loading
close
SON DAKİKALAR

Çorlu tren katliamı davasının 6. duruşması görüldü: Dava 16 Mart 2021'e ertelendi

Çorlu tren katliamı davasının 6. duruşması görüldü: Dava 16 Mart 2021'e ertelendi
Tarih: 04.11.2020 - 11:03
Kategori: Gündem

8 Temmuz 2018'de Çorlu'da meydana gelen tren katliamına ilişkin davanın 6. duruşması görüldü.

8 Temmuz 2018'de Çorlu'da meydana gelen tren katliamında 25 kişi hayatını kaybetmiş, 328 kişi de yaralı olarak kurtulmuştu. Tren katliamına ilişkin davanın 6. duruşması Çorlu Halk Eğitim Merkezi'nde görüldü.

Duruşma sonunda mahkeme, ara kara verdi. Karara göre, Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılarak devam eden soruşturmanın ne aşamada olduğunun sorulmasına, demir yolu alt yapısının kazaya olan etkisinin tespiti için ek rapor alınmasına, raporda kusurlu olduğu belirtilen kişiler için, Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulmasına, daha önce altyapı için yapılan fizibilite çalışmalarının akıbetinin sorulmasına karar verildi.

TCDD'nin müdahillik talebi reddedildi.

Duruşma 16 Mart 2021'e ertelendi. 

Duruşma sonrası 9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel'i tren katliamında kaybeden Mısra Öz açıklama yaptı. Mısra Öz şöyle konuştu:
"Taleplerimiz TCDD üst yönetiminin yargılanması, İsa Apaydın'ın, Ali İhsan Uygun'un sanık olarak mahkemeye getirilmesi. Katliamlarda Binali Yıldırım'dan Ahmet Arslan'a kadar herkesin sorumluluğu olduğunu bu davanın dört kişiyle yürümemesi gerektiğini talep ettik. 2,5 yılın sonunda biz hiç kimseyi görmedik. Ciddiyetsizce yürütülen soruşturmalarda büyük sorumluluk heyetin takdirinde. Onların yapması gereken gerçek sorumluları buraya getirmek. Genel müdür, genel müdür yardımcısı, ulaştırma bakanlığını buraya getiremeyecek bir heyetle karşı karşıya kalırsak bu saatten sonra adil bir sistemin olduğuna inancımız tamamen kaybolacak."

Avukat Evren İşler de duruşmanın ardından açıklama yaptı.
İşler açıklamasında "Bu aşamadan sonra iş bu mahkemenin sınırlarını aşar vaziyette. Sus payı olarak önünüze konan 4 sanık yargılamasından ibaret. Gerçek sorumlular yargılanmadan dosyadan adalet çıkması mümkün değil. İş Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı'nındır. Gerçek sorumluları yargı önüne getirmekten artık kaçamayacakları bir noktadayız. Genel müdürler başta, siyasi iktidarlar, Binali Yıldırım ve Ahmet Arslan da yargılanmadıktan sonra bu dosyaya adalet gelmeyecektir" dedi.

Video: twitter.com/mustafahos

Davaya ilişkin notları @sosyalhukuk hesabından aktarıyoruz...

Duruşma, müştekilerin kimlik tespiti ile başladı. Dosyaya celse arasında gelen belgelerden bilirkişi raporu okundu.
Bilirkişi raporu şöyle:
“Tren hızının 110km/saat olduğu ve hız ihlali olmadığı tespit edilmiştir. 
Makinistin fren reaksiyon süresinin ve fren uygulamasının frenlemeye olumlu etki ettiği tespit edilmiştir. Yağış, bulunduğu bölge itibariyle öngörülebilir niteliktedir. Ancak menfez kapasitesi yetersizdir. Kazadan önce alınan son risk analizi raporunda düşük risk tespit edilmiş ve bakım onarım önerilmiştir. Kazadan sonra yapılan risk analizinde ise 'kabul edilemez risk' tespit edilmiştir. TCDD ilgili birimlerinin küresel iklim değişikliği konusunda bilgili olmaları gerekmesine karşın, gerekli tedbirler alınmamıştır. Hattın düzenli olarak denetlenmesi için yol bekçisi bulunmamaktadır. Kazanın bulunduğu 1. Bölgede bu kadroda hep açık olduğu, defalarca bu konuda yazışma yapıldığı, personel talep edildiği ancak talebin karşılanmadığı anlaşılmıştır. Balast tutucu duvar tüm menfezlere yapılmış olması gerekirken, yatırım planına dahi alınmadığı tespit edilmiştir. Özetle, vagonda eksik yoktur, hız ihlali yoktur, yağış miktarı öngörülebilirdir ancak menfez kapasitesi yetersizdir, TCDD AR-Ge Birimi, Merkez ve 1. Bölge Emniyet ve Risk Yönetimi Müdürlükleri ve ilgili diğer müdürlüklerin, altyapı ve sanat yapılarını yenilemeden sorumlu başkanlığının ve Yol Kontrol Memuru istihdam etmekle görevli birimlerin kusurlu olduğu anlaşılmıştır."
 
Mehmet Öz: Ben Oğuz Arda Sel’in dedesiyim. Koltuk sayısı neden belirtilmiyor, Ölü sayısı gizleniyor mu? Bunu artık sonlandırın, her şey ortaya çıksın. 
Hediye Bülbül: Ben 70 yaşındayım, belim kırık. O trenin içinde bir saat kaldım. Kiminin kolu kopmuş kiminin ayağı kırık, kimse bizimle ilgilenmedi.
Aysun Köse: Biz 100’den fazla insan burada adalet bekliyoruz, acımızı yaşıyoruz. Ama makinistleri bile duruşmada dinleyemedik.
Mısra Öz: Sanık olarak gerçek sorumluları, Genel Müdürü, yardımcılarını, 1. Bölge Müdürünü burada görmek istiyorum. Ben tefrik edilen dosyayı bu dosyayı yargılama usulünü bilemem ama ben oğlumun katilini bulmak zorundayım.
Zeliha Bilgin: Benim evladım öldü, kardeşlerim öldü. Ben sadece adalet istiyorum. Lütfen gerçek suçluları buraya getirin.
Avukat Can Atalay: Bu rapor dosyaya girdiği andan itibaren Çorlu Cum. Başsavcılığının harekete geçmesi gerekirdi. Bu rapor, eksikliğine ve şahsileştirmeye ilişkin çekinik tavrına rağmen kimlerin sanık olması gerektiğini çok net ortaya koyuyor. Rapor çok açık şekilde yargılamanın, bu sorumluluk düzeyiyle bu sanıklarla devam edemeyeceğini ortaya koyuyor. Bizce ulaştırma bakanı dahil sorumludur ancak rapor bunu genel müdürlük düzeyinde tutuyor. Asgari olarak TCDD Genel Müdürü bu dosyaya sanık olarak gelmelidir. Sadece bu menfez değil bunun gibi onlarca menfez var bunu biz değil sanık söyledi, raporda da bu saptanıyor. Mümin Karasu amirleri ile beraber olacak olanı görmüş, sadece kendini kurtaracak bir yazışmayı evrak kayda sokmuştur. Bunun derslerde gösterilmesi gerekir. Bunun adı olası kast ile öldürmedir. Daha açık bir örneği olamaz.
Risk analizi dahi yaptırmamışlar. Bu dosyadaki yargılama en baştaki kişiye kadar gitmek zorundadır. TCDD’yi risk analizi dahi yapamayacak hale getirinlerin cezai sorumluluğu yok sayılamaz. Sayın yargıçlar, elimizde bir kor ateş tutuyoruz. Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı bu tutumla devam etmemelidir. Bu rapor doğrultusunda gereğinin yapılması için savcılığa gönderilmelidir. Bu yargılama bu şekilde sürdürülemez.
Avukat Evren İşler: Odadaki fil hikayesini bilirsiniz. Odanın ortasında bir fil durur ama kimse bundan bahsetmez. Çünkü bahsedilirse, odadaki herkesin hayatlarında utanç verici şeyler ortaya çıkacaktır der hikaye. Burada da bir fil var. Bunu konuşmak zorundayız. Bu katliam bir günde olmadı. Yıllardır sürdürülen yanlış özelleştirme politikalarını konuşmak zorundayız. Yıllarca bakanlık yapan Binali Yıldırımın sorumluluğunu konuşmak zorundayız.” Bu hattan bahsederken bir hususun altını çizmek gerekir. Daha önce bu hatta ıslah çalışması yapılıyor ancak altyapı yenilenmesine gerek yoktur denilip hat kullanıma açılıyor. Bu kararın kimler tarafından verildiği tespit edilmelidir Bu dosya basit taksir dosyası değildir. TCDD, insan hayatını maliyet kalemi olarak görmüş, insanların ulaşım hakkını basit bir ticari faaliyet gibi görmüştür.  Demiryolu ba kım servis müdürü Mümin Karasu, Genel Müdür İsa Apaydın, Uzun yıllar ulaştırma bakanlığı yapan Binali Yıldırım, katliam tarihindeki ulaştırma bakanı Ahmet Arslan, altyapıdan sorumlu servis müdür yardımcısı Nizamettin Aras, Demiryolu Bakım Daire Başkanı Fahrettin Yıldırım, Bölge Müdürü Nihat Aslan, 1. Bölge müdürlüğünde risk analizinden sorumlu olan müdür Cemal Yaşar Tangül bizim tespit edebildiğimiz sorumlulardır. Ayrıca TCDD genel müdürlüğünün suçtan zarar gören olarak katılma talebinde bulunması hakkında ne diyeceğimi bilemiyorum. Tabii ki suçtan zarar görmemişlerdir. Aksine suçun failleridir. Taleplerinin reddi gerekir.
Av. Gökmen Yeşil: TCDD’ye yazdığınız organizasyon şemasının gönderilmesine ilişkin yazıya bile düzgün bir cevap verilmemiştir. Bu bile TCDD yönetiminin delilleri sakladığını göstermektedir. Daha önce reddedilen taleplerimiz saklı kalmak kaydıyla, helikopter ve ambulanslarla kimlerin hangi saatte taşındığının sorulmasını, olay yerindeki havzanın birleştirilmesine ilişkin bilgi olup olmadığının sorulmasını, TCDD 1. Bölge Müdürlüğü Demiryolu Bakım Dairesi Başkanlığında görevli kişilerin ad ve konumlarına ilişkin şemanın celbini talep ediyoruz."
 
Savcı mütalaasında TCDD’nin katılma talebinin reddine, dosyada talep edilen belgelerin toplanması sonrası ek bilirkişi raporunun alınmasına, mevcut raporun gereğinin yapılması için raporun savcılığa gönderilmesini talep etti.
 
Mahkeme verilen aranın ardından ara kararını açıkladı.
 
Karara göre, Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılarak devam eden soruşturmanın ne aşamada olduğunun sorulmasına, demir yolu alt yapısının kazaya olan etkisinin tespiti için ek rapor alınmasına, raporda kusurlu olduğu belirtilen kişiler için, Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulmasına, daha önce altyapı için yapılan fizibilite çalışmalarının akıbetinin sorulmasına karar verildi. Duruşma 16 Mart 2021'e ertelendi. 
Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları