loading
close
SON DAKİKALAR

Sıktı artık bu saçma sapan linç eylemleri

Can Ataklı
Tarih: 15.06.2023
Köşe: Günlük Yazılar
Kaynak: Can Ataklı - Korkusuz

Can Ataklı; “Bitlis’i gördün mü Can Bey?”

HOŞUMA GİDEN ŞEYLER

“Bitlis’i gördün mü Can Bey?”

Beylerbeyi’nde hemen her gün birlikte olduğumuz dostlarla oturuyoruz yine.

Altın piyasasının önemli isimlerinden Kenan Haspolat her zamanki güler yüzü ve esprili yaklaşımıyla bana takılarak “Bitlis’te neler oldu biliyor musun?” dedi.

Haspolat, bir-iki gün kayboluştu.

“Nerede?” diye sorduğumda “Bitlis’te” demişlerdi.

Ben de bunu bilerek “Oradaydın ya, ne olmuş Bitlis’te?” diye sordum arkasından bir laf geleceğini tahmin ederek.

Haspolat “Yaaaa, işte burada oturarak öğrenilmiyor bu işler” dedikten sonra kahkaha attı.

Sohbette Vanlı var, Siirtli var, Mardinli var, Diyarbakırlı var.

Herkes merakta tabii.

Kenan Haspolat devam etti: “Şimdi sen zannedersin ki Bitlis’te bir şey yok, Öyle olmuyor Can Bey, buradan oturarak Türkiye gerçeklerini bilemezsiniz, sen biliyor musun Bitlis’te çok başarılı bir Kitap Fuarı yaptık.”

Meraklandım tabii.

“Olur mu canım, burada oturup dünyadan habersiz değilim elbette, ama haberim yoktu, ne güzel bir gelişme, anlatın o zaman” dedim.

Anlattı:

1988 yılında kurulan Bitlis Eğitim ve Tanıtma Vakfı bugüne kadar 4 binin üzerinde öğrenciyi ilkokuldan alıp tüm masraflarını karşılayarak eğitimlerinin sonuna kadar desteklemiş, şu anda bine yakın öğrenci de burs alıyormuş.

Haspolat vakfın son iki yıldır bir de Kitap Fuarı düzenlediğini ve Türkiye’nin önde gelen yazarlarının kentte buluştuklarını da söyledi.

Bu yıl da gazeteci Necdet Saraç’ın katkılarıyla 5 Haziran’dan 11 Haziran’a kadar açık kalan fuara binlerce kişi katılmış, söyleşi ve diğer etkinlikleri izlemiş.

Haspolat fuarla ilgili bilgiler verdikten sonra “Sana takılıyorum diye kırılmadın değil mi?” diye sorup, “Çünkü” dedi ve devam etti: “Bitlis denince buralarda yaşayan insanların aklına pek bir şey gelmiyor. Oysa Bitlis hem tarihi hem kültürü hem de doğal güzellikleri ile tahmin edilemeyecek bir yer. Ben de Bir Bitlisli olarak bu vakfın içindeyim. İstiyorum ki ülkemdeki herkes sadece Bitlis’i değil, bu ülkenin bütün değerlerini bilsin, sahiplensin.”

Kenan Haspolat’a “Vakfın kuruluşu hayli eski, 35 yıllık bir vakıf, kim var başında?” diye sordum.

“Ooooo, müthiş bir adam var” dedi Haspolat “Ahmet Eren kurdu vakfı, Bitlis’in geleceğine yön verdiği gibi Türkiye için de çok önemli bir değerdir.”

Ahmet Eren, Türkiye’nin önde gelen iş insanlarından biri.

Bizim kuşak adını bilmese de “Eros” iç çamaşırı markasıyla tanır kendisini.

Ama sadece tekstil sektöründeki markası Eros değil, enerji, çimento, kağıt, karton, ambalaj, liman işletmeciliği alanlarında da faaliyet gösteren dev bir kuruluş.

Lacoste, Gant, The Kooples, Converse ve Nautica gibi markaların pek çok ürünü de bu Eren Holding tarafından üretiliyor ve pazarlaması yapılıyor. Ayrıca Calvin Klein, Adidas, Puma ve Tommy Hilfiger markalarıyla da üretim ve pazarlama ortaklıkları var.

Türkiye çok büyük ve zengin bir ülke.

Ama ne yazık ki kötü ekonomi yönetimleri, siyasi menfaatler, iktidar savaşları nedeniyle ülkemiz hak ettiği yerlerde değil.

Bitlis’i daha önce görmüştüm ama bir başka gezi nedeniyle kentte sadece bir iki saat kalabildik.

Kenan Haspolat’ı dinledikten sonra “Bana söz ver, birlikte Bitlis’e gideceğiz, bütün güzelliklerini yerinde göstermeni istiyorum” dedim.

Söz verdi, inşallah gideceğiz.

CANIMI SIKAN ŞEYLER

Otobüste “her gün aynı dert” diyen adam sabaha kadar karakolda

Tanıdığım birinden dinledim can sıkıcı olayı.

Yaşayan bu tanıdığımın bir akrabası.

Başına gelen şu:

Her gün işe gidip gelirken toplu taşıma araçlarını kullanıyor.

Metrobüsten indikten sonra Ümraniye’ye doğru giden bir İETT otobüsünü kullanıyor.

Otobüs Kısıklı’da Erdoğan’ın evinin önünden de geçiyor.

Eğer otobüs geçtiği sırada Erdoğan ve maiyetindeki yüzlerce araç çıkıyorsa trafiği kesiyorlar.

Bu kişi seçimlerden bir hafta kadar önce yine otobüs durdurulunca gayrı ihtiyarı “Aaaa, sıktı ama, her gün aynı dert” diye yüksek sesle konuşmuş.

Meğer otobüste bir sivil polis varmış.

Otobüslere hep sivil polis koyuyorlar mı bilmiyorum ama bu otobüste varmış işte.

Hemen adamın yanına gelmiş bu polis, hüviyetini gösterip adamı aşağı indirmiş, yakındaki bir polis ekibine “Cumhurbaşkanına hakaret etti” diyerek teslim etmiş.

Adamı karakola götürmüşler.

Ertesi sabaha kadar tutmuşlar.

İnanılır gibi değil.

Elbette Cumhurbaşkanı konutundan çıkarken trafik bir süreliğine kesilecek.

Ama tesadüfen oradan geçen biri velev ki bir tepki göstermiş olsun, karşılığı bu olabilir mi?

BAŞIMDAN GEÇENLER

Kimsenin aklına “iyi bir şey” gelmiyor

Pazartesi akşamı Flashhaber’deki ana haberleri sunmadım.

Aslında pazartesi olmayacağımı ve nedenini cuma günü yayın sonunda söylemiş ayrıca sosyal medya hesaplarımdan da duyurmuştum.

Ama tabii ki herkesin öğrenmesi mümkün değil.

Pazartesi beni ekranda göremeyen pek çok izleyici bir anda hem kanalı hem de sosyal medyam üzerinden beni soru yağmuruna tuttu.

Kimse “Belki hastalanmıştır, belki bir işi vardır” diye düşünmemiş.

Herkesin aklına “kötü bir şey” gelmiş.

“İşinden mi atıldı, başına bir şey mi geldi, biri bir şey mi yaptı?” türü sorular oluşmuş zihinlerde.

Çünkü Türkiye’nin iklimi bu hale geldi.

Oysa İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları’nda okuyan 10 yaşındaki kızım Peri’nin ilkokul mezuniyet töreni vardı.

İlk diploma töreni, üstelik flama değişim töreninde minik bir konuşma yapacak, katılmamak olur mu?

Şimdi kızımın ortaokul serüveni başlayacak.

Yıllar çok hızlı akıyor, bir bakmışız ortaokul derken lise ve inşallah üniversite diplomasını da alacak.

Kızımın bu ilk eğitim döneminde kendisine çok büyük katkıları olan sınıf öğretmeni Nurten Kuvvet ve Okul Müdürü Aybars Şehirtay’a teşekkür ederim.

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

Sıktı artık bu saçma sapan linç eylemleri

Bir şeyi hiç anlamıyorum.

Öyle ya da böyle Erdoğan seçimi kazandı.

Görevine devam ediyor.

Ama iktidar yandaşları bunun keyfini çıkarmak yerine hala muhalefete ve kendilerine yönelik saydıkları her eleştiri yapana dozuna aldırmadan saldırıyor.

Hatta öyle ki kendilerinden saymadıkları kişilerle yan yana görülen ve kendilerinden olanlara bile linç uyguluyorlar.

Son örnek Tekirdağ’da bir belediye başkanının şarkıcı Melek Mosso’yu kutlaması üzerine yaşandı.

Saray trolleri AKP’li olmasına aldırmadan belediye başkanını bombardımana tuttu.

Aynı kampanya önceki gün de dizi yıldızlarından Eda Ece’ye uygulandı.

Ece katıldığı bir ödül töreninde şunları söylemiş:

“Deprem bölgesine yaptığımız her şeyi onlar başkaları yapıyor sandı. Sandıktan onu anladık ama neyse.”

Ne var bunda, insanlar pek çok kişinin dile getirdiği bu ortak duyguyu paylaşmışsa ne olur?

Ama öyle değil işte, saray medyası ve trolleri hemen atağa kalktı.

Genç oyuncuyu “Depremzedelerle alay etmekle, rezil ifadeler kullanmakla” suçladılar.

Güya 7’den 70’e vicdan sahibi herkes tepki göstermiş.

Kimdir bu tepkiyi gösterenler, onlar yok.

“Yeter ama artık” diyorum.

Türkiye garip bir yere doğru itiliyor.

“Benden olmayan, beni eleştiren, benim düşünceme uymayan herkes haindir, rezildir, alçaktır, şerefsizdir” edebiyatı çok sıktı.

İnsanları bu kadar düşman haline getirmeyin.

Biraz da ülkenizi sevin artık.

YENİ ÖĞRENDİM

Yerel seçimlerde ittifak olursa sonuç ne olur?

Türkiye’nin en ciddi ve güvenilir araştırma şirketlerinden Polimetre yerel seçimlerde olası ittifaklar yapılması halinde sonuçların ne olacağını sandık bazında incelemiş.

Çıkan sonuç şöyle;

CHP, ittifak yapmasa bile İZMİR, MERSİN, MUĞLA ve ANTALYA belediye başkanlıklarını kazanır

CHP, ittifak yapmazsa İSTANBUL, ANKARA, ADANA, HATAY ve BALIKESİR belediye başkanlıklarını kaybeder

Muhalefet bloku, doğru ittifaklarla İSTANBUL, ANKARA, ADANA, MERSİN, MUĞLA, HATAY ve BALIKESİR’de belediye başkanlıklarını kazanır

BURSA ve KOCAELİ’de muhalefet blokunun seçim kazanma şansı yoktur

Beklentimiz milletvekili seçiminde yapılan hatanın yerel seçimlerde tekrarlanmaması ve iktidar blokuna karşı en geniş muhalefet ittifakının oluşturulmasıdır

Bu durumda analiz yapılan 11 büyükşehirden sadece BURSA ve KOCAELİ, iktidar bloku kazanırken, 9 büyükşehir muhalefet bloku tarafından kazanılırPartilerin 28. Dönem milletvekili seçiminde aldıkları oylar esas alındığında

Partiler tek başlarına seçime girerlerse seçimi AKP kazanır

İktidar ve muhalefet partileri blok olarak seçime girerlerse seçimi muhalefet bloku kazanır

İYİ Parti veya YSP muhalefet adayını desteklemezse seçimi iktidar blokunun adayı kazanır.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları