loading
close
SON DAKİKALAR

CHP Sözcüsü Öztrak'tan Kanal İstanbul için kredi verecek kuruluşlara: İktidara gelince bunları ödemeyiz, kara listeye alırız

CHP Sözcüsü Öztrak'tan Kanal İstanbul için kredi verecek kuruluşlara: İktidara gelince bunları ödemeyiz, kara listeye alırız
Tarih: 17.12.2019 - 15:16
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak MYK toplantısının ardından açıklama yaptı.

Öztrak'ın açıklamaları şöyle:

"-Urla Belediye Başkanımız tutuklandı. Dosyada gizlilik kararı var. Savcılık kendisini FETÖ suçlamasıyla mahkemeye sevk etmiş. Başkanımız davetle ifade vermeye gitmiş. Tutuklama kararı çıkmış. Tutuklama sebeplerinden hiçbiri yok. Hakkında kesinleşen hüküm yok. Bu karar demokrasiye darbe vurmaktır. FETÖ ile kimlerin yol yürüdüğü hepimizin bilgisi dahilinde. CHP dün de FETÖ'nün karşısındaydı bugün de karşısındadır. Başkanımızın yanındayız. Bir an önce özgürlüğüne kavuşarak aklanacağına inanıyoruz. Seçimle gelen seçimle gitmelidir. Bunu zorla görevinden istifa ettirilenler için de kayyum atanan diğer belediyeler için de söyledik.

-Türkiye'nin sorunları sarayın kötü yönetimi nedeniyle daha ağırlaşıyor. Türkiye'nin en büyük firmaları dahil bir çok işletme iflas ediyor. Krizden okullar da nasibini alıyor. Çiftçiler, aileler, esnaf borç yükü altında eziliyor. Bıçak kemiği delip geçiyor saray milletin feryatlarına kulaklarını tıkıyor.

-İktidarın ideolojik tercihleri dış politikamızı esir almış durumda. Çok ciddi hatalar yapıyorlar. Hataların yükünü mehmetçiğimizin sırtına bırakıyorlar. 8 yıl önce Suriye'deki savaşa taraf olmayın dedik, dinlemediler. Birlikte tatil yaptıkları kardeş Esad'ı bir gecede katil Esed yaptılar. Ülkemiz ne kazandı? Yüzlerce mehmetçiğimiz Suriye'de şehit oldu. Yüzlerce yurttaşımız ülke içinde patlatılan bombalarla yaşamından oldu. 3,5 milyon Suriyeli ülkemize geldi. Bunlar sarayın umrunda değil. Suriyeli sığınmacılar için 40 milyar dolardan fazla harcamışlar daha da harcarız diyorlar. Yaptığımız uyarıların tamamı haklı çıktı. Saray emperyal güçleri arasında gidip gelen pinpon topuna döndü.

-ABD, Suriyelilere vatandaşlık verin, dedi. Erdoğan 110 bin Suriyeliye vatandaşlık verdik, dedi. Buna şahsı karar veremez. Bu oval ofiste hiç kararlaştırılamaz. Milyonlarca Suriyeliye vatandaşlık verilecekse getirsinler referandum sandığını milletimize sorsunlar. İktidar aynı ideolojik anlayışla Libya'daki savaşa dahil oluyor.

-Erdoğan, 2010'da Kaffadi'nin elinden 250 bin dolarlık çek almıştı. Döndü Kaffadi'ye iktidarı bırak git dedi. Libya'daki krize Libyalılar çözüm bulsun dedi. Ne oldu da Libya'daki krize Libyalılar değil de biz çözüm bulacağız. Neden mehmetçiğimizi Libya çöllerine göndermeye çalışıyoruz. Erdoğan'ın şahsileştirdiği dış politika sayesinde kavgalı olmadığımız tek bir ülke kalmadı.

-Türkiye Doğu Akdeniz'de çıkarlarını korumak zorundadır. Bunun için bölge ülkeleriyle sağlıklı diplomatik ilişkiler kurmak zorundadır. Kendi iç barışını sağlayamamış bir ülke dış barışı sağlamakta güçlük çeker. Bunun için hukukun üstünlüğü gerekir. Ciddi reformlara girişmemeiz gerek.

-31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinden sonra milletimizin söylediği şarkılar da değişmiştir. Şimdi oynanan oyunların da değişmesi gerek.

-Bu ülkenin umudu gençlerimize iş veremiyoruz. Üniversiteli işsizlerin sayısı 1 milyon 200 bin olmuş. Son derece ciddi, derin, yapışkan bir işsizlikle karşı karşıyayız. Daha önce böyle bir şeyle karşı karşıya kalmamıştık.

-TÜİK'in rakamlarının gerçeği yansıttığı konusunda ciddi şüphelerimiz var. Geçen sene eylül ayında çalışma çağıındaki nüfus 792 bin kişi artmış, 592 bini iş aramaya başlamış. Bu yıl eylül ayında 887 bin kişi artmış. Bunun sadece 193 bini iş gücü piyasasına girip iş aramaya başlamış. Neden insanlar iş aramaktan vazgeçmişer? Herhalde saraya ayıp olmasın diye. Herhalde işsizlik rakamları yüksek gözükmesin diye...

-Saraya göre her şey çok iyi gidiyor. Ama büyük firmalar iflas ediyor. Yörsan iflas bayrağını çekti, TEMSA üretimi durdurdu. Elektrik faturasını ödeyemeyen 3 milyon 365 bin 784 vatandaşımız hakkında yasal işlem yapıldığını bakan açıkladı. Faturaların kabaracağı aylar önümüzde duruyor. Saray fiyat etiketlerine, ihalelere müdahale ediyor. Beğenmediği banka yöneticilerini işten atıyor. Bunlar yabancı ajanslarca veriliyor.

-BDDK, finans sektörünü sarayın meşrebine göre dizayn etmek için kullanılıyor. İstanbul Finans Merkezi'ni bitiremeyen yandaş müteahhitleri Varlık Fonu kurtarmaya çalışılıyor. Ziraat Bankası eliyle yandaş simitçiler kurtarılıyor. Kamu bankalarından kredi alıp batırdığı bilinen simitçiden ne kadar temnat alındı?

-Suriye Sudan'dan 500 ton at, katır, eşek etini ithal edecekmiş. Bu nereden çıktı? Saray eşek sudan gelene kadar ithalat yapmak istiyor. Çiftçimiz de bunları pataklayarak tarih yazacaktır.

-Sarayın gündeminde rant var. 2011'den bu yana Kanal İstanbul diyorlar. İstanbul'u depremin kucağına atacak, ekolojik ve diplomatik dengeleri bozacak, milletin parasını Londra bankerlerine yedirecek bu projeden vazgeçilmelidir. İstanbulluların düşmanı olan bu projeye kredi verecek kuruluşlara söylüyoruz, iktidara gelince bunları ödemeyiz, kara listeye alırız.

-Tank paleti kiraladık diyorlar. İlan hangi gazetede yayınlandı, kaç firma teklif verdi, cevap yok. BMC kaç liraya kiraladı, cevap yok. 50 milyon dolar yatırım yapacaklar, diyorlar. Bu para için stratejik bir fabrika başka ülkenin ordusuna peşkeş çekilir mi? 

-(15 Temmuz şehit yakınları ve gaziler için toplanan bağışlar) 2 Ocak 2019'dan bu yana 1 yıl geçti. Neden cumhurbaşkanı yardımcısı paranın tek hesaba yatırıldığını açıklıyor da sonra ne olduğunu açıklamıyor? Ne kadar nema verdiniz? Bu paralar tek hesaba devredildikten sonra buhar mı oldu?

-Yurt dışında tutulan servetlere neredeyse her yıl af çıkarıldı. Her af düzenlemesinde ülkeyi kara para yıkama makinesine çeviyiorsunuz, dedik. Üyesi olduğumuz finansal eylem gücü Türkiye'yi gri listeyi almayı düşünüyor. Türkiye bu listeye girerse ciddi ekonomik sonuçları olur. İktidar sağa sola ağız dolu hakaret edeceğine üyesi olduğumuz kuruluşların ne dediğini anlamalıdır.

-14 Aralık 2019 tarihli Resmi Gazete'de Hazine ve Maliye Bakanlığı'na bağlı olan Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu kararı yayınlandı. Faizsiz finans kuruluşlarının bağımsız denetçileri için etik kurallar getirilmiş. Tamemen fıkıha dayandırılmış. Denetimin etik ilkeleriyle fıkıhın ne ilgisi var. Türkiye ikili hukuk sistemine geçti de milletimizn haberi mi yok. İnanç esaslarına göre davranma diye bir bölüm var. Bağımsız denetçi ya müslüman değilse, böyle iş mi olur? Girişte Allah size adaletle davranmanızı emreder, diyor. Çikolata kutularında rüşvet alanların büyükelçi atanması bu ilkelerin neresine uyuyor? Bu yapılan dini, inancı istismar etmektir. Mesleki kuurluşları itirazlarda bulunmaya davet ediyoruz."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları