loading
close
SON DAKİKALAR

CHP Sözcüsü Öztrak: Yargı gücünü elinde tutan Erdoğan ve ortağı FETÖ meselesini kolaylıkla siyasi baskı aracına dönüştürebilir

CHP Sözcüsü Öztrak: Yargı gücünü elinde tutan Erdoğan ve ortağı FETÖ meselesini kolaylıkla siyasi baskı aracına dönüştürebilir
Tarih: 20.01.2020 - 14:03
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak CHP Genel Merkezi'nde açıklamalarda bulundu.

Öztrak'ın açıklamaları şöyle:
"İdlib'deki radikal unsurların nereye gideceği Türkiye'nin yumuşak karnıdır. Rusya devlet başkanı da bunun farkında. 
Biz Libya'da Türkiye savaşmamalıdır, diyalog kurması Türkiye'nin yararınadır dedik. Erdoğan demediğini bırakmadı. Putin geldi, görüştüler, genel başkanmıza söylediğini unutuverdi arabulucu olma kararı aldı. Putin ve Erdoğan'ın 70 defadan görüştüğü söyleniyor. Bu partisinin milletvekilleriyle görüşmesinden fazladır. Erdoğan'ın sözünü ikiletmediği diğer adres Beyaz Saray. Rahibi gönder diyorlar, 24 saate gönderiyor.
Sisi'yle fotoğraf vermemek için köşe bucak kaçan Erdoğan'ın dün Berlin Zirvesi'nde Sisis'yle yan yana fotoğraf vermesini not ettik. Biz Libya'da daha başından beri BM öncülüğünde çözümü savunduk. Sonuç bildirgesinde bu kararlaştırıldı.
Türkiye bölgesel meselelerde beraber çalışabileceği başkentlerin sayısını artırmalı. Moskova ve Washington'la bunu götürmek mümkün değil.
Kara kış kapıya dayandı. Taksit taksit yapılan doğalgaz zammını vatandaşlarımız şimdi hissediyor. Milletimizi için ınımak lüks oldu. Daha birkaç hafta öçnce TürkAkım'ın açılışı yapıldı. Bulgaristan doğalgaz alımına başladı. Biz indirimli gaz alamıyoruz. Türkiye'ye boru döşeniyor, indirimi Bulgaristan alıyor. Eroğan TürkAkım ismini Putin koydu diye avunuyor. Suriye ktrizini iyi yöneten Rusya enerjide Türkiye'yi kendine daha bağımlı hale getirdi. 
 
Toplumun her kesimi büyük sıkıntı içinde. Esnaf çekini ödeyemiyor. İşsiz, borçlu yurttaşlarımız yaşamlarına kıyma noktasındalar. Geçtiğimiz hafta Ziraat Odaları başkanları parti gruplarına ziyarette bulundu. Bıçak çiftçinin kemiğine dayanmış, kemiği de kesmeye başlamış. İktidar çiftçiye de sırtını dönmüş durumda. Sarayın kibirlisi 'ülkemizde üretilen hiçbir şeyin dışarıdan getirilmesine razı olmayız' demiş. Gören de Hollanda devlet başkanı sanır. Mercimek, hayvan ithalatı yapan senin iktidarın. Erdoğan tarımı da çiftçiyi de bitirdi. 
Geçtiğimiz hafta yine  Erdoğan ucube tek adan rejiminin 2019 yılını değerlendirdi. 2020'nin şahlanış dönemi olduğunu söyledi. Erdoğan ne yiyip ne içiyorsa milletimiz de keşke ondan yese içse. Yalanı doğruymuş gibi anlatan popülizm başka ülkede görülmememiştir. Rakamlar ortada. Bunlar sarayın rakamları. 
Damat geçen yılın başında 2019'da 2,5 milyon yeni istihdam sağlayacağız, demişti. Sonuç bırakın 2,5 milyona istihdam sağlamayı  2019'un ekim ayı itibariyle 527 bin yurttaşımız son 1 yılda işini kaybetmiş. Yapışkan bir işsizlikle karşı karşıyayız. Milletimiz damadının arkadaşının başında olduğu, makyajlı rakamları veren TÜİK'e de güvenmiyor. İşçiler sokaklara döküldü. İşçilerin her türlü hak arama mücadelesinin yanında olacağız. 
1 yılda devlet bütçesi iflas ettirildi. 844 milyar harcama yetkisi aldı, 900 milyar lira harcadı. Sarayın öngördüğü 83 milyar liralık vergi geliri ekonomideki yavaşlama nedeniyle toparlanamdı. Merkez Bankası'nın 41 milyarlık ihtiyat akçesine el kondu.
Yükselişe geçtik dedikleri 2019'da rakamlar ekonominin takla attığını gösteriyor. 
Devlet mekanizması felç. OECD ile ciddi sıkıntılarımız olduğu ortaya çıktı. Türkiye OECD'nin bazı toplantılarına katılmıyormuş, e-maillerine de cevap verilmiyormuş. 
Erdoğan'ın FETÖ hükümlüsü hakkındaki beraat kararı soruldu. Verilen cevap ibretlik. "İlginç olan şey bunların hepsinin talimatlarını verdik. Müebbet haspe çarptırılmış birini berat ettirme nasıl oluyor?'
Suçu sabit olan FETÖ hükümlerinin kamu vicdanını rahatsız edici şekilde tahliye edilmeleri ne kadar yanlışsa İktidarın alenen yargıya talimat vermesi de o kadar yanlış. 
 
Genel başkanımız uzunca süredir FETÖ borsasını gündeme getiriyor. HSK saraydan gelen talimatla iş tutuyorsa kimsenin hukuk güvencesi kalmamış demektir. Sarayın koltuğunu korumak için FETÖ konusunu yargı eliyle kolaylıkla istismar edebileceğini ortaya koymaktadır. 
FETÖ'nün siyasi ayağı mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. Bu, TBMM gözetimi altında yapılmalıdır. Bizim TBMM'ye verdiğimiz araştırma önergesi belli ki belli mahfillerin oyununu bozmuştur. Senaryosu olgunlaştırılmaya çalışılan bir operasyonu deşifre etmiştir.
Yapılmak isteneni ilk Bahçeli anlatmıştır. Hapiste yumuşatılan mahkumları sarayın emrindeki savcı ve hakimler konuşturacak, 'siz gelseydiniz bakanlar kuruluna ve bürokrasiye kimi alacaktınız' diye soracaklar, buradan da  siyasi cadı avı başlatacaklar. Biz bu işe Meclis vaziyet etmelidir deyince paniğe kapıldılar. 
Erdoğan'ın artık seçimle iktidara gelme dönemi sona ermektedir. Bunu her türlü kamuoyu yoklamasından görüyoruz. Yargı gücünü elinde tutan Erdoğan ve ortağı FETÖ meselesini kolaylıkla siyasi baskı aracına dönüştürebilir. Bu sarayın ve etrafındakilerin elinde kalan son karttır ve zurnanın da zırt dediği yerdir. 
Önce berat ettirilip sonra tutuklama kararı verilen bu kişi aslında geçmişte MİT tarafından resmi yazıyla Genelkurmay'a FETÖ'cü olduğu bildirilen bir komutandır. Bu kişiyi ordudan atmayıp terfi ettiren kimdir? Talimatı kim vermiştir? FETÖ'nün siyasi ayağını arayanlar bu talimatı kimin verdiğine bakmalılar. 
Yargıtay başkanı hakimlerin başka yere tayinin eleştirmişti. Anlaşıldı ki arkasında Erdoğan varmış. Yargıtay başkanı şimdi de Erdoğan'ı da eleştirebilecek mi yoksa Rize'ye çay toplamnaya gidecek mi? 
-Libya'da ortaya çıkan anlaşma önemlidir. BM'ye önemli görev verilmektedir. Burada mühim olan konu imza atan ülkelerin sözlerinin arkasında durmasıdır. Bölge meseleleri bölge ülkeleri tarafından çözümlenmelidir.
-Seçime karar verecek olan Erdoğan'ın kendisidir. Tek adam parti devleti rejimi var. Ne zaman seçime gidileceğine Erdoğan karar verilecek.
-(Berat Albayrak'ın Kanal İstanbul güzergahında arsa alması) Bu proje saray sosyetesinin ve ona yakın olanların da zenginliklerine zenginlik katması projesidir. Avukatları sıradan bir satın alma diyor. Tarla denen bu yerler konut alanına dönüştürülmüş. Değeri nereden nereye çıkmış? Kanal İstanbul projesinin ne olduğunu her geçen gün daha iyi anlıyoruz. Bu, ne idüğü belirsiz bir ucube yatırım. 
Dün de ABD'den bir finans devi denen bir firma çımış, buraya hiçbir şey düşünmeden finans vereceğiz, diyor. Bu projeye finansman vereceklerin bilgisi oldun, iktidara geldiğimizde bunlara tek kuruş ödeme yapmayacağız. 
-Bahçeli İlhan Öztrak kim diyor. Benim çok sevdiğim amcam. Üniversiteden de hocam. 40 yıla yaklaşan süredir devlet hizmetindeyim. Ailem de kuruluşundan beri devletin hizmetinde olmuş. Biz hesabımızı tarih önünde veririz. Madem 12 Eylül dosyası açılıyor. 12 Eylül'de MHP ve ülkücü kuruluşlar davası vardı. 564 sanığın 220'si idamla yargılanmıştı. Başında ülkücü ismi geçen 16 derneğin 15'i hakkında dava açılmştı ve başkanları idamla yargılandılar. Bir tek ülkücü akademisyenler derneği istisnaydı. Başında Devlet Bahçeli vardır. Soruyorum, Kendisini 12 Eylül'de en korumaya mazhar ülkücü haline kimler getirdi? 
Demirden korksak trene binmezdik. Ellerinde ne varsa ortaya koysunlar. Bylock dosyasına gelince devletin arşivi ellerinde onlar bulacaklar onu.
Türkiye'nin doğalgazı pahalıya aldığına dair ciddi iddialar var. Geçtiğimiz yıl kriz dönemnde doğalgaza çok ciddi zamlar yapıldı. O dönemde zamlar yazın yapıldığında pek hissedilmedi. Bir an önce devletin gerekli önlemleri alması lazım. Otursunlar Putin'le 71. görüşmeyi yapıp, doğalgaz fiyatlarında indirim istesinler."
 
Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları