Dışişleri Bakanlığı'ndan Ermenistan'a tepki

Dışişleri Bakanlığı, "Ermenistan'ın Azerbaycan'a yönelik mütecaviz eylemlerini örtmek için şimdi de Türkiye'ye yönelik riyakar bir karalama gayretine kalkıştığı görülmektedir" açıklamasında bulundu.

Ermenistan Dışişleri Bakanlığı, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki çatışmanın ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun yaptığı "Ermenistan'ın yaptığı kabul edilemez, aklını başına toplasın. Azerbaycan yalnız değildir. Biz tüm imkanlarımızla Azerbaycan'ın yanındayız" sözlerine yönelik bir açıklama yaptı.

Ermenistan Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Türkiye Dışişleri Bakanlığı 12 Temmuz’da, aslında Azerbaycan’ın sınırda güç kullanmasını haklı çıkararak, Bakü’ye yönelik koşulsuz desteklerini ifade ettikleri, ancak açıkça yalan ve yanıltıcı olan bilgi yaydıkları bir açıklama yayınladı. Türkiye’nin bu tarz provokatif tavrı ve Ermenistan’a yönelik mesnetsiz suçlamaları; AGİT Minsk Grubu üyesi gibi değil, Dağlık Karabağ krizine müdahil bir taraf gibi hareket ettiğini doğruluyor. Bu husus, Türkiye’nin uluslararası anlamda, öncelikle de AGİT kapsamında Karabağ krizine dahil edilmesini imkânsızın ötesine taşıyor. Türkiye’nin komşu bölgelerdeki krizlere müdahil olma çabası, halihazırda söz konusu bölgelerde güvenliğin baltalanmasına ve istikrarsızlığın yayılmasına yol açmıştır. Türkiye’nin bölgemizde istikrarsızlığı provoke etme girişimlerini kararlılıkla kınıyoruz" denildi.

Dışişleri Bakanlığı'ndan bu açıklamaya yanıt geldi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Ermenistan makamlarının akıllarını başlarına almaları ve Güney Kafkasya’da sorunların değil, çözümlerin parçası olmayı bir an önce öğrenmeleri lazımdır" denildi.

Dışişleri'nin açıklaması şöyle:
"Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik mütecaviz eylemlerini örtmek için şimdi de Türkiye’ye yönelik riyakar bir karalama gayretine kalkıştığı görülmektedir. Azerbaycan topraklarında yıllardır gayri meşru bir işgal sürdüren Ermenistan’ın bu iki yüzlü tavrı, Güney Kafkasya’da kalıcı barış ve istikrarın tesisinin önündeki asıl engelin kim olduğunu da açık ve net olarak gözler önüne sermektedir.

Bağlamından kopuk bu tarz ithamlar ve iftiralarla dış siyaset yapmak ne bölgeye ne Ermenistan’a yarar getirir.

Bu yaklaşım, kimliğini tek taraflı bir tarih anlayışından sadece husumet çıkararak oluşturan ve uluslararası hukuka aykırı saldırganlığını meşru göstermeye çalışan bir zihniyetin tezahürüdür. Saldırgan milliyetçiliği körükleyen bu sakat tutum üzücüdür, ancak şaşırtıcı değildir.

Ermenistan makamlarının akıllarını başlarına almaları ve Güney Kafkasya’da sorunların değil, çözümlerin parçası olmayı bir an önce öğrenmeleri lazımdır."