loading
close
SON DAKİKALAR

“Kim takar Orhan Boran’ı, atla abi”

Can Ataklı
Tarih: 27.05.2012
Köşe: Günlük Yazılar

Bugünün gençliği Yuki’yi tanımaz. Nereden tanıyacak ki? Yayından kalkalı 30 yılı geçti...

Bugünün gençliği Yuki’yi tanımaz. Nereden tanıyacak ki? Yayından kalkalı 30 yılı geçti. Oysa biz Orhan Boran ve Yuki ile büyümüştük.

Türkiye’nin ilk stand-up sanatçısı, gazeteci, yazar Orhan Boran’ı 84 yaşındayken kaybettik.

Orhan Boran’ın bizim yaş gurubu için önemi çok büyüktü.

“Radyo günlerinde” en heyecanla beklediğimiz isimdi Orhan Boran.

Eşsiz İstanbul Türkçesiyle, esprileri, fıkraları, sohbetleri ve yarışma programlarındaki müthiş sunuculuğu ile hepimizin sevgilisiydi.

Hiç taklit yapmadan, dilini bozmadan, sesini alçaltıp yükseltmeden o kadar güzel fıkra anlatır ve sohbet ederdi ki, hepimiz radyo başına kilitlenirdik.

Ya o Yuki. Hiç bilmeyenlerin hayal etmesi için bir örnek vereyim. Alem FM’de Nihat’la Sivrisinek programı var. İşte Yuki o sivrisinek gibi konuşan hayali bir kahramandı. Tavşan mıydı, yoksa ona mı benzerdi bilmiyorum. Bir garip hayvandı ama herkesin sevgilisiydi.

Orhan Boran, Yuki gibi yarattığı “kayınbirader” tiplemesiyle de harika fıkralar anlatırdı. Fıkralara “Bizim kayınbirader geldi” diye başlar anlatırdı.

Kendisiyle dalga geçmesini de çok iyi bilirdi. Hiç unutmam bir gün Orhan Boran’la Yuki programında anlattığı bir olay o tarihte hem hepimizi çok şaşırtmış, sonra çok güldürmüş ve Orhan Boran’a bir kez daha hayran bırakmıştı.

Şöyle anlatmıştı Orhan Boran. “Bizim kayınbirader telefon etti, ‘acele gel’ dedi. Birine bir şey oldu zannedip sokağa fırladım, az ötede bir taksi parketmişti, hemen kapısını açtım. Şoför umursamaz bir tavırla ‘çalışmıyorum’ dedi. Nedenini sordum ‘Abi şimdi Orhan Boran’la Yuki başlayacak, oturup onu rahat rahat dinleyeceğim’ demez mi. Çok keyiflendim, ama şeytan dürttü, ‘Ama ben sana iki kat para vereceğim’ dedim. Şoför motoru çalıştırdı ve ‘Kim takar Orhan Boran’ı, atla abi’ dedi.”

Orhan Boran bir kalite abidesiydi. Türkçesini hiç bozmadı. Belden aşağı fıkraları en utangaç insanları bile hiç rahatsız etmeyecek biçimde anlatmayı bildi. Kimseyle alay etmedi, aşağılamadı, esprileri hep üst düzeyde oldu.

O dönem gazinoların da revaçta olduğu dönemdi. Orhan Boran gazinolarda sahne alır, ses sanatçılarının program aralarında 6-7 dakikalık şovlar yapardı. Elinde hep bir beyaz mendil tutardı. Nedenini sorduklarında “Sahneye ne zaman çıksam heyecanlanırım, ellerimi nereye koyacağımı bilemem, bu nedenle o beyaz mendil benim kurtarıcım olur” derdi.

Türkiye çok önemli bir gazeteci, yazar ve sanatçısını yitirdi.

Orhan Boranlar kolay gelmiyor.

Işıklar içinde yatsın. Yerinin cennet olduğuna eminim.

*****


Haftanın fıkraları
Yıldırım Tuna’dan gelen fıkralarla keyifli pazarlar dilerim

Oto tamiri
Sağlık Bakanı akıl hastanesini gezerken “Burası neresi?..” diye sormuş. “Otomobile kafayı takmış olan delilerin koğuşu” diye cevap vermiş Başhekim. “İyi de kimse yok?” Başhekim “Hepsi yataklarının altında efendim” demiş “Tabii şu an mesai saati... Kimi şanzıman indiriyor, yaza da giriyoruz artık, bildiğiniz balata, diferansiyel bakımları falan işte..!”

İneceğim
Adam metroda karşısında oturan kızı adeta gözleriyle soymuş. Durağa yaklaşıldığında kız ayağa kalkıp adamın kulağına “Beni giydirebilmeniz mümkün mü?” demiş dişlerini sıkarak, “Bu durakta inmem lazım da..!”

Damat da kızmış
Kadın psikiyatra gitmiş “Çok endişeliyim doktor” demiş, “Bu gün kızımı komşunun oğlu ile gördüm, ikisi de çırılçıplak soyunmuşlar, birbirlerinin vücutlarına bakıp kıkırdıyorlardı..” Doktor “Bunda endişelenecek bir şey yok” demiş gülümseyerek, “Çok normal bir şey bu” Kadın “Valla ben yine de endişeliyim” demiş “Damadım da sinirlendi zaten..!”

Evlere servis
Hamburgerci Maliye müfettişlerinin denetimine alınmış, “Neden benim peşimdesiniz anlayamıyorum” diye bağırmaya başlamış dükkanın sahibi, “Aynen köpek gibi çalışıyorum, aileden herkes burada didinip durur, senede sadece 3 gün kapalı kalır burası, sizler de gelmiş gösterdiğim kazanca takmışsınız” Müfettiş “Kazancınızı araştırmıyoruz” diye cevap vermiş “Bu yıl 6 kere eşinizle Kıbrıs’a gitmişsiniz ve harcamalarınızı masraf yazmışsınız.” Adam gülerek “Aaa, o mu?” demiş “Size söylemeyi unuttum, biz evlere de servis yapıyoruz..!”

Uyandırılır tabii
Eşinin çapkınlıklarından usanan kadın kocasıyla birlikte uyurlarken adamı dürtüp “Kalk, kalk!” diye uyandırmış. “Ne var?..” demiş adam gözlerini ovuşturarak. “Tuvalete gitmem lazım..” Adam “E git?.. Yahu bunun için insan uyandırılır mı?” deyince “Uyandırılır..” diye cevap vermiş kadın dişlerini sıkarak, “Mümkünse ben dönene kadar yataktaki yerimi tutabilir misin?..”

Nasıl anladı?
Bütün bir gece barda içip kızlarla dans ettim, sabahın ilk ışıklarıyla arabamla evime dönerken polis durdurdu, beni arabanın dışına çıkartıp plakama baktıktan sonra telsizle merkeze “Çarli, Viski, Tango” diye anons geçti. Plakama bakıp dün gece ne halt ettiğimi ‘şak diye’ nasıl anladı akıl, sır erer gibi değil yani...

Sallama o kadar
Barda yanında oturduğum kız bana doğru sinirli bir şekilde dönüp “Siz beni takip mi ediyorsunuz?.. Bu sabah da sizi gördüğüme eminim” dedi. “Saçmalamayın hanımefendi” dedim kızararak. “Valla bilmem, erkek arkadaşım birazdan burada olacak, karışmam” dedi. “İşte şimdi salladınız” dedim, “Bu sabah 06.30 da TK 201 ile havaalanında onu öperek yolcu ettiğinizi görmediğimi mi zannediyorsunuz?..”

*****


Gani Yıldız’dan
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Bu beceriksiz hükümet, CHP için büyük bir şanstır” demiş. Son üç seçime bakılırsa siyasette şansın yeri pek yok gibi!

***


Uluslararası Af Örgütü’nün 2012 Raporu’na göre, ifade özgürlüğünde sınıfta kalmışız. Galiba “sınıfı geçmek için” esas bu alanda “müfredat değişikliğine” ve “kesintisiz eğitime” ihtiyaç var.

***


İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin video paylaşım sitesi “İBB Tube” yayına başlamış. Neler göstereceklerini merak ediyoruz. Ancak tahminler var: Bozulan metrobüsü iten yolcu videosu, yağmur sonrası arabasından botla kurtarılan vatandaş videosu, 3 saat boyunca trafikte kalıp direksiyonu yiyen sürücü videosu.

***


İçişleri Bakanı, “Uludere’de vur emrini asker vermiş. Öyle gözüküyor” demiş. Her fırsatta Genelkurmay ile uyumlu çalışmadan ve iş bölümünden bahsedenlerin neyi kastettiği belli oldu: “Sevaplar sivillerin, günahlar askerlerin”

***


Başbakan, Pakistan Meclisi’nde demokrasi dersi vermiş. Ne diyelim, biz “dersimizi aldık”, sıra Pakistan’da!

Vatan

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları