Ekonomist Oğul Aktuna: Devletin açıkladığı rakamlar gerçeği yansıtmıyor, Türkiye üreterek değil tüketerek büyüyor

Tarih: 05.01.2018 - 16:32

Kategori: Medya

Ekonomist ve siyasetçi Oğul Aktuna, Can Ataklı'nın sunduğu Yazı İşleri programına konuk olarak katıldı.

Aktuna'nın açıklamalarından bazı bölümler şöyle:

"Yerel yönetimde görevden almaları daha önce hiç yaşamadık. Halkta bu konularda duyarsızlık başlamış. Tepki göremiyorum. Halk birinci gündem olarak ekonomiyi görüyor.

"Anayasa referandumunda 1,5 milyon mühürsüz oy kabul edildi. 'Biz sandığa gitsek de bir şey değişmeyecek' düşüncesiyle bir kabullenmişlik var.

Bu dönem siyaset yapmak her dönemden daha zor. Medyanın çoğu kontrol altında bu da işi zorlaştıran faktörlerden.

Şeffaf, ve cesur muhalefetin başarılı olacağını düşünüyorum.

Muhalefet sokağa fazla çıkmıyor. Sadece grup toplantılarında konuşmak fitili ateşlemiyor. Örgütlerinizle sokaklarda tepki vereceksiniz. Mesela sadece belediye başkanınız alındığında değil tüm haksızlıklara karşı mücadele vereceksiniz. Adalet yürüyüşü umuttu ama devamı gelmedi. Mücadeleyi halkla iç içe vermek lazım.

-Yerel yönetimlerde şeffaflık çok önemli. Toplanan paranın sadece o ilçede harcanması gerekiyor. Kökten değiştirmek için kanun koymak yetmiyor yaptırım koyacaksınız, dürüst isimleri istihdam edeceksiniz.

'Paraya sahip olursam her şeye sahip olurum' düşüncesi ortaya çıktı. 'Benim memurum işini bilir' anlayışı AKP ile yaygınlaştı. Özelleştirmelerden sonra bir şey kalmadı. Her yol mübah mantığı ortaya çıktı. AKP döneminde de yolsuzluk olayları oldu. Deniz Feneri, 17-25 oldu.

-Türkiye'nin çok fazla dış borcu var. Dünyada faizler 'FED dahil) sıfıra çekilmişti. Türkiye dış borcunu bu parayla rahatça çeviriyordu. Halka kredi olarak veriliyordu. İnsanlar da aldıklarıyla zenginleştiklerini düşünüyorlardı. 15 sene boyunca halk sürekli borçlandı. 2002'ye göre borçlanma çok yüksek. Eskiden devlet borçluydu şimdi halk da borçlandı. FED dahil paraya faiz koymaya başladılar. Türkiye'ye gelen paranın maliyeti arttı. Dış borç en büyük sıkıntılardan birisi. Türkiye büyüyor diyorsunuz büyüyen ülkede işsizlik azalır ama işsizlik artıyor. Üreterek değil tüketerek büyüyorsun. Halka faydası yok. Üretimi olmayan dışa bağımlı ülkelerde olan bir şey bu. Devletin açıkladığı rakamlar gerçeği yansıtmıyor. Döviz kurunun bu kadar yükseldiği ülkede insanlar fakirleşiyor. Asgari ücreti bin 600 liraya çıkarmak çözmüyor. Vergi reformu hükümet tarafından yapılmıyor, oy kaygısı var. Riske girmemek için sürekli borçlanıyorlar."