Ergenekon'da yeni duruşma

Ergenekon davasının 245. davası başladı...

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün de aralarında bulunduğu 65'i tutuklu 274 sanıklı ''Ergenekon'' davasının 245. duruşması başladı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen duruşmaya, emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin'in de aralarında bulunduğu 33 tutuklu sanık katıldı.

Duruşmaya, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, emekli orgeneraller Hasan Iğsız ve Hurşit Tolon, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, Sedat Peker, duruşmalardan men edilen Doğu Perinçek, gazeteci Tuncay Özkan ve CHP İzmir Milletvekilli gazeteci Mustafa Balbay ile oğlunun cenazesine katılabilmesi için izin verilen Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'nun da aralarında bulunduğu 32 tutuklu sanık gelmedi.

Duruşmada Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Hilmioğlu'nun oğlunu kaybetmesi nedeniyle heyet olarak başsağlığı dileğinde bulunduklarını söyledi.
Duruşmada daha sonra, gizli tanık odasında sesi ve görüntüsü değiştirilerek salona yansıtılan ''gizli tanık İmdat''ın dinlenilmesine geçildi.

Özese, gizli tanığın 5 Mart 2009'da emniyette alınan ifadesinde ''Ergenekon ile ilgili birçok operasyon yapıldığını, ancak uyuşturucu ayağıyla ilgili olmadığını söylediğini'' belirterek, uyuşturucu ayağıyla ilgili bildiklerini anlatmasını istedi.

Sanıklardan Mehmet Zekeriya Öztürk'ü tanıdığını ifade eden gizli tanık, askeriyeden ayrılan ve emekli olan bazı kişilerin bir araya gelerek, Öztürk'ün vasıtasıyla kimya şirketi kurduklarını iddia etti.

Bu kişilerin şirketi Öztürk ile beraber yönettiklerini anlatan gizli tanık, ''Öztürk, baş patron oldu. 15 günde bir fabrikaya gelirdi. Uyuşturucuyla ilgili programlar yapıldı. Şirkette sistemli bir şekilde uyuşturucu malzemeleri üretilerek, belirli kişilere dağıtılmaya başlanınca, karşı çıktığım için benden uzaklaştılar. Bana değişik senaryolarla saldırmaya başladılar. Bu işin başında Zekeriya Öztürk vardı. Diğerleri de onun kontrolündeydi'' dedi.

Başkan Özese'nin emniyet ifadesinde geçen ''Şirketin en büyük hissedarı Ali Kalkancı'dır'' ifadesini okuması üzerine araya giren gizli tanık, şunları söyledi:

''Kalkancı ve Öztürk, şirketin üst katında konuşuyorlardı. Bende çay servisi yapıyordum. Bu sırada Öztürk, cebinden PKK, MİT, JİTEM ve MOSSAD ile okuyamadığım Arapça kimlikleri Kalkancı'ya göstererek, 'Devlet verdi. İstediğim ülkeye istediğim gibi giriyorum, çıkıyorum. Sen benim sözümü niye dinlemiyorsun' dedi.'' Duruşma, gizli tanığın dinlenilmesiyle devam ediyor.