Tarih:
20.07.2022 - 13:59
Kategori:
Siyaset
CHP'li Altay TBMM'de basın açıklaması yaptı, Dış politikayı ailecek yönetemezsiniz!
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay TBMM'de gündeme dair açıklamalarda bukundu.
Grup Başkanvekilimiz Engin Altay: “Erdoğan'a kızar, eleştiririz. Ama sevelim, sevmeyelim bu adam ülkenin cumhurbaşkanı. Türkiye'nin itibarını korumak herkesten önce bunun işi. Ve bunlar, okullar kapalıyken çocuğu bırakacak yer bulamamışlar, İran'da resmi toplantıya götürüyorlar.”
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Danıştayın İstanbul Sözleşmesi kararına ilişkin, "Utanç verici bir durum. Hukuk adamlarının orta yerdeki Anayasa'nın çiğnenmesine göz yummaları hukukla bağdaştırılamaz." dedi.
CHP'li Altay, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ekrem Karakaya'nın, Konya'da görev yaptığı hastanede uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybettiğini hatırlatarak, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin düzenlemelerin yetersiz kaldığını söyledi.
Türk Tabipleri Birliği başta olmak üzere sağlık çalışanlarının meslek örgütleriyle Meclis'te çalışma toplantısı yapacaklarını dile getiren Altay, toplantıdan çıkacak sonuca göre TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırabileceklerini belirtti.
Danıştayın, İstanbul Sözleşmesi'nin feshine ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı'nın iptali istemini reddettiğini anımsatan Altay, Anayasa ve TBMM İçtüzüğüne göre, Türkiye adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak anlaşmaların onaylanmasının; TBMM'nin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlı olduğunu kaydetti.
Hukuk ihlalinin, Anayasa tanımazlığın Danıştay tarafından tescillendiğini ifade eden Altay, "Utanç verici bir durum. Hukuk adamlarının orta yerdeki Anayasa'nın çiğnenmesine göz yummaları hukukla bağdaştırılamaz. Bunların nasıl hukuk adamı olduğuyla ilgili de kamu vicdanında hep soru işareti kalacak." diye konuştu.
İstanbul Sözleşmesi'nin, "medeniyet meselesi" olduğunu söyleyen Altay, "CHP iktidarında, Sayın Genel Başkan'ımızın da dün beyan ettiği gibi bırakın bir haftayı, devleti teslim aldığımız andan itibaren 24 saat içinde yapacağımız ilk iş İstanbul Sözleşmesi ile ilgili yapılan yanlışı ortadan kaldırmak ve Türkiye'yi tekrar İstanbul Sözleşmesi'nin tarafı olan bir ülke haline getirmektir. Herkesin bundan emin olmasını istiyorum." dedi.
Öğretmen Bilişim Ağı'nda (ÖBA) uzman ve başöğretmenlik eğitim programının başladığını anlatan Altay, "Yaz tatilinde 600 bin öğretmen, uzman öğretmen olmak için internet üzerinden 180 saat bu programa katılmak zorunda. Öğretmenlik mesleği zaten uzmanlık mesleği. İktidara geldiğimizde uzman öğretmenlik-başöğretmenlik sistemini kaldırıp çöpe atacağız. Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür, ikincisi asla olmayacak." değerlendirmesini yaptı.
Kovid-19 vakalarının 40 kat arttığını ancak en ufak bir tedbir alınmadığını söyleyen Altay, "'Biz Kovid'i yendik' diye caka satmaya gerek yok. Kovid'i falan yenmedik, dünya yenmedi, kimse yenmedi. Tedbirini almak, Türkiye'yi riske atmamak zorundasın." ifadelerini kullandı.
Bir süre önce Türkiye'de yaşanan buğday sıkıntısının önüne geçebilmek için Venezuela ile iş birliği yaparak bu ülkede buğday ekimi konusunda görüşmeler yapacağını açıklayan Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin, Venezuela'ya toprak bakmaya gittiğini dile getiren Altay, "Güler misin ağlar mısın? Dışarıdan buğday ithal etmekle dışarıda tarla kiralayıp buğday yetiştirip Türkiye'ye onu taşımak aynı şeydir. AK Parti döneminde Türkiye'de toplam tarım alanımız 3 milyon 133 bin hektar nasıl küçüldü? Bence Sayın Bakan bunu bir araştırmalı." dedi.
Çiftçinin traktörünün hacizde olduğunu, traktörünün deposuna mazot koyamadığını, tarlasına gübre serpemediğini, ilaç ve tohum alamadığını belirten Altay, "Venezuela'da arsa, tarla, toprak kiralayıp buğday yetiştirmek akıldışılığı ötesi, beceriksizlik üstü bir şey. Ekimde millet ekmeği 6 liraya bulur yerse şükredecek. Türkiye buraya gidiyor." şeklinde konuştu.
Türkiye, Rusya ve İran arasında, İran'ın başkenti Tahran'da düzenlenen Üçlü Zirve Toplantısı'na da değinen Altay, "Herkes kendi türküsünü söylemiş dolayısıyla orada bir kakofoni oluşmuş. Mutabakat yok. 16 maddelik bir bildiri var ama Türkiye'nin elini rahatlatan, terörle mücadelesi noktasında elini güçlendiren bir manzarayla kazanımla dönülmüyor." dedi.
ABD Temsilciler Meclisi'nin Türkiye'ye F-16 savaş uçağı satışını şarta bağlayan tasarısına tepki gösteren Altay, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin bunu elinin tersiyle itmesi, yırtıp atması lazım. 'Ben sana uçak veririm ama bunu Ege'de kullanamazsın.' O uçağı al başına çal. Ben senden paramı verip uçak alırsam her yerde kullanırım. Her yerde kullanamayacağım bir uçağı da almam. Kıbrıs Barış Harekatı'nın 48. yıl dönümü; rahmetli Ecevit, rahmetli Erbakan Amerika'ya posta koydu. Ambargoya maruz kaldık ama Amerika'ya, Avrupa'ya, dünyaya rağmen Kıbrıs semalarında uçaklarımız Rum canilere korku saldı. Gemimizi de helikopterimizi de uçağımızı da kullandık. Sen şimdi F-16 alacaksın, Ege'de uçuramayacaksın. Bu, Türkiye'nin onurunu inciten bir mesele ve kabulü mümkün değil."
Altay, daha sonra sağlık çalışanları örgütlerinin temsilcileriyle bir araya geldi.
CHP TBMM Grup Yönetim Kurulu Salonu'nda gerçekleşen kabulde konuşan Altay, son zamanlarda sağlık çalışanlarına yönelik şiddet eylemlerinin kabul edilebilir sınırların çok çok üstüne çıktığını ve toplumda infial yaratacak noktaya geldiğini belirtti.
Sağlıkta şiddete karşı bu yıl bir kanunun kabul edildiğini hatırlatan Altay, bununla kimi kısmi iyileştirmeler sağlandığını, kısmen caydırıcı hükümlerin yer aldığını kaydetti. Engin Altay, Konya'da doktor Ekrem Karakaya'nın hayatını kaybettiği olayın ise yapılanların yeterli olmadığına dair bir kanaate yol açtığının altını çizerek, sağlıkta şiddeti bütünüyle önleyecek bir tedbir üretmeyi umduklarını söyledi.
Altay, çalışmayı CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer ile yürüteceklerini aktardı.
Toplantıya Türk Tabipleri Birliği, Türk Hemşireler Derneği, Kamu Diş Hekimleri Derneği, Ankara Tabip Odası, Türk Diş Hekimleri Birliği, Birlik ve Dayanışma Sendikası, Hekim Birliği, Aile Hekimleri Federasyonu, KESK'e bağlı Sağlık Emekçileri Sendikası, Birleşik Kamu İş'e bağlı Genel Sağlık-İş Sendikası temsilcileri katıldı.
Türk Tabipleri Birliği başta olmak üzere sağlık çalışanlarının meslek örgütleriyle Meclis'te çalışma toplantısı yapacaklarını dile getiren Altay, toplantıdan çıkacak sonuca göre TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırabileceklerini belirtti.
Danıştayın, İstanbul Sözleşmesi'nin feshine ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı'nın iptali istemini reddettiğini anımsatan Altay, Anayasa ve TBMM İçtüzüğüne göre, Türkiye adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak anlaşmaların onaylanmasının; TBMM'nin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlı olduğunu kaydetti.
Hukuk ihlalinin, Anayasa tanımazlığın Danıştay tarafından tescillendiğini ifade eden Altay, "Utanç verici bir durum. Hukuk adamlarının orta yerdeki Anayasa'nın çiğnenmesine göz yummaları hukukla bağdaştırılamaz. Bunların nasıl hukuk adamı olduğuyla ilgili de kamu vicdanında hep soru işareti kalacak." diye konuştu.
İstanbul Sözleşmesi'nin, "medeniyet meselesi" olduğunu söyleyen Altay, "CHP iktidarında, Sayın Genel Başkan'ımızın da dün beyan ettiği gibi bırakın bir haftayı, devleti teslim aldığımız andan itibaren 24 saat içinde yapacağımız ilk iş İstanbul Sözleşmesi ile ilgili yapılan yanlışı ortadan kaldırmak ve Türkiye'yi tekrar İstanbul Sözleşmesi'nin tarafı olan bir ülke haline getirmektir. Herkesin bundan emin olmasını istiyorum." dedi.
Öğretmen Bilişim Ağı'nda (ÖBA) uzman ve başöğretmenlik eğitim programının başladığını anlatan Altay, "Yaz tatilinde 600 bin öğretmen, uzman öğretmen olmak için internet üzerinden 180 saat bu programa katılmak zorunda. Öğretmenlik mesleği zaten uzmanlık mesleği. İktidara geldiğimizde uzman öğretmenlik-başöğretmenlik sistemini kaldırıp çöpe atacağız. Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür, ikincisi asla olmayacak." değerlendirmesini yaptı.
Kovid-19 vakalarının 40 kat arttığını ancak en ufak bir tedbir alınmadığını söyleyen Altay, "'Biz Kovid'i yendik' diye caka satmaya gerek yok. Kovid'i falan yenmedik, dünya yenmedi, kimse yenmedi. Tedbirini almak, Türkiye'yi riske atmamak zorundasın." ifadelerini kullandı.
Bir süre önce Türkiye'de yaşanan buğday sıkıntısının önüne geçebilmek için Venezuela ile iş birliği yaparak bu ülkede buğday ekimi konusunda görüşmeler yapacağını açıklayan Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin, Venezuela'ya toprak bakmaya gittiğini dile getiren Altay, "Güler misin ağlar mısın? Dışarıdan buğday ithal etmekle dışarıda tarla kiralayıp buğday yetiştirip Türkiye'ye onu taşımak aynı şeydir. AK Parti döneminde Türkiye'de toplam tarım alanımız 3 milyon 133 bin hektar nasıl küçüldü? Bence Sayın Bakan bunu bir araştırmalı." dedi.
Çiftçinin traktörünün hacizde olduğunu, traktörünün deposuna mazot koyamadığını, tarlasına gübre serpemediğini, ilaç ve tohum alamadığını belirten Altay, "Venezuela'da arsa, tarla, toprak kiralayıp buğday yetiştirmek akıldışılığı ötesi, beceriksizlik üstü bir şey. Ekimde millet ekmeği 6 liraya bulur yerse şükredecek. Türkiye buraya gidiyor." şeklinde konuştu.
Türkiye, Rusya ve İran arasında, İran'ın başkenti Tahran'da düzenlenen Üçlü Zirve Toplantısı'na da değinen Altay, "Herkes kendi türküsünü söylemiş dolayısıyla orada bir kakofoni oluşmuş. Mutabakat yok. 16 maddelik bir bildiri var ama Türkiye'nin elini rahatlatan, terörle mücadelesi noktasında elini güçlendiren bir manzarayla kazanımla dönülmüyor." dedi.
ABD Temsilciler Meclisi'nin Türkiye'ye F-16 savaş uçağı satışını şarta bağlayan tasarısına tepki gösteren Altay, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin bunu elinin tersiyle itmesi, yırtıp atması lazım. 'Ben sana uçak veririm ama bunu Ege'de kullanamazsın.' O uçağı al başına çal. Ben senden paramı verip uçak alırsam her yerde kullanırım. Her yerde kullanamayacağım bir uçağı da almam. Kıbrıs Barış Harekatı'nın 48. yıl dönümü; rahmetli Ecevit, rahmetli Erbakan Amerika'ya posta koydu. Ambargoya maruz kaldık ama Amerika'ya, Avrupa'ya, dünyaya rağmen Kıbrıs semalarında uçaklarımız Rum canilere korku saldı. Gemimizi de helikopterimizi de uçağımızı da kullandık. Sen şimdi F-16 alacaksın, Ege'de uçuramayacaksın. Bu, Türkiye'nin onurunu inciten bir mesele ve kabulü mümkün değil."
Altay, daha sonra sağlık çalışanları örgütlerinin temsilcileriyle bir araya geldi.
CHP TBMM Grup Yönetim Kurulu Salonu'nda gerçekleşen kabulde konuşan Altay, son zamanlarda sağlık çalışanlarına yönelik şiddet eylemlerinin kabul edilebilir sınırların çok çok üstüne çıktığını ve toplumda infial yaratacak noktaya geldiğini belirtti.
Sağlıkta şiddete karşı bu yıl bir kanunun kabul edildiğini hatırlatan Altay, bununla kimi kısmi iyileştirmeler sağlandığını, kısmen caydırıcı hükümlerin yer aldığını kaydetti. Engin Altay, Konya'da doktor Ekrem Karakaya'nın hayatını kaybettiği olayın ise yapılanların yeterli olmadığına dair bir kanaate yol açtığının altını çizerek, sağlıkta şiddeti bütünüyle önleyecek bir tedbir üretmeyi umduklarını söyledi.
Altay, çalışmayı CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer ile yürüteceklerini aktardı.
Toplantıya Türk Tabipleri Birliği, Türk Hemşireler Derneği, Kamu Diş Hekimleri Derneği, Ankara Tabip Odası, Türk Diş Hekimleri Birliği, Birlik ve Dayanışma Sendikası, Hekim Birliği, Aile Hekimleri Federasyonu, KESK'e bağlı Sağlık Emekçileri Sendikası, Birleşik Kamu İş'e bağlı Genel Sağlık-İş Sendikası temsilcileri katıldı.
Kaynak : www.istanbulgercegi.com
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
