Ethem'i vuran polis silahını önceden hazırlamış

Ethem'i vuran polis Ahmet Ş. için meşru müdafaa yorumu yapılmasına olanak sağlayan yorumların aksine, polisin kalabalığın içine girmeden silahını hazırladığı tespiti yapıldı...

Görüntülerde polisin silahının namlusuna mermiyi sürerek, ateşlediği görülüyor. Çevik kuvvet polisi Ahmet Ş'nin serbest bırakılmasına ilişkin kararda ise linç edilme tehlikesine karşı silahını kullandığı bilgisi yer alıyordu. Avukat Kazım Bayraktar, bu görüntülerde meşru müdafaa namına hiçbir şey olmadığını belirtti.

Gezi Parkı eylemleri sırasında polisin açtığı ateş sonucu 1 Haziran'da yaralanan ve 13 Haziran'da yaşamını yitiren Ethem Sarısülük'ün ağabeyi Mustafa Sarısülük, avukatı Kazım Bayraktar ile direniş ve dayanışma güçleri, Ethem'in polis kurşunu ile katledilmesi ile ilgili görüntüler için hazırlanan Bilirkişi Raporu'nu Mülkiyeliler Birliği'nde basın toplantısıyla açıkladı.

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda, çarpıcı tespitlere yer verildi. Bilirkişi raporuna geçmeden önce kısa bir açıklama yapan Mustafa Sarısülük, başından beri objektif ve bilimsel olmayı esas aldıklarını ifade ederek, Ethem'in vurulma şeklini ve katili korumak amacıyla yıpratma operasyonları yapıldığını söyledi.

"Ethem başına gelen taşla yaşamını yitirdi" diyen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e seslenen Sarısülük, bağımsız bilirkişilere raporu incelettiklerini belirterek, bu görüntüleri Melih Gökçek'e armağan etmek istediklerini söyledi. Bir karalama kampanyası ile Ethem'in ölümünün meşru gösterilmeye çalışıldığını kaydeden Sarısülük, olayların üstünü hiçbir şekilde örtbas edemeyeceklerini, ellerinde bulunan raporunda bunun kanıtı olduğunu ifade etti. Sarısülük, bu görüntüleri uluslararası bir bilirkişi kurumuna da verdiklerini ve oradan rapor geldikten sonra onu da basınla paylaşacaklarını dile getirdi.

'POLİS KALABALIĞIN İÇİNE SİLAHLA GİRİYOR VE SİLAHINI ATEŞLİYOR'

Avukat Kazım Bayraktar ise daha önce yapılan bilirkişi raporlarına güvenmedikleri için bağımsız bir inceleme yaptırdıklarını ifade ederek, varolan görüntüleri yeniden incelettiklerini kaydetti. Bayraktar kamera görüntülerinin analiz edilip, temizlenmesiyle hazırlanan raporda Ethem'i vuran polis Ahmet Ş'nin meşru müdafaa yorumu yapılmasına olanak sağlayan yorumların aksine, polisin, kalabalığın içine girmeden silahını hazırladığı tespitini yaptıklarını ifade etti. Kare kare görüntülerin analizini yapan Bayraktar, siyasi iktidarın baskısı altında kalındığını ve hazırlanan raporlarda çok önemli ayrıntıların gözden kaçtığını dile getirdi.

Bayraktar, bugüne kadar polisin olaylar sırasında silahını çektiğini düşündüklerini; ancak öyle olmadığını bu rapor ile öğrendiklerini belirterek, polisin elinde zaten silahın olduğunu orada sadece mermiyi sürdüğünün görüldüğünü kaydetti. İki el havaya ateş açan polisin daha sonra aşağıdan bileğini bükerek, göstericilerin üzerine silahı sıktığını ve Ethem'in vurulduğunu ifade eden Bayraktar, polise taş atıldığı ya da göstericilerin onun üzerine yürüdüğüne dair bir görüntünün olmadığını belirtti.

İsmini vermek istemedikleri bir polis memurundan aldıkları bilgiyi de aktaran Bayraktar, şunları söyledi: "Polis memuru bize polislerin çok gizli bir eğitim aldığını söyledi. Toplumsal olaylarda meşru müdafaa sırasında neler yapacaklarına dair bir eğitim. Buna göre havaya ateş ediyormuş gibi yapmak sonrasında da bileğini bükerek göstericilerin üzerine ateş açmak şeklinde bir eğitim." Daha önce devletin en üst kurumları tarafından o kadar teknik donanıma rağmen hazırlanan raporların bilinçli, kast ederek yapılan bir cinayeti örttüğünü belirten Bayraktar, bu konuda meşru müdafaa namına hiçbir şey olmadığını ifade etti.

POLİS KALABALIĞIN İÇİNE SİLAHLA GİRİYOR

Toplantı sırasında görüntüler izlendi. Görüntü netleştirildi. Netleştirilen görüntülerde de polisin kalabalığın içine elinde silahla girdiği ve silahını ateşlediği görülüyor.

ÇHD Ankara Şube Başkanı Murat Yılmaz da, "Silahların eşitliği ilkesine aykırı bir şekilde katil Ahmet Ş., Ethem'i öldürdü. Bu adli bir vakadır. İdari görevle bir ilgisi yoktur. Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurduk. Ve 6. Ağır Ceza'nın yargılamayı durdurma kararını bozmasını bekliyoruz. Yargı siyasal iktidarın etkisi altında kalıyor. Bunun bozulmaması durumunda biz katil polis Ahmet Ş.'yi 2 yıldan önce yargılayamayacağız. Bu konuda mücadele etmeye devam edeceğiz. Avukatlar olarak bu soruşturma sürecinin hiçbir evresine dahil edilmedik. Bunu kabul etmiyoruz" diye belirtti.

DİHA