Anayasayı ihlal

Çiğdem Toker; Mağdurun kimliğine bakmaksızın, her alanda hukuk devletini savunanların işi her zaman olduğu gibi bugün de kolay değil.

Günden güne parodi tekstine dönüşen yeni anayasa piyesi, “masa”, “kırmızı çizgi”, “davet” kavramlarıyla süredursun...
Darbe ürünü diye 82 Anayasası’nı değiştirmek isteyenler, beğenmedikleri anayasayı değil her gün, neredeyse artık her saat ihlal eder hale geldiler. Oysa beğenilmeyen bu anayasada, basın kuruluşları, çizgileri açık ve net bir güvence altında. Rejimin hedefi olan bizlerin, çerçeveyi bıkıp usanmadan tekrarlaması gerekiyor. Anayasanın 30. maddesi çok açık:
“Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileri ile basın araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkonulamaz.”

***

Hatırlatalım:
İpek Medya Grubu’na bağlı gazete ve TV’lerinin yönetimine geçen ekim ayında el konulduğunda, Kayyum avukat Hasan Ölçer, “Atandığımız gazetelerin yayınları durmayacak, bilakis Anadolu insanının hissiyatına tercüman ahlaki ve milli bir çizgide devam edecektir” diye açıklama yapmıştı.
İlk günden itibaren parti bülteni ve itibarsızlaştırma araçlarına dönüştürülen gazeteler ile TV’ler geçenlerde kapatıldı.
Ama kapanmadan önce, kayyumlar “ahlaki ve milli bir çizgi” altında şirket kasasından dört ay maaş almış oldular. Rejimin medya kuruluşlarına yönelik operasyonları, toplu sansür ve susturmaya evriliyor. Kayyum sopası şimdi Zaman gazetesi üzerinden sallanıyor. Tıpkı ekim ayındaki İpek Medya operasyonu gibi, dün de Zaman gazetesi için İstanbul Başsavcılığı’nın talebi ve 6. Sulh Ceza Hâkimliği kararıyla yapılan kayyum ataması, anayasanın aktardığım maddesine aykırıdır.

***

Başka bir anımsatma daha...
“Girmişiz” kelimesinde “biz” zamiri var. Birlikte yapılan bir işi ifade ediyor.
Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Abddurrahim Boynukalın, dün sosyal medya hesabından paylaştığı kısacık cümleyle bu zamiri etkili biçimde kullandı.
Zaman gazetesine kayyum atandığı dakikalarda şöyle yazdı bakan yardımcısı:
“İnlerine girmişiz.”
Hürriyet gazetesine taşlı sopalı baskın düzenleyen grubun liderliğini yapmış isim olan Boynukalın, “sevinç” bildiren bu cümlesiyle, öncelikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a selam veriyor. Aynı gün içinde Boydak Holding yöneticilerinin gözaltına alınması ile Zaman gazetesine kayyum atanması, “İnlerine gireceğiz” tehdidinde büyük mesafe alındığı anlamına geliyor.
Böylece Erdoğan’ın ilk kez 17-25 Aralık operasyonlarından sonra telaffuz ettiği ve defaetle tekrarladığı “İnlerine gireceğiz” tehdidi, gelecek zaman kipinden çıkıp öğrenilen geçmiş zamana dönüşmüş oluyor. Operasyonlara savcılık ve hâkimlik kararıyla yapılmış görüntüsü verilse de Boynukalın’ın mesajı, kararın gerçek dinamikleri hakkında yeterli fikri veriyor.
Öte yandan mağdurun kimliğine bakmaksızın, her alanda hukuk devletini savunanların işi her zaman olduğu gibi bugün de kolay değil.
Cemaat’in yıllarca AKP’nin fiili koalisyon ortağı oluşu, bu rejimi birlikte inşa etmiş olmaları, ağır bedeller ödenen pek çok hukuksuz uygulamaya birlikte imza atmış olmaları ve üstüne üstlük, bunun özeleştirisini hâlâ yapmamış olmaları dahi bugün yapılan hukuksuz operasyonları meşru kılmıyor.