ultra lüks bir oteli satın alıyor. Ticaret Sicili Gazetesi'ne göre bakan hala başında. Turizmci batıyor bakan batan geminin mallarını topluyor, 'bundan daha doğal ne olabilir' diyor.

Saray 128 milyar dolar döviz sattı. MB'nin net rezervleri 47 milyar dolar eksi bakiye veriyor. Sarayın millete yüklediği yük her geçen gün ağırlaşıyor. 

Tarım Bakanı tarıma yabancı, Aile Bakanı ailelerin durumundan bihaber, Turizm Bakanı batırdığı geminin mallarını kapatmanın derdinde, millete de derdini Marko Paşa'ya anlatmak kalıyor.

Sarayın kibirlisi hafta sonunda açılış görünümlü ekran şovunda CHP hakkında ağzına geldiği gibi konuştu yine. Milletin malı mülkü Katar'a kaça satılıyor, diyoruz bizi suçluyor, akıl veriyor sıkılmadan, 'paranın rengi dini yoktur' diyor.

Yabancı sermayeyi kaçıranın kim olduğunu öğrenmek istiyorsanız sarayınızdaki aynaya bakacaksınız. Yatırımcı hukuksuzluktan, sorgusuz sualsiz mala el konursa, ihaleler hakedene gitmezse, can ve mal güvenliği olmazsa kaçar. 

Bizim yatırımdan anladığımız şeffaf olmayan ihalelerle yandaşa dolarla ipotek eden kamu özel işbirliği değil, tank palet fabrikasını Katar ordusuna peşkeş çekmek değildir, İş aş yaratan ketma değer üreten tesisler kurmaktır.

2,5 yılda hukuk devletini bitirenler işverenleri kapı kapı dolaşıp hukuk reformu yapacağız, diyorlar. Kurum kural bırakmamışsınız, sarayın danışmanları, avukatları hakimlere talimat verir olmuş, siz hangi hukuk reformundan bahsediyorsunuz. Bu millet adına yapacağınız bir reform varsa o da çekip gitmektir. Bu ucube sistemle 2,5 yılda devletin kurumları bitti.

Milyonlarca vatandaşı açlık sınırının altındaki asgari ücrete, milyonlarca vatandaşı ücretsiz izne çıkarıp günlük 39 TL'ye mahkum ettiler, kıdem tazminatını gaspetmeye yeltendiler.

-Ülkeyi yönetmeyen saray uzunca süredir algıyı yönetmeye çalışıyor. 

Gerçeklerin ortaya çıkacağını bile bile saçma sapan lafların arkasına sığınıyorlar. 

Saray millete 5 maskeyi dağıtamadı çıkıp 3 kıtanın sağlık merkezi olacağız, diye hava attılar. Gördük ki en başarısız 3 ülkeden biri olmuşuz. Açıkladıkları her veri lime lime dökülüyor.

Toplam vaka sayısı değişiyor beraberinde iyileşen hasta sayısı da değişiyor. Toplam vaka sayısı bir gecede ikiye katlanıyor. 20 gün sonra da iyileşen hasta sayısını bir gecede 1 milyondan fazla artırıyorlar. Hayatını kaybedenlerin sayısı nasılsa bir türlü değişmiyor. Sayıları gizleyerek belki de vatandaşımızın ciddiyeti anlamamasına, tedbir almamasına, hayatını kaybetmesine neden oluyorsunuz. 

Sağlık Bakanı da Bilim Kurulu da gerçekleri vatandaştan kaçırma operasyonlarına ortak edilmiş durumda. 

-Tüm kurumların çivisi çıktı. EBA çöktü bakan 'dijital saldırı' dedi, 3 5 gün sonra aynı bakan 'saldırı değilmiş, bizim çocuklar derse girmeye çalışıyormuş' açıklaması yaptı. 4 milyon gencimiz uzaktan eğitime ulaşamıyor. Dersleri EBA'da takip edenlerin yüzde 58'i yeni konuları ders videolarından öğrenemediğini söylüyor. Örencilerin yüzde 62'si uzktan eğitim seneye devam etmesin, diyor. Bir nesli kaybediyoruz, tedbir alın diye bağırıyoruz. Dünya okulları açık tutmanın peşinde biz ise patinaj yapıp duruyoruz.

-Bir mafya bozuntusu sarayın bekçisinin ısrarıyla özel afla hapisten çıkarılıyor. Sonra da anamuhalefet partisi genel başkanının üstüne salınıyor. Genel başkanımızı açık açık tehdit ediyor. Sarayın bekçisi tehdit edene sahip çıkıyor. AK Parti genel başkanının yanından sinek uçsa harekete geçen saray savcıları biz şikayetçi olmadan resen harekete geçemediler. Soruşturma ne aşamada, bu mafya bozuntusunun ifadesi alındı mı, alınmadıysa neden alınmadı? 

Hukuk devletini, demokrasiyi bitirdiler, ekonomiyi çökerttiler, salgınla mücadeleyi ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Dış politikayı karaya oturttular, 2,5 yılın sonunda bu güzel ülkeyi buhrana soktular.  Kenisi de atama bakanları da farkında. Bakanlar milletvekillerine bağırıp çağırıyor. Ucube vesayet rejiminin geldiği son nokta bu. Yıllarca seçilmişler atanmıştan önce geliyor, diye atıp tuttular. Saray, memurlarına milletin vekillerini ezdirmeye kalkıyor. Sizler oraya milete hesap vermek için çıkıyorsunuz. Yetti artık haddinizi aşmayın.

Saray artık yönetme kabiliyetini tamamen yitirmiştir. Bu ülkeyi kendisiyle birlikte dibe çekmeye çalışıyor. Masayı devirip hesap ödemeden kaçmak istiyor. Ama yok öyle. AK Parti'nin esamesi bile yokken bu ülke G20 üyesiydi, nde gelen ekonomilerden biriydi. Bu yönetim vakit kaybetmeden değişmelidir. Milletimiz ne yaptıklarını görmektedir. Önüne gelen ilk sanfıkta evlerine göndermek için gün saymaktadır.

Ülkemizi buhtarandan çıkaracak kadrolar CHP'dedir. Uyum için çalışan, kurumsal altyapısı güçlü, istişareye açık yeni bir yönetim anlayışı getireceğiz. Tüm yurttaşlarına aş ve iş veren büyük bir kalkınma hareketi başlatacağız.

-(CHP Konya il başkanı hakkındaki disiplin süreci) Partimiz her mağduriyet iddiasını ciddiye alıp soruşturur. Gerekli soruşturma yapılıyor.

-(Asgari ücret) Şu ana kadar hükümeti sesini duymadık. Havuz müteaahhitlerine bütçeden garantileri ödemek için gerekçe üreten hükümet asgari ücret konusunda ağzını açmıyor. Türk-İş başkanı onlar bir şey söylesin biz de söyleyelim, demiş. Haklı. 

-(Covid-19'un meslek hastalığı sayılmaması) Tüm sağlık çalışanları, Sağlık Bakanı'nın Covid'in meslek hastalığı sayılması yönünde talebi var. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanının 'gerekli evrak tamamlanırsa meslek hastalığı kabul edilmesine gerek yok' demesi bu konuda yeterince takip edilmeiğini ortaya koyuyor. 

-(Bahçeli'nin 'HDP kapatılmalı' çağrısı) Bizim dileğimiz hiçbir partinin kapatılmamasıdır. Parti kapatarak demokrasi sürdürülemez. Prosedür belidir. Bahçeli 'kapatın' dedi diye bir parti kapatılmaz. 

-(EPDK'nın faturalardaki ağırlama giderlerinin alınmayacağını açıklamması, 2011'den beri bu ücretin alındığını ortaya çıkması) Ortada vatandaşın mağduriyeti var. Vatandaşa tek tek mahkemeye gideceksin. Böyle olmaz. Ortada haksızlık varsa düzenlemeyle vatandaşın hakkını verirsiniz. 

-(İşsizlik fonundaki gelirin azalması) İşsizlik fonuna dokunmayın, diyoruz. Bu iktidar fonun parasını her yere verdi. Bu ülkede işsizlik fonunun nasıl kullanılacağı açık. Diğer ödemeler sosyal yardım. Bunlar bütçeden ödenmeli, gerekli düzenlemeler yapılmalı bir an önce."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları