Demirtaş: 50 bin kişi öldü, artık çözelim

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kürt sorunu nedeniyle 50 bin kişinin öldüğünü artık bu sorunun çözülmesi gerektiğini söyledi...

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Kürt sorununda 50 bin kişi öldü, geldiğimiz noktada en doğru olan yöntemin konuşarak, müzakere ederek, birbirini anlamak, çözmek olduğu ortaya çıktı" dedi.

Demirtaş, BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, BDP'li belediye başkanları ve sivil toplum kuruluş temsilcileri ile bir süre önce meydana gelen silahlı kavgada 8 kişinin hayatını kaybettiği Diyarbakır'ın Hazro ilçesine bağlı Çiftli Bahçe köyünü ziyaret ederek, olayda yakınlarını kaybeden Tekin ailesine başsağlığı diledi. Burada konuşan Demirtaş, son dönemlerde özellikle aile ve köyler arası kavganın anormal bir şekilde artmaya başladığını, sadece son 1 ayda 30'dan fazla insanın öldüğünü söyledi. Bunun tesadüf olmadığını, ağır bir tablo olduğunu vurgulayan Demirtaş, halkın her bir ferdinin özgür, huzurlu ve barış içerisinde yaşaması için hep birlikte mücadele ettiklerini bildirdi.

"Kendi egemenliğini kurmaya çalışanlar var"
Demirtaş, aileler ve köyler arasına, sosyal dokuyu bozacak şekilde fitne, fesat sokmaya çalışan bütün zihniyetleri reddediklerini dile getirdi. "Kim ki bu halkı birbirine düşürmeyi aklından geçiriyorsa, onların planları havada kalacaktır" diyen Demirtaş, şunları söyledi:

"Bu anlayış bizi, tabanımızı bitirmeye yöneliktir. Ailelerimiz arasında sorun çözme yöntemini mücadele ile inşa ettik. Konuşarak, tartışarak. Kürt sorununda 50 bin kişi öldü, geldiğimiz noktada en doğru olan yöntemin konuşarak, müzakere ederek, birbirini anlamak, çözmek olduğu ortaya çıktı. Ailelerimiz arasında sorun varsa konuşmak ve tartışmak dışındaki hiçbir yöntemi kabul etmiyoruz. Sorunu ailelerimiz çözemiyorsa, partimiz ailelerimizin emrindedir. Bizler sorunu çözmek için komisyonlarımızla birlikte halkımızın hizmetindeyiz. Şimdi bunlar denenmeden yaşanmadan dışarıdan bakan 'Kürtler birbirini katlediyor, çoluk çocuk kadın, sabah akşam birbirini katlediyor' gibi düşünecek. Böyle bir tabloyu halk olarak hak etmiyoruz. Bu nedenle bütün ailelerimizin acısını paylaşıyoruz. Aileleri daha duyarlı olmaya davet ediyoruz.Sabırlı ve sağduyulu. Köylere geri dönüşle birlikte 'Kürtler birbirini öldürmeye başladı' diyorlar. Böyle birşey yok. Tablo bu değil. Görünen o ki birileri PKK 'lıların geri çekilmesiyle, o ortamı fırsat bilip aileleri fitne fesatla birbirine düşürmeye çalışıyor. Kendi egemenliğini kurmaya çalışanlar var. Bunlara izin vermeyeceğiz."
"Toplumun kendi hukuku var"

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, silahlı kavgaların çok acı bir tablo olduğunu, olayları duydukları günden beri uykularının kaçtığını dile getirdi. Böyle bir katliam ve vahşetin asla kabul edilmez olduğuna dikkat çeken Demirtaş, sorunları kendi içlerinde çözebileceklerini ifade ederek konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bugün İstanbul ve İzmir'de gençlik meclislerimize operasyon yapıp alıyorlar. 3-4 yıldır KCK meclisleri KCK kuruldu diye meclislerimizi
tutukluyorlar. Neyle suçlanıyor bu arkadaşlarımız, bunlar KCK mahkemeleri kurmuş diyorlar. İşte halkın arasında bu tür sorunlar çıkmasın diye uğraşan komisyonlarımızı da devlet tutukluyor. Barış komisyonları halkın içinde bu tür sorunlar çıkmasın diye çalışıyordu. Onların birçoğu da tutuklandı. İsmine de 'KCK mahkemeleri' dediler. Halkın içerisinde ileri gelenlerdi. Sorunların çözümüne yardımcı oluyorlardı. Şu anda bu olayların büyüyor olmasının nedenlerinden biri de budur. Devlet her yerde sert otoritesini ortaya koyacak diye birşey yok. Toplumun kendi hukuku var. Hukuk toplum içerisinde de vardır. Devletin de o hukuka saygı duyması lazım. İnsanlar kendi arasında partisiyle, komisyonuyla sorunlarını çözer. Bu da bir haktır. Devletin de buna saygılı olması lazım."

Toplumsal barış korunmalı

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak da toplumsal barışın korunması gerektiğini, yıllardır bu topraklarda acının binbir türünü yaşadıklarını kaydederek, gencecik insanların yaşamlarını yitirdiğini, devasa, arkasında tarihsel bir geçmişi olan bir Kürt sorununu çözmeye çalıştıklarını, böyle bir ortamda toplumsal barışa her zamankinden daha çok ihtiyaçları olduğunu söyledi.

Bütün Ortadoğu 'ya hatta tüm insanlık camiasına örnek olacak bir mücadele içinde olduklarını belirten Kışanak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Herkesin hakkını korumayı esas alan adaleti merkezine oturtan bir mücadeleyi bu halk yürütüyor. Bu kadar iddialı. Tüm Ortadoğu'ya insanlık alemine örnek olacak bir mücadeleyi yürütüyoruz. O zaman hiç bir şekilde bu tür olayları kabul etmiyoruz. İnsanlık, barış, adalet ve özgürlük için bu kadar büyük fedakarlıklarla mücadele yürütmüş bir halk olarak asla ve asla herhangi bir toplumsal sorun ve sıkıntıda yaşam hakkını ortadan kaldırabilecek saldırıları, eylemleri, tutumları ve davranışları hiç bir şekilde kabul etmedik."
Tekin ailesi de Demirtaş ve Kışanak'a olaylar sırasında yaşadıkları sıkıntıları aktardı.