loading
close
SON DAKİKALAR

''Felç Olabilir''

''Felç Olabilir''
Tarih: 27.08.2012 - 12:17
Kategori: Sağlık, Yaşam

CHP İzmir Milletvekili ve PM üyesi Birgül Ayman Güler’in, Adalet Bakanlığı’na Levent Kerim Uça için verdiği soru önergesi...

“Beyninden tümör alınan Deniz Kurmay Albay Levent Kerim Uça felç olabilir”

Balyoz Davası’ndan tutuklanan Kurmay Albay Levent Kerim Uça’nın Avukatı, Hakan Tunçkol, müvekkilinin yaşadığı sağlık sorunlarına karşın tahliye edilmemesine dair özel ve çarpıcı açıklamalarda bulundu. Tunçkol “Levent Kerim Uça’nın yaşadığı durum hukuk ötesinde bir insanlık sorunudur” dedi.

CHP İzmir Milletvekili ve PM üyesi Birgül Ayman Güler’in, Adalet Bakanlığı’na Levent Kerim Uça için verdiği soru önergesinden dolayı çok mutlu olduklarını dile getiren Tunçkol, “Müvekkilim henüz mahkum olmadı, mahkum olmadığı gibi beraat edeceğine de inanıyoruz. Mahkemeye ve bir üst mahkemeye itirazlar yaptık. Onlar da bize henüz olumlu bir yanıt vermedikleri için maalesef başvurabileceğimiz başka bir yol yok. Temennimiz, itirazlarda bulunduğumuz mahkemenin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda subaylarımızı serbest bırakmasıdır” dedi.

Denizciye Ne Oldu?


Levent Kerim Uça’nın memleketine yıllarca hizmet etmiş başarılı bir subay olduğunu vurgulayan Tunçkol “Levent Kerim Uça, Pakistan’da ateşe olarak bulundu, Pakistan’da yaşanan depremde halkın yüreğini kazandı, Türkiye’yi çok iyi şekilde temsil etti. Pakistan görevinden sonra Türkiye’ye geldi ve Deniz Harb Okulu, alay komutanı olarak ona emanet edildi. Bu görev Levent Kerim Uça’nın ne kadar başarılı bir subay olduğunu gösterir niteliktedir. Çünkü; Deniz Harb Okulu’nun başına getirilmesi rütbesinin üstünde erken terfi denebilecek bir görevdi. Bu tarz görevler istikbal vaadeden subaylara verilir. Maalesef bu göreve başlamadan 22 Ağustos 2011’de ‘darbeye teşebbüs’ suçundan tutuklandı” dedi.

Tutuklanmasından dört ay sonra Aralık ayı başında ağrı, müvekkilinin ağırlık ve uyuşma şikayetleriyle doktorlara başvurduğunu söyleyen Tunçkol , “Birkaç defa cezaevi revirine gidiyor, daha sonra buradan GATA’ya sevk ediliyor. Doktorlar kafatasının içinde yumurta büyüklüğünde (4.5 cm yüksekliğinde ve 5.5 cm eninde) tümör tespit ediyor. Levent Kerim Uça, sakat kalmayı, kör olmayı göze alarak tümörün alınması için ameliyat oluyor. Bu ameliyat GATA’da tutuklu olarak yapıldı. Bizler Uça’nın avukatları olarak ameliyat esnasında moral bulsun diye tutukluluğunun kaldırılmasını istedik fakat bu mahkeme tarafından uygun görülmedi” dedi.

Yedi Günde Hazırlanan Rapor Mahkemeye 45 Günde Geldi.


Levent Kerim Uca’nın GATA’da 2 Şubat 2012 günü 5 saat süren zorlu bir ameliyat geçirdiğini söyleyen Tunçkol, bundan sonrasını şöyle özetliyor:

“Doktorlar tarafından ‘görev yapamaz’, 3 ay istirahat etmesi gerektiği yönünde rapor verildi. Avukatlar yaşanan gelişmelerden sonra yine tahliye talebinde bulundu fakat mahkeme bu talebi yine kabul etmedi ve dosyayı Adli Tıp’a gönderdi. Adli Tıp’a giden dosya 7 gün içinde hazırlandı ama bu dosya mahkemeye 45 gün sonra ulaştı. Raporda belirtilen görüş, ‘şu anda hapishaneye alınmasın, hastanede kalsın, bir ay sonra bana yeniden gönderin tam emin olamadım, kararımı o zaman vereceğim’ biçiminde. Bu tıp dilinde tahliye demektir. Bu dosya adli tıpa giderken infaz tehiri diye gidiyor, yani sanki ceza almış da cezasını hastanede mi çeksin yoksa cezaevinde mi çeksin gibi. Oysa Levent Kerim Uça’nın bir tutuklu olduğunu, bu kişinin hükümlü olmadığını söyledik tahliye olmasını gerektiğini belirttik, talebimiz mahkemece reddedildi”.

Sinirleri Zarar Görmeye Başladı


Levent Kerim Uça’nın, GATA’dan üç aylık iş göremez raporu almasına karşın, adli tıptan raporun mahkeme heyetine geç ulaşması sebebiyle 14 gün sonra yeniden cezaevine alındığını söyleyen Tunçkol, “Müvekkilim her geçen gün, steril olmayan koğuş ortamında ameliyat yerinden mikrop kapıyor. Mikrop alan yer zamanla iltihaplanma yaptı ve yumurta büyüklüğündeki tümör boşluğu kapanması gerekirken kapanmıyor ve aksine kanla doluyor. Kanla dolan kısım sinirlere baskı yapıyor, görme, işitme duyularında kayıplar meydana geldi ve Uça’nın konuşması zamanla peltekleşmeye başladı. Müvekkilimin sinirleri adeta güneşin altında eriyen bir dondurma gibi zarar görmeye başladı” dedi.

Raporlar Güvenilmez

Uça’nın avukatı Hakan Tunçkol, adli tıp raporlarının geciktiğini söylüyor, müvekkilinin tahliyesini istiyor, başka hastanelerde tedavi olması gerektiğini belirtiyor. Bu önerileri de mahkeme tarafından kabul görmüyor. Yine 45 gün sonra adli tıptan bir hafta önce çıkmış gibi imzalı raporun mahkemeye ulaştırıldığı belirten Tunçkol “O raporda da reviri ve doktoru olan bir hapishanede kontrollü bir şekilde bakımı ve muayenesi yapılarak kalabilir. Durumu her an değişebilir, yeniden her ihtimale karşı bize gönderin diyor. Bu raporu verenler ise bir nörolog, bir göğüs hastalıkları uzmanı, bir iç hastalıkları uzmanı, bir çocuk doktoru ve üç tanede adli tıp uzmanı. Fakat beyinle ilgili bir rahatsızlıkta beyin cerrahı yok, böyle bir hastalıkla ilgili karar verilirken beyin cerrahının olmaması kabul edilebilir bir durum değildir’ dedi.

Müvekkilinin beyin cerrahı tarafından muayene edilmesi durumunda acilen tahliye edileceğine inandığını söyleyen Tunçkol “Beyin vücudun en önemli organıdır sadece 3 saniyelik bir tıkanıklık felç nedenidir. Levent Kerim Uça felç olmamak için sürekli olarak kan sulandırıcı ilaçlar alıyor, bu da okuduğunu anlamamasına ve hafıza kaybına neden oluyor. Bu arada da üç ay daha mesleğe dönemez raporu alıyor. Büyük bir ihtimalle malulen emekli olacaktır. Mesleğe dönmesi çok zor görünüyor” dedi.

İhlal Edilen Adil Yargılanma da değil Doğrudan Yaşam Hakkı

Levent Kerim Uça, tahliye edildiği takdirde kamu vicdanının rahatsız olmayacağını belirten Tunçkol, “Bu davada adil yargılanma hakkından daha da önemli olan bir konu vardır. O da yaşam hakkıdır. Eğer tedavi olma hakkınızı elinizden alırlar ise yaşam hakkınız tehlikeye girer. Levent Kerim Uça’nın durumu hukuk ötesinde bir insanlık sorunudur. Balyoz varsa da yoksa da biz burada Balyoz’u tartışmıyoruz, darbeyi tartışmıyoruz; biz burada insani bir durumu tartışıyoruz. Bu duruma binaen tahliyesini istiyoruz” dedi

Yasal Düzenlemeye Gidilebilir

Bu tarz hasta sanıklar için daha geniş tedavi olanağı sağlanması ve bünyesinde beyin cerrahı barındıran üniversite hastanelerine kaldırılması için yasal bir düzenleme yapılması gerektiğini söyleyen Tunçkol, “Bu tarz hastalıkları olanları mahkemenin takdirine bırakmadan yasal düzenleme ile kanunen otomatik tahliye edebilir bir düzenleme yapılmalıdır. Bu düzenlemeye sadece Levent Kerim Uça’nın değil birçok Balyoz sanığının, başka davalardan bir çok tutuklu – hükümlünün ihtiyacı vardır” dedi.

Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları