loading
close
SON DAKİKALAR

Enis Berberoğlu, Binali Yıldırım'ın namusudur

Can Ataklı
Tarih: 11.08.2018
Köşe: Günlük Yazılar
Kaynak: Korkusuz

Can Ataklı: Binali Yıldırım cesur davranmalı ve “Erdoğan ne der?” korkusuna kapılmadan hapishanede adeta rehin tutulan Berberoğlu'nu derhal oradan kurtarmalıdır.

ANALİZ

ARABESKİN DE DİBİNE VURDU

Ekonominin toparlanması artık kolay değil.
İstedikleri kadar yeni ekonomik planlar açıklasınlar, istedikleri kadar “bunlar dış güçlerin oyunu, aldırmayın” desinler, bundan sonra dikiş tutmaz.
Belli ki Erdoğan da durumun farkında.
Doları tutamıyorlar, ekonomik çöküşü engelleyemiyorlar.
O yüzden en bildik savunma sistemi yeniden devreye sokuldu.
Yıllardır sürdürülen “mağduriyet edebiyatı” ve “din istismarı”, dolar krizinde de kendini gösterdi.
Erdoğan, dolar artışına karşı konuşurken “Onların doları varsa bizim de Allah'ımız var” dedi.
Ünlü “Zalimin zulmü varsa sevenin Allah'ı var” adlı arabesk şarkıyı hatırlatan bu sözler aslında Türkiye ekonomisinin çöküşünün de en yetkili ağız tarafından itirafıydı.
Demek artık ekonomi tutulamıyor, kriz önlenemiyor.
O halde en “vıcık” popülizme sapmakta bir sakınca görmüyor Erdoğan.
“İşimiz Allah'a kaldı” diye de özetlenebilecek bu sözlerin kitleler tarafından alkışlanmasını da anlamak mümkün değil.
Çünkü asıl maksat o olmasa bile Erdoğan'ın sözleri bir anlamda dolar ile Allah'ı karşı karşıya getiriyor. Sanki biri diğerinin alternatifi gibi görünüyor.
Sözde dinine çok bağlı olan, en küçük bir saygısızlığı bile hazmedemediği söyleyen AKP tabanının, bugüne kadar görülmemiş bir hakarete nasıl tahammül ettiğini anlatacak biri var mı merak ediyorum.
Gerçi, AKP tabanı elinden şarap kadehini düşürmeyen sosyetik bir dincinin “bakara makara” hakaretini bile görmezden gelmişti ama bir şey söyleyeyim mi, o söz Erdoğan'ın söylediği “Onların doları varsa bizim de Allah'ımız var” sözünün yanında hiç kalır.

SOSYAL MEDYA

“BU NE ANLAMA GELİR?” DİYE SORDUM

Cumhurbaşkanı'nın “Onların doları varsa bizim de Allah'ımız var” sözlerini sabah 05.55'te gördüm.
Ardından da “Onların doları varsa bizim de Allahımız var ne demek?” diye yazıp twitledim.
Ardından cevap yağmaya başladı.
Bu yazıyı yazmaya başladığım sırada saat 10.53 idi ve cevaplar bini aşmıştı.
Bakın bunlardan bazılarını seçtim. Twitter ahalisi bu soruya nasıl cevaplar vermiş;
Koyunlar bunu yer demek.
Zübük filminden bir replik sandım.
Hayırlısı ile besmele çeke çeke battık demek.
Babayı yedik, Allahım sen affet , demek.
Şair burda “İşimiz Allah'a kaldı' demek istiyor.
Bundan sonra alışverişlerde dua ile ödeme yapılacak.
Merkez bankamız Allahlık demek.
Yine Allah'la aldatmaya başlamak demek!
“İşiniz Allah'a kaldı, geçmiş olsun beyler dağılın” demek.
Hep bir ağızdan Hülooogggg demek.
Ülke batıyor bana güvenmeyin demek.
Ekmek yerine iman yiyeceğiz demek.
Topu taça atmak.
Ben troll bir söz sanmıştım. Gerçekten söylemiş.
İşimiz Allah'a kaldı ver Fatiha Suresi'ni demek.
Dolarımız yok demek.
Hepiniz salaksınız demek.
Batıyoruz ve ben ne yapacağımızı bilmiyorum demek.
Adım hıdır elimden gelen budur demek
Din sömürüsü ve hamaset ile aptal halkı kandırmak demek
Ekonomi bilmemek
Allah sonumuzu hayretsin demek
Havlu attık demek.
Şu demek: Bu millet koyun millet
Onların Allah'ı yok demek!
Ben bu işi beceremiyorum demek
Battık ama kuyruğumuzu dik tutuyoruz
Allah der, bir süre daha idare ederim, demek
Bizi iktidardan kimse indiremez demek.
İki anlamı olabilir; 1-B..u yedik 2-S..t..k yine, mağduru oynamak demek
Doları olanın Allah'ı yok, demek

BUNU YAZMAK GEREK

ENİS BERBEROĞLU, BİNALİ YILDIRIM'IN NAMUSUDUR

Hakkında bir hüküm bulunmayan ve sadece yargılanmayı bekleyen Enis Berberoğlu hâlâ keyfi biçimde hapishanede yatırılıyor.
CHP'nin elinden bir şey gelmiyor.
AKP'liler ise durumdan zaten çok memnun.
Ama bir kişi var ki onun sessiz kalmaya hiç hakkı yok.
Meclis Başkanı Binali Yıldırım bu sorunu çözmek zorundadır.
Çünkü Enis Beberoğlu yeniden seçilerek dokunulmazlık kazanmıştır.
Bu durumda eğer Meclis dokunulmazlığını tekrar kaldırmazsa bırakın hapiste kalmayı yargılanamaz bile.
Berberoğlu buna rağmen hapiste tutuluyorsa bunun sorumlusu Meclis Başkanı'dır.
Enis Berberoğlu Binali Yıldırım'ın da namusudur.
Burada “yargı kararlarına saygı” diye bir konu yoktur çünkü Berberoğlu zaten anayasanın koruması altındadır şu an.
Binali Yıldırım cesur davranmalı ve “Erdoğan ne der?” korkusuna kapılmadan hapishanede adeta rehin tutulan Berberoğlu'nu derhal oradan kurtarmalıdır.

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

PATRONLAR BİR CUMHURBAŞKANINA NEDEN FATİHA SURESİ'Nİ HEDİYE EDER?

Hafta içinde TOBB Başkanı ve beraberindeki bir heyet Saray'a giderek Erdoğan'ı ziyaret etti.
Erdoğan burada patronlara “Endişelenmeyin hepsi geçecek” nasihatı verdi.
Patronlar da Erdoğan'a üzerinde Fatiha Suresi'nin yazılı olduğu bir plaket hediye ettiler.
Neden?
Bilmek mümkün değil.
Dünyada kendisine (hangi dinden olursa olsun) durup dururken kutsal kitaptan cümleler hediye edilen başka bir Cumhurbaşkanı var mıdır acaba?
Patronlar buna neden gerek duydular acaba?
Anlayan beri gelsin.
Madem yeri geldi, Fatiha Suresi'nin Türkçe anlamını da okuyalım isterseniz.
Surenin iyi okunması halinde bu hediyenin neden verildiği konusunda belki “mana” bulabilirsiniz.
Fatiha Suresinin anlamı;
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
Hamd o âlemlerin Rabbi,
O Rahmân ve Rahim,
O, din gününün maliki Allah'ın.
Ancak sana ederiz kulluğu, ibadeti ve ancak senden dileriz yardımı, inayeti.
Hidayet eyle bizi doğru yola,
O kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna;
O gazaba uğramışların ve o sapmışların yoluna değil.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları