loading
close
SON DAKİKALAR

CHP'den Osman Sarıgün'ün serbest bırakılmasına ilişkin açıklama: Azmettiricilerin olayın failini korumaya alması olarak değerlendiriyoruz

CHP'den Osman Sarıgün'ün serbest bırakılmasına ilişkin açıklama: Azmettiricilerin olayın failini korumaya alması olarak değerlendiriyoruz
Tarih: 24.04.2019 - 15:37
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırıya ilişkin açıklamalarda bulundu.

Sözcü Öztrak, "Sarayı eleştirmek amacıyla tweet atanları terörist diye tutuklayanlar, bu ülkenin kurucu partisinin genel başkanına yumruk atanı adli kontrolle serbest bırakıyorsa kimse bizden bu yönetime güven duymamızı beklemesin. Biz bunu olayın azmettiricilerinin olayın failini korumaya alması olarak değerlendiririz" dedi.

Öztrak'ın parti genel merkezinde yaptığı basın açıklaması şöyle:

"Dün gazi meclisimizin kuruluşunun 99. yıl dönümüydü. Ülkenin yazgısında tek güç olarak milletini, onun gazi meclisini gören Gazi Mustafa Kemal Atatürk ulusun geleceğini çocuklara armağan etmişti. Büyük önderimizi ve silah arkadaşlarını saygıyla anıyorum.

82 milyonu temsil eden parlamento yerine tek kişi parti devletini yerleştirme çabası sıkıntıları yaşamamıza neden olmuştur.

Gazi meclisi etkisizleştirmek için 2014'ten bu yana atılan adımlar toplumumuzu kutuplaştırmıştır. 3 gün önce genel başkanımıza yapılan linç girişimi kutuplaşmanın sonucudur. Ülkemizin 24 Haziran'dan bu yana patinaj yapmakta, ciddi şekilde savrulmaktadır. Ortak aklı kullanmayan yönetimler çözümün değil sorunun parçası olanlar. Siyaset zeminini mutlak iktidarı ele geçirme aracı olarak görenler gerilim ve kaos kaynağıdır. Ülkeyi yönetenler, iktidarlarını korumak için akla hayale gelmeyecek yöntemlere başvuruyorlar. Yalana hakikat, meşru siyaseti gayri meşru, demokrat muhalefeti terörist, siyasi rakipleri devlet düşmanı göstermek çabası içindedirler. Sonuçta elde kalan kin ve nefretle parçalanmış bir toplum. Bölye bir toplumun parçalanması için dış düşmanlara gerek yoktur. Aklı başında bir yönetim daha fazla güç için milletin fay hatlarıyla, milletin sinir uçlarıyla oynamamalıdır.

31 Mart seçimleri öncesi ve sonrasında yaşadıklarımız akıl ve dirayetten ne kadar uzaklaşıldığını göstermiştir. Seçim sürecinde iktidar ortaklarının kullandıkları zehirli dil, 21 Nisan'da genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik bir terör eylemine dönüşmüştür. Kendileri dışında herkesi terörist olmakla suçlayan, siyasi rant devşirmeye çalışan, nefret dilini kullanan ve buna bugün de devam edenler işlerin bu noktaya varmasında sorumluluk sahibidirler. Bu olayı sıradanlaştırmaya, basit bir protesto gibi göstermeye çalışanların niyetleri temiz değil.

'CHP'lilerin şehit cenazelerine katılımını engellemek için talimat verdim' diyen, kendi dışındakileri terörle kol kola olmakla suçlayan, bu linç girişimini meşrulaştırmaya çalışanlar bu suçun ortağıdır. Devlet 1,5 saat başkentte ortadan yok olmuştur. Bunun hesabı mutlaka sorulmalıdır. Görevlerini yapmayarak bu olaya neden olanlar, olayın mağduru olan genel başkanımızı suçlama densiziliğinde bulunmaktalar. Bu beylerin telaşı görevini yapamayan cuçluların telaşıdır. Kutuplaştırarak, siyasi rant devşrime hesabıyla toplumsal fay hatlarında gaz biriktirenler patlayan bu gazın sorumlusudurlar.

Sarayı eleştirmek amacıyla tweet atanları terörist diye tutuklayanlar, bu ülkenin kurucu partisinin genel başkanına yumruk atanı adli kontrolle serbest bırakıyorsa kimse bizden bu yönetime güven duymamızı beklemesin. Biz bunu olayın azmettiricilerinin olayın failini korumaya alması olarak değerlendiririz. Kimse bize 'şehitlerimizin cenazelerine gitmeyin' demeye cüret edemez. Biz genel başkanımızı korumayı biliriz. Milletimizin yanılmanıza, yanıltılmanıza, hatalarınza güvenecek takati kalmamıştır. İçişleri bakanınızı, sosyal medya paylaşımlarıyla olayı basitleştirmeye çalışan ciddi iletişim kazalarına sebebiyet veren iletişim sorumlunuzu derhal görevden alın. Kılavuzlarınızı doğru seçin.

Demokrasi tarihinin en adaletsiz seçimini yaptınız. Seçim boyunca karşınızdaki partilerin liderlerini milyonluk tazminat cezalarıyla, hapis cezalarıyla, idam sehpalarıyla tehdit ederek susturmaya çalıştınız. Ama işe yaramadı. Karşınızdaki tüm partileri terör örgütleriyle işbirliği yapmakla suçladınız, milletimizin çoğu kanmadı. Gözdağı vemeye çalıştınız o da işe yaramadı. Sandıkta kazandığımızı masada vermeyeceğiz. Demokratik meşru siyasetin yolundan ayrılmayacağız. Sandıkla geldiniz 'sandıkla gitmem' deyip meşruiyetinizin sınırlarını zorlamayın. Kurumları daha fzla yıpratmayın.

Dış politikadaki beceriksizlikler, ABD'nin İran ambargosu, S-400ler ciddi belirsizlik yaratıyor. Kötü yönetiminiz nedeniyle tarihin en ağır ekonomik krizinden dolayı kimse önünü göremiyor. Bu sıkıntıları, bir yandan toplumu kavgaya tutuşturarak bir yandan YSK'ya baskı yaparak giderseniz bu gidişin faturası millete çok ağır olur. YSK'ya büyük baskı uyguladığınız anlaşıyor. YSK, geçmişte talepleri anında reddediyordu şimdi kurullara gönderebiliyor. AK Parti'nin bir şeyler var hissisyatıyla yaptığı itirazlara YSK araştırma kararı veriyor. AK Parti iddia ediyor, ispatı YSK'ya bırakıyor. AK Parti sandık kurulunda usulsüzlük ididasıyla seçmen iradesini kabul etmem, diyor. 16 Nisan için istedikleriyle 31 Mart için istedikleri arasında dağlar kadar fark var. YSK'nın hukuktan başka hiçbir pusulaya ihtiyacı yok. Hala hukuka saygılı yargıçlar olduğuna inanıyoruz.

Dolar Ekim 2018'den bu yana yeniden 5,9'a yaklaştı. Ülkede üretim bitti, 8 milyonu aştı işsiz sayısı. 17 yılda herkes borca battı. Milletin sesini duymayan iktidar, gerçek gündeme bir an önce dönmelidir. Ehil kadroları derhal iş başına getirin, gerçekçi programı gündeme koyun diyoruz.

Artık kavgaya değil uzlaşmaya ihtiyaç var. Yeni bir toplumsal mutabakata ihtiyacımız var. Kızgın demiri soğutmak için söylem değil, eylem  zamanıdır.

(Partili cumhurbaşkanlığı sistemi tartışmaları) 24 Haziran'dan bu yana milletin cebi daha fazla boşalmıştır. Daha fazla istikrarsızlık var. Sistem milletimizin meselelerine çözüm üretmekten giderek uzaklaşmaktadır. Ülkeyi ciddi sıkıntıya sürükleyen böyle bir sistemin mercek altına alınması, güçler ayrılığını güçlendirecek, saydamlığı artıracak adımların atılması lazım. Bunu istemeyenler zaten işin bu noktaya gelmesinin temel müellifleridir.

(Kılıçdaroğlu'na saldırı) Engin Özkoç başkanlığında bir araştırma grubu bu olayın tüm gelişmelerini tek tek çalışıyor. Yarın bir rapor sunacaklar. Genel başkanımıza karşı linç girişiminin cezasız kalmasına, terör eyleminin sıradan bir tepki gibi geçiştirilmesine seyirci kalmayacağız.

Genel başkanımızın etrafında etten duvar olur, koruruz. Kimse bizim şehit cenazelerine katılamamızı engelleyemez. Bu parti Kurtuluş Savaşı gazilerinin kurduğu partidir."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları