loading
close
SON DAKİKALAR

Erdoğan: Biden ile NATO zirvesinde gerçekleştireceğimiz görüşmenin yeni dönemin habercisi olacağına inanıyorum

Erdoğan: Biden ile NATO zirvesinde gerçekleştireceğimiz görüşmenin yeni dönemin habercisi olacağına inanıyorum
Tarih: 27.05.2021 - 09:43
Kategori: Siyaset

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Üç kıtanın kalbi konumundaki Türkiye'yi sizlerin de destekleriyle küresel bir üretim ve teknoloji üssü haline getireceğimize inanıyorum" dedi.

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD merkezli şirketlerin üst düzey yöneticileriyle çevrim içi toplantıya Beştepe'den katıldı. 

Erdoğan, toplantıda "Sizleri dinlemek, sizlerin görüş ve kanaatlerini öğrenmek, ortak yatırım fırsatlarını değerlendirmek arzusundayım" dedi.

Küresel ekonominin koronavirüs salgını kaynaklı gelişmeler nedeniyle son asrın en sancılı dönemini yaşadığını vurgulayan Erdoğan, geride bıraktıkları 1,5 yılın hem şirketler hem de devletler açısından pek çok sınamayı beraberinde getirdiğini anlattı.

Dünya ekonomilerinin birkaç istisna dışında çok ciddi daralmalar yaşadığını dile getiren Erdoğan, özellikle havacılık, turizm, hizmetler sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin salgına karşı alınan kısıtlamalardan olumsuz etkilendiğini ifade etti.

Erdoğan, bu dönemde güçlü sağlık altyapısının ve sağlık hizmetlerine yapılan yatırımların değerini gördüklerini belirterek, "Salgın döneminde birçok ülkede yaşanan sıkıntıların, tedarik zincirindeki aksaklıkların ve güvenlik zafiyetlerinin hiçbiri Türkiye'de yaşanmadı" dedi.

Erdoğan'ın konuşması şöyle:
"Kamu-özel ortaklığıyla hayata geçirdiğimiz şehir hastaneleri ve rekor sürede hizmete aldığımız 1008'er yataklı 2 acil durum hastanesi salgın döneminde kritik rol üstlendi. Salgına karşı en etkili yöntem olan aşı konusunda 29 milyon doza yaklaştık. Özellikle haziran ayında yoğun bir aşılama kampanyası yürüterek ülkemiz genelinde normalleşmeyi temin etmeyi hedefliyoruz.

Dünyada birçok ekonominin adeta durma noktasına geldiği bir dönemde, biz hem kamu hem de özel sektör yatırımlarımızı sürdürdük. Salgın herkes için beraberinde bazı zorlukları getirse de Türkiye'nin önünde yeni fırsat pencerelerinin açılmasını sağladık. Asya merkezli üretim ağına alternatif arayışlarında sanayisi, üretim kapasitesi, rekabetçi fiyatları, nitelikli iş gücü, coğrafi konumu, güçlü altyapısı ile Türkiye'nin adı daha fazla ön plana çıkmaya başladı. 

Özel sektörümüzün gayreti, devletimizin verdiği destekler ve dinamik salgın tedbirleri sayesinde ekonomimiz 2020 yılını büyümeyle kapattı. Yüzde 1,8'lik oranla Çin'in ardından G20 içerisinde en yüksek büyümeyi kaydeden ülke olduk. Yine bu dönemde G20'de sanayi üretimi en çok artan devletler arasında yer aldık. Geleneksel ihracat pazarlarımızdaki ciddi ekonomik küçülmeye ve dış talep daralmasına rağmen 170 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaştık. Aynı dönemde Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ticaret hacmi yüzde 4 artışla 21 milyar doları aştı.

Dünyada salgının olumsuz etkileri azalıp ekonomide taşlar yerine oturdukça Türkiye'nin yakaladığı ivmenin hızının da arttı. 2020'yi suhuletle atlatmamız, 2021 senesine güçlü bir başlangıç yapmamızı sağladı. 2021 yılının ocak-nisan döneminde ihracatımız geçen seneye göre yüzde 33,1 artışla 68 milyar 752 milyon dolara çıktı. Bu iyimser tablonun oluşmasında ülkelerimiz arasındaki dış ticaret artışının da katkısı olduğunu görüyoruz. 2021 yılının ilk 4 ayında ihracatımız, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 45 artarak 4 milyar 272 milyon doları buldu.

Gelecek hafta 2021 yılının ilk çeyrek büyüme rakamlarını göreceğiz. Öncü veriler ilk çeyrekte de çok güçlü bir büyüme oranını yakalayacağımıza işaret ediyor. Sanayi üretimimiz 2021 yılı 1'inci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 12,3 arttı. Salgının yol açtığı belirsizliklere rağmen Türkiye'ye olan yatırım talebinde de ciddi bir artış gözlemliyoruz. Uluslararası doğrudan yatırımların yüzde 42 azaldığı 2020 yılında, Türkiye yaklaşık 8 milyar dolar doğrudan yatırım çekmeyi başardı. Amerika'nın Türkiye'deki doğrudan yatırımları 13 milyar dolara, Türk firmalarının Amerika'daki yatırımları ise 7,2 milyar dolara ulaştı.

Üç kıtanın kalbi konumundaki Türkiye'yi sizlerin de destekleriyle küresel bir üretim ve teknoloji üssü haline getireceğimize inanıyorum.

Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki uzun yıllara dayanan köklü, çok boyutlu müttefiklik ilişkisini önemsiyoruz. Zaman zaman yaşanan fikir ayrılıklarına rağmen ortaklığımız ve müttefiklik ilişkilerimiz her türlü badirenin üstesinden gelmeyi başarmıştır. Amerika ile Suriye'den Libya'ya, terörle mücadeleden enerjiye, ticaretten yatırımlara kadar geniş bir yelpazede ciddi iş birliği potansiyelimiz bulunuyor. Ülkelerimiz arasındaki mevcut mekanizmaları işleterek hızla mesafe almak istiyoruz. Ekonomik Ortaklık Konseyi, Ekonomik ve Ticari Stratejik İşbirliği Çerçevesi, Ticaret ve Yatırım Çerçeve Anlaşması Konseyi gibi bu tür mekanizmaları devreye almamız gerekiyor. 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefimize ulaşmak için samimi, saygılı, ortak çıkarlara ve değerlere dayanan bir yaklaşıma ihtiyaç duyuyoruz. Çelik ve alüminyum sektöründeki ilave tarifeler, Türkiye'nin genelleştirilmiş tercihler sistemi dışında bırakılması, Türkiye menşeli ihraç ürünlerine yönelik anti-damping önlemleri gibi adımlar bize yakışmıyor. Bu konularda Amerika'dan daha yapıcı hareket etmesini bekliyoruz. Başkan Biden'ın 1915 olayları hakkında yaptığı açıklama ilişkilerimize ilave yük getirse de Sayın Biden ile NATO zirvesinde gerçekleştireceğimiz görüşmenin yeni dönemin habercisi olacağına inanıyorum.

Türkiye olarak hem ticarette hem de yatırımlarda gereken adımları atmakta kararlıyız. Ekonomik ve ticari ilişkilerimizin geliştirilmesinde yeni Amerikan yönetiminin de bizimle aynı iradeye sahip olduğunu görmekten memnuniyet duyuyoruz. Şimdiye kadar karşılaştığımız çeşitli haksızlıklara rağmen siyasetin, yatırım ve ticari ilişkilerimize zarar vermemesi için azami hassasiyet gösterdik. Ülkemize yatırım yapan, istihdam oluşturan, ekonomik katkı sağlayan uluslararası şirketlere daima destek olduk.

Kısa dönemli kazançlar uğruna serbest piyasa ekonomisinin ve kurallara dayalı uluslararası ticaretin aşındırıldığı salgın döneminde de dahi ticarette korumacı politikalara asla başvurmadık. Özellikle yabancı sermaye düşmanlığı, yabancı karşıtlığı, antisemitizm gibi ırkçılık gibi çarpık zihniyetlerin Türk toplumunda zemin bulmasına hiçbir zaman fırsat vermedik.

Gerek ilgili bakanlıklar gerek Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi aracılığıyla yatırım camiasıyla iletişim kanallarını açık tuttuk. Bunun yanında 19 yıldır reform gündemimizden asla kopmadık. Şimdiye kadar karşılaştığımız sorunların üzerine nasıl çözüm odaklı gitmişsek bugün de aynısını yapıyoruz. Değişen şartlara ve ihtiyaçlara göre ekonomide, özgürlüklerde, hukuk ve adalette reform çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Kısa süre önce İnsan Hakları Eylem Planımız ile Ekonomi Reform paketimizi kamuoyunun takdirine sunduk. 2023'e giden süreçte ülkemizi darbe anayasasından kurtararak yeni sivil bir anayasaya kavuşturma niyetimizi de ilan ettik. Yine bu dönemde Türkiye Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisi Belgesini hazırladık. Böylece ülkemizin ihtiyaç duyduğu katma değerli yatırımları tanımladık.

Bu yatırımları çekebilmek için kurumlarımıza düşen sorumlulukları belirledik. İnşallah yakında belgemizi de milletimiz ve uluslararası yatırımcılarla paylaşacağız. Uluslararası doğrudan yatırımlardan ülkemizin yıllık aldığı payı orta vadede yüzde 50 oranında artırmak istiyoruz. Bu amaçla teşvik sistemimizi sadeleştirerek, yatırımcıların teşviklerden daha kolay yararlanmasını sağlayacağız. Yatırımları miktar olarak artırırken ülkemizin teknolojik dönüşümünü hızlandıracak, istihdam oluşturacak ve cari dengemize pozitif katkı sağlayacak projelere özel önem veriyoruz. Bilgi ve iletişim teknolojileri, enerji ve lojistik başta olmak üzere belli alanlarda uluslararası yatırımcıları çekmeye devam edeceğiz. Ticaret Bakanlığımız, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız, Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Dijital Dönüşüm ofislerimiz ile diğer kurumlarımız yeni yatırım projelerinizde sizlere gereken her türlü desteği vermeye hazırdır. Bu düşüncelerle sözlerimi bitirirken her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyor, soru ve değerlendirmelerinizi almak istiyorum.

Yaklaşık 2 saat süren toplantıya katılan isimler şöyle: 
"Cargill Kıdemli Başkan Yardımcısı David Webster, DowAksa üst yöneticisi (CEO) Douglas Parks, Hilton Başkan ve CEO'su Chris Nassetta, MetLife Avrupa, OrtaDoğu ve Afrika Başkanı Nuria Garcia, Netflix üst düzey Finans Sorumlusu (CFO) Spencer Neumann, Boeing Commercial Airplanes CEO'su Stan Deal, Kellogg Company Başkan ve CEO'su Steven Cahillane, Google Başkan Yardımcısı Ambassador Karan Bhatia, GE Aviation Başkan ve CEO'su John Slattery, Varian Medical Systems CEO'su Chris Toth, PepsiCo Avrupa CEO'su Silviu Popovici, Amazon Başkan Yardımcısı Susan Pointer, Cheniere Energy Ticaret Genel Müdür Yardımcısı Anatol Feygin, Citi Başkan ve CEO'su David Livingstone, P&G Avrupa Başkanı Loic Tassel, Progress Rail Başkan ve CEO'su Marty Haycraft, Tellurian Inc. Başkan ve CEO'su Octavio Simoes, Medtronic Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Avrupa Başkanı Rob Ten Hoedt, Archer Daniels Midland Başkanı İsmail Roig, Microsoft Avrupa ve Ortadoğu Başkanı Samer Abu Ltaif, Cisco Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Kurumsal Strateji Başkanı Michael Timmeny, Honeywell Aerospace Başkan ve CEO'su Mike Madsen, Nova Power Solutions Başkan ve CEO'su Steve Ziff, The Coca-Cola Company Avrupa ve Ortadoğu Başkanı Jenny Stoichkova, Johnson & Johnson Başkanı Giorgio Milesi ile Baker Hughes Başkan Yardımcısı Zaher Ibrahim."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları