loading
close
SON DAKİKALAR

Cumartesi Anneleri Abdullah Canan'ın akıbetini sordu

Cumartesi Anneleri  Abdullah Canan'ın akıbetini sordu
Tarih: 18.01.2020 - 13:47
Kategori: Gündem

Cumartesi Anneleri 1996’da Yüksekova’da gözaltında öldürülen 43 yaşındaki Abdullah Canan’ın faillerinin bulunması için bir araya geldi.

773'ncü hafta açıklamalarını yine polis kalkanları altında gerçekleştiren Cumartesi Anneleri 1996’da Yüksekova’da gözaltında öldürülen 43 yaşındaki Abdullah Canan'ın akıbetini sormak için toplandı.  

Bu haftaki açıklamayı gözaltında kayıp yakını Maside Ocak yaptı. Ocak şunları söyledi: “Hukukun siyasileştirilmesi, savcı ve yargıçların önlerine gelen olaylarda hukuk teknikleri ile değil siyasi gerekçelerle karar vermelerine neden oldu. Yargı faaliyetleri sırasında hukukun üstünlüğü ile devletin üstünlüğü karşı karşıya geldiğinde kazanan hep devlet oldu. Bunları gözaltında kaybedilen evlatlarımızın yargı süreçlerine dayanarak söylüyor ve iddia ediyoruz; gözaltında kaybetmelerde yargısal verilerin analizini yapacak herkes söylediğimiz bu gerçeklerle yüz yüze gelecektir. 24 yıldır ısrarla talep ediyoruz: Devlet, Abdullah Canan’ın kaybedilmesindeki sorumluluğunu üstlenmelidir. Fail ve sorumlular üzerindeki koruma kalkanı kaldırılarak yeniden yargılanıp cezalandırılmaları sağlanmalıdır. Abdullah Canan ve tüm kayıplarımız için adalet islemekten, 74 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız olan Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmeyeceğiz.”

’24 YILDIR ADALET BEKLİYORUZ’

Abdullah Canan’ın kızı Nuran Canan, babasını kaybettiğinde 14 yaşında olduğunu söyleyerek, “25 yıldır adalet arıyorum. Adalet yerini bulana kadar mücadelemize de devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. 

Canan’ın oğlu Tayyup Canan ise tüm kayıplar için 1 dakikalık ses çıkarmama eylemi gerçekleştirdi. Canan 24 yıldır adalet beklediklerini söyleyerek, “Bu çetelerin insanlığa yaptıklarını görünce DAİŞ’i hatırlatıyorum” dedi ve ekledi: “Bunlar DAİŞ’in öğretmenleridir. DAİŞ çetesi de insanlığa karşı suç işledi. Babam nerede? Katillikleri tescillendi. AİHM kararı burada. İnsan haklarına ve demokrasiye olan inancımızla mücadelemize devam edeceğiz. Katilinin yüzüne son nefeste bile tüküren Abdullah Canan’ı saygıyla selamlıyorum.

Ne olmuştu?

Abdullah Canan Yüksekova’da yaşayan 43 yaşında bir iş insanıydı. Bölgede yurttaşlara karşı işlenen suçlar nedeniyle Yüksekova Dağ Komando Tabur Komutanı Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Yurdakul’un tehditlerine rağmen şikâyetini geri almadı.

17 Ocak 1996 sabahı otomobiliyle Hakkari’ye giderken yolda askerler tarafından otomobili durdurularak gözaltına alındı ve Yüksekova Dağ Komando Taburuna götürüldü.

Ailesinin tüm başvurularına karşın gözaltına alındığı inkar edildi. 21 Şubat 1996 günü ağır işkence görmüş cansız bedeni elleri, ayakları ve ağzı bağlı olarak bir menfezde köylüler tarafından bulundu.

Tanıklara ve askeri personelin itiraflarına rağmen iç hukukta dava beraatla sonuçlanandı. AİHM’e taşınan davada ise Mahkeme ; “Abdullah Canan'ın gözaltında öldürüldüğü mahkememizce saptanmıştır." tespitinde bulundu ve oy birliğiyle Türkiye’yi mahkum etti.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları