İki açıklama ve devletin/ülkenin yeniden kuruluşu
Orhan Bursalı; AKP’nin iktidara gelmesiyle, Cumhuriyet tarihini reklam arası olarak nitelendirerek kesip attılar ve AKP dönemini Osmanlı ile birleştirdiler.
Mehmet Uçum PKK bildirisini önceden biliyor muydu? Bunu söyleyemem, bu cümleyi kurmamın nedeni, PKK’nin Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu reddetmesi, Lozan’ı ve 1924 Anayasası’nı yok sayması, aslında Kürtlere soykırım yapıldığını söylemesi, Kürt sorununun ancak ortak vatan ve eşit yurttaşlık temelinde çözüleceğini dile getirmesi ile Uçum’un açıklamaları arasındaki benzeşmedir.
Bu yeni bir anayasal kuruluşu gerektirir. Bakın yeni bir anayasa ile Kürtlere tatmin edici bir referans verilmesinden değil. Türkiye Cumhuriyeti’nin yeniden kuruluşundan bahsediyorum.
PKK BİLDİRİSİ DİYOR Kİ:
“Partimiz PKK; kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasası’ndan alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı, halkımızın özgürlük hareketi olarak tarih sahnesine çıktı. Ortak vatan ve Kürt-Türk halklarının kurucu öğe olduğu demokratik Türkiye Cumhuriyeti perspektifini ve demokratik ulus anlayışını Kürt sorununun çözüm çerçevesi” olacak.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum da şöyle diyor ve PKK bildirisine pas atıyor:
“... Kurtuluşla başlayan, Cumhuriyetin ilanıyla tescillenen kuruluş sürecimiz, terörsüz Türkiye’ye geçişi takiben yeni anayasa başta olmak üzere kapsayıcı reformların yapılmasıyla tamamlanacaktır. Böylece kuruluşunu tamamlamış Türkiye, Cumhuriyetin ikinci yüzyılını Türkiye Yüzyılı yapma hedefine yönelik büyük yürüyüşüne engelsiz ve daha güçlü bir şekilde devam edecektir. Halkımızın tüm unsurlarının asli bileşen olduğu birliğimizin teminatı büyük Türk milletinin gözü aydın olsun. Yaşasın tam bağımsız ve milli birliği tescillenmiş büyük Türkiye.”
Yani şöyle:
1- Türkiye Cumhuriyeti kurtuluşunu gerçekleştirmiş ama kuruluşunu tamamlamamıştır, kuruluş eksik kalmıştır.
2- Şimdi yeni bir anayasa ile “Ortak vatan ve Kürt-Türk halklarının kurucu öğe” olmasıyla, yarım kalan kuruluşunu şimdi tamamlayacak ve bağımsızlığı ve milli birliği tescillenmiş olacaktır.
3- Yani bağımsızlığı, devlet olarak varlığı Lozan ile tescilli değildi. O şimdi Kürtlerin kurucu unsur olmasıyla tescillenecek. Anayasada kurucu statüsü verilecek.
TÜRKİYE İLE SORUNU OLANLAR
Nedense AKP’nin Lozan’la derin sorunları olduğu akla geliyor. Zaten bunu arada sırada en üst düzeyde dile getirdiler. Lozan’ın toprak kaybı olduğunu bile söylediler.
Kanal İstanbul’un açılmasının Montrö Antlaşması’nı delmek olduğunu söyleyen emekli amirallere dava bile açtılar.
AKP’nin iktidara gelmesiyle, Cumhuriyet tarihini reklam arası olarak nitelendirerek kesip attılar ve AKP dönemini Osmanlı ile birleştirdiler.
Mehmet Uçum aslında tıpkı PKK’lilerin açıklamasında olduğu gibi, bir PKK zaferini de söylediklerinin alt metninde kabul ediyor. PKK 52 yıllık silahlı terörüyle, ülkenin iki ortaklı yeniden kuruluşunu Mehmet Uçum’a kabul ettirmiş görülüyor. Tabii sadece Uçum’a mı, diye soracaksınız.
PKK AMACINA ULAŞTI
Hayır, ben bu ülkede Türk-Kürt kardeşliğini hiç şüphesiz benimseyen bir insanım. İnkârcı, retçi olmadım.
Ama PKK bildirisi kabul edilemeyecek bakışlarla dolu.
Kardeşliğin tescili mi isteniyor yoksa ülkede yeni derin tartışmalar ve kopmalar mı...
Şüphesiz PKK’nin kendini feshi, Türkiye’ye karşı silahları bıraktığını söylemesi önemlidir. Bunun nasıl ve hangi koşullarda gerçekleştiğini dünkü yazımda açıklamıştım. Okunması ricasıyla.
PKK Suriye’de amacına ulaştı, bir devlet varlığı inşa etti.
Türkiye’ye karşı silahın işe yaramayacağının görüldüğü noktada, PKK olarak tarihsel görevini tamamlamış, aynı zamanda Suriye’deki varlığına da bir şemsiye sağlamıştır. Orası artık bu iktidarın meselesi olmaktan çıkmaktadır.
AKP NE DİYECEK, ŞEFFAF OLMALI
Uçum bol bol demokratiklikten bahsediyor. Biliyoruz ki ne diyorlarsa tersini yapıyorlar.
Türkiye için yeni bir kuruluşu gündeme getirenlerin, bu ülkenin kurucu partisi üzerinde kurdukları baskıları, cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu ve belediye başkanlarını hapiste tutmalarını, sahte delillerle insanları yargılamalarını, demokratik hak ve özgürlükleri ifade özgürlüklerini baskılamalarını ve cezalandırmalarını, yarattıkları korku ve endişe iklimini hangi sepetin içine koyacağız?
AKP’nin sepetinde, Kürt seçmenin oyunu olarak yeni bir anayasayı Meclis’ten veya referandumla geçirmen, olmazsa DEM’in oylarıyla cumhurbaşkanlığını yeniden kazanma isteğinin dışında sadece kara bir boşluk görünüyor.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları