''Direnişimizden vazgeçmeyeceğiz''

Cumartesi Anneleri, 404. kez Galatasaray Meydanı'nda bir araya gelerek, Kars'ta kaybedilen Mahmut Kaya'nın akıbetini sordu.

Mahmut Kaya, 12 Eylül darbesinin hemen ardından, 23 Aralık 1980'de, Maraş Katliamı'nın 2. yıl dönümünde, "Maraş Katliamı'nın hesabı sorulacaktır" yazılı pankartı şehir merkezine astığı sırada gözaltına alındı. Kars Sıkıyönetim Komutanlığı'nca siyasi şube müdürlüğüne tahsis edilen sorgu birimine götürülen 21 yaşındaki Kaya, gördüğü ağır işkencelerden dolayı on gün sonra yaşamını yitirdi. Yetkili birimlere başvuran aileye, "Mahmut Kaya adlı şahıs gözaltına alınmamıştır" yanıtı verildi, tüm kanıtlar yok edildi. Kaya ile birlikte gözaltına alınan Davut Aksu ve Hüseyin Makal, çıkarıldıkları mahkemelerde yaşadıklarını anlatarak suç duyurusunda bulundu.

Kayıp yakınlarından ilk olarak 1980 darbesinde gözaltına alınıp kaybedilen, Cemil Kırbayı'rın ağabeyi Mikail Kırbayır konuştu. 32 yıl önce yüreklerine düşen acının hala içlerini yaktığını söyleyerek, faili meçhul cinayetlerinden sorumlu olanların yargılanmadan demokrasiden bahsetmenin anlamsız olduğunu belirtti.

Mahmut Kaya ile birlikte gözaltına alınan ve öldürülmesine tanıklık eden Davut Aksu, tanık olduklarını şu şekilde anlattı:

"Mahmut'a uzun süre işkence yapıldı. Belden aşağısı simsiyah olmuştu. Derileri çekildiğinde kopuyordu, yaraları kangrene dönmüştü. Saat 03.00 sıralarıydı 'Bitlis'te beş minare' türküsünü mırıldanıyordu. Ağzından su geldi ve yanımda öldü. Nabzını kontrol ettim, atmıyordu.

"Turan Sağlam'ın da gözaltında öldürüldüğünü söyleyen Aksu, "Onlar ölmeseydi, ben ölecektim" dedi, sorumlulara seslendi: "Sonuna kadar nefesimiz ensenizde olacak" dedi.

Cumartesi Anneleri, kayıp yakınları, Mahmut Kaya'nın öldüğü sırada mırıldandığı, "Bitlis'te beş minare" ezgisini söyledi.

Bu haftanın açıklamasını okuyan İHD İstanbul Şube Başkanı Ümit Efe, gözaltında kayıp davalarında tanık beyanlarının dikkate alınmasını, etkin ve sonuç alıcı bir soruşturma için birinci dereceden delil sayılmasını, tanıkların yasal korumalarının ve güvencelerinin sağlanmasını istedi.

Mahmut Kaya'nın, polis, MİT ve askeriri birlikte gerçekleştirdiği işkence seansları sonucu katledildiğini ve kaybedildiğini, dönemin MİT Bölge Müdürü Yarbay Engin Yenilmez, uzmanlar Taner Alper ve Zeki Tunçkollu, Tugay Komutanı General Yaşar Gök, Yüzbaşı Erdal Sipahi, Emniyet Müdürü Burhanettin Özdemir, Siyasi Şube Müdürü Recep Çaycıoğlu, İl Emniyet Müdür Vekili Ali Aykut Demirden başta olmak üzere tüm sorumluların yargılanmasını istedi.

Bu isimlerin aynı zamanda Turan Sağlam'ın işkencede katledilmesinden, Cemil Kırbayır'ın öldürülerek kaybedilmesinden sorumlu olduğunu da ifade eden İHD Şube Başkanı Efe, "32 yıldır Mahmut'u ve onu kaybedenleri bir direniş yöntemi olarak hatırlamayı sürdürüyoruz. Kayıplarımız bulunana, failleri yargılanana kadar bu direnişten asla vazgeçmeyeceğiz" dedi.

ETİKETLER : türkiye, istanbul, gerçeği, haberleri, son dakika