CHP'li Koç'tan Başbakan'a eleştiri

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Haluk Koç, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili Başbakan’ın her toplantısında aslı astarı olmayan yalanları tekrar ettiğini ileri sürdü...

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Haluk Koç, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili Başbakan’ın her toplantısında aslı astarı olmayan yalanları tekrar ettiğini ileri sürerek “Başbakan şunu artık çok iyi görmeli; Başbakan artık çizilmiştir, Başbakan yenilmiştir, mağlup olmuştur, inancını kaybetmiştir, dağılmıştır. Yönetme kabiliyetini yitirmiş ve artık bir siyasi karikatür haline gelmiştir” dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı. Toplantı devam ederken basına açıklamalarda bulunan Koç, Gezi Parkı protestoları ve ardından yaşananlarla ilgili, “Gerçekten acı ama ibret alınması gereken bir olaylar zinciri yaşıyoruz” dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı “yalan ve iftiralarla” Türkiye’yi karmaşa içine sokmakla suçlayan Koç, “Gezi Parkı eylemleriyle usta diye kendisini tarif eden, aslında kapıda çömez bile olmayacak bir demokrasi özürlüsünün tüm dünyaya kendisini teşhir ettiği bir dönemden geçiyoruz. Her gün her fırsatta saatlerce konuşan, kurduğu medya baskısı ile verdiği saçma sapan vaazları naklen birçok kanaldan millete zorla dinlettiren, kin, öfke, düşmanlık, bölücülük mesajları ve yalanlarla dolu nutuklarla artık milleti kusma noktasına getiren bir diktatör mantığıyla karşı karşıyayız” dedi. Bu diktatörün mantığında diyalog, uzlaşma ve çözüm kelimelerinin olmadığını belirten Koç, “Baskıyı, şiddeti, korkutmayı, tehdidi, yalan ve karalamayı hatta toplumun fay hattındaki duyarlılıkları kanatma pahasına bütün komplo teorilerini devreye sokarım, yaklaşımı içinde olan bir diktatör mantığı” ifadelerini kullandı.

-“BUNU PROVOKASYON KONUSU YAPAN KİŞİ DE YARATIKTIR”-

Başbakan’ın aslı astarı olmayan yalanları her toplantısında tekrar ettiğini ileri süren Koç, Başbakan’ın eylemciler tarafından türbanlı bir kadının darp edildiği yönündeki sözlerini de, “Eğer böyle bir olay yaşandıysa bunu yapanlar insan değildir, hayvan bile demiyorum, yaratıktır. Ama bu olay eyleme katılan gençlerin duruşunu, barışçıl tavırlarını, söylemlerini dikkate aldığınız zaman hiç de başvurabilecekleri bir olay değil. Eğer gerçek değilse bu olay, bunu bu şekilde provokasyon konusu yapan kişi de yaratıktır, insan değildir” şeklinde değerlendirdi. Koç, “Yalan söylemek günahtır, inançlı insanların gündemde yoktur“ ifadelerini kullandı.

-“SİYASİ KARİKATÜR”-

Kendilerinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kumaşından bir demokrat çıkmayacağını hep söylediklerini ancak şimdi bunu bütün dünyanın gördüğü ifade eden Koç şöyle devam etti:

“Başbakan şunu artık çok iyi görmeli; Başbakan artık çizilmiştir, Başbakan yenilmiştir, mağlup olmuştur, inancını kaybetmiştir, dağılmıştır. Yönetme kabiliyetini yitirmiş ve artık bir siyasi karikatür haline gelmiştir. Bütün mizah dergilerine bakacak olursanız henüz yerlileri var, yurt dışındakileri de çıkartırız, hepsinin kapağında Başbakan ülkeyi yönetemez, baskıcı bir diktatör taslağı olarak hicvedilmektedir. Burada da Kenan Evren’den diktatörlük kavuğunu almış gözükmektedir. Bu hale düşmüştür, bir siyasi karikatür fotoğrafı koymaktadır.”

-“GÖZ KIRPIŞTIRARAK POLİSE KARŞI GELMEK”-

Başbakan’ın “duran adam” eylemlerine bile öfkelendiğini belirten Koç, “İşte Sayın Başbakan, senin nefret ettiğin demokrasi böyle bir olgu, böyle bir olay. Bazen duran bir adam bir diktatörü korkutabilir, onun artık yolcu olduğunu herkese anlatabilir. Testi kırıldı artık Sayın Başbakan, su tutmuyor. Ne yaparsan yap, ne baskısı kurarsan kur sen yenildin arkadaş, sen mağlup oldun. Bu çok açık bir sonuçtur” dedi.

Koç “duran adam”ların gözaltına alınmalarını da tepki gösterirken “Gerekçesi ‘ayakta durarak ve göz kapaklarını kırpıştırarak polise karşı gelmek.’ Beyler anladık gaddarlık yapıyorsunuz, devlet terörü kullanıyorsunuz Türkiye’yi maalesef parça parça bölüyorsunuz. Cinayet işlemeyi devlet eliyle meşrulaştırıyorsunuz artık komedi alanında da zirve yapıyorsunuz. Bari dünyaya rezil etmeyin Türkiye’yi” diye konuştu.

-“TAYYİP ERDOĞAN’IN PANZEHRİ DEMOKRASİDİR, ÖZGÜRLÜKLERDİR”-

CHP olarak süreci çok yakından takip ettiklerini vurgulayan Koç, “Şu anda sosyal medya üzerinden yaratmaya çalıştıkları baskı karşısında hiç bir gencimizi AKP’nin elinde tutsak bırakmayacağız. Yeni bir takım örgüt odaklı davalar açma gayretleri boşa çıkacaktır. Bütün dünya Türkiye’deki bu demokrasi ayıbını izliyor. Başbakan kendi kazdığı kuyuda boğulacaktır” dedi.

Koç, gazetecilerin AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın “duran adam” eylemini CHP ile ilişkilendiren açıklamalarının hatırlatması üzerine “Egemen Bağış niye o noktada duruyor hala ben onu merak ediyorum. Bir işe yaramayan insan, işgal ettiği makamı boşaltmalı. Twitter sihirbazlığı, kurnazlığı ile siyaset yapılmayacağını gün gelecek o da öğrenecek. Önce donanım gerekir, önce ahlak, saygı gerekir. Bazılarında olmayan kavramlar üzerine konuşmakta boş oluyor” dedi.

Çözüm sürecine ilişkin BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın çözüm süreciyle ilgili açıklamalarının sorulması üzerine de Koç, CHP’nin barıştan ve çözümden yana olduğunu ifade ederek, “Ama hukuk devleti kuralları içinde, meşru zeminde, siyasal ve toplumsal uzlaşmanın sağlandığı bir ortamda bu sorunun detaylarının halkımızın önünde tartışılmasından yana” yanıtını verdi.

Koç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün İstanbul’a yapılacak 3. köprünün ismiyle ilgili eleştirilerle eleştirilere ilişkin “Büyük bir devlet projesine, Pir Sultan Abdal veya Hacı Bektaş-ı Veli’nin ismi verilebilir” şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Koç, “Yavuz Sultan Selim” kararının kimseyle tartışılmadan alındığını söyledi. Türkiye’nin fay hatlarının belli olduğunu ve alınan kararın toplumun bir kesimini ciddi bir şekilde yaraladığını ifade eden Koç, “Bu fay hatlarını kanatmamak gerekiyor. Şimdi böyle iyi niyet ifadelerini temkinli yaklaşarak değerlendirmek gerekiyor” dedi.

Başbakanın polisin yetkilerinin genişletilmesine yönelik açıklamalarının sorulması üzerine de Koç şu değerlendirmeyi yaptı:

“Daha ne yapacak. Son yaşanan şiddeti gördünüz. Burada ne polis müdürleri suçludur, ne bizim de çok eleştirdiğimiz İçişleri Bakanı, Vali suçludur. Burada doğrudan doğruya bu müdahale emrini veren bizzat Başbakan’dır. Verilen emir kanunsuzdur, bu emirlere uyanlar da suç işlemiştir. Bunların hepsinin hesabı sorulur. İntikam duygusuyla devlet yönetilmez. Başbakan kendisini güvence altına alacak güç oluşturmak istiyor. Tayyip Erdoğan’ın panzehri demokrasidir, özgürlüklerdir. Tayyip Erdoğan’ın panzehri, kurallı barış içinde tüm demokrasi kurumlarının hükmedilmeden çalıştığı bir çağdaş Türkiye’dir.”

-TANRIKULU’NDAN BAŞBAKAN’A GÖRÜNTÜLÜ YANIT-

Koç’un ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da, kendisini İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’ya hakaret etmekle suçlamayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a kamera kayıtlarıyla cevap verdi.

Başbakan Erdoğan’ın Kazlıçeşme Mitingi ve TBMM’deki grup toplantısında İstanbul Valisi Mutlu’ya hareket ettiği gerekçesiyle kendisine ağır ithamlarda bulunduğunu ve hareket ettiğini ifade eden Tanrıkulu, bu itham ve hakaretleri kendisine iade ettiğini belirtti. İstanbul’da polisin Divan Oteli önündeki eylemcilere müdahalesi sırasında, Vali Mutlu ile yaptığı telefon görüşmesinin bir televizyon kanalında yayınlanan kamera kayıtlarını izleten Tanrıkulu, konuşmasında Vali’ye herhangi bir hareket içeren kelimenin yer almadığını olmadığını söyledi. Tanrıkulu “Tarafımıza uygulanan şiddet ve harekete karşı Vali’ye yapılan bir şikayet var. Vali göreve çağırma var burada. O ortamı herkes izledi. Bu ortam içerisinde bile sağduyumuzu koruduk ve herhangi bir davranış içerisine girmedik. Ama bu görüntülerden yarım saat sonrada bir TOMA aracından üzerimize gazlı su sıkıldı. Yeniden hastanelik olduk arkadaşlarla ve ondan sonra da hedef alınmaya devam ettik. Sayın Başbakan doğru olmayan bilgiler üzerine şahsımı hedef göstermiştir. Sayın Başbakan'ın hem Kazlıçeşme’de hem de grup toplantısında ifade ettiği sözlerden dolayı kendisinden özür bekliyorum. Eğer gerçekten de siyasette bir nezaket varsa özür dilemesi lazım. Çünkü bütün diyalog ortada” diye konuştu.

Tanrıkulu, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’ya herhangi bir hakarette bulunmadığının kanıtının ortada olduğunu belirterek görüntü kayıtlarını Başbakan Erdoğan’a da göndereceğini söyledi.