CHP'li Levent Eyipişiren: Çok daha etkili ve tatmin edici bir MYK çıkabilirdi, genel başkan rahat çalışmayı seçmiş

CHP eski Parti Meclisi Üyesi Levent Eyipişiren, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun atadığı MYK'yla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

CHP eski Parti Meclisi Üyesi Levent Eyipişiren, bugün belirlenen CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) ile ilgili "PM'ye giremeyen önceki dönem MYK üyelerinin görevleri boş tutuldu, aynı kişiler başdanışman olarak aynı işleri yürütecek gözüküyor. Kişileri konu etmeden bunu Genel Başkan açısından delege ile inatlaşmak, kurultay takdirine saygı duymamak olarak görüyorum" dedi.

Eyipişiren, "Çok daha etkili ve tatmin edici bir MYK çıkabilirdi. Genel Başkan rahat çalışmayı seçmiş" ifadelerini kullandı.

Eyipişiren'in açıklamaları şöyle:
"Son kurultayda seçilen Parti Meclisi üyeleri içinden Sayın Genel Başkanın atadığı MYK üyeleri aşağıdaki gibidir. Hepsine başarılar diler, alt alta bazı yorumlarımı paylaşmak isterim.

Kendini artık doyurmayan ve yüksek oranda gıda ve tarımsal ürün ithal eden ülkemde Tarım Politikaları MYK üyeliğine atama yapılmadı. Boşaltıldı. Parti kamuoyuna eksiği yansımayan ve yine PMye seçilen Orhan Sarıbal veya tecrübeli Gökhan Günaydın çok etkili ve yararlı olabilirdi. 

PM'ye giremeyen önceki dönem MYK üyelerinin görevleri boş tutuldu, aynı kişiler başdanışman olarak aynı işleri yürütecek gözüküyor. Kişileri konu etmeden bunu Genel Başkan açısından delege ile inatlaşmak, kurultay takdirine saygı duymamak olarak görüyorum. Gençlik Kollarından yetişmiş, Genel Başkanlık yapmış, BKYP’de en yüksek oyla PMye giren Yunus Emre’nin elinden Gençlik Politikalarından sorumlu MYK üyeliği alınmış. Mana veremiyorum. İşin teorisi ve pratiğine bu denli hakimken… 

Pandemi nedeniyle sağlık bu kadar ülke gündemindeyken tam da konunuz uzmanı Prof. Dr. Gaye Usluer hem de PMye Genel Başkan’ın anahtar listesinde olmamasına rağmen girmişken liyakat ve delege takdirine saygı açısından değerlendirilmeliydi. Üstelik kadın MYK üyesi sayısı artardı. 

Gençlik Politikalarına atama yapılırken, Kadın Politikaları’na atama yapılmaması, MYK üyeliği sıfatı verilmese de fiilen zaten PM üyesi iken Kadın Kolları Genel Başkanı da seçilen Aylin Nazlıaka’nın bu görevi işleyişte zaten yürüteceğine işaret ediyor.

Selin Sayek Böke’nin MYKda yer almasını bekliyorduk ancak PMye giremeyen Aykut Erdoğdu’nun yerine ve uzmanlığı ile örtüşen bir göreve gelmesi daha makul olurdu. Zira Genel Sekreterlik hem parti işleyişi, hem siyasi partilerin işleyişi hem de parti örgütünü iyi tanımayı gerektirir. 

Genel Sekterliğin gereklerine dair somut bir geçmişi olmadığı için, Sayın Böke'nin bu görevde çok başarılı olabileceğini sanmıyorum. PM'den Bülent Tezcan, Tekin Bingöl, Hakkı Süha Okay veya Yunus Emre, hatta liste delen Gürsel Erol daha fayda sağlayacak bir atama olabilirdi.

Bir diğer dikkat çeken detay ise hem İstanbul delegasyonunda hem Parti Meclisi’nde çok güçlenen, tecrübeli siyasetçi Erdoğan Toprak’a MYKda görev verilmemesi. Şaşırtıcı. Medya ile veya işveren sendikaları ile ilişkiler doğru bir görevlendirme olabilirdi.

Sonuç olarak çok daha etkili ve tatmin edici bir MYK çıkabilirdi. Kısaca; Genel Başkan rahat çalışmayı seçmiş."