loading
close
SON DAKİKALAR

'En kötü ihtimal ölürsün' yasası!

'En kötü ihtimal ölürsün' yasası!
Tarih: 17.12.2012 - 11:49
Kategori: Kadın

Kadına şiddetin yaşı, eğitimi, ekonomik durumu, sosyal statüsü yok...

Üstelik kadınların şiddet konusunda artık seslerinin daha güçlü çıkmasına, meydanlara taşmalarına rağmen... Tablo tüyler ürpertici: Yılın ilk 10 ayında 216 kadın öldürüldü, 516 kadın taciz veya tecavüz mağduru oldu. Peki hükümetin bu konuda koruyucu bir adım olarak attığı ve 8 Mart’ta yürürlüğe giren 6284 sayılı ‘Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu’ ne işe yaradı?


Yasaya rağmen artan şiddeti tartışmak üzere Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Kadın Adayları Destekleme Derneği (KADER) bir araya geldi. Hukukçular daha en başta yasanın adının aileden sıyrılıp ‘Kadını Şiddetten Koruma’ olarak değiştirilmesi görüşünde.


Yıllarca kadınların lehine kararlar veren eski Aile Mahkemesi hâkimi olarak tanınan ve artık avukatlık yapan Eray Karınca, yasaya tezat gelişen bu süreci daha ilk adımda kanunun ruhuna aykırı olan adına bağladı. “Kadını korumada bir samimiyetsizlik ve isteksizlik var. Yani kanun ‘mış gibi’ yapıyor, kadını koruyor-muş gibi” diyen Karınca’ya göre yasa aileyi içine alacak şekilde genişletilmemeli, kadın özelinde uygulanmalı. Son dönemde kendilerine gelen başvuruların bir hayli arttığını ifade eden Karınca’ya göre, şiddetin ne eğitimi ne de sosyo ekonomik statüsü var. Kendisine başvuran kadınlar arasında yöneticilerden, öğretim görevlilerine kadar her kesimden isim bulunuyor.


81 sığınma eviyle olmaz

Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Nur Centel de kadına şiddetin normalleştirildiğine dikkat çekti: “ Türkiye’de her beş kadından ikisi şiddet görüyor. Buna rağmen 80 milyon nüfusluk ülkede sadece 81 sığınma evi var. Almanya’da bu sayı 300” diyor.

Yine Koç Üniversitesi öğretim görevlilerinden Yard. Dç. Dr. Zeynep Oya Uysal da daha geçen hafta yaşanan bir örnek üzerinden yasanın kadına bakışını vurguladı. Uysal, mevcut bakışı; Van’da öğretmenlik yapan Gülşah Aktürk’ün peşini bırakmayan eski sevgilisi tarafından öldürülmeden önce defalarca valilikten koruma tedbiri istemesine rağmen vali yardımcısından aldığı “En fazla ölürsün...” cevabıyla özetledi. Yasada çok sayıda eksiklik olduğunu vurgulayan Uysal, daha önce de Türkiye’yi bu konuda mahkûm eden AİHM’nin derhal tedbir alma şartı aradığının altını çizdi.


Artık sevgili hakları var

Tüm bu eleştirilere rağmen hukukçular yasanın olumlu tarafları da olduğu konusunda hemfikir. İşte o kısımlar:
Evli olmayan ya da boşanmış kadınları da kapsıyor. Yani artık sevgililer de yasal haklarını kullanabilecek.
Şiddetin ekonomik, psikolojik gibi ayrı ayrı tanımları yapıldı.
Telefon, mail ya da sokak tacizcileri de yasaya girdi.
Mağdura barınma olanağı, geçici maddi yardım, kreş desteği.
Şiddeti belgeleme zorunluluğu ortadan kalktı.

Radikal

 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları