loading
close
SON DAKİKALAR

Ekrem İmamoğlu üzerinden yaşanan tartışma sonrası Sabahattin Önkibar Perinçek'i topa tutarak Aydınlık'tan ayrıldı

Ekrem İmamoğlu üzerinden yaşanan tartışma sonrası Sabahattin Önkibar Perinçek'i topa tutarak Aydınlık'tan ayrıldı
Tarih: 11.04.2019 - 13:18
Kategori: Medya

Aydınlık yazarı Sabahattin Önkibar, Aydınlık'taki yazılarına son verdi. Önkibar kaleme aldığı son yazıda Doğu Perinçek'i 'Erdoğan'a destek vermek'le eleştirdi.

Aydınlık'tan ayrılan Önkibar, son yazısında ayrılık gerekçesini şöyle ifade etti: "Niye ayrılık diye sorarsanız cevabım şudur: Ben Aydınlık gazetesi ile Ulusal Kanal’a emperyal bir proje olan siyasal İslamcı AKP iktidarı ve onun türevleri olan dinci cemaatlerle mücadele etmek için gelmiştim. Yıllarca bunu çok iyi yaptık lakin bir süredir Aydınlık gazetesi ve Ulusal Kanal’da iktidarı desteğe yorumlanacak yayınlar gözlemliyorum. Keza, beka ticareti yapan iktidara dolaylı destekler söz konusu. Dahası, 2014 seçimlerinde Aydınlık gazetesi tarafından “Aslanlı Yolun Adayı” olarak desteklenen Mansur Yavaş’ın, 31 Mart seçimlerinde manşetlerle infaz edilmesine şaşkınlığım var."

Sabahattin Önkibar, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in Ekrem İmamoğlu'nun 'Amerikan projesi' olduğu yönündeki açıklamalarına da tepki göstererek, "Doğu Perinçek’in “Amerikancı” deyip hücum ettiği Ekrem İmamoğlu, Doğu Perinçek’in vekili olarak Şule Perinçek’i ABD’ye götüren Türk-Amerikan Dernekleri (ATAA) tarafından bile selamlanmadı. Söyleyin bu Ekrem İmamoğlu nasıl Amerikancı?" diye sordu.

Önkibar, dün (10.04.2019) yayınlanan "Doğu Perinçek’e İmamoğlu cevabım!" başlıklı kaleme aldığı yazıda da, Perinçek'in önceki akşam Ulusal Kanal’da Ekrem İmamoğlu’nun 'Amerikan projesi' olduğunu ileri sürerek, "Ekrem İmamoğlu’nun, 'İstanbul Ankara’dan yönetilemez' sözlerini sarf etmesini ve Bartholomeos’u ziyaret etmesini delil olarak sunduğunu ifade ederek şunları kaydetmişti:

"Ekrem İmamoğu’nun “İstanbul Ankara’dan yönetilemez” ifadesinden eşittir 'Washington’dan yönetilmesini istiyor' gibi bir sonucu çıkarmak çok ileri bir yorumdur ki bu ve benzer ifadeleri yakın geçmişte merkez sağdakiler dahil pek çok siyasetçi mahalli seçimlerde kullanmıştır.

İlaveten Ekrem İmamoğlu’nun o ifade ile kastının 'Tayyip Erdoğan’ın Ankara’dan İstanbul’u yönetmesine itiraz etmesidir' şeklinde olduğu yönünde bir değerlendirmeyi yakın çevresinden dinledim. Keza Bartholomeos’u ziyareti ise seçime girecek olan bir siyasetçi için olağandır. Söylemek istediğimiz bu iki soyut verinin İmamoğlu hakkındaki, “Amerikancıdır” hükmüne yetmeyeceğidir.

Tam bu noktada soralım:

İMAMOĞLU BUNLARI MI YAPTI?

1) Ekrem İmamoğlu, Tayyip Erdoğan misali devlette hiçbir görevi yokken ABD Başkanı tarafından Beyaz Saray’da ağırlandı mı?

2) Ekrem İmamoğlu, mevcut iktidarın devleti FETÖ’ye teslim etmesi misali, yönettiği Beylikdüzü Belediyesi’ni FETÖ’ye teslim etti mi, PKK’yı kadrolaştırdı mı?

3) Ekrem İmamoğlu yine Erdoğan ve benzerlerinin geçmişte yaptığı gibi seçim öncesi ABD’ye gidip malum merkezlerden destek talep etti mi?

4) Ekrem İmamoğlu’nun FETÖ, PKK ve ABD ile zere bir bağı ve ilişkisi olsa bütün istihbarat bilgilerini elinde tutan AKP iktidarı susar mıydı ve seçim sürecinde ortaya dökmez miydi?

5) Ekrem İmamoğlu, Binali Yıldırım gibi kanunda hile yaparak FETÖ’cü bir militan olan Alpaslan Altan’ı bir aylığına Ulaştırma Bakanlığı’nda müsteşar yardımcısı yapıp, hemen akabinde Anayasa Mahkemesi üyesi olmasının önünü açmış mıdır?"

Önkibar bugün ise son yazısını yazarak Aydınlık'tan ayrıldığını duyurdu. 

Sabahattin Önkibar'ın Aydınlık'ta bugün (11 Nisan 2019) yayınlanan "İstifa ediyorum çünkü!" başlıklı veda yazısı şöyle:

"Tam 10 yıl önceydi. Ulusal Kanal Genel Müdürü Turan Özlü aramıştı: “Sabahattin Bey Ulusal Kanal’da program ve yorum yapmanızı istiyoruz.”

Dönem Ergenekon tezgahı ile vatanseverlerin avlandığı yıllardı ve öncelikli hedef Ulusal Kanal’dı. Buna rağmen programımın içeriğine müdahale edilmemesi kaydıyla yapılan teklifi kabul ettim.

Bir süre sonra günlük yayına geçen Aydınlık gazetesi için Ferit İlsever’den davet aldım.

Ferit Bey’in yaptığı bu çağrıyı, “Ben bazı konularda sizden farklı düşünüyorum. Size uymam” gerekçesiyle bir yıl beklettim ve sonrasında Aydınlık’da yazmaya başladım ki 7 yılı bitirdik.

NİYE Mİ AYRILIYORUM?

Ve bugün ayrılık zamanı.

Niye ayrılık diye sorarsanız cevabım şudur:

Ben Aydınlık gazetesi ile Ulusal Kanal’a emperyal bir proje olan siyasal İslamcı AKP iktidarı ve onun türevleri olan dinci cemaatlerle mücadele etmek için gelmiştim.

Yıllarca bunu çok iyi yaptık lakin bir süredir Aydınlık gazetesi ve Ulusal Kanal’da iktidarı desteğe yorumlanacak yayınlar gözlemliyorum.

Keza, beka ticareti yapan iktidara dolaylı destekler söz konusu.

Dahası, 2014 seçimlerinde Aydınlık gazetesi tarafından “Aslanlı Yolun Adayı” olarak desteklenen Mansur Yavaş’ın, 31 Mart seçimlerinde manşetlerle infaz edilmesine şaşkınlığım var.

Aynı şekilde yine 31 Mart seçiminin arefesinde AKP İstanbul Adayı Binali Yıldırım’ın, Doğu Perinçek tarafından ziyaret edilmesini hiç anlamlandıramadım.

TAYYİP Mİ, İMAMOĞLU MU?

Evet ne oldu da Doğu Perinçek’in Ergenekon savunmasında Gladyo’nun iki numarası dediği Tayyip Erdoğan’a bugün örtülü destekler veriliyor?

Dün devleti FETÖ’ye teslim edip, PKK’ya operasyonu yasaklayanlar, bugün milli ve kurtarıcı ama milletin milyonlarca oy alarak lider olarak tescil gören Ekrem İmamoğlu gayrı milli öyle mi?

Doğu Perinçek’in “Amerikancı” deyip hücum ettiği Ekrem İmamoğlu, Doğu Perinçek’in vekili olarak Şule Perinçek’i ABD’ye götüren Türk-Amerikan Dernekleri (ATAA) tarafından bile selamlanmadı. Söyleyin bu Ekrem İmamoğlu nasıl Amerikancı?

Dün de yazdım ben Ekrem İmamoğlu’nun fedaisi ve avukatı değilim. Sadece ülkem için çıkış yolu arayan yurtsever bir gazeteciyim.

Kişiliğine ve mücadelesine büyük saygım olan Sayın Perinçek cevaplamalıdır, Tayyip’le Türkiye kurtulabilir mi?

YURTSEVERLİKTE BERABERİZ

Bu mümkün değilse, milletin hür idaresi ile önerdiği Ekrem İmamoğlu gibi isimleri peşin hükümlerle yaftalamak Türkiye’yi lider olarak seçeneksiz bırakmak ve dolaylı olarak Tayyip’e hizmet etmek olmuyor mu?

Hülasa bu ve benzeri bazı konularda ayrılığımız derinleştiği için Aydınlık’da yazı yazmam ve Ulusal Kanal’a program yapmam artık mümkün görülmüyor.

Ancak şunu ısrarla belirtmek isterim.

Son tahlilde yani büyük resimde Sayın Doğu Perinçek ile arkadaşları büyük ve gerçek vatanseverlerdir ki bunun kanıtı her dönem hapse girmeleri ve her şartta ısrarla Türkiye demeleridir.

Ermeni iddialarına karşı büyük mücadeleden, FETÖ ihaneti ile boğuşmasına kadar bu ülkeye tarihe geçecek önemli katkılar sunmuşlardır.

Bizim Doğu Bey ve arkadaşları ile ayrılığımız siyasi metot farklılığıdır. Yurtseverlikte bir ve beraberiz.

Aydınlık’ın güzel ve yiğit okurlarına selam olsun!"

***

Erdoğan'ı vatana ihanetle suçlayan Perinçek'in dönüşü: Çizgimize geldi

Doğu Perinçek, daha önce Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ı sert eleştiriler yönelmiş, Aydın'da Ege'deki Türk adalarının Yunan işgali altında olduğu iddiasıyla düzenlediği '152 Ada Vatandır' mitinginde "Bugünkü AKP yöneticileri, 152 adacığımızı yabancı ülkelere teslim ettikleri için, Türkiye'nin Güneydoğusunda Kürdistan adı altında ikinci bir İsrail kurmaya çalıştıkları için, Atatürk devrimlerini yıktıkları için, TCK'nın 302 maddesine göre sanık sandalyesine çıkarılacaklardır. Bu suçları işleyenlerin başında bulunan Tayyip Erdoğan'ı vatana ihanetten Yüce Divan'a sevk edeceğiz" demişti.

Aynı Perinçek, daha sonra, "Bir zamanlar onlar FETÖ ile beraberdiler FETÖ'yle savaştılar, PKK ile açılım yaptılar PKK ile savaştılar, Rusya'yı düşman gördüler, dost oldular, İran'a karşı Pers milliyetçisi diyerek saldırıyorlardı ama şimdi el uzatıyorlar. Bunların hepsi Vatan Partisi'nin siyaseti oraya geldiler gelmeye devam ediyorlar...” demişti.

Perinçek bir dönem, Erdoğan'a 'Kemalist devrimi yıkma görevi verildiğini' savunurken, daha sonra "Geldiğimiz noktada Erdoğan Kemalist devrime teslim oldu" sözlerini sarf etmişti.

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları