CHP'nin 2 gün süren 36. Olağan Kurultayında Genel Başkan, Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu üyelikleri belirlendi

Cumhuriyet Halk Partisi'nin 36. Olağan Kurultayı tamamlandı. 3-4 Şubat'ta gerçekleştirilen kurultayda genel başkan ile Parti Meclisi, Yüksek Disiplin Kurulu ve Bilim Yönetim Kültür Platformu üyelikleri belirlendi.
Kurultayın ilk gününde CHP'nin genel başkanı seçildi. 4 ismin genel başkanlık için adaylıklarını açıklamalarının ardından delegelerden sadece Kemal Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce yeterli imzayı alabildi. Seçim sonucunda Kemal Kılıçdaroğlu, 790 oyla yeniden genel başkan seçildi. Muharrem İnce ise 447 oy aldı.
YILMAZ BÜYÜKERŞEN DİVAN BAŞKANI
Kurultayın Divan Başkanlığını Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen yaptı.
Büyükerşen Divan Başkanı olmasının ardından şunları söyledi:
"Aziz Atatürk'ün benim 2 büyük eserim var. Biri cumhuriyet, diğeri CHP'dir, diye tanımladığı büyük mücadele hareketi Türkiye’nin içinde bulunduğu ağır şartlar düşünüldüğünde önemlidir. Bu kurultay normal zamanlardaki kurultaydan çok Sivas'ta toplanan kongre gibi içinde bulunulan karanlık yolu tartışmak için bizlere büyük sorumluluk yüklemektedir. Orta Doğu’daki despotik ülkelere örnek konumdayken bugün bu vasfını yitirmiş durumdadır. Hukuk sistemimiz tartışmalı hale gelmiş, her konuda hak, hukuk, adalet mumla aranır olmuştur. İş arayanların sayısı ile yurt dışına servetiyle gidenlerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Köyden kente göçü önleyecek hiçbir politika üretilmemiştir. Türkiye son 10 yılda çoğu gıda ürününü dışarında satın alır duruma düşürülmüştür. Halka bedava diye sunulan sağlık hizmeti yap işlet devret modeliyle satın alınmakta, vergilerle vatandaşın cebinden çıkarılmaktadır. Eğitim yazboz tahtasına dönüşmüştür.
Devlet üniversitelerimizin memleket ve dünya siyasetiyle ilgili hiç sesinin çıkmaması üzüntü vericidir. Tek adam rejimini Türkiye’de oturtmak isteyen, bunun için 2023’ü hedef seçen iktidarın hoyrat ithamlarına karşı milletçe birleşmemizin gerekliliği aklımızdan çıkarmamalıyız."
.jpg)
KILIÇDAROĞLU'NUN KURULTAY KONUŞMASI ŞÖYLE:
"Türkiye'nin bir beka sorunu olduğu ifade ediliyor. Cumhuriyet tarihimizin en zor süreçlerinden birisini yaşıyoruz. Bu kurultay, Türkiye'yi yaşadığı sorunlardan çekip çıkarma kurultayıdır, demokrasiyi taçlandırma kurultayıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1918'de düşman gemilerine bakıp, 'geldikleri gibi gidecekler' diyenlerin, ülkede huzur ve barış isteyenler kurultayı. Sivas Kongresi'nin ruhunu taşıyan bir kurultaydır. Adalet için cesaretle yola çıkanların, herkesi kucaklayanların, Kuvayı Milliyecilerin kurultayıdır. Zulmün karşısında dilsiz şeytan olmayanların, hakkı, hukuku, devlette liyakati, kadın-erkek eşitliğini savunanların, çocuklarımıza daha iyi bir gelecek vaat edenlerin kurultayıdir. Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştireceğiz diyenlerin, yoksulluğu tarihe gömeceğiz diyenlerin kurultayıdır. Adalete susamış olanların susuzluğunu gidermeye and içmişlerin, yurtta barış dünyada barış diyenlerin, ne ezen ne ezilen insanca hakça bir düzen diyenlerin kurultayıdır.
"Biz CHP olarak sadece sorunları dile getiren bir parti değiliz, çözüm üreten bir partiyiz"
Bu kurultay salonunda terör örgütü tarafından aldatılan, terör örgütleriyle pazarlık masaları kuranlar, terör örgütüyle aynı menzile yürüyenler, devletin Kozmik Odası'nı terör örgütüne teslim edenler yoktur. Terör örgütlerine dönüp, 'ne istediniz de vermedik' diyenler yoktur, Vatan topraklarını terör örgütlerine teslim edip Süleyman Şah Türbesi'ni kaçıranlar, ülkesinde vergi ödememek için Man Adası'nda şirket kuranlar yoktur. Namussuzlar kadar cesaretli olmaya and içmiş namuslular vardır. Bu nedenle bu kurultayımızın adı adalet ve cesarettir.
Bugün Türkiye 5 temel sorunla karşı karşıya. Karamsar bir tablo var ve bu tablo endişeleri derinleştiriyor. 2002'de iktidar olduklarında Türkiye'nin 1 temel sorunu vardı. Bazen Kürt sorunu, bazen toplumsal barış bazen de Güneydoğu sorunu olarak dillendirildi. Buna demokrasi, ekonomi, eğitim, dış politika sorunları da eklendi. Biz CHP olarak sadece sorunları dile getiren bir parti değiliz, çözüm üreten bir partiyiz.
"Türkiye'nin 5 temel sorunu var"
1. temel sorunumuz, bazen Kürt, bazen toplumsal barış, bazen Güneydoğu sorunu diye tanımlanan sorun.
2002'de terör örgütünün beli kırılmıştı. 2002'den başlayarak iktidar olanlar önce terör örgütüyle masaya oturdular.
Bugün toplumsal barışımızı tehdit eden terör dar bir coğrafyadan çıkıp geniş alanda varlığını sürdürüyor. Afrin'de askerlerimiz var. Yüreğimiz onlarla. Şehitlerimiz, gazilerimiz var. Mustafa Kemal'in mehmetçiklerine selam gönderiyoruz. Afrin milli bir duruşu öngörüyor. Biz de bunu net şekilde dile getirdik.
"Suriye hükümetiyle derhal temasa geçin"
Birileri Afrin operasyonunu partisinin gibi topluma sunuyor. Ordu senin ordun değil Mustafa Kemal'in ordusudur. Şu soruyu hafızamızda tutmak zorundayız. 2018'de terör nasıl bu kadar bir geniş coğrafyaya yayıldı, kimler taşıdı, hep birlikte düşüneceğiz.
Suriye hükümetiyle derhal temasa geçiniz. Suriye hükümeti de biz de Suriye'nin toprak bütünlüğünden yanayız. Benzer ilişkiyi Irak merkezi hükümetiyle de kurmak gerekir. Sorun nasıl çözülür. Sorunun çözüm adresi TBMM'dir. Demokrasi ve özgürlük bağlamında ele alınıp çözülmek zorundadır. Kürt sorunu ve terör sorunu arasındaki hassas denge iyi belirlenmelidir. Saldırıya uğrayan CHP Genel Başkanı olarak söylüyorum. Bu sorunu çözecek olan parti sadece ve sadece CHP'dir. Sözüm var ilk 4 yıl içinde çözmezsem siyaseti bırakacağım.
"Utanmadan Lozan'ı tartışmaya açıyorlar. Sevr'i mi istiyorsun, nesini tartışmaya açıyorsun?"
2. sorunumuz dış politika. Herkesin eleştirdiği, egemen güçler tarafından savrulan ve aldatılan bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Neden Suriye'ye benzin bidonuyla gittiniz? 3,5 milyon Suriyeli ülkemizde. Herkes Türkiye'nin beka sorunu var, diyor. 2002'de 2003'de kimse bunu diyor muydu? Bu, Türkiye'nin ne kadar kötü yönetildiğini ortaya koyuyor. Hem terör örgütleri, hem egemen ülkeler tarafından her denileni yerine getiren, sonra dönüp bizi kandırdılar diyenler Türkiye'nin yakasından düşmek zorundadır. Dış politika milli olmak zorunda. Türkiye'yi bu noktaya taşıyanlar utanmadan Lozan'ı tartışmaya açıyorlar. Soruyorum, 'Sen Sevr'i mi özledin, Sevr'i mi istiyorsun, nesini tartışmaya açıyorsun?' Lozan Kurtuluş Savaşı'nın onur belgesidir, kimseye tartıştırtmayız. Dış politikayı milli yapacağız, ülkenin çıkarları üzerine inşa edilecek, komşularımızla barış içinde yaşayacağız. Vatandaşlarımıza soruyorum, Türkiye'nin, Mısır'la, İran'la, Rusya ile, AB ile ilişkilerini kim düzeltir? O parti CHP'dir.
"Eğitim, bir siyasi partiye militan yetiştirme amacıyla yapılmaz"
Bir ülkenin geleceği eğitime bağlıdır. Eğitim de mill olmalı. Eğitim, bir siyasi partiye militan yetiştirme amacıyla yapılmaz. Çocuklarımızın çağdaş uygarlığı yakalaması, Türkiye'nin geleceği için verilir.ç Her bakana göre değişen bir eğitim politikası karşımıza çıktı. 21. yy bilgi çağıdır. Hükümetin eğitim politikası yok. Kendi çocuklarını denek olarak kullanan tek ülkeyiz. Bugün her 100 aileden 80'i çocuğunun yurt dışında eğitim almasını istiyor. Bu da eğitimn iflasıdır. Eğitim sisteminden öğrenciler, aileler memnun değil. Biz önce bütün öğretmenleri toplumun en saygın kişileri haline getireceğiz. Bunun için öğretmenler meslek kanun çıkaracağız. Devlet memurları kanunundan ayrı tutacağız. Ay sorununu nasıl getiririm kaygısı taşımayacak. Açlık sınırının üstünde tutacağız. Açlık sınırı 5 bin 238 lira. En düşük öğretmen aylığı bunun üzerinde olacak. Her öğretmene Öğretmenler Günü'nde birer maaş ikramiye vereceğiz. Taşımalı eğitime son vereceğiz. İş garantili eğitime önem vereceğiz. İşsizler ordusu değil, çalışanlar ordusu yaratacağız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 'Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır' diyor. Bizim iktidarımızda bütün çocukalr üreten Türkiye'nin askerleri olacaktır.
"Türkiye'yi 15 yıldır üretimden kopardılar. Rant ekonomisi kurdular"
Temel sorularımızdan birisi ekonomi. Ekonomide geldiğimiz nokta son derece vahim. Çiftçi traktörü, taksi şoförü taksisi için dünyanın en pahalı benzinini, mazotunu kullanıyor. Bunlar senin sorununu unuttu. Senin sorununu TBMM'de dile getiren parti CHP'dir. Türkiye'yi 15 yıldır üretimden kopardılar. Rant ekonomisi kurdular. Taksi şofü, işçi, sanayici vergi verirken, rantiyeci sınıfına ayrıcalık getirdiler. Seni bu zilletten kurtaracağız. Bugünkü iktidar faiz lobisine hizmet ediyor. 15 yılda yurt dışında bir grup sermayedara ödenen faiz 148 milyar dolardır. İçeride de 689 milyar lira faiz ödediler. Faizi düşürelim, çok yüksek, diyorlar. Hükümet değil misin, düşür. Sen yakanı tefeceilere kaptırmışsın, onlara hizmet ediyorsun. Biz ülkeyi üretim bandına alacağız. Herkesin işi, aşı olacak. Faiz lobisine hizmet ederseniz işsizlik olur. Artık işsizler kendi dertlerini anlatmak için kendilerini yakmak zorunda kalıyorlar.
"Kendi gelirlerini artırıp vatandaşı borç batağına soktular"
Tolunay C. Denizli'de yaşayan 24 yaşındaki gencimizdi. İşten çıkarıldı. Buraya kadar diye not yazıp hayatına son verdi. Biz duyarlılığımızı korurken Ankara'daki beylerin vicdanı var mı? İzlenen politikayla kendi gelirlerini artırıp vatandaşı borç batağına soktular. CHP'ye zaman zaman 'vatandaşın sorunuyla ilgilenmiyor' diyorlar. Senin gündeminde yokken taşeron sorununu ülke gündemine hangi parti dile getirdi?
Orman köylüsünün sorununu, kamyon şoförlerinin, çiftçinin derdini dile getiren biziz. Kimin derdi varsa derman buradadır, kimin derdi varsa çözeceğiz. Türkiye genelinde iktidar değiliz ama belediyelerimiz bazı yerlerde iktidar. İzmir'deyseniz çocuğunuza süt kapınıza bırakılıyor. Yerelde halkımıza hizmet ediyoruz. Eskişehir yeşil şehir, Bursa beton şehir oldu. Önümüzdeki seçimlerde, Bursa'yı, Manisa'yı, Adana'yı, Antalya'yı, Ankara'yı ve İstanbul'u alacağız. Tarih yazacağız. Bugün kaygılar var. Kimse kaygılanmasın.
"Rantiyeye göbekten bağlılar. O bağı Mustafa Kemal'in makasıyla keseceğiz"
15 yıldır yoksulluğu bitremediler, yoksulluğu yönetiyorlar. Yoksulluğu bu topraklarda tarihe gömeceğiz. Demokrasi olmazsa yatırım olmaz. Üretim ekonomisine döneceğiz. Ekonomi politikalarını tepeden tırnağa yeniden düzenleyeceğiz. Asgari ücreti vergi dışına çıkaracağız. Çiftçinin milli gelirden hak ettiği yüzde 1 hakkı kesinlkle vereceğiz. Üreten, güçlü Türkiye olacak. Rantiyeye para öderseniz yakanızı kaptırırsınız. Bunlar göbekten bağlılar. O bağı Mustafa Kemal'in makasıyla keseceğiz. Üniversitede bilgi üreteceğiz, kültürde, sanatta, teknolojide üreteceğiz. Bilgi yoğunluklu üretmeden ülkeyi yönetenlerin haberleri dahi yok.
"Kim despot yönetim istiyorsa halkın direnme hakkı vardır"
5. temel sorun demokrasi sorunu. 29 Ekim 1923'de kurduğumuz cumhuriyeti tam demokrasiyle taçlandırma kararlılığındayız. Demorasi için ağır bedeller ödedik, gencecik fidanlarımız, başbakanları darağaçlarına gönderdik. Bu ülkede medya özgürlüğü sağlansın, yargı bağımsız olsun diye, kimseye, aileye, zümreye ayrıcalık tanınmasın diye demokrasiyi herkese götürmek zorundayız. Kadın 2. sınıf vatandaş olarak kabul edilmesin diyoruz. Anayasamızı darbecilerin getirdiği hukuk sisteminden arındıralım, hiçbir kurum denetimsiz olmasın diye demokrasiyi savunuyoruz. Vatandaşa hizmet götüren bir devlet olsun diye demokrasiyi savunuyoruz. Demokrasiyi geliştirme mücadelesini hep verdik. 15 Temmuz darbe girişimiyle Türkiye farklı bir sürece evrildi. Darbe gecesi hayatını kaybeden şehitlerimize rahmet diliyoruz. Darbecilere karşı ortak mücadelemizi yaptık. Demek ki demokrasiyi askıya almak baskıya direnme hakkını getirmiştir. Demokrasiye karşı direnme hakkını kullanacağım, dediğimde üstümüze gelmişlerdi. Kim despot yönetim istiyorsa halkın direnme hakkı vardır. Direnme hakkı Bursa Nutku'dur.
"Türkiye önce parti devletine şimdi hanedan devletine dönüştü. Bu düzeni yıkmak Kuvayı Milliyecilerin namus borcudur"
20 Temmuz'da sivil darbeyle karşı karşıya kaldık. OHAL ilan edildi. 1 milyonu aşkın mağdur aile yaratıldı. İşkence yapacağız, adil yargılama yapmayacağız, diye BM'ye bildirildi. Akdemisyenler tutuklandı, işlerinden atıldı, gazeteciler tutuklandı. Haksız yere tutulan, hapishaneye atılan bütün gazetecilere selam gönderiyoruz. Milletvekilleri tutuklandı, grev hakı yasaklandı. Binlerce kişi kamudan atıldı, ağaç kökü yesinler dendi. Aile boyu suçlama getirildi. Belediye başkanları zorla istifa ettirildi, güçler ayrılığı ilkesi fiilen sona erdi. Türkiye önce parti devletine şimdi hanedan devletine dönüştü. Bu düzeni yıkmak Kuvayı Milliyecilerin namus borcudur.
FETÖ'nün siyasi ayağını ortaya çıkarın dedik. Çıkarmamak için her numarayı çektiler. Aynı yolda beraber yürüyorlardı. Şimdi alakası olamayanları suçluyorlar. Haksızlığa uğrayanların hakkını savunmak görevimiz. İçeri atılanların, gazetecilerin, akademisyenlerin, Nuriye ve Semih'in hakkını, 15 Temmuz'da boğazı kesilerek öldürülen erlerin hakkını savunmak görevimizdir.
"Referandumu biz kazandık ama YSK içine yerleştirilen çete, mühürsüz seçim haline getirdi"
Taksim'de, İzmir'de demokrasi mitingleri gerçekleştirdik. Yenikapı Mitingi'nden önerilerimiz onların gözlerinin içine bakarak ilan ettik. Referandumda olağanüstü mücadele verdik. Biz kazandık ama YSK içine yerleştirilen çete, mühürsüz seçim haline getirdi. Gün gelecek onlardan da hesabı soracağız. Anayasa değişikliği gayrimeşrudur.
Adalet Yürüyüşü gerçekleştirdik. Yürüyemezsiniz, dediler. Kızılcamam'da durur, Bolu Dağı'nı çıkamaz, dediler. Biz Köroğlu'yuz sen kim oluyorsun. Biz hakka, hukuka, adalete inanmış bir partiyiz. Adaletin çürümüşlüğünü sadece Türkiye değil bütün dünyaya gösterdik.
Adalet Yürüyüşü gerçekleştirdik. Yürüyemezsiniz, dediler. Kızılcamam'da durur, Bolu Dağı'nı çıkamaz, dediler. Biz Köroğlu'yuz sen kim oluyorsun. Biz hakka, hukuka, adalete inanmış bir partiyiz. Adaletin çürümüşlüğünü sadece Türkiye değil bütün dünyaya gösterdik.
"Bu kurultayda duvarları yıkacağız"
430 km yolun her milimini gururla yürüdük. Maltepe'de görkemli bir miting yaptık. Hangi amaçla yapıyorsunuz, diyorlardı. Maltepe'de önümüzde duvar vardı. Bu kurultayda bu duvarları yıkacağız. Onların duvarları vız gelir. Bizden korkuyorlar, korkmakta haklılar. Çünkü sözümüzü dile getiriyoruz, geri adım atmıyoruz.
Kurultaydan sonra hepiniz Anadolu'ya ve Trakya'ya dağılacaksınız. Sizlere çok büyük görevler düşüyor. Her birinize görev vereceğim.
Birinci göreviniz bu ülkenin huzura ihtiyacı var. Her yerde sağlayacaksınız.
Bu ülkenin adalete ihtiyacı var. Her yerde savunacaksanız. Evde, sokakta tarlada, her yerde...
Bu ülkenin demokrasiye ihtiyacı var. Nerede yan yana geliyorsanız orada savunacaksınız.
Bu ülkenin darbe hukukundan arınmış, toplumsal uzlaşmaya dayalı yeni bir anayasaya ihtiyacı var. Kimseyi ötekiletirmeyeceğiz. Bu bizim adaletten, hukuktan yana olduğumuzu savunduğumuzu gösterir.
Ben değil biz ne olacağız, diyenlerle birlikte mağdurun, mazlumun yanında olacağız. Hala iddianamesi hazırlanmamaış olanlar var.
Bu 6 temel görevi yerine getirdiğimizde tek adam rejimi yıkılacak, parlamenter rejimi kurulacak. Cunhurbaşkanı herkesin cumhurbaşkanı olacak. Namusu ve şerefi üzerine yemin içen cumhurbaşkanı namusundan ve şerefinden ödün vermeyecek.
Şimdi duvarı yıkma, aşma, bu çarkı değiştirme, tefecilerden kurtulma, Türkiye'nin başına terör örgütlerini bela edenlerden kurtulma, hak hukuk, adalet, bizimle olmayanlarla kucaklaşma zamanı. Onların ördükleri duvarı yıkma zamanı, o duvarı yıkacağız. Tek adama rejimine karşı çıkma zamanı."
***
Kılıçdaroğlu'nun ardından Muharrem İnce kurultay konuşmasını yaptı.
MUHARREM İNCE'NİN KURULTAY KONUŞMASI ŞÖYLE:
"Ben artık salonlarda meydanlarda direnen bir CHP'yi aşmak istiyorum, kazanan bir CHP istiyorum. Beni öğretncilerimin karşısından alıp milletin karşısına çıkaran Deniz Baykal'a sevgi ve selamlarımı gönderiyorum. Enis Berberoğlu'na kocaman bir selam gönderiyorum.
Kuruluşun kurtuluşun, devrimlerin, zaferlerin partisiyiz. Bugün Eskişehir'i dünya çapında bir kent yapan divan başkanımızın yanında, il, ilçe başkanlarımızı, yöneticilerimizi, yabancı misyon şeflerini, gözünü CHP kurultayına dikmiş yurttaşlarımızı selamlıyorum. Çanakkale'de, Dumlupınar'da, Sakarya'da şehit düşenlere selam olsun. Güçlülerin önünde boyun eğmeyenlere, ekmeğine haram lokma bulaştırmayanlara, yarının gençlerine, öldürülen bütün kadınlara selam olsun. Adalet büyüten herkese selam olsun. Umuttur ilk adımı attıran, ekilen tohumu çiçeğe dönüştüren umutttur. Özgürlüğün, kardeşliğin peşinden koşturan umuttur. Selam olsun karanlığı aydınlığa çevirenlere.
Ya kazanacağız ya yok olacağız. Yol ayrımınmdayız. Geleceğmiz elimizden alınıyor, cumhuriyetimiz yıkılıyor, umutlarımızı söndürmek istiyorlar, geleceğimizi çalıyorlar. Karşımızdaki bir siyasi parti değil, ülkeyi yağmalamak üzerine bir araya gelmiş bir yapı. 16 yıldır ülkemin üzerine karabulut gibi çöktüler. Denizin bittiği yerdeyiz. Cumhuriyet gemisi karaya oturmak üzere. Son delikleri açmakla meşguller. Bizi bir arada tutan bütün değerleri bir bir yok ediyorlar. Cumhuriyeti kuran parti cumhuriyeti kurtaracaktır. Geleceğimizi geri alacağız. Umutlarımıza kelepçe vurdurmayacağız. Kendimize güveneceğiz ve kazanacağız. Artık direniş değil kazanma diyeceğiz. AKP OHAL rejimiyle cumhuriyeti tarihsel rotasından çıkarmıştır. Artık demokrasiden, insan haklarından bahsetmek mümkün değildir. Anayasa bizzat AYM tarafından rafa kaldırılmıştır, hukuk sistemi emir komuta zincirine girmiştir. İşszilik can yakıyor.
"CHP'de de tuzu kuru olanlar var"
Gram altın uygulamasını bunlar buldu. 2002'de AKP iktidara geldiğinde insanlar 1. derecede yakınına bilezik, uzak akrabalarına küçük altın takardı. Tuzu kuru olanlar bunu bilmez. Bugün gram altın var. Çeyrekten çok daha ucuz. İşte AKP'nin Türkiye'yi getirdiği nokta budur. CHP'de de tuzu kuru olanlar var. Çankaya, Bakırköy Kadıköy, Şişli aldı mı yetiyor. Şanlıurfa onu ilgilendirmiyor. Sığınmışlar 3-5 belediyeye yetiyor. Urfa ne olacak, Kastamonu, Nevşehir, Rize ne olacak, çözüm arayan yok. CHP içindeki mutlu azınlıklar da durumdan memnun. Ben durumdan memnun değilim. Onun için itaat etmiyorum. Partinin durumundan memnun olup itaat edenler var. Ben memnun değilim itiraz ediyorum.
"Bir tarih cahili 'ÖSO Kuvayı Milliye'dir' diyor"
Halkımız yargıya güvenmiyor. Bu başlı başına ülkenin başındaki felaketin göstergesidir. Bir kaç kanal dışında gerçek bilgi alamıyoruz. 3-5 kadrolu yorumcu her akşam TV'lerde. Bu yalan makinalarına karşı sadece salı günler 45 dakikalık cevap vermeyle başa çıkamayız.
Halkımızın önemli bir bölümü bu yalan maklinalarına iman edercesine inanıyor. Diğerleri ise bizi alternatif olarak görmüyor. Dış politikada topyekün bir bozgun dönemi yaşıyoruz. 100 yıllık geleneklerinden koparılmış bir Türkiye var. Türkiye'nin 70 yıllık bir politikası vardı. İktidara kim gelirse gelsin o politikayı uygularlardı. Bugün 70 yıllık politika terkedildi. Politika AKP genel merkezinden belirleniyor.
Bir tarih cahili ÖSO Kuvayı Milliye'dir diyor. ÖSO militanları aylık 300 dolar maaş alıyor. Kuvayı Milliye'nin askerlerinin ekmek almaya parası yoktu, ne diyorsun cahil.
"CHP yöneticileri bu tarih cahilinin haddini bildiremiyor"
Kuvayı Milliye'nin askerleri emperyalizme karşı savaştı. ÖSO'nun Amerika'ya, Rusya'ya karşı emperyal mücadelesi var mı? ÖSO'nun derdi Suriye'de rejimi değiştirmek. Nasıl yan yana koyarsın? Kaçak sarayda oturan tarih cahili bunları konuşurken CHP yöneticileri bu tarih cahilinin haddini bildiremiyor. İşte bana niye aday oldun diye soranlara sesleniyorum, haddini bildirmek için burdayım. Otoriter yapıların sonunun ne olduğunu görmek için bögemizin yakın tarihine bakmak gerekir. Ezilen ve mazlum milletlere, özgürlük mücadelesi verenlere örnek değiliz artık. Türkiye'nin görevi niteliksiz göçmenlerin toplandığı bir tampon bölgedir. Çağdaş dünyadan zihinsel olarak kopmuştuk, fiziksel olarak da kopuyoruz.
Kadınlarımıza kabul edilemez bir yaşam dayatılıyor, çocuklarımıza dadanan sapık bir güruh ortalıkta cirit atıyor. Bu sapıklar devlet tarafından korunuyor. 2002'de Türkiye'nin 3 sorunu vardı. Bunlar 3 Y idi. Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar... Şimdi bir Y daha var. 1071'den beri bu topraklar böyle yalancı görmedi. Yanlış yapıyor, kandırılıyor rabbim beni affetsin, diyor. Dün dost olduklarıyla bugün düşman oluyor. Mevcut durumlarını korumak için söylemeyecekleri yalan yok. Cumhuriyeti kuranların sloganı 'ya istiklal ya ölüm'dü, bugünkülerin 'ya iktidar ya ölüm'.
Gelişmekte olan ülkeler arasında 19. sıradayız. Son 14 yıla baktığımızda enflasyon çift haneli. 2010 yılından beri canlı et alıyoruz, 195 ülke arasında özgür olmayan ülkeler kategorisindeyiz. Enerjide dışa bağımlılığımız yüzde 36 oldu.
Simit fiyatı yüzde 500 arttı. 2002'de cari açık 22,5 milyar dolarken, 40 milyar dolar oldu. 2002'de 6 milyon civarındaki icralık dosya sayısı 24 milyon şimdi. Dünyanın en pahalı benzinini biz kullanıyoruz.
"Laiklik tehlikededir hatta ileridedir
Bütün velilieri uyarıyorum. Çocuklarınızı MEB'den koruyunuz. AKP dönemine vicdan ile din arasındaki hat kırılmıştır. Yeni bir din var artık. İhaleye fesat serbest. Böyle bir din yok .Bunlara karşı çıkacağız. Ne derlerse desinler. Elalem ne der diye siyaset yapılmaz, ilkeyle siyaset yapılır. Adalet ve hukuk arasındaki bağ koparılmıştır, hesap verme ve utanma arasındaki bağ kopartılmıştır. İnsanlara yeniden utanma duygusunu getirmek için, işin ehline verildiği Türkiye için kazanmak zorundayız. Bunun için yenilenmeye, değişime mecburuz. CHP iktidarında insan odaklı bir politika uygulamalıyız. Dünyadaki değişimi kavrayacağız. Ekonomik politikamız adil paylaşım için olacaktır. 70'lerdeki sloganımız bugün de geçerlidir. Ne ezen ne ezilen insanca hakça bir düzen diyeceğiz. Akdemik özgürlükleri yeniden sağlayacağız. Hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmadığı ülkede demokrasi olmaz. Demokrasiyi güvenlik güçleri ve yargıçlar koruyamaz. Medyası, yargısı bağımsız olan demokraitk bir toplum kurulacak. Demokratik toplum için laiklik olmalı. Laiklik tehlikededir hatta ileridedir. Türkiye'ye kimlik siyasetini terkettireceğiz. CHP olarak asla kimlik siyasetine düşmeyeceğiz. Beraber olmazsak hepimizi aynı kötü son bekliyor.
"Malatya'da Alevilerin evine işaret konuluyorsa, Alevilerin partisi derler diye çekinmeden karşı çıkacağız"
Ezilen kim varsa yanında olacağız. İmam camide içki içilmedi diyorsa ve sürülüyorsa o imamın yanında olacağız. Malatya'da Alevilerin evine işaret konuluyorsa, Alevilerin partisi derler diye çekinmeden karşı çıkacağız.
12 yaşındaki Kürt çocukaları öldürülüyorsa sahip çıkacağız. Gezi'nin direnen çocuklarına otelini açtı diye holding patronun ihalesi iptal ediliyorsa bana ne demeyeceğiz, ona sahip çıkacağız. Mor beyin tuzağına düşürülüp hapse atılan AKP vekiline kendi arkadaşları sahip çıkmasa da ziyarete giden tek vekil benim. Uludere'de 12 yaşında Kürt çocuğunun üzerine bombalar yağdığında o çocuğumuza sahip çıkacağız ama protez bacağına haciz gelen gaziye de sahip çıkacağız. Kürt sorununu demokrasi, özgürlük, insan hakları özelinde çözeceğiz.
"Bizi Almanya'ya götüreceklerdi 14 yılda Orta Doğu bataklığına götürdüler"
Önce Türkiye önce insanlık dedik. Türkiye 20014'te Kızılay'da gündüz vakti havai fişeklerle tanışmıştı. 14 yıl içinde bizi Almanya'ya götüreceklerdi Banker Bilo filmindeki gibi Orta Doğu bataklığına götürdüler. Gençlerimizin umudu Vahabi çölleri değildir. Yunus Emre'nin, Pir Sultan'ın, Dadaloğlu'nun Mustafa Kemal'in kültürüdür geleceğimiz.
"Enis Berberoğlu hapiste acaba bunda CHP yönetiminin suçu var mı?"
Özgüveni yüksek bir parti olmaya mecburuz. Yüzde 25 yetmez. Kendi evlatlarına güven. Transfer yönetici dönemini kaldıralım bu partiden. Bugün örgütümüzün doğruları bilmesini istiyorum. Enis Berberoğlu hapiste acaba bunda CHP yönetiminin suçu var mı? Dokunulmazlıkların kaldırılması gündeme geldi. Hayır oyu vereceğim, dedim. Genel başkan ve parti yönetimi anayasaya aykırı ama evet diyeceğiz, dedi. Korku şuydu, 'HDP hayır diyor biz de hayır dersek aynı kefeye koyarlar. Koysunlar. Kürtler doğruyu söyleyemezler mi? Önce HDP'yi atarlar, sonra bize sıra gelir dedim. Olan yanlıştı ben hayır dedim, MYK evet dedi. Onun için bu MYK'nin hepsinin yenilenmesi lazım. İnşallah bu akşam genel başkan seçildiğimde evet oyu veren MYK'nın hepsini sıfırlayacağım, yepyeni bir MYK yapacağım.
"Sandık görevlilerini seçim akşamları ağlatmamak için genel başkanlığa adayım"
Sürekli kandırılan bir iktidar var. Yanında da sürekli kaybeden bir muhalefet var. Muhalefetin birini hapse attı, öbürünü yanına çekti, CHP'den de memnunlar. Hayır böyle kalmayacak. Hedefimiz cumhurbaşkanlığı. Sandık görevlilerini seçim akşamları ağlatmamak için genel başkanlığa adayım. İlçe başkanlarım, il başkanlarım size kaymakamların, valilierin karşısında düğme ilikletmemek için adayım, sizi ezdirmeyeceğim.
99'da parti baraja takıldığında sabaha kadar ağlayan bir il başkanıyım. Yalova'nın 2. belediye seçimlerinde 48 saati sandık başında nasıl beklediysem yine öyle bekleyeceğim. Yüzde 26'ya razı değilim. Konya'dan, Trabzon'dan bir milletvekiline razı değilim. Bunu devrimciliğimin bütün içtenliğiyle söylüyorum.
"CHP'de kimse Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adını bilmiyordu"
Bu akşam beni genel başkan seçerseniz 45 gün içinde olağanüstü tüzük kurultayını toplayacağız. İmza rezaletine son vereceğiz. Toplu imza törenleri olmayacak. İl başkanlarının genel başkanına destek açıklaması yasak olacak. Bu partide itiraz kültürünü eleştireceğiz. CHP'nin 2019'da bir cumhurbaşkanı adayı olacak. 2014'te grup başkanvekiliydim. Odam sayın genel başkanın yanındaydı. Değerli genel başkanımız anket yaptırdı, ankette de Yılmaz Büyükerşen'in adı çıktı. 130 vekilden hiçbirisi, 60 PM üyesinden hiçbirisi, 81 il başkanından hiçbirisi Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adını bilmiyordu. Ben Yalova'ya gitmiştim, bahçedeydim. Eşim Cumhurbaşkanı adayımız belli oldu. Adı ne , dedim. Unuttum, değişik bir adı var dedi. Beni genel başkan yapın, cumhurbaşkanın adayını 1 milyon 200 bin üye seçecek. Sandığı koyacağız. Sen genel başkan oldun aday olacak mısın diyorlar, CHP'nin genel başkanı doğal cumhrbaşkanı adayıdır, kaçamaz. Partiyi ben yöneteyim, ülkeyi başkası yönetsin, o zaman niye koltukta oturuyorsun. İstanbul Barosu diyorsa ki benim adayım da CHP'nin adayı, gelir. Sokaktan geçen herhangi birisi ben de cumhurbaşkanı adayıyım derse en az 50 kurultay delegesinin oyuyla aday olursun. Böyle belirleriz. Emin olun sonuçta cumhurbaşkanlığını kazanır.
"2 seçimde partiyi 1. yapamayan genel başkan istifa etsin"
45 gün sonra yapacağımız olağanüstü tüzük kurultayında bir önerim daha var. 2002'de vekil olduğumda genel başkanla sabahları kahve içerdik. Baykal'a çekil diye bildiri yayınladık 31 isimle birlikte. Ben de yarın genel başkan olduğumda değişir miyim diye önlem alayım dedim. 2 seçimde partiyi 1. yapamayan genel başkan istifa etsin. Kılıçdaroğlu iktidar yapamadı, belki İnce de yapamayacak, ondan sonraki gelsin. Genel başkanın nasıl geleceği belli, nasıl gideceği belli değil. Yarın ben de aynısı olurum, önünü kapayın, tüzüğe yazın.
"8 kere denedin olmuyor, farklı bir şey yap farklı bir sonuç bekle"
Türkiye'nin son 60-70 yılına bakmadan bugünü iyi değerlendiremeyiz. Menderes 50'de ilk seçiminde başbakan oldu. 65'te Demirel ilk seçiminde başbakan oldu. 73'te Ecevit ilk seçimine girer ve başbakan olur. 83'te Özal, ilk sçeiminde başbakan oldu. Erdoğan 2002'de ilk seçiminde başbakan oldu. Dünyada, Çipras iilk seçiminde, Fransa'da Macron ilk seçiminde geldi. İlk seçiminde yaptın, olmuyor. 8 kere denedin olmuyor, farklı bir şey yap farklı bir sonuç bekle. Yıl 1973 Ecevit ve İnönü arasında ayrışma var. Ecevit tanınmamış bir gazeteci. Karşısında İsmet İnönü var. İsmet Paşa'yı çok seviyorlardı, yüreklerinde şükran duyuyorlardı, ona oy vermeyecekleri için üzgünlerdi delegeler ama Türkiye'nin bir değişime ihtiyacı vardı o da Ecevit'ti. Kurultay delegeleri yüreklerine taş basarak Ecevit'e oy verdi. İsmet Paşa'nın saygınlığı azaldı mı, hayır. Kılıçdaroğlu da başımzın tacı olacak. Onu Ankara'dan İstanbul'a 430 km'lik yürüdüğü yolu her zaman yüreklerimizde taşıyacağız. Biz sayın genel başkanı seviyoruz ama cumhuriyeti daha çok seviyoruz. CHP'nin yeni bir umuda onun sarayını başına yıkacak bir iradaeye ihtiyacı var.
"Dünyanın takdir ettiği bir Adalet Yürüyüşü yapıyoruz ortada bırakıyoruz"
Son söz milletindir. Millet sayın delegelere sokakta bir mesaj veriyorsa delegelerin onu sandığa yansıtması gerekir. Onu yansıtmazsa vebali büyük olur. Geçmişte insan kaynakları o kadar hoyratça kullanıldı ki. 18 yılda 119 genel başkan yardımcısı değişti. Man belgeleri diyoruz devamını getirmiyoruz, hedefe kilitlenmiyoruz. Dünyanın takdir ettiği bir Adalet Yürüyüşü yapıyoruz bırakıyoruz ortada. CHP'liler sıcak yatağınızda yatarken çocuklarımız şehit oluyor diyor Erdoğan. Ali Gümüş, Mersin Mut ilçe yöneticisi Afrin'de şehit oldu. Ama bunu sahiplenip hesabını sormuyoruz.
"Önce CHP'de değişim, sonra Türkiye'de değişim"
Bana kadron kim diyor, parti kurmuyorum ki. Bana büyük adamlar değil, büyük davaya inanmış insanlar lazım. Üniversite öğrencisi genç kız Muharrem İnce'yi destekliyorum diye Facebook'a yazıyorsa kadrom o gençtir.
24 Kasım 1986, Artvi Borçka'da ilk derse giriyorum. Öğretmenler Günü'nde. Kendimi büyük devrimci Mustafa Necati bey gibi hissettim. Bugün bu kürsüde o an geldi aklıma. Şimdi 16 Mayıs 1919. Samsun'a çıkan Mustafa Kemal'in ruhunu hisstemenizi itiyorum. Yaşasın demokrasi, yaşasın cumhuriyet, yaşasın Mustafa Kemal, yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi. Önce CHP'de değişim, sonra Türkiye'de değişim."
***
MUHARREM İNCE'NİN BAŞVURUSUNDA MÜKERRER İMZA KRİZİ
Divan Başkan Büyükerşen, Muharrem İnce'nin başvurusunda mükerrer imzalar bulunduğunu açıkladı.
Yılmaz Büyükerşen, mükerrer imza kriziyle ilgili şunları söyledi:
"Başkanlık kurulumuza ulaştırılan ve tüzüğümüzdeki şartları taşıyan 2 aday bulunmaktadır. 1130 delegemiz Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu önermiştir. 115 delegemiz ise Sayın Muharrem İnce'yi önermiştir. Bu sayıyla İnce yeterli imzayı bulamamış oluyor. 21 delege de iki adaya da imza vermemiştir. Mükerrer oylar tespit edildi. 165 imza ve imza sahiplerinden 2 imza sahipleri imzalarını çekmişlerdir. İmza 163'e inmiştir. 48'i mükerrer çıkmıştır. Bu ince'nin 127 oyu bulamamasına yol açmıştır. Buna karşılık Kılıçdaroğlu'nun dilekçesi vardır. Şöyledir: "Genel başkanlık başvurularının incelenmesi sonucu İnce'nin 115 imzası görünmektedir. 48 imza sahibinin tercihlerini bildirmeye çağırmakla birlikte mükerrer imzadan bir adayın genel başkanlık yarışına girmemesi uygun gelmemektedir. Mükerrer imzanın Muharrem İnce'nin imzası sayılmasını rica ederim."
Büyükerşen'in açıklamasının ardından Muharrem İnce kürsüye gelerek "lütuf değil özgür iradeyle aday olmak istiyorum' dedi.
İNCE'DEN TEPKİ
İnce şöyle konuştu:
"Ben lütuf değil adayların özgür iradeleriyle aday olmak istiyorum. Bana imza verenler üzerinde baskı kuracaksınız sonra mükerrer imza diyeceksiniz. Biz buraya duvarlara yaza yaza geldik. Köylerin o tozlu topraklı yollarında yürüye yürüye geldik. Emeğimi kimseye yedirmem. Tayyip Erdoğan'a da CHP'yi yönetenlere de yedirmem. Önce CHP'de devrim sonra Türkiye'de devrim. Adalet Kurultayı diyorsunuz, daha bana müzik bile çalmıyorsunuz. Müzikte bile adaletiniz yok. Yoldaşlarım, kardeşlerim hepinizin gözünün önünde oluyor bunlar, buna dur deyin."
KILIÇDAROĞLU VE İNCE OY KULLANDI
Genel Başkanı belirlemek çin yapılacak seçimde oy verme işlemi saat 21.00 itibariyle başladı, 23.00'de sona erdi. Kemal Kılıçdaroğlu 1 numaralı sandıkta, Muharrem İnce ise 4 numaralı sandıkta oy kullandı.
KILIÇDAROĞLU 790 OYLA YENİDEN GENEL BAŞKAN
Yapılan oylamanın ardından Divan Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in açıkladığı sonuçlara göre Kemal Kılıçdaroğlu 790 oyla yeniden CHP Genel Başkanı seçildi. Muharrem İnce ise 447 oy aldı.
Toplamda 1266 delege bulunurken, oy kullanan delege sayısı 1253 olarak açıklandı. 16 da geçersiz oy kullanıldı.
KILIÇDAROĞLU'NDAN TEŞEKKÜR KONUŞMASI
Kılıçdaroğlu, seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından bir konuşma yaptı.
Kılıçdaroğlu'nun konuşması şöyle:
"Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Üstlendiğim görevin sorumluluğunu çok iyi biliyorum. Bu ülkenin her ferdinin hakkını, hukukunu sağlamak için her türlü mücadeleyi yapacağıma söz veriyorum.
Bugün CHP genel başkanlığı yapmanın sıradan bir olay olmadığını biliyorum. Türkiye davamızı sonuna kadar götüreceğiz. Adaleti, hukuku birlikte savunacağız. Türkiye'yi yeniden çağdaş uygarlığa taşımak için hep birlikte mücadele edeceğiz. Bu namus borcumuzdur. Önümüzdeki süreç sıradan bir süreç değil. Zor koşullarda mücadele vereceğiz. Her yurttaşımızın yanımızda olmasını istiyorum. Mücadelemiz Türkiye'nin geleceği mücadelesidir. Gazetecilerin hapiste olduğu bir ülkede kimse demokrasiden söz edemez ama biz demokrasiyi yüceltmek zorundayız Bu millete borcumuzdur. Bu borcumuzu eda edeceğiz. Türkiye tarihinin en zor dönemeçlerinden birisini yaşıyor. İnsanlar kaygıyla bekasından söz ediyorlar. Şu soruyu hep beraber sormak zorundayız. 15 yılda Türkiye'yi beka sorunuyla kimler karşı karşıya getirdi. İktidardakiler hesap vermek zorunda. Huzuru vatanın her tarafına yayacağız.
Bugün 7 şehidimiz var. Hepimiz çok üzüntülüyüz. Kahraman askerlerimize minnet borçluyuz. Allah rahmet eylesin diliyoruz, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyoruz. Onların mücadelesi biz evimizde rahat uyuyalım diye kendi hayatlarını feda etme mücadelesidir. Bu toprakları şehitlerin kanlarıyla sıladık. Mücadelenin Kuvayı Milliye'nin ne olduğunu biliriz. Düne kadar PKK sorunu vardı, şimdi YPG, PYD El Nusra, IŞİD sorunu var. Bütün terör örgütlerine kaynaklık eden ülke haline geldik. Bunu hesabını soracağız. Bütün komşularımızla barış içinde yaşamak isteriz. Savaş meydanlarından gelen Gazi Mustafa Kemal Atatürk 'zorunlu olmadıkça savaş bir cinayettir' demiştir. Beni tekrar böyle zorlu ve onurlu bir göreve seçtiğiniz için teşekkür ediyorum. Farklı adaylar olabilir. Bizimle birlikte paralel oy kullanmayan bütün arkadaşlarımın başımın üstünde yeri var. 80 milyonu kazanmak zorundayız. Bu görevi CHP genel başkanlarına yakışır tarzda sürdüreceğim."
KURULTAY SONUÇ BİLDİRGESİ KABUL EDİLDİ
Kurultayın sonuç bildirgesi yayınlandı.
CHP 36. Olağan Kurultay sonuç bildirgesi şöyle:
"OHAL aracılığıyla temel hak ve hürriyetlerimiz yok edilmiştir
Darbe girişimi bahane edilerek karşı darbe gerçekleştirilmiş ve ilan edilen OHAL aracılığıyla temel hak ve hürriyetlerimiz yok edilmiştir.
Milli servetimiz ve birikimlerimiz yağmalanmış, geniş halk kitleleri işsizlik ve yoksulluğa mahkum edilmiştir.
Daha acı olanı ise, birlikte yaşama irademiz; ayrıştıran, kutuplaştıran ve ötekileştiren kimlik siyaseti ile aşındırılmıştır.
Hiç kimse unutmasın bu ahval ve şerait içinde ülkemizin umudu kuruluşun ve kurtuluşun Partisi olan CHP Cumhuriyetin temel değerleri ve sosyal demokrasinin evrensel ilkelerinden ödün vermeksizin yoluna devam edecek, ülkemizi çağdaş uygarlığa taşıyacaktır. Hiçbir güç bizi bu kutsal davamızdan alıkoyamayacaktır.
Bu çerçevede; önümüzdeki dönemin Parti Örgütünün hedef ve öncelikleri aşağıdaki ilkeler olacaktır.
1-Tek adam rejimine son verilecek ve kuvvetler ayrılığına dayalı parlamenter sisteme geçilecektir.
2-Cumhuriyet ve demokrasinin temeli olan laiklik ilkesinden taviz verilmeyecek ne dinin siyasallaştırılmasına ne de siyasetin dinselleştirilmesine izin verilmeyecektir.
3-Din, vicdan ve inanç özgürlüğüne müdahalelere izin verilmeyecek, yaşamın her alanında adalet ve huzur sağlanacaktır.
4-OHAL derhal kaldırılacak, Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) yasama ve yargı denetimine alınacak ve 15 Temmuz hain darbe girişiminde bulunan FETÖ'nün siyasi ayağı kesinlikle ortaya çıkarılacaktır.
5-Yargının bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü sağlanarak, tüm vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği güvence altına alınacak, seçimler adil ve güvenli olacaktır.
6-Kürt sorunu eşit yurttaşlık temelinde, ulusal bütünlük ve toplumsal uzlaşı ile çözülecektir.
7-Çağdaş demokrasilerde 4. güç olarak benimsenen medya özgürlüğü sağlanacaktır.
8-Yüksek katma değerli kapsayıcı büyüme hedeflenecek, eğitim ve sağlık parasız, kaliteli ve ulaşılabilir olacaktır.
9-Herkes milli gelirden hakkını alacak, açlık ve yoksulluk sıfırlanacak, gelir dağılımı adaletini ve bölgesel kalkınmayı sağlamak devletin temel görevi olacaktır.
10-Tarımsal üretim planlanacak, ekilmeyen tarım arazisi kalmayacak, çiftçi desteklenerek ithalata karşı korunacak ve Türkiye tarımda tekrar kendi kendine yeten ülke konumuna getirilecektir.
11-Devlet şeffaf, tarafsız ve hesap verebilir olacak, kamuda tüm atamalar liyakata uygun yapılacak, yolsuzluk suçlarında zamanaşımı kaldırılacak, cezaları ağırlaştırılacak ve yolsuzluk yapanlardan hesap sorulacaktır.
12-Asgari ücret vergi dışı bırakılacak, taşeronların tümü kadroya alınacak, tüm kamu ve özel sektör çalışanlarına sendikalaşma özgürlüğü tanınacak, sendikalaşma özendirilecek, eşit işe eşit ücret uygulanacaktır.
13-Şehit aileleri ve gazilerimiz arasında uygulanan ayrımlar kaldırılacak, şehit aileleri ve gazilerimiz Milletvekillerine tanınan hak ve imkanlardan yararlanacak.
14-Kadınlara ve gençlere hayatın her alanında eşitlik sağlanacak, kadınlar ve çocuklar şiddete karşı korunacak, şiddet uygulayanlara verilen cezalar artırılacaktır.
15-Engellilerin sosyal ve ekonomik hayata eşit katılımı sağlanacaktır.
16-"Yurtta Barış Dünyada Barış" ilkesiyle bütün komşularımızla ulusal çıkarlarımız gözetilerek iyi ilişkiler kurulacak, AB müktesebatına uyum sağlanacak, AB'ye tam üyelik hedeflenecektir.
17-Havamız, toprağımız ve suyumuz korunacak, denizlerimizin, ormanlarımızın ve tarım arazilerimizin yağmalanmasına izin verilmeyecektir.
Cumhuriyet ve demokrasi, Laik ve çağdaş yaşam, Eşitlik, özgürlük ve dayanışma, Adalet ve Cesaret'le kurtarılacak, korunacak ve yüceltilecektir."
***
KILIÇDAROĞLU VE İNCE'YE HANGİ SANDIKTAN KAÇ OY ÇIKTI?
CHP'nin 36. Olağan Kurultayında genel başkanlık seçiminde yarışan Kemal Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce’ye sandıklardan çıkan oylar, illerin eğilimleri konusunda da fikir verdi.
Sandıklardan Kemal Kılıçdaroğlu (KK) ve Muharrem İnce’ye (Mİ) çıkan oylar şöyle:
- 1 Nolu Sandık (Merkez Yürütme Kurulu (MYK)-Parti Meclisi (PM)): KK: 39, Mİ: 8
- 2 Nolu Sandık (Yüksek Denetleme Kurulu (YDK)-PM-Milletvekili (MV)): KK: 35, Mİ: 10
- 3 Nolu Sandık (MV): KK: 35, Mİ: 15
- 4 Nolu Sandık (MV-Adana): KK: 29, Mİ: 21
- 5 Nolu Sandık (Adana, Afyon, Ağrı, Aksaray, Amasya, Ankara): KK: 31, Mİ: 21
- 6 Nolu Sandık (Ankara, Antalya): KK: 35, Mİ: 15
- 7 Nolu Sandık (Antalya, Ardahan, Artvin, Aydın, Balıkesir): KK: 31, Mİ:1 9
- 8 Nolu Sandık (Balıkesir, Bartın, Batman, Bayburt, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Bolu) KK: 26, Mİ: 24
- 9 Nolu Sandık (Burdur, Bursa, Çanakkale) KK: 37, Mİ: 13
- 10 Nolu Sandık (Çankırı, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Düzce) KK: 28, Mİ: 17
- 11 Nolu Sandık (Düzce, Edirne, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep): KK: 38 Mİ: 12
- 12 Nolu Sandık (Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hakkari, Hatay) KK: 31, Mİ: 20
- 13 Nolu Sandık (Hatay, Iğdır, Isparta, İstanbul) KK: 32, Mİ: 18
- 14 Nolu Sandık (İstanbul) KK: 43, Mİ: 8
- 15 Nolu Sandık (İstanbul) KK: 42, Mİ: 7
- 16 Nolu Sandık (İstanbul, İzmir) KK: 39, Mİ: 8
- 17 Nolu Sandık (İzmir, Kahramanmaraş) KK: 34, Mİ: 13
- 18 Nolu Sandık (Maraş, Karabük, Karaman, Kars, Kastamonu, Kayseri, Çanakkale) KK: 31, Mİ:19
- 19 Nolu Sandık (Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Kocaeli, Kilis, Konya) KK: 22, Mİ: 29
- 20 Nolu Sandık (Konya, Kütahya, Malatya, Manisa) KK: 27, Mİ: 23
- 21 Nolu Sandık (Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Muş) KK: 31, Mİ:19
- 22 Nolu Sandık (Muş, Nevşehir, Niğde, Ordu, Osmaniye, Rize, Sakarya) KK: 19, Mİ: 30
- 23 Nolu Sandık (Sakarya, Samsun, Siirt, Sinop, Sivas, Şanlıurfa) KK: 22, Mİ: 29
- 24 Nolu Sandık (Şanlıurfa, Şırnak, Tekirdağ, Trabzon) KK: 28, Mİ: 24
- 25 Nolu Sandık (Trabzon, Tunceli, Uşak, Van, Yalova, Yozgat, Zonguldak) KK: 26, Mi: 25
***
KURULTAYIN 2. GÜNÜNDE PM, YDK, BMKP ÜYELİKLERİ BELİRLENDİ
Kurultayın 2. günündeyse Parti Meclisi, Yüksek Disiplin Kurulu ve Bilim Yönetim Kültür Platformu üyelikleri belirlendi. Kurultayda 488 isim PM, 108 isim ise YDK üyelikleri için aday oldu.
Kılıçdaroğlu'nun 52 kişilik anahtar listesine karşı, Selin Sayek Böke ve İlhan Cihaner'in başını çektiği "Sol Cesaret" grubu ile Muharrem İnce'nin "Umudun Grubu" da listelerini açıkladı.
BÖKE VE CİHANER'İN LİSTESİ ŞU İSİMLERDEN OLUŞTU
PM LİSTESİ: Altan İnanç, Niyazi Nefi Kara, Gülizar Biçer Karaca, Yavuz Karan, Filiz Katırcıoğlu, Burcu Kara, Nihat Matkap, Seyfi Oktay, Gülseren Onanç, Ali Özcan, Suat Özçağdaş, Şadi Özdemir, Ali Özgündüz, Nil Özveren Aşkın, Birol Sağlam, Necdet Saraç, Orhan Sarıbal, Selin Sayek Böke, Şenal Sarıhan, Yaşar Seyman, Zeliha Aksaz Şahbaz, Ömer Şan, Ali Şeker, Derya Şentürk, Sabri Temel, Halit Toraman, Mehmet Tüm, Bünyamin Uçar, Gaye Usluer, İdris Yıldız, Mehmet Yula, Candan Yüceer, Onursal Adıgüzel, Zeynep Altıok, İnan Aras, Aziz Aydınlık, Özcan Şükrü Baripoğlu, Erhan Baydar, Mete Barış Beştepe, Tur Yıldız Biçer, Nevaf Bilek, Hüsnü Bozkurt, İlhan Cihaner, Erme Çam, Mehmet Şerif Doğru, Senai Gedik, Gökçe Gökçen, Muharrem Erkek, Mehmet Zeki Gündüz, Bahar Gürsu, Turan Hançerli,
Erdal Işık.
BYKP LİSTESİ: Zeki Kılıçarslar, Burhan Şenatalar, Yüksel Taşkın, Fethi Açıkel, Onur Akın, Murat Emir, Yunus Emre, Ali Rıza Erbay.
YDK LİSTESİ: Mahmut Kaçan, Özgen Nama, Zeynep Saya, İsmail Emre Telci, Sıddı Yel, Yılmaz Yıldırım, Mustafa Kemal Yılmaz, Bora Yorulmaz, Kamil Aşan, Eşber Atilla, Selahattin Balta, Efkan Bolaç, Ahmet Selçuk Erol ve Murat Can Işıldak.
MUHARREM İNCE’NİN ‘UMUDUN GRUBU’ LİSTESİ ŞÖYLE:
PM LİSTESİ: Gamze İlgezdi, Hacı Hüseyin Kılıç, Şaban Koludra, Metin Koparan, Devrim Kök, Emre Köprülü, Ali Kemal Kumkumoğlu, Ömer Kurtaş, Özgür Küçükşahin, Rıfat Turumtay Nalbantoğlu, Mazlum Nurlu, Durdu Özbolat, Tanju Özcan, Özcan Özel, Tuncay Özkan, Reşat Şahin Öztürk, Birol Sağlam, Yaşar Seyman, Saim Sezen, Hüsnü Süslü, Deniz Şahin, Vedat Şenol, Bülent Ecevit Tatlıdil, Halit Toraman, Şerafettin Turpçu, Bünyamin Uçar, Veysi Uyanık, Mert Ünlü, Akın Üstündağ, Muhammet Rıza Yalçınkaya, Özkan Yalım, İdris Yıldız, Ertuğrul Yılmaz, Necati Yılmaz, Bedri Ağaç, Hakkı Yalan, Mehmet Emin Altunses, Mustafa Ali Balbay, Saniye Barut, Muharrem Bozdoğan, Murat Bülbül, Onur Cingil, Emre Çam, Ünal Çeviköz, Dursun Çiçek, Sinan Çiftçi, Emine Gülizar Emecan, Burak Esen, Gökhan Günaydın, Hurşit Güneş, Dilşad Güven, Namık Havutça.
YDK LİSTESİ: Gonca Yelda Orhan, Ayşe Berna Örnek, Öncü Özbay, İbrahim Sefer, Mahmut Şirin, İbrahim Taşdelen, Ali Muhittin Tığlı, Güven Torun, Tuba Torun, Mustafa Kemal Yılmaz, Günel Alkan, Sabri Arpaç, Eşber Atila, Mehmet Ali Çelik ve Ahmet Selçuk Erol.
CHP LİDERİNİN 12 KİŞİLİK BİLİM YÖNETİM KÜLTÜR PLATFORMU LİSTESİ
Kılıçdaroğlu’nun hazırladığı 12 kişilik Bilim Yönetim Kültür Platformu listesi:
CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, CHP PM üyesi Zeki Kılıçarslan, CHP İstanbul milletvekili Sibel Özdemir, PM üyesi Burhan Şenatalar, KHK ile ihraç edilen akademisyen Yüksel Taşkın, Fethi Açıkel, sanatçı Onur Akın, eski milletvekili Ayşe Eser Tanışoğlu, Ankara milletvekili Murat Emir, akademisyen Yunus Emre, PM üyesi Ali Rıza Erbay ve CHP Niğde milletvekili Ömer Fethi Gürer.
KILIÇDAROĞLU'NUN ANAHTAR LİSTESİ
Sabaha kadar süren sayım işleminin sonucunda PM üyeleri belirlendi. Kemal Kılıçdaroğlu'nun anahtar listesi delindi.
PM, YDK VE BYKP ÜYELERİ
CHP'nin 36. Olağan Kurultayında 60 kişiden oluşan Parti Meclisi üyeleri seçiminin resmi olmayan sonuçlarına göre genç ve kadın kotalı listelenmiş hali şöyle:
Bilim Yönetim ve Kültür Platformu'ndan PM üyesi olan isimler
1-Prof. Dr. Lale Karabıyık 931
2-Prof. Dr. Burhan Şenatalar 897
3-Doc. Dr. Yunus Emre 881
4-Dr. Sibel Özdemir 880
5-Prof. Dr. Ayşe Eser Danışoğlu 831
6-Prof. Dr. Yüksel Taşkın 743
7-Prof. Dr. Fethi Açıkel 733
8-Prof. Dr. Zeki Kılıçarslan 724
Parti Meclisi Listesi
1-Haluk Koç (692)
2-Selin Sayek Böke (687)
3-Yıldırım Kaya (625)
4-Ali Haydar Hakverdi (616)
5-Onursal Adıgüzel (603)
6-Orhan Sarıbal (592)
7-Ali Öztunç (589)
8-Seyit Torun (583)
9-Mehmet Ali Çelebi (576)
10-Hakkı Suha Okay (562)
11-Oğuz Kaan Salıcı (554)
12-Yaşar Seyman (549)
13-Veli Ağbaba (541)
14-Faik Öztrak (531)
15-Gülizar Biçer Karaca (527)
16-Muharrem Erkek (527)
17-Aykut Erdoğdu (526)
18-Emre Çam (517
19-Bülent Ecevit Tatlıdil (515)
20-Çetin Osman Budak (513)
21-Akif Hamzaçebi (485)
22-Öztürk Yılmaz (478)
23-S. Sera Kadıgil (475)
24-Gamze Taşçıer (444)
25-Bülent Tezcan (439)
26-Turan Hançerli (430)
27-Necati Yılmaz (428)
28-Tekin Bingöl (425)
29-Gökhan Günaydın (422)
30-Yavuz Karan (417)
31-A. Tuncay Özkan (413)
32-Sevda Erdan Kılıç (412)
33-Emine Gülizar Emecan (411)
34-Haydar Akar (401)
35-Ayça Taşkent (398)
36-Gamze İlgezdi (396)
37-Pınar Uzun (395)
38-Haluk Pekşen (390)
39-Bülent Kuşoğlu (385)
40-Gamze Pamuk Ateşli (384)
41-Ali Şeker (375)
42-Gökan Zeybek (375)
43-Erdal Aksünger (373)
44-Erdoğan Toprak (372)
45-Gaye Usluer (371)
46-M. Gül Çiftçi (367)
47-A. Ünal Çeviköz (359)
48-Semra Dinçer (355)
49-Gülçin Timur (354)
50-Gökçe Gökçen (340)
51-Erbil Aydınlık (318)
52-Candan Yüceer (310)
Parti Meclisi Yedek Liste
Eren Erdem (359)
Müslim Sarı (350)
İlhan Cihaner (344)
Ekrem Kerem Oktay (339)
Ali Hikmet Akıllı (324)
Umut Tekin (319)
Celal Çelik (316)
Ali Rıza Yılmaz (314)
Gürsel Erol (311)
Sezgin Tanrıkulu (310)
Mehmet Tüm (309)
Mustafa Ali Balbay (302)
Hüsnü Süslü (299)
İdris Yıldız (296)
Fatma Güner (295)
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları